bildirgec.org

hız hakkında tüm yazılar

Dünyanın En Hızlı Motoru – MTT Y2K

pcslave | 23 January 2007 13:45

Dünyanın en hızlı motorunu hakkında fikri olan var mı? Yoksa ben biraz yardımcı olayım size.Motorumuzun adı “MTT Y2K”.

MTT(Marine Turbine Technologies) Y2K
MTT(Marine Turbine Technologies) Y2K

15 saniyede 320 km bulan motor ; maksimum 242MPh hıza ulaşıyor.Motorun çıkardığı ses helikopterin çıkardığı sesden farksız.Bu video motorun yapılışını ve test sürüşlerini gösteriyor. Bu video motora sahip olan birinin kendi çekimini gösteriyor.Her iki videoyuda izlemenizi tavsiye ederim.

Dünyanın En Hızlı Motoru – MTT Y2K

pcslave | 19 January 2007 20:36

Dünyanın en hızlı motorunu hakkında fikri olan var mı? Yoksa ben biraz yardımcı olayım size.Motorumuzun adı “MTT Y2K”.

MTT(Marine Turbine Technologies) Y2K
MTT(Marine Turbine Technologies) Y2K

15 saniyede 320 km bulan motor ; maksimum 242MPh hıza ulaşıyor.Motorun çıkardığı ses helikopterin çıkardığı sesden farksız.Bu video motorun yapılışını ve test sürüşlerini gösteriyor. Bu video motora sahip olan birinin kendi çekimini gösteriyor.Her iki videoyuda izlemenizi tavsiye ederim.

gerçek hiçbir şeyin gerçek olmadığıdır.

emrouisen | 09 January 2007 20:53

1900’lerin başına kadar herkes 1687’de yazılan principia’ya göre newton’un ortaya koyduğu klasik fizik kurallarına inanıyordu. fiziğin en önemli öğretileri newton’un hareket kurallarıydı. özünde newton, tanrının evreni değişmez bir düzen içine koyduğuna inanıyordu. bu inanış topluma da yayıldı ve kapitalizm yayıldı. böylece dünya arz-talep kurallarına boyun eğdi. ardından einstein, newton’un saydığı hız, ivme hatta zamanın bile göreceli olduğunu kanıtladı. einstein ışık hızına yakın hareket eden bir roketten indiğimizde diğer rokete binmemiş kişiye göre daha genç kalacağımızı çünkü ışık hızına yakın gidişimizde zamanın yavaşlamasından dolayı yaşlanılamayacağını ispatladı.o meşhur formülünde ışık hızının sabitliği, kütle ve enerjinin aynı oranda arttığını dolayısıyle yüksek kinetik enerjiye ulaşan roketteki bir kişinin sürekli koltuğa yapışık kalacak kadar kütlesinin ağır olacağını, yani ağırlığın kinetik enerjiyle orantılı olarak görece arttığını ispatladı. kısacası düşüncelerin bile görece bir enerji olduğu, herkeste farklı etki yapan ve herkese göre farklı olan düşüncelerin, doğruların etrafında herkesin toplu yaşamdan faydalanarak aynı doğruyu savunması, bişeylerin sürekli yanlış olduğunu söyleyerek sözde düzenin aslında kaosu koruyan düzenin varlığı, birgün geçmişteki bilgeler gibi elle tutulur önyargılardan oluşan bir madde değil de, evrenin içinde bir tür dinamik süreçler olduğu kavranabilir mi bilemeyiz.

hız ve teknoloji ilişkisi

| 17 November 2006 08:57

teknoloji ne kadar hızlı ilerliyor acaba?

  • çok hızlı mı?
  • yeteri kadar hızlı değil mi?
  • normal bir hızda mı ilerliyor?
  • belkide yetersiz bir ilerleme hızına sahiptir?
  • yada hızdan söz etmek saçmalamakla eşdeğer mi?

ne dersiniz?

Hız

buddhala | 05 November 2006 00:18

Sahnedeki çocuğa takıldı gözüm. Kendinden geçmiş bir halde. Eminim bedeninin çizgilerinde bir dalgalanma, tüylerinde bir ürperme, vücudunda gittikçe keskinleşen ahenk ve kasılma. Elindeki gitara sınırları belli bir sürede kendi yeteneğine göre sayısı belli olmayacak şekilde nota basmak. Gittikçe hızlı nota basmak. Gittikçe hızlı solo atmak. Daha çabuk tepeğe çıkıp daha fazla basamaklara basarak aşağı inmek…
Büyük şehvetle birbirine sarılan bedenler geldi sonra aklıma. Daha fazla birbiriyle temas etmeye çalışıyorlar. Daha fazla uyarılıyorlar. Daha hızlı hareket etmeye çalışıyorlar. Daha fazla ürperiyorlar. Daha hızlı nefes alıp veriyorlar. Birden tüm duyular aşırı yükleme sonucu kilitlenen şebekeler gibi kasılı kalıyorlar. Eşik değerinden geçen beden parçanıyor sanki. Vücudun sınırlarında bir dalgalanma ve yeni bir tek bedende vücut bulan iki ruh…
Çok hızlı dönen araba tekerleri nasıl hiç dönmüyormuş gibi gözükür, o kıvama hayatın değişik kulvarlarında ulaşan beden inanılmazı başarıyor ve ruha temas ediyor. Geçici kaynaşma tüm özgü hataları nötralize ediyor ve anlık kusursuzlaşma bedeni topraklıyor sanki. Biz insanlar kendimize tanınan sınırları belli sürede daha fazla iş yapmak için nasıl uğraşıyorsak, bu üstten bakıldığında; sınırları belli bir çizgiyi sayısız küçük parçalara, noktalara ayırabilmek demek aslında. Daha hızlı soru çözmek, daha hızlı pedal çevirmek, daha hızlı araba sürmek, daha hızlı sevişmek, daha hızlı çalmak, daha hızlı…..
Hayatın önüne geçmek, zamanın önüne geçmek için mi bütün bu uğraş. Hız yeterli bir kavram mı bunun için. Fizikçiler hep tartışır, ışık hızına ulaşan beden, ruh ile soyut maddeler kapısından mı geçer? Işık hızına uaşan beden esirdeki tutsaklıktan kurtulabilir mi? Somutlukla soyutluk arasındaki kapının eşik değeri belli bir formülle ifade edilip, edilse bile aşılabilir mi?

otobüste gösterilen filmler

estragon | 28 October 2006 13:18

Anlıyamıyorum daha doğrusu anlıyorum ama anlamamazlıktan geliyorum.Neden otobüs yolculuklarında gösterilen filmler insanın stresini bir kaç kat daha arttırır.Fast and furius,transporter,taksi serileri….benim otobüste yolculuk ederken izlediğim filmler.Hız hastası değlim ama bu ve benzeri filmlerle de alıp veremediğim birşey yok.Aksiyonu kim sevmez!Ama neden otobüsle karanlık otobanlarda,tanımadığınız bir şöförün ellerine emanet bir şekilde saatte 90 km hızla giderken tv de bu filmleri izlemek zorunda kalıyoruz.Ya zaten önümdeki kahvenin dökülmemesi için bin bir cambazlık yapmaktayken ve elimde o her zaman açılması zor naylonlara koyulmuş sandiviçin açılması için insan üstü bir gayret sergilerken Frank martinin audisinin 360 derecelik manevraları ben de nasıl bir ruh hali yaratıyor tahmin edemezsiniz ey otobüs firmaları.
Sizi de anlıyorum biliyorum ki seviyorsunuz hızı arabaları iş gereğince.Ama otobüste insanlar zamanın geçmesi ve stresin azalması için ister tvdeki filmleri sanki.

Pedala kuvvet

vic vega | 24 October 2006 15:48

Tim Pickens ve uzaya gitmek isteyen, ama Richard Branson’a akıtacak parası olmayan roket meraklısı arkadaşları, kendi uzay programlarını oluşturmuşlar. 0’dan 100 kilometreye 5 saniyenin altında bir bisikletle çıkmak istiyorsanız artık bu mümkün. Kafatasınızı parçalamak hiç daha kolay olmamıştı.

Stil sahibi bir ölüm için teknik ayrıntılar şurada.

yeni ipod nano yavaş mı?

azurenus | 19 September 2006 09:06

ipod nano‘nun yenisi duyurulalı fazla geçmemişken hakkında dedikodular başladı bile. kullanılan teknoloji nedeniyle veri yazma hızı eski ipod nano’ya göre [daha yavaş] olacakmış. ipodunu disk olarak kullanmayı sevenler için üzücü haber.

at the speed of sight

schizophrenia13 | 16 September 2006 11:12

mike newman, görme özürlüler kara hız rekorunu en son 167.32mph{yaklaşık 269.2754km/h} ile elde etmiş. bunu otomatik vitesli limitleri kaldırılmış bir 507hp gücünde bir bmw m5 ile yalnız başına yapıyor. nasıl oluyor da oluyor diyorsanız, mike’ın babası mike başka bir m5 ile takip ediyor ve onu sağa, sola, fren vb. komutlarla yönlendiriyor. hız rekoru ise aynı mesafenin bir saat içinde iki kere geçilmesi sonucu elde edilen derecelerin ortalamasıyla bulunuyor. bu rekor sürekli el değiştirdiği için mike’ın denemeleri de devam ediyor.

Dünyanın en hızlı bulaşık makinesi Arçelik’ den

| 03 September 2006 13:30

arçelik, bir ilki gerçekleştirerek 6271 E kodlu ürününü tüketicinin beğenisine sundu. Dünyanın en hızlı bulaşık makinesi olarak kabul edilen bu ürün 12 kişilik tam kapasite bulaşığı sadece 58 dakikada, üstelik a yıkama performansında yıkayabiliyor.

Makine aynı zamanda sadece arçelik’ e özgü “autosense” özelliğine sahip. Bulaşıkların kirlilik derecesini saptayarak sıcaklığı ve program süresini otomatik olarak ayarlayabiliyor.