bildirgec.org

insanlık hakkında tüm yazılar

Sorun Nerde?

KnuckleDuster | 23 August 2007 01:23

Dünyada bir düzen sorunu olduğuna, sorundan öte, bi düzen olmadığına emin oldum şu gün itibariyle. Neden peki ?

Şimdi en azından kendi yaşımdaki insanlar için konuşuyorum. Hayatlarında çok az problem vardır bizim gibi gençlerin.
-Aşk
-Aile
-Para
-Arkadaşlar(Sanırım diğerleri kadar etkili değil çünkü bir arkadaşınızla çok büyük sorunlarınız olmaz..Gerçekten arkadaşsanız)

Yaş ilerledikce belkide sorun teşkil edebilecek bu konular arasına 2-3 yeni başlık daha eklenebilir. Ama göründüğü üzere bu konu başlıklarının(en azından ana başlıkların) sayısı 7-8 i geçmez. Bizde bu konular üzerinde yoğunluk kuruyoruz sanırım hayatın bu dönemlerinde. Sadece belli başlı konular içinde gidip geldiğimiz ve bu konular için emek verdiğimiz için birinde herhangi bir şekilde başarılı olduğumuz zaman “hayat bu!” ünlemini kolayca sarfedebiliyoruz. Peki ya istediklerimizi alamadığımız zaman “kahretsin” “ben zaten kaybetmeye mahkumum” cümlelere başvuruyoruz. Eminim çoğu kişide bazen çok emek verdiği bu konuların birinde kayba uğradığı zaman intiharı bile düşünmüştür. Oysa hayat o kadarda basit değil. sadece biz düşünemiyoruz..

Kültürel İşkence

kadirgunay | 14 August 2007 13:43

Örf ve adetlerine düşkün olduğumuz her halimizden belli olan bir milletin aslında. Hoş onların bazıları olmasa birlik ve beraberliğimiz konusunda bazı şüphelerimiz olmuyor değil. Ama bugünkü olay biraz farklı… Her zaman ki gibi akşam saatleri ve yine evimde sigaramı yakmış, kahvemi almış uzun zamandır izlemek istediğim “The Birds – Kuşlar” isimli BBC yapımı belgeseli izlemek üzere odamda tam tesisat ayarlanmış şekilde bulunmaktaydım. Fakat ne varki apartmanların bile 20 metre aralıkla yapıldığı, çok küçük olmasa da küçük bir sokakta bulunan evim birinci katta… Sokakta konuşalan hemen hemen herşeyi duyabildiğim gibi biraz başımı kaldırmamla beraber konuşma içerisinde olan insanları da görebiliyorum. İşte tam herşey hazır belgesel aksiyonuna başlayacağım sırada sokaktan kopan gelen ve kulaklarımın içine bir çığlık gibi yerleşen o elektro gitar sesi ile bütün dünyam değişti. Tüm planlarım altüstü oldu ve aklım yerinden kaçtı. Sebep düğüne hazırlık olan kına gecesi denilen eylemin sokak versiyonu…

Sevgi Nelere Kâdir!

EfgaN | 04 August 2007 01:00

lion
lion

Sevginin, ilginin, şefkatin neler yapabildiğini Dünya’ın en vahşi hayvanlarından olan aslan insanlığa gösteriyor. Bu kadar vahşi olan bir hayvanın, bakıcısının ona gösterdiği sevgiden ve ilgiden olsa gerek, kafesin içinden bile olsa, bakıcısının yanağına bir öpücük konduruyor, ona sarılıyor. Tıpkı bir çocuk gibi masumâne bir öpücük. Sevgi, saygı, ilgi, hoşgörü gibi kavramlar varken, nedir insanların alıp veremediği anlamak güç.

İLTİFAT MAKİNASI

makaleci | 26 July 2007 11:08

Her zaman bir yerlerde kötü şeyler olunca başka biryerlerde de iyi şeyler olacağına inanmışımdır.

İnanmak istemişimdir çoğunlukla; ama böyle bir dengede var gerçekten…

Başta ülkemiz olmak üzere tüm dünyanın gündeminin oldukça yoğun olduğu bir çağda ;(!) savaşlar, stratejiler, fast food iletişimler, nezakete lüzum görülmeyen kısa, küt, duygusuz diyaloglar muzice gibi gelen bir habere kitlenmiş durumdayım.

En muhteşem yaratılmış valık olma iddiasında, kendi yağmur ormalarımızda dolanırken; aynı yeryüzünü paylaştığımız başka bir insan kardeşimiz, bir sanatçı çok harika, mutluluk saçan ama ironik bir şekilde beni hüzünlendiren, duygulandıran bir proje geliştirmiş.

HİÇBİRİMİZ MASUM DEĞİLİZ!

| 17 July 2007 16:58

hiçbirimiz masum değiliz!

kerkük’teki katliamdan sonra insanlığımızdan utanmalıyız!
abd’nin üç kuruşluk petrol için her gün kana boyadığı ortadoğudaki katliamlardan sonra nasıl olur da rahat
rahat yemek yer, içer, güler, nefes alırız!…

derme çatma bir sedyede katıla katıla ağlayan ağzı burnu kan içindeki kız çocuğunun ciğer parçalayan çığlıklarına ne kadar sağır kalacağız?

ne zaman iç siyasetin madrabazlarına, hokkabazlarına,
kayıkçı kavgasında arsızca siyaset yaptığını sanan
kalbi muşamba kaplı koltuk hastalarına haykıracağız
“yeter” diye?…

hayır cevabını evet yapmak için ne kadar dayanıyorsunuz?

glsh | 24 May 2007 17:29

‘Hayır’ cevabını ‘evet’e çevirmek için çabayalanların,buna inanların hayatımızda,Dünya’da ayrı yerleri oldu.
Thomas Alva EDİSON;İlkokul öğretmeni tarafından “o beyinsiz bir çocuk ve hiçbir işte başarılı olamaz” diye aşağılanarak okuldan alındı.Daha sonraki yıllarda Edison,yaptığı kimyasal deneylerden birinin patlaması sonucu telgraf ofisindeki işinden kovulmuştu.Asla pes etmeyen Edison başta ampul icatı olmak üzere insanlığın hayatını kolaylaştıran icatları nedeniyle tarih boyunca unutulmayacak bilim adamları listesine adını yazdırmayı başardı.George WESTİNGHOUSE; yaşıtlarına göre yeteneksiz,ayrıca çalışmayı sevmeyen ve aptal biri olduğu gerekçesiyle okuduğu kolejden uzaklaştırılmıştı.Ancak daha 20 yaşını doldurmadan buharlı motor çarkının patentini aldı.Micheal JORDAN; lise ikinci sınıf öğrencisiyken,okul basket takımına alınmadı.Antrenörü onun bu konuda yetenekli olmadığını,boyunun kısa olduğunu söyleyerek takımda yer alamayacağını söyledi.O şimdi Amreika’nın değil Dünya’nın yetiştirdiği “en büyük basketbol yıldızı” ünvanını taşıyor .DEMOSTENES;çocukluk yıllarında kekemeyken tarihin gelmiş geçmiş en büyük hatiplerinden biri olmayı başardı.İlk kez topluluk karşısında konuşmaya kalkıştığında halk onu kahkahalarla kürsüden uzaklaştırmıştı.Henry FORD;kredi talebi,kredi isteme sebebinin boş bir hayal olduğu gerekçesiyle bir çok banka müdürü tarafından red edildi.Başarıya ulaşana kadar beş kez iflas ederek herşeye yeniden başlamak zorunda kaldı.Karşısına çıkan sayısız engele rağmen otomotiv sektörünün kurucusu ve bir numaralı ismi olmayı başardı.Richard BACH; “martı” adlı kitabı 18 yayınevi tarafından red edildi.BEETHOVEN; müzik tarihinin en büyük isimlerinden olan Beethoven’ın keman tutuşunu gören hocası onun için “müzisyen olmaz!”demişti.Daha birçok isim Walt Disney,Gregor Mendel,Alex Haley,Margaret Mitchell,William Sorayan,Leo Tolstoy defalarca red cevabı almalarına,bizim günlük hayatta karşılaştığımız umut kırıcı engellerin belkide yüz katı engelle karşılaşmış olmalarına rağmen cevap “evet” olana kadar çabalamışlar.

BU NE ARTIK ?

makaleci | 22 May 2007 09:31

Ülkemizde daha ne göreceğiz?

Hayal gücünü zorlarcasına, dizi senaryolarına hikâye yetiştirircesine her yeni gün trajik durumlar üretmeyi bilen bu ülkenin kaderi ne olacak?

Nedir bu medeniyete meydan okuyan hallerimiz, daha ne yapacağız artık, ne kaldı?

Ne tanım ne mazeret ne de hiçbir cümle ifade edemiyor artık bütün olanları. En sonunda bebekleri ağlatarak, en iyi ağlayan bebeğin seçildiği yarışma yapıldı bu ülkede Buyurun buradan yakın