bildirgec.org

güneş hakkında tüm yazılar

Güneş enerjisinden faydalanmanın en ilginç 6 yolu

sevittopcu | 07 November 2008 16:43

Solar Elbise
Solar Elbise

Solar enerjinin kullanımı günümüzde pek yaygın olmasa da tasarımcıların bu teknolojiyi her alanda kullanmaya niyetli oldukları gayet açık. Solar enerjiyle çalışan arabaları veya ev sistemlerini görebiliyoruz ancak bu tasarımlar biraz uçuk. Yukarıdaki solar elbise 448 beyaz hücresiyle sabah topladığı güneş enerjisini akşam partilerinde size aktarıyor 🙂
Aşağıdakilerin bazıları bundan daha kullanışsız gözüküyor olabilir ama doğanın bize sunduğu olanakları verimli şekilde kullanmayıp sadece maliyet üzerinde yoğunlaşırsak doğa birgün elimizdekileri de alacaktır.

Meraklısına Su İle İlgili Herşey

mavi182002 | 05 November 2008 18:07

filtreli su matarası
filtreli su matarası
Güneş enerjisi ve su eldesi
Güneş enerjisi ve su eldesi
Gemilerde su eldesi
Gemilerde su eldesi

SU ile ilgili pekçok bilgi ve yeni tasarım cihazları bu linkte bulabilirsiniz:
Suyu, bakteri ve virüslerden arıtan filtreli su mataraları,güneş enerjisiyle denizden su eldesi ve suyu arıtma,geri kazanılabilir enerji olarak suyun kullanımı,gemilerde denizden su eldesi için sistemler,karbondioksitte emisyon azaltmak için su kullanımı,su arabaları

Ve meraklılarına su ile ilgili pekçok tasarım,konu ilgili çok sayıda linkler…..

2008 kpss

vatanda | 02 November 2008 11:35

Uzandığım koltukta dalmışım annemin dürtüklemesiyle uyandım. Aslında pekte uyandım denilemez hala yaşıyorum sanki. Gözlerimi kapattığımda güzel bir sahil kasabasında buldum kendimi ağzıma hafif tuz tadı gelmekte , esen rüzgar tenimi ürpertmekte. Etrafıma bakıyorum şaşkınlıkla ileride bir baraka üzerine kocaman bir ağ çatı gibi yerleştirilmiş, küçük bir tekne ve iki-üç kişi onlara doğru yürüyorum. Güneş hala gökyüzünde ama ay’da öbür taraftan kendini göstermekte ilerdeki gruba yaklaştıkça içimde garip bir ürperti başlıyor ilk anda neden olduğunu anlamasamda biraz sonra bu ürpertinin nedenini anlıyorum. Benim insan sandığım ilerdeki grup ağzı yüzü garip bir şekil almış insan görüntüsünde ama insandan başka herşeye benzeyen hal ve hareketleriyle çok başka garip yaratıklar çıkıyor. Titremeye başlıyorum hatta geri geri gitmek istediğimi hatırlıyorum ama nedense bacaklarım beni dinlemiyor. Sanki onlara doğru çekiliyorum. Yanlarına yaklaşıyorum. ürkek bakışlarla süzdüğüm bu garip yaratıklar benim geldiğimi yeni fark eder gibi vücutlarından çıkan gözleriyle bana sanki normal birşeymiş gibi bakıyorlardı. Bu beni daha da tedirgin etmişti. O sırada arkadaki yaratık diğerine insan diliyle ” İşte bir tane daha geldi bu akşam kaçıncı bu” diye söylendi. Konuşmalar beni hem korkutmuş hemde sevindirmişti benim gibi başka insanlar da buraya gelmişti demek. Ama burası neresiydi bu yaratıklar da neydi. Bana en yakın olan yaratık “Sen ordaki yaklaş buraya neden, niçin geldin” diye sordu. Vücudum benden ayrı bir nesne gibi onlara yaklaşmaya başladı. Tam yanlarına geldiğimde dilim yine düşüncelerimden başka olarak. ” Puslu bir geceden geliyorum. Güneşi arıyorum, sabahı bekliyorum. Buraların sultanına hizmet için bekliyorum” dedi. Ne söylediğimi anlamamış olmamla birlikte hala neden ve niçinler içinde kaybolmuş bir vaziyetteydim. Hiç bir şeye anlam veremiyordum. Yaratıklar hep bir ağızdan ” Güneşi bulmak elinde, Sultan içerde, hizmet zordur kazanmak ise imkansız.” diyerek ayağa kalktılar. arkada olan biraz daha insanımsı yaratık ileriye bir adım atarak ” Şimdi sende diğerleri gibi hiç bir şey anlamamışsındır. Şu anda gece ve gündüz adasındasın. İçerde güneş sultan durmakta, bizlerse sultanı koruyan cinleriz” diyerek bir anda ele benzettiğim uzantısından bir giysi ve kolye verdi. “Bunları giy, içeri girmen için şart” dedi. Önündeki cin yine aynı şekilde bir kılıç ve kalkan uzattı bana ve ” Bunları kuşan içeride hizmet için gerekli dedi”. En öndeki cin ise kocaman bir kazan çıkartıp içine deniz suyundan doldurdu ve altını yaktı. ” Kazanın içine gir ve temizlen saflık gerekli” dedi. Bütün söylenenleri bedenim harfi harfine uyguluyordu. İlk önce kazana girdim. Çok sıcak olacağını hatta pişeceğimi düşünürken oldukça serin hatta tenimde tatlı bir his uyandıran bir su ile karşılaştım. Bedenimin kontrolünü yeniden kazanmıştım. Hatta artık aklımdakileri bile söyleyebiliyordum. Kazandan çıktığımda bir an için kaçmak istedim. Ve tam o anda öndeki cin “Buradan kaçmak istiyorsun dimi ama kaçış yok. Senin gibi senden önce ve senden sonra gelenler içinde kaçış yok sen ve senin gibiler seçilmişlersiniz. Doğduğunuz gün gece ve gündüz savaşı için seçildiğiniz” diyerek beni diğer cin’e doğru sürükledi. Cin’in verdiği giysileri üzerime giydiğimde sanki hiçbirşey giymemiş gibiydim ama dışardan giysiye dokunduğumda çok kaba çok kalın ve sert bir ses çıkarıyordu. Kolyeyi boynuma taktığımda ise daha önce hiç görmediğim bir ışık hüzmesi gökyüzünde belirdi ve tamda kolyenin ortasına doğru ilerledi. Işığın içinde hayal meyal bir insan silüeti görüyordum ama sadece o kadar birde ses ” Sana güveniyorum” diyordu. Cinler ışığı görür görmez dizlerinin üzerine çöktüler ve hep bir ağızdan ” Işığın prensesi hoş geldin savaşçıyı kutsa ve galibiyet için yol göster” diye bağrıştılar. Işık hüzmesi kolyenin içine girdi ve parlamayı kesti. En son olarak elime bir kılıç ve kalkan verdiler. Kılıç buradaki herşey gibi garipti. Sadece sapı vardı ve elime aldığımda beyaz bir ışık saçıyordu. Benim kılıca böyle baktığımı gören cin ” Bu kılıç ruh kılıcıdır içindeki duyguları gösterir. Az önce içine girdiğin kazandaki su ruhunu temizledi, giydiğin giysiler sana güç verdi. Bu ruh kılıcı ise senin içindeki saflığı temizliği gösteriyor. İçeride daima böyle saf ve beyaz kalmalı. Rengi değişirse neler olur biz bile bilmiyoruz” diye açıklama yaptı. Ruhumun temiz olması beni sevindirmişti ama ruhum temiz değildi yaptığım onca yanlış onca kötü şey onlara neler olmuştu. Yine aynı cin sanki beynimi okurmuşcasına “Daha önce yaptığın kötülükler, yanlışlıklar, bütün hataların az önce suyla birlikte yok oldu. Şu anda en saf en temiz sensin. Geçmişi düşünme sadece hizmet etmeye odaklan ” diyerek o garip uzantısını kalkanın üzerinde gezdirdi. Kalkan bir anda o en normal halinden çıkıp parlamaya başladı ama öyle beyaz değil yeşil parlıyordu kalkan. “Bak” dedi parmağa benzeyen uzantısından bir parçayı garip dişleriyle kesti ve gri akan kanını kalkana sürdü kalkan bir anda büyüdü ve gri rengi yuttu. Resmen cinin kanını yuttu ve yine yeşil yeşil parladı. “bu kalkan yeşil zümrüt kalkanıdır. Senden öncekiler bu kalkanı alamadı senin bir özelliğin olmalı. Zümrüt kalkanının en büyük özelliği bizler gibi varlıkların kanı kalkan tarafından emilir ve sana zarar vermesini engeller. Dahası her türlü saldırıya karşı boyut değiştirir ve seni en iyi şekilde korur. Son olarak şayet içeride başına bir hal gelirse bu kalkan seni yok eder”. Son sözü içimde büyük bir korkuya neden oldu elimde tuttuğum şey beni öldürebilecekti ha. Birden aklıma uykuya daldığım geldi o anda uyanmak için bütün varlığımla çabaladım ama yine arkadaki cin bütün ümidimi böldü. ” Uyduğunu sanıyorsun ama şu anda uyanıksın. Burası gerçek ve şu anki herşey gerçek gözlerini kapattığın yerde değilsin ve buradan kurtulmanın tek yolu. Güneş sultanına hizmet etmektir. Yada gece yolcularına katılmak. “

Kobra Görünümlü Güneş Şemsiyesi

tuncelik81 | 29 October 2008 00:55

VEIL Güneş Şemsiyesi
VEIL Güneş Şemsiyesi

VEIL ve Buro North, Avusturya’nın ilköğretim okulları için güneş enerjisi depolayan Solar Shade adında, görünümü kobra yılanını andıran bir güneş şemsiyesi geliştirdi. Bu enerji sistemi ile okulların elektrik ihtiyacı temin edilirken bir yandan da tasarımı sayesinde oluşturduğu gölgeden faydalanan çocuklar güneşten gelen zararlı ışınlardan korunmuş oluyorlar. Bu haber ile ilgili daha detaylı bilgi almak istiyorsanız buraya veya buraya tıklayınız.

Plantbot Güneş Arayan Sehpa

serversistemci | 25 October 2008 19:50

Plantbot
Plantbot

Garip icatlara bir örnek Play Coalition’dan Plantbot. Evinizde bitki yetiştirdiğiniz bitkinizin sürekli güneş görmesini istiyorsanız, bu hareketli güneş arayan sehpa ile evinizde değişiklik yapabilirsiniz. Ahşap olan hareketli ayaklarıyla odada güneş arayan bu ürün, güneşsiz kaldığında güneşe doğru hareketleniyor.

KENDİ YILDIZINIZI OLUŞTURUN

vae | 22 October 2008 22:56

ilk evreler
ilk evreler
orta evre
orta evre
son evreler
son evreler

Kendi yıldızınızı insa etmek hoşunuza gidermiydi yada güneşin ne evrelerden geçtigi gibi bir soruya ne cevap verirdiniz.
Uzay bilimlerinden hoşananlar için sanal yıldız labaratuvarı mukemmel bir yer.
burdan siteye girerek sayfanın en altlarındaki now it’s time to build your own star baglantısına tıklarsanız yıldızınızı oluşturmuş olursunuz.
Son olarak eger play butu gibi duran butonlara basmassanız animasyon başlamıyor.

Güneşten olağandışı görüntüler – Güneşi hiç bu kadar sakin görmediniz!

xerre | 16 October 2008 14:06

güneş, 11 yıldır yoğun aktif olarak geçirdiği bir süreçten sonra bu yıl olağandışı bir şekilde en sakin dönemini yaşıyor. ve 200 gündür, üzerinde güneş lekeleri olmadan gözlemlenebiliyor.
bu durumun en önemli etkilerinden biri de güneş rüzgarlarının son 50 yılın en zayıf düzeyine gerilemesi oldu.

bilim adamları bu olağandışı durgunluktan oldukça şüpeli olmakla birlikte uydu ve teleskoplarla güneşimizi sürekli olarak izlemekteler.

Güneş Kavanozu

Chat Noir 1 | 14 October 2008 16:07

Çoğunuz güneşli günleri seviyorsunuzdur.Peki güneş ışığını bir kavanozun içine koyup evinize götürmek hiç aklınızdan geçmiş miydi?Bu hoş tasarımla bu hayaliniz neredeyse gerçek oluyor. Sun jar içinde bulunan solar enerji hücresi, şarj edilebilir pil ve de 3 tane enerji tasarruflu LED ampulü ile bunu başarıyor.Güneş enerjisiyle şarj olan pil gece olduğunda led ampulleri yakıyor.Sarı ve mavi ışık veren olmak üzere iki çeşidi bulunan bu ürünün fiyatı 49.90 ytl.Bence hoş bir hediye olurdu.Tabi bana hediye edilirse.

Asılı Kalmak

oyuncuhandan | 15 September 2008 15:52

Güneş güzeldi. Sanki başına gelecekleri bilir gibi eşlik ediyordu genç adama. İçinde mutluluk vardı. Öyle, nedensiz sandığı. Masasında oturmuş pencereden dışarı bakıyordu. Tam o sırada uzun siyah saçları, güzel yüzü ve edasıyla güneşin ve günün mutluluğunun sebebi çıkageldi. Genç adam o an yaşama sebebini düşündü ve “buldu”. Onca sıkıntının, yıllarca yaşanan onca belirsizliğin sürprizi meğer bu melekmiş. “Peki şimdi ne olacak?” dedi içinden. Biriken bunca şeyi toparlama vaktiydi anlaşılan. O bunları düşünürken günün mucizesi içeri girmişti. Bu güne kadar görmemiş olması imkansızdı. Anlaşılan yeni başlıyordu.