bildirgec.org

hastane hakkında tüm yazılar

yıkanabilir antimikrobiyal fare

hkmt | 07 April 2008 21:59

antimikrobiyal mouse
antimikrobiyal mouse

Seal Shield tarafından geliştirilen antimikrobiyal ürünlerden olan bu fare antimikrobiyal plastik bir malzemeden imal edilmiş. bir çok ortama karşı dirençli olan bu mouse aynı zamanda yıkanabilir özelliğe sahip ve bulaşıcı bakterilere ve grip virüslerine karşı koruma sağlıyor. sağlık sektöründe çalışan kullanıcılar için dizayn edilmiş bu mouse ları sağlık hususunda titiz insanların da kullanabileceğini düşünüyorum. fiyatı (bir benzeri de burada idi)

kendini yenileyen organ ve dokular

hkmt | 27 March 2008 16:14

kopan parmak uçlarının yeniden geliştiğini ya da bir organının laboratuvarda oluşturulabileceğini ve risksiz bir şekilde nakledilebileceğini düşünebilir misin?bu artık bilim kurgu değil.yenileyici ilacın uygulandığı bölgede gelişme oluyor.vücudun kendi gücünü kendi kendini yenilemek için nasıl kullandığını bilim adamları öğrendiler.3 yıl önce Lee Spievack adlı kişinin parmak uçları bir hobi mağazasına ait uçağın pervanelerine takılarak parçalanmış.peki sonra ne olmuş?

pisagor, tarikat ve sus işareti !

biSGen | 30 January 2008 14:07

pisagor
pisagor

Bilindiği üzere Pisagor resmi tarihe tarihinde dik üçgenlerin sırrını dünyaya indiren ölümlü olarak geçer. Oysa Pisagor bir tarikatın kurucusudur da aynı zamanda. Bu tarikatın inancına göre “evrende her şey sayılarla idare ediliyordu ve sayılarla izah edilebilirdi.

Pisagor bir istekliyi yoluna kabul etmek için pek zor beğenir bir kimseydi. “Her ağaç bir Hermes yapmaya yaramaz” derdi. Onun tarikatına girmek isteyenlerin bir süre deney ve çilelere tabi olması şart kılınmıştı.Müritliğe kabul edilen çocuk, hiç olmazsa iki yıl hazırlıkla meşgul olurdu. Müride, bu süre zarfında “AKUSİKO”, yani DİNLEYİCİ” adını verirlerdi. Dinleyici ders esnasında mutlak şekilde susmaya mecburdu. Ne hocasına bir sey sormaya mezundu ne de ders hakkında tartışmaya… Yalnız dersleri tam bir saygı ile kabul etmeye, ondan sonra onları kendi kendine uzun uzun düşünmeye bakmakla görevlendirilmişti. Bu kuralı dinleyicinin beynine işlemek için uzun bir örtüye bürünmüş bir kadın heykeli gösterirlerdi ki parmağını dudaklarının üzerine koyarak “SUS” işareti yapardı. (TASAVVUF TARİHİ, Mehmet Ali AYNİ, s.78 )

MASKE

| 28 January 2008 20:15

-Doktor Brutz’u sevmiyorum!
-Ama gitmeliyiz Lou, tüm senatoryum orada olacak, sene boyunca herkes bu olayı bekledi unuttun mu?
-O, o çok ciddi bakıyor bana!
-O herkese ciddi bakıyor Lou, hem ben de sana eşlik edeğim. Korkacak bir şey yok. Bu sene mutlaka seçilenler arasında biz de olacağız. Ama geç kalmamamalıyız, acele et lütfen.

Elemenin yapılacağı yer hastanenin taşlık arka avlusuydu ve tüm hastalar gösteri için orada toplaştıkları için mekan çok kalabalıktı. İnsanlar Doktor Brutz’un oturduğu tahta masa etrafını yukarıdan bakıldığında girintili çıkıntılı bir çember oluşturacak şekilde çevirmişlerdi. Kısıtlı imkanlarına rağmen içlerinde elemelerde sergileyecekleri role uygun bir şekilde kıyafet bulup gelenler dahi olmuştu. Kıyafetin tedariki, görevlilerle içli dışlı olmanın derecesine ve sigara, taze çikolata veya tereyağı üzerinden ödenecek rüşvetlere bakıyordu.

Kanserin çaresi

Chat Noir 1 | 04 January 2008 20:32

Kanser artık çaresiz bir hastalık olmaktan çıkıyor.İngiliz bilim adamlarının buluşuna göre, Tes isimli protein, kanser hücelerinin yayılmasına yardımcı olan mena isimli proteini durdurabiliyor.Bilim adamlarının halen üzerinde çalıştıkları projede tes proteinini taklit edecek tedavi yöntemleri üzerinde duruluyor. Detaylı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.

Kalbimi ellerine alan adam…

linet | 26 November 2007 11:36

Ameliyathane; ne kadar boş geliyor bazı kelimeler insana, o yeri ve durumu yaşamadan önce…
Sedyenin üzerine yatmadan önce arkası açık önlüğü giydirdiler, üşüdüm, içimde bir boşluk duygusu, kendimi ellerine teslim edecektim, uyuyacaktım ve vücudumda gezinen yabancı eller, derimin altına girecek ve iç organlarıma dokunacaklardı, şimdi bunları düşünmenin sırası değildi, ama beynim durmadan çalışıyordu. Sabah duşumu almış, gözlerime rimel sürmeyi ihmal etmemiştim, yanaklarım kendiliğinden al al olmuştu zaten, ya çok heyecanlandığımda, korktuğumda yada çok utandığımda kızarırdım, şimdi ki ruh halim korku ve heyecan karışımıydı, aynada kendime baktım, bir daha bakabilecek miydim bilmiyordum..