bildirgec.org

hollywood hakkında tüm yazılar

Solaris Terlik

WeaponX-hafif | 08 March 2003 00:31

Terlik’le bir ilgimiz yok. Aslında mesela George Clooney’li bir film. Şu an oynayan 2 adet var zaten. Solaris, psiko-dram gibi. Steven Soderbergh ve James Cameron yönetmiş. Film pek parlak diyemem. Aslında konu pek karmaşık gözükebilir ama değil. Enteresan bir şekilde bu filmi seyrederken Event Horizon‘u seyreder gibi hissettim. Verdiğim linkte görüleceği üzere bu film Solyaris diye bir filmle ilişkilendirilmiş. Yani Solaris‘in 1972 model orijinal Rus versiyonu

Stanislaw Lem’in kitabından uyarlanan film, daha önce Rus yönetmen Andrei Tarkovsky tarafından 1972’de sinemaya Solyaris adıyla uyarlanmış. Hikâye aynı. Ve her zaman olduğu gibi, Holywood’un bir filmi tabîi ki yurtdışından arak (bkz. Birdcage, 12 Monkeys, Vanilla Sky akla ilk gelenler). Dedim ya Event Horizon‘u seyreder gibi oldum. James Sanford adlı bri eleştirmen de direkt olarak bu noktaya değinerek, Event Horizon’un da Torkovsky’nin filminin değişik bir versiyonu olduğunu vurgulamış.

star stalkers

perSona | 22 December 2002 20:15

Star yaratma, sevdirme, oldurma mekanizması nasıl gelişti nasıl oturdu tam olarak kestirmek zor ama, mitolojik kahramanlardan sonra en çok özdeşleşilen ve uğruna manyak olunan star İsa, namı diğer jesus christ superstardır sanırım. Elçi olarak gönderilmiş kültleşerek geri dönmüştür. İsa uğruna hala cinayetler işlenir, onun adı haykırılarak hayatlara son verilir. Adına yapılan tüm manyaklıklarda İsa ve onu izleyen diğer kahramanlar sadece bahanedir, ardında manyak edimcinin sebepleri, güdüleri ve karmaşık hikayeleri vardır.

Mucizeler, büyük mesajlar ve ardından gelen değişimler uzun zamandır bu taraflara uğramadığından daha farklı starlarda medet aranmaya başlandı ya, bunun yapılacağı en verimli yer de elbette hayal makinası diye nitelendirilen hollywood ve müzik endüstrisidir. Bu insanların yaptıkları rolün, söyledikleri şarkıların ve diğer yaratıcı ve para getirici aktivitelerin dışında etraflarında öyle bir aura oluşturuluyor ki, mitolojik kahramanların en önemlisi sıradan insan bunlara kapılıp kendi hayatının sıradanlığını, elde edemediklerini, olamadığı her şeyi unutup onunla özdeşleşerek kendi derdine derman arıyor. Star merakının gündelik hayatta kabul edilebilir hale gelmiş olan normalleştirilmiş dozu bir starın hakkında çıkan her haberi küpürleme, adını çocuğuna, köpeğine, şuyuna buyuna verme, özel hayatı sanılan bilgilerin tümünü takip etme gibi sıkılmış ama yine de gündelik hayallerle yuvarlanıp gidebilen insan davranışı. Bunun bir ileri adımı bir konser sırasında sahneye fırlayıp üstünü başını parçalama ya da starın bahçesinde kamp kurup içeri alınana kadar oradan uzaklaşmayı reddetme. Kimi hayranlar starlara olan takıntılarını o kadar ileri götürüyorlar ki, iş ya akıl hastanesinde ya da hapishanede son buluyor. Star manyağı mertebesine erişmiş manyakların çoğu da amerika’dan çıkıyor. İşte örnekler:

yönetmen alan smithee

aftermath | 31 March 2002 18:19

sinema konusuna meraklı, üşengeç sinemaseverler için süper bir bildiri üzerinde çalışıyordum ki oltama bay smithee takıldı. kimdir yönetmen alan smithee? (www | imdb | google | çürük domatesler)

hollywood‘da; yasal olarak 1967 yılından beri kullanılıyor. yönetmen kişi bir film yaparken, prodüktör, torpilli oyuncular, hükümet ve benzeri birimlerden müdahalelere uğrarsa ve kendisini vâreden yaratıcılığını, özelliklerini bu müdahaleler sonucu filme yansıtamazsa; hatta umduğundan uzak bir yapıt elde ederse, filmi portföyünden çıkarıp kredit listesinde de adının yeralmamasını isteyebiliyor. ancak the director’s guild of america (dga), yönetmenin adının silinmesine izin vermiyor. işte bu durumda yönetmenler isim olarak alan smithee ismini kullanıyor. süper, değil mi?