bildirgec.org

hastahane hakkında tüm yazılar

Mikrop öldüren kapı kolu

siyasal | 28 December 2011 12:59

Matt Roberts özellikle hastanelerde kullanılması amacıyla geliştirdiği “Hygiene Handle” isimli kapı kolu mekanizması ile hijyeni artırmayı hedefliyor.
Sistem, kişinin kapı kolunu tutuğu anda eli üzerine 23 ayrı basınç noktasından anti-bakteriyel sıvı püskürtülmesini sağlıyor. Enfeksiyonların azalması amaçlanmış. Nasıl çalıştığını buradaki videodan ayrıntılı bir şekilde izleyebilirsiniz.

YILBAŞI ÖNCESİ DOPİNG

admin | 27 December 2010 12:53

Sağlık çalışanlarına müjdeli haber geldi. Yılın sonuna doğru yeni yıla mutlu girmelerine neden olacak haber hükümetten geldi.

Bana Bir Kitap Al!

admin | 07 December 2009 09:43

Ne zamandır bir kitap yüzü göremedim. Şu hastane beni bazen çok bunaltıyor… Sana geçen seferde yazmıştım ama unuttun heralde… Neyse önemli değil ama bu sefer bir kitap gönderirsen çok iyi olur.Burda çok yalnızım bana da bir vakit geçirme aracı olur hiç olmazsa.

Soramadım bu arada nasılsın?Hayat nası gidiyor?Geçen mektubun herhalde çok aceleye gelmişti,hal-hatır etmeden sorduklarıma cevap vermiş yollamışsın. Olsunu ben her geçen gün daha iyi oluyorum canım dostum.Ben bu illeti yenebilirim.Tabi sende bana destek olursan.

Neyse uzatmayım lafı fazla,doktorlar gelecek şimdi vereyim mektubu da sana göndersinler bir an önce.Dostum iyiki varsın,sen olmasan ben ne yapardım?Herkese selamlarımı ilet.Gözlerinden öperim canım dostum.Bu arada unutma bana bir kitap al,burda yalnızken çok sıkılıyorum…

Her 10 bin kişiye 14 hekim düşüyor

wowo | 10 December 2008 14:24

Dünya Sağlık Örgütünün ( DSÖ ) Avrupa bölgesinde; türkiye, hekim eksikliğinde ikinci sırada. eksikliğin kapatılabilmesi için her yıl tıp fakültelerinden 14 bin mezun verilmesi gerekiyor ancak 4 bin 500 mezun çıkıyor. DSÖ ortalamaları baz alındığında, Türkiye’deki mezun sayısı Avrupa ortalamasının 3’te 1’i kadar. her 10 bin kişiye 14 hekim, 13 hemşire düşüyor!

Tanrı’nın Mucizesi

pilli pati | 12 August 2008 13:10


Üzerine uzandığım tek kişilik yatağın yanında, bir beşikte usulca sallanıyordu. Beşiğin çıkarttığı gıcırtı beni rahatsız etmiyordu bile… Sadece Tanrı’nın mucizesine kilitlenmiş, öylece ona bakıyordum. Hastahane duvarlarının, ne renk olurlarsa olsunlar, soğuk olduklarını düşünmüşümdür hep. Ama, şükür, onun beşikteki o sıcaklığını bulunduğum noktadan hissedebiliyordum ki; bu da ortamı bir nebze ısıtmaya yetiyor, o soğuk hastahane odasındaki gerginliğimi azaltıyordu. Gelen geçen hemşireler beni ona bakarken gördüklerinde gülümsüyorlar, ben de aynı şekilde sessizce gülümsüyordum. Bir ağrım sızım ya da rahatsızlığım olup olmadığını bu şekilde hemen anlıyorlardı ve aramızdaki sözsüz anlaşmanın havada hissedilen bir anlamı muhakkak vardı. Bu mucize ile hayata bağlıydım işte. Başka da hiçbirşeyin o sırada pek bir önemi yoktu…

O gün beni apar topar hastahaneye gitmem için çağırdıklarında elim ayağıma dolaşmış, arabamı bir arkadaşıma emanet etmiştim. Adımlarımı mümkün olabildiğince hızlandırarak caddeye çıkmış, bir taksi çevirmiş ve şoföre gideceğim hastahanenin adını söylemiştim. Yolda camdan dışarıyı seyrederken, bu dünya üzerinde insan eliyle yapılan ne de çok şey olduğunu düşünmeye dalmıştım. Kilometreler birbiri ardına tükenirken, Tanrı’nın o mucizesi olmasa, birbirimize aslında nasıl da muhtaç olduğumuzu unutacak günler yaşadığımız aklıma düştüğünde de insanlığım adına biraz ürpermiş ve utanmıştım.

Hastahane 17’si…

sekoci | 14 April 2008 19:15

Sabaha vuran güneş rahatsız ediyordu. Ve daha kötusu sadece bu değildi.. Terlemiştim ve demir gibi üşüyordum. Ter kokusu rahatsızdı. Ölmekten korkmam duş almaktan korktuğum kadar. Çıktım yataktan.. Isınma gereksinimini karşılayamamış sobanın bacasına sarıldım.. Gece boyu belki bin kez öksürmüştüm. Okul “zerdevat”larını giyinip tuvalete çıktım. Yüzüme baktım. Uyumadığımdan çapak oluşmamıştı yine de serçe parmağımla çektim göz altlarımı. Uyanmıştım “Günaydın”

Evet onlara günaydın… Servislere doluşacak olanlar “günaydın” Gece yatağında üşümemiş olanlar “günaydın” Okulda da mutlu olabilen yada en azından günü kurtaranlar “günaydın”..!!

Yılan Bebek

bahard17 | 29 September 2007 01:35

http://msnyasam.milliyet.com.tr/msnDefault.asp?url=http://www.milliyet.com.tr/2007/09/28/son/sontur38msn.asp