Turnikelerden enerji olayından sonra güneş enerjisini depolayıp gece bunu ışık olarak kullanan kaldırım taşları satışa sunulmuş. Çifti $59,95. LED teknolojisini kullanıyor. Almak isteyenler buraya göz atabilir.
Bisikletçilerin ve yayaların artık elini kolunu sallaya sallaya gezmesinin önüne geçmek için şu sinyali alıp kulağına veya kemerine takacağız. Böylece yaya yaya gezmelerinin önünü almış olacağız. Hem karanlıkta görülür hale gelecekler hem de kalabalıkta habersiz yön değiştiremeyecekler ya da çocuk ölür.
Kişisel bir tepki ile, inzivaya çekilen
siyasi ve toplumsal bozulmalara karşı oldukca hassas olduğu yazdığı yazılar ile bilinen, benimde çok sevdiğim şair filozof müzisyen İlhan İrem yeni müzikleri ile aramızda.
ilhan irem: “Üretimlerimin şahikası bir albüm oluşturdum.. Şarkılar bu kez ilham kaynağıyla buluştu! Kainat bizi usulca içine aldı”
Bununla beraber, inziva yıllarını, nedenini araştırdıkça kendisine saygım kat kat arttı.
son albüm. dinleyen?
Işıklı kapı kolu, geceleri uyanıp karanlıkta yürüken kapının kolunu rahat bulalım diye dizayn edilmiş kapı kolları, kırmızı ve yeşil olmak üzere 2 rengi olan bu kapı kolları biraz pahalı tanesi 440 $ kadar… buradaninceleyebilirsiniz.
ışık toplayabilen karbon nano tüpler, karbonla yapılan nano tüplerin taşıma (space elevator [uzay asansörü]) özelliğinden sonra farklı bir alanda da kullanılabileceği bu yeni icatla görülmüş oldu.Bu nano tüpler şu an için ışığı algılamakla kalıyor ancak üzerindeki çalışmalar bu ışığın depolanması , bilgi transferinde kullanılması gibi alanlarda devam ediyor. Böylece elektrik üretimi ve medya yayınlarıda yapılacak. bakalım ,zaman ne gösterecek.
ayrıntılı bilgi
EcoSphere®
işte yeni bir oyuncak
bu oyuncak nasa tarafından geliştirildi. Amaçları kapalı sistemlerin ne kadar hayat varlığı göstereceğini görmekti ve ilk kapalı ekosistem akvaryumlarını yaptılar bu akvaryumlar içinde bir eko sistemin varlığını sürdürmesine yetecek üretici ,tüketici ve ayrıştırıcı dengesi belli bir seviyede tutulup akvaryum kapatılıyor ve elinizdeki sistem sadece dışarıdan gelecek ışığa bağımlı olarak bir hayat sürdürüyor , tabi ki belli bir ömrü var niye mi kapalı olduğu için kaynakları sınırlı bir de ticari mantık güdülmüş olabilir şaka şaka 🙂
Işığı geriye doğru büktüler haberini okuyunca, aklıma üniversite yıllarında oldukça popüler olan, okuyanda yarı meczup yarı bilim adamı hissi uyandıran hans aiberg geldi. Bu arkadaşın söyledikleri ciddiye alınabilecek cinsten değildi, buna karşın üzerinde uzun uzadıya düşünüldüğü de yadsıyamıyordum.
Neyse asıl konu “Optik fiberin içinden bir titreşim gönderiyoruz, titreşim fiberin içine henüz girmeden fiberin öbür tarafından çıkıveriyor” ifadesine koyduğum mim. Hans aiberg de sıkça takyondan (gerçi takyon teorik fiziğe ait ciddi bir kavramdır) dem vurur dururdu. yola çıkmadan mezile ulaşan manasında. Şimdi; Allah Allah bu adam yoksa gerçekten birşeyler biliyor mu diye şüphelenmeye başladım.
“Eternal Sunshine of Spotless Mind” vizyona girmedi ama eminim çoğumuz evde dvd, vcd olarak izledi. Sanırım ben de 6 kez izledim. İlk beşinde kız arkadaşım yoktu ama altıncısında mutlu, mesut izledim. Sonra birden aklıma durumun tersini hayal etmek geldi. Lekeli Zihnin Sonlu Işığı?
Zihni kirlendikten sonra ne kadar sildirsek de, temizlesek de aynı duyguları, hataları tekrar ediyordu. Bu zihnin kusursuzluğu muydu? Hayır. Lekeli bir zihin, yaşanmış imgelerle süslü, hatırlayıp içini cız ettiren birşeylere sahip olduğun bir zihin. Böyle bir zihin geçmişinden feyz alıp, geleceğine daha fazla ışık tutabilir miydi? Ya da birşeyleri yaşamamış olan zihin? Hangisi daha güçlü aydınlatırdı ki önünü? Lekesiz olanı bence.
Lekesiz bir zihinle bir duyguyu daha fazla yaşarsın, ama o duyguyu tatmış olan bir beden tadabileceği duyguları ışığıyla gölgeleyebilir.
Sana ufacık bir bakış atan erkek-kıza aşık olabilirsin kız veya erkek arkadaşın yokken ama o olgunluğa ulaştıktan sonra sadakat kavramı lugatına giriyor ve birşeyleri engelliyorsun hayatında, gölgeliyorsun. Belki de yeni ışığındır sadakat…
Diyelim ki…
Yine kuşlar eskisi gibi
Söğüt dalında gezer
Ve kışlar bahar kadar
Bakışlar sular kadar güzel.
Diyelim ki ben…
Sarı bir sonbaharda
Masmavi bir gökmüşüm
Ve gecenin sabahında
Yine seni görmüşüm.
Acaba…
Güne hayat veren ışık gibi
Sıcak mısın?
Ya da uzatsam ellerimi
Ellerimi tutacak mısın?
Diyelim ki sen
Karakışın arkasında baharsın
Aylardan kasım ve ben yalnızım
Kış da geçer olsun yine beklerim
Ben beklerim dünya dönsün yeter ki
Benimkisi sadece bir umuttur belki
Söyler misin aşk her şeye değer mi?
dijital fotoğraf makinelerinin çıkmasıyla elde etmenin kolaylaştığı bir ışık kaynağını uzun pozlama ile elde edilen harika fotoğrafları flickr’ın “ilginçlik” bölümü bir araya topluyor.
