Işığı geriye doğru büktüler haberini okuyunca, aklıma üniversite yıllarında oldukça popüler olan, okuyanda yarı meczup yarı bilim adamı hissi uyandıran hans aiberg geldi. Bu arkadaşın söyledikleri ciddiye alınabilecek cinsten değildi, buna karşın üzerinde uzun uzadıya düşünüldüğü de yadsıyamıyordum.Neyse asıl konu “Optik fiberin içinden bir titreşim gönderiyoruz, titreşim fiberin içine henüz girmeden fiberin öbür tarafından çıkıveriyor” ifadesine koyduğum mim. Hans aiberg de sıkça takyondan (gerçi takyon teorik fiziğe ait ciddi bir kavramdır) dem vurur dururdu. yola çıkmadan mezile ulaşan manasında. Şimdi; Allah Allah bu adam yoksa gerçekten birşeyler biliyor mu diye şüphelenmeye başladım.
Işık ters gitmiş, ışık hızının sınırı olmamış ne çıkar? diyebiliriz. Pek bilemiyorum ama, bu doğruysa nedensellik ilkesi ciddi yara alır. nedensellik ilkesinin çözülmesi bütün pozitif bilim tarihini baştan aşağı sarsar.
yorumlar
Çok çalışkan bir öğrenci olamadım. Ama o kadar gördük üniversitede, merak ettik o kadarda şey okuduk, gene de bu hız mevzusunu net olarak anlayamadım.Cevabını bulamadığım soru şu.Yeterince uzun (x) bir fiberin bir tarafından ışığı verdiğimizde diğer tarafa gitmesi y sn süre alsın.Buna göre ışığın hızı x/y olsun.Ancak fiber kablonun içinde bulunduğu ortam (gezegen) de bir yörüngede “f” hızıyla hareket ediyorsa, ışığın gerçek hızı, “f+x/y” olmaz mı?Hatta ortamın döndüğü yörünge, komple bir başka yöne doğru g hızıyla hareket ediyorsa, ışığın hızı: “g+f+x/y” olmaz mı?Herşey bir taraflara doğru giderken, ışık hızına nasıl bir sınır belirlenebiliyor? Ulaşabileceği en yüksek hız olan 300.000 m/sn ye neye göre ulaşıyor? Uzayda ne baz alınarak bu hız hesaplanıyor?Du bakalım bu elfiya buna cevap verebilecek sanki.
deli hans aiberg, deli
Ben de matematik ve fizikten iyi anlamam. Bir mühendis ne kadar biliyorsa o kadar biliyorum. Bu nedenle sorunuz cevapsız kalmasın diye bir iki şey söyleyeyim:sizin yaptığınız hesap öklid uzayına ait bir matematiktir. halbuki benim bildiğim kadarı ile einstein’in izahı minkowski uzayına aittir. uzunuzun ve anlaşılması zor denklemleri vermek yerine şöyle bir örnek vereyim:ondalık sistemde 11 + 11 = 22 ama ikili sistemde 110 dur. yani farklı bir matematiğe sahiptir. hızların aritmetik toplamı ile ulaşılamaz.sizin hesaplarınız öklid uzayında aynı yöne hareket eden cisimlerin oluşturduğu sisteme ait hızın hesaplanmasıdır. einstein’in ise minskowski uzayında yaptığı hız toplamı (daha doğrusu bileşke hız) hiçbir zaman c’yi geçmez, hız denklemi buna mesade etmez.öklid uzayında iki nokta arasında en yakın mesafe doğru ile ifade edilir. ama minskowski uzayında ise iki nokta arasındaki yay ile ifade edilir. bu nedenle bu yol/hız denmlemleri orada çalışmaz. her neyse bilen bir arkadaş daha iyi açıklayabilir bu konuyu.ama benim asıl değinmek istediğim mevzu, ne c’nin sınırı değeri ne de hans aiberg.penrose, modern sonrası fiziği, laboratuvar dışında yapılabilecek biraz beyin jimlastiği biraz da fantaziye kaçan zihinsel çabalar olarak görmektedir. gerçi hawking daha umutludur ve birleşik kuvvetler kuramı üzerinde durur. bu tip bilim adamlarının zaman‘a ilişkin enterasan görüşleri vardır. bunlar hep teorik olarak izah edilmiş görüşlerdir. ben ilk defa bir laboratuvar çalışmasının bu kadar net olarak nedensellik ilkesi ile çelişen bir sonuç yakaladığı gördüm. fiber kabloda titreşim deneyi yapan bilim adamları olayın nedenine ilişkin bir açıklama yapmışlar. sorun bu değil, sorun nedesellik ilikesinin; nedenin sonuçtan önce gelme zorunluluğunun, bu deneyde ortadan kalkmasıdır. yani önce sonuç ortaya çıkmakta sonra neden zuhur etmekte. önce kafa yarılıyor sonra taş atılıyor. önce patlama oluyor sonra el bombası atılıyor.bu durum bilimin temel ilkesi olan nedenselliğe aykırıdır. ve aristo ile başlayıp decartes ile şekillenen bilimsel metot ile çelişmektedir. bu deney doğru ise peki biz şimdi ne yapacağız?
vaay bee optik fibere bakın yahu almış yürümüş la bi tarafından veryon titreştiriveryon biraz ahanda içinden geçemeden öbürü taraf zangır zangır len vallahaa uleen bu fiberlerde bi manyaklık hele optikleri iyice kopuk oluyo var na buraya yazıyorum çıkacak bunun kokusu yakında..sevgili dikine tek çizgi sizin hızınız da kayda değer vallaha.