bildirgec.org

inkar hakkında tüm yazılar

çatlak bir sabır taşım var

aydindil | 20 August 2009 19:03

Tahammül ediyorum, sabrediyorum, itaat ediyorum, vazgeçiyorum, kabul ediyorum, gel diyorlar geliyorum, git diyorlar gidiyorum. Bi süre sonra robotlaşıp, işaret edilmeden yapıyorum, ne yaptığımı bilmeden yapıyorum yaptıklarımı, sürekli tahammül… Sabır taşı çoktan çatladı. Tutkalla yapıştırdığım çatlak bir sabır taşım var, kimyasal takviyeli algının kaldrıabileceği bir kırık sabır taşım var.. Bir de cesurum bu kadar; ancak kendi gerçeğimi inkar etmeyecek kadar, işaret edilenin dışına çıkamayacak olan özünde cılız bir cesaret.. kimler gözlüklerindeki tozlu pembeyi silerek gerçeğiyle kavruldu? ve kimler büyülü narsizm denizinde yüzerek tatmine yaklaşmaya zorladı!?

GÜNEŞİ İNKAR ETTİK ; GECELERE TUTUNDUK

neslihanrelecni | 13 January 2008 12:59

GÜNEŞİ İNKAR ETTİK ; GECELERE TUTUNDUK

Suçluyuz
Sözcükleri kuruttuk.
Kuru sözcüklerle gözüyaşlıları avuttuk.

Yaşamayı unuttuk,
İnsanca yaşamayı.
Ömrümüzün uzunluğundan yakınır olduk.

Oysa umutlarımız vardı
Bir ömre sığdırılabilecek nice şeye dair.
Oysa umutlarımız vardı
Gülmeye dair.
Ömre sığdırılabilecek olanları unuttuk.
Oysa hayallerimiz vardı
Bir başka düzene doğan güneşe dair

Güneşler doğdu ve güneşler battı üzerimizden.
Günle birlikte kayıplar bıraktık gerimizde.
Kayıplarımızı ve bir güneşe olan inancımızı unuttuk.

Yalnız Bir Kadın Olmak…

hypatia | 09 May 2007 09:40

Bu gece, kulağımda ki “Camdan Kalp” şarkısının hüznüne, mail kutuma gelen Sayın Ahmet Altan’ın yazısından bir alıntının, kalbime verdiği sızı eşlik ediyor.

Gözler, tüm gerçekleri söyleyen ve baktığınızda acı ve mutluluğu görebileceğiniz, duyguların saklanmasının en zor olduğu yerdir. Hele ki bir kadının gözlerinde…
Zihnimin kabul ettiği tek gerçektir, mutlu ve mutsuz kadını gözlerindeki ışığın ele verdiği. Mümkün değildir ki sevgiye doymuş bir kadının gözlerinin içinin parlamaması, şevk ve heyecan dolu olmaması, enerjisi ve kahkahası ile gururla gezinmemesi. Ne acıdır ki, sevgiye hasret bir kadının gözlerinin feri sönmüştür. Bakışları donuk ve hissiz olabilecek kadar tepkisizdir. Tüm heyecan ve isteklerini yitirmiş, ertelemiş ve hatta unutmuştur. Amaçları da, kendi ben’i gibi kaybolmuştur. Sadece ve sadece yaşamın gereklerini yerine getirmek için hareket etmeye başlamıştır. Kırgın ve kırılgandır. Artık yıkılmış umutlarını bile hatırlamamaktadır.

bilmedikleri..

sedaflora | 08 May 2007 20:08

Bilmedikleri herşeyin sensizlikten olduğuydu. Ne kadar bastırmaya çalışırsam,kalbimi bir o kadar acıtan şu sensizlikten..İnkarımdan, kaçışımdan, kaçıp kaçıp yakalanışımdan.Her yakalandığımda geri geleceğimi bile bile kurtulmaya çalışmamdan..
Yorgundum.
Senin için bir oyuncak, bir gölgeden ibaret olduğumu anladığımda ardıma bakmadan çekip gitmeliydim. Utandığım kadar gitseydim hiç olmazdım zaten.!
Yapamadım. Git gellerle, feveranlarla baştan yarattım kendimi. Ama bu yeni beni sevmedim hiç,sevemedim.
Sonra bu sefer tamam dedim,yeter artık ettiği mabedine ruhumun. Kalan iki tuğla bari dursun orada. Yeniden örerim ben ilmek ilmek duvarlarını o mabedin harcına senden kalan iyi kötü herşeyi karıp. Kalkmayı en iyi çok düşen bilir nasılsa..
Vazgeçtim, soğudum, buz tuttum zannettim, seni beynimden, içimden çıkarıp atarım zannettim..
Başka bir bedene başka bir kalbe geçirdim tırnaklarımı ölesiye bir hırsla, ölesiye bir yardım çığlığıyla. İlk başlarda işe de yaradı üstelik. Aynı heyecanlar, aynı bildik oyunlar..
Ama bir gün,aylar sonra bir cuma sabahı, seni rüyamda görüpte heyecandan! uyandığım bir cuma sabahı, kafamı çevirip tırnaklarımın iziyle mutlu olan ama kanayan tırnaklarımı farketmeyen bir silüet gördüğümde her yer, herşey darmadağın oldu. Fırtınalar patladı, depremler oldu, yangınlar çıktı ,toz duman oldu, zaman durdu.. Ne acı ne üzüntü ne gözyaşı ne de başka birşey. Hiçbirşey hissedemeyecek kadar yıkıldım. Becerememiştim…..
Şimdi gülümsüyorum sen hala beynimde çekiç darbeleri indirirken tutunduğum camdan hayallere…

Çözülmeler… Gelsin Bakalım…

hypatia | 04 May 2007 16:59

İtiraflarrrr...
İtiraflarrrr…

ÇÖZÜLMELER…

Evet sevgili hafif ailesi,
Sevgili arkadaşım @mosaicus ile yaptığımız yazışmaların bir yerinde, mosaicus “kendi kendimi çözmeye çalışmaktan yoruldum.” dedi ve karşılıklı bu işi masaya yatırmaya karar verdik. Dedik biraz geyik olsun. Yapalım bir açık oturum…

Sevgili @mosaicus, ilk önce kendisi talip oldu bu işe. Siz sorun ben söyleyeyim. Rahat adamımdır, alınmam, yazar sensin yaz bir yazı başlayalım dedi.

Bende onun onayını alarak bu yazıyı girdim. Çözülmelere başlıyoruz, ilk konuğumuz @mosaicus, sonrasında tüm çözülmek isteyenleri bekliyoruz.

Haydi arkadaşlar, hepiniz davetlisiniz açık oturumumuza…