bildirgec.org

Son yılların verilerini bulamadım ama işte 2003 yılında Filistin’e yapılan yardım miktarları:

Amerika : 224 milyon $
Avrupa Birliği : 187 milyon $
Arap ülkeleri : 124 milyon $
İspanya : 18 milyon $

Yoruma gerek var mı?

Team-Evil adını kullanan filistinli bir hack topluluğu israil’in güney gazze’yi işgal etmesiyle 700 israil web sitesine ” Hacked by Team-Evil Arab hackers u KILL palestin people we KILL Israeli servers ” yazılarını koyarak siteleri kapatmış. Saldırı yapılan sitelerin arasında israil’in en büyük bankası Bank Hapoalim, BMW, Subaru ve Citroen gibi firmaların israil siteleri de var.

Daha önceki gerilim dönemlerinde olduğu gibi, 45 yaşın altındaki Müslümanların El Aksa Camii’ne Cuma namazı için girişlerine izin verilmeyecek. 45 yaşın üzerindekilerden de İsrail kimliği taşıyanlar camiye girebilecek. o derece yani.

Hayret ile izlediğim ve bir türlü anlam veremediğim bir arkadas grubu var içimizde….

İnsan haklarından bahsediyorlar ,

Ama ben dahil birileri cıkıpda İsrail in yaptıklarını ortaya koyunca , başkaları da İsrail ile bunu yapmıştı diyorlar….

Özgürlükden bahsediyorlar ;

Her gecen gün yitirdiğimiz milli benliğimizden , kültürel değerlerimizden bahsedince ırkçı diyorlar , kafa tasçı diyorlar,

Atatürkçüyüz toz kondurmayız diyorlar ;

Ama Ne mutlu Türküm Diyemiyorlar , diyenlerle de dalga geçiyorlar ,

1.Önce 23 yaşındaki Filistinli Moh’d Saleh’i tutukluyorlar, Şu anda bunda yanlış bir şey yok gibi…

2.Daha sonra Moh’d’un üzerinde bomba olma ihtimaline karşı onu hareket edemeyeceği şekilde yere yatırıyorlar. Hala anormal bir şey yok mu?

3.Onu hala yerde tutuyorlar ve ikinci bir Filistinliyi sorguluyorlar. Onu tamamen kontrol aldıkları ve duruma hakim oldukları görünüyor…

4.(Bu yeterli değil mi? Şimdi üzerinde bomba olmadığına emin olmak (!) için elbiselerini çıkarıyorlar. Yerde neredeyse tamamen çıplak olduğundan tamamen silahsız ve tepkisiz, üzerinde bomba olduğuna dair hiç bir işaret yok. Peki İsrail gibi(!!!) insan haklarına saygılı, demokratik (!) bir ülke ne yapar ??? Onu tutuklar, mı acaba?)

Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), yıllık toplantısında, tarihî bir karara onay verdi. 900 delege tarafından oybirliği ile alınan (sendikanın tarihindeki en büyük uzlaşı) 50 No’lu karar, İsrail apartaydına (yerli halkın dışlanması, ırk ayrımı) karşı küresel kampanyaya desteği ilan etti. Sendika, üyelerini İsrail devletinin apartayd doğası konusunda eğiteceğini ve bu konuda Kanadalıların politik ve ekonomik desteğini arayacağını duyurdu. Sendika aynı zamanda, Filistin’in kendi kaderini belirleme hakkı tanınana kadar İsrail’e karşı uluslararası boykot, yaptırım ve tecrit kampanyası uygulayacağını ilan etti. Daha da önemlisi, bu sendika Filistin’in kendi kaderini tayin hakkının bir unsuru olarak Filistinli mültecilerin geri dönme hakkının önemine vurgu yaptı. 50 No’lu bu karar Filistin hakları ve Kuzey Amerika işgücü hareketi açısından hayati bir adım. CUPE, Ontario’daki en büyük kamu sektörü ve 200 binden fazla işçiyi temsil ediyor. Söz konusu adım, Kuzey Amerika ticaret sendikası tarafından Filistin haklarına destek için yapılan en önemli açıklama. Bu karardan iki gün sonra İngiltere’nin 70 bin kişiyi temsil eden en büyük üniversite öğretim görevlileri sendikası Yüksek Eğitim ve Sonrasında Öğretmenler Birliği aynı maddeyi kabul etti ve İsrail apartaydına ve ayrımcı eğitim sistemine karşı açık bir tutum almayan İsrail akademisyenlerine ve akademik kurumlarına karşı bir boykotu destekleme kararı aldı. Bu iki karar, Güney Afrika apartaydı temelinde İsrail apartaydını izole etmek için çığ gibi büyüyecektir. Kurumlar, belediye meclisleri, dinî organizasyonlar, politik partiler ve sendikalardan oluşan uzun bir liste, ayrımcılığı, yatırımları boykota destek oluyor. 2006 yılı Şubat ayında, İngiliz Kilise Meclisi, Canterbury Başpiskoposluğu da dahil, İsrail işgalinden kazanç sağlayan şirketlere kilise fonlarından yardım yapmama kararı aldı. 16 Aralık 2005’te Norveç’te Sor Trondela bölge meclisi İsrail ürünlerine karşı kapsamlı bir boykot çağrısı kararını onadı ve çağrı tüm bölgede etkin olmaya başladı. Sor Trondelag, Güney Afrika’daki apartaydı da boykot eden ilk bölge idi ve şimdi de İsrail apartaydını boykot etmede ilk sırada.
Adam Hanieh

5 Kardeşini, annesini ve babasını israil füzesiyle kaybedençocuk

5 Kardeşini, annesini ve babasını israil füzesiyle kaybedençocuk.
İsrail senden özür diledi. Kasabadaki potansiyel silahkullanıcılarını vuracakken yanlışlıkla kumsalda piknik yapanailenizi vurmuşlar.Gözün aydın tedavi masraflarını da istersen karşılayabilirlermiş.

Geçen gün, israil piknik yapılan bir kumsalı bombaladı. Savunma bakanlığı bir açıklama yaptı ve yanlışlıkla yapıldığını bildirirerek özür diledi. Meğerse İsrail, Kassam fırlatmaya hazırlanan militanların bulunduğu kasabayı hedef almış, yanlışlıkla kumsalı vurmuş. Buna karşılık Hamasda israile bir saldırı düzenlemiş ama kimseye bir zarar gelmemiş.

Ne kadar ilginç ki haberturkün manşeti “hamas 16 aylık ateşkesi bozdu” şeklinde olmuş. Aha da haberi

Şimdi uzaktan bakmayalım olaya, bir daha düşünelim. Empati yapalım.

İsrailin Ramel şehrinde yapılan bir kazı sonucu bulunan yeraltı
mağarasında şimdiye kadar bilinmeyen 8 yeni kabuklu türü bulundu. Bu kabuklular (crustaceans) 4 tane tatlı , tuzlu su kabuklusu ve 4 adet karasal kabuklu türü. Bu türlerin milyonlarca yıl yaşında olduğu düşünüldüğünden tüm İsrail ve dünya çapındaki kabuklu uzmanları bu yeni keşfi yerinde görmek için İsraile akın etmiş bulunuyorlar ayrıca yeni elde edilen örnekler dünyadaki kabuklu araştırması yapan merkezlere de gönderilerek analiz etmeleri istendi. Bu türlerin bulunması omurgasız sınıflandırması konusunda bazı değişikliklerinde gündeme geleceğini gösteriyor

İsrail istihbaratı MOSSAD, Mahir Çayan ve arkadaşlarını adım adım takip ederek, Türk emniyet ve istihbarat güçlerine Kızıltepe’yi hazırladı.Bu iddia, uzun yıllar Almanya’da yaşamış ve ‘Nazi avcılığı’ yapan Talip Doğan Karlıbel’e ait. Çayan ve arkadaşlarının, daha önce İstanbul’da kaçak bir Nazi’yi öldüren ekibin başında bulunan Elrom’dan intikam almak isteyen Naziler tarafından kullanıldıklarını belirten Karlıbel, “Türk solu Nazilerle çalıştı; ancak bunu kabullenmek istemiyorlar.Karlıbel’e göre, Elrom’un öldürülmesinden sonra Türkiye’ye gelen 12 kişilik MOSSAD timi, Çayan ve arkadaşlarını Kızıltepe’de kıstırarak meşhur olayı hazırladı.

Karlıbel, ‘Bizi Naziler eğitti’ diyen Oral Çelik’in de bir adım ilerisine giderek, o dönemde hem sağ hem de solun Nazilerin eğitiminden geçtiğini söylüyor. “Bir yandan Türk solu Nazilerle işbirliğine gidiyor, Efraim Elrom’u öldürüyor. Bir yandan Türk sağı gene Nazilerle işbirliğine gidiyor, paramiliter eylemler yapıyorlar. Bunu, Oral Çelik’in ifadeleri de doğruluyor. Bir taraftan CIA çalışıyor. Bir taraftan İsrailliler İstanbul’a geliyor, istediğini öldürüyor. Bilgiler ve bulguları bir arada tuttuğumuz zaman işbirliği ortaya çıkıyor.” ifadelerini kullanan Karlıbel, THKP-C’nin ‘bir nevi Almanlar tarafından yönetildiğini’, sağ kesimin de İsrail’le işbirliği yapıp Tokat’taki operasyonun kaynağının onların verdiği bilgiler olduğunu kabullenmek istemediklerini aktarıyor. EMİNE DOLMACI