bildirgec.org

gözyaşı hakkında tüm yazılar

Kavga var

Galanthus | 23 June 2009 15:04

Bir düğün düşünün, ama bildiklerinizden değil. Bir sünnet düğünü. Ancak öyle böyle değil. Çok şatafatlı. Belki de aylar öncesinden planlanmış , haftalarca üstünde çalışılmış. Havai fişekler, süsler, garsonlar her şey ama her şey birinci sınıf, nerdeyse davetliler bile bu birinci sınıf ortama ayak uydurmuş durumdalar.

Ve o birinci sınıf ortamda biri birden çığlık atıyor, diğerleri de “Kavga var, kavga var ! diye bağrınıyor. Kimse ne olduğunu anlamıyor. İnsanlar korkuyor, ortalıkta gezen çocuklarını toparlıyor. Böyle birinci sınıf bir ortamda kim kavga edebilir ki?!

ÖLDÜĞÜNE AĞLAYAMADIM

nacak | 26 May 2009 17:17

Artık yoksun bu dünyada . Veda edip gittin sessizce başka alemlere . Son demlerini göremedim senin . Bilmiyorum neler çektiğini. Görsem de dayanamazdım zaten . Aklımdan gitmezdi o son görüntülerin. Vicdan azabım kat kat artardı o zaman .

Ağır hasta olduğunu biliyordum . Ama hiç hastayken görmemiştim seni. Hasta değilken bile görmedim ki doğru düzgün . Çocukluktan kalma bir kaç resim var kafamda sadece . Kendimi zorlasam da tek bir görüntünden başkasını getiremiyorum beynime . O da hayal meyal . Kırık , dökük. En son ortaokuldayken gördüm belki seni tam hatırlamıyorum . 10 yıldan fazla zaman geçmiş üzerinden .

1 mayıs’ın kanlı tarihi

mesuthayat | 29 April 2009 16:44

1 mayıs işçi bayramı
1 mayıs 1977 yılı işçi bayramı için hazırlanan afiş

1 Mayıs 1977’de 1 mayıs işçi bayramını kutlamak için çeşitli illerden istanbul’a gelen yaklaşık 500 bin kişi taksim meydanını doldurdu. Göstericilerin üzerine açılan ateş sonucu 28 kişi ezilme ya da boğulma nedeniyle, 5 kişi vurulma nedeniyle, 1 kişi de panzer altında kalarak yaşamını yitirdi, yaklaşık 130 kişi de yaralandı. ateşi kimin açtığı henüz belli olmamış ve olay aydınlatılamamıştır.

1 mayıs 1977
1 mayıs 1977

star gazatesinden ahmet kekeç “önce katillerinizden hesap sorun” başlığıyla bu konuda farklı bir bakış sergiliyor.

burdabulunan linke tıklayarak 1 mayıs işçi bayramının tarihsel sürecini kısa bir şekilde görebilirsiniz…

MAİ

il mare | 10 April 2009 10:27

Her tarafımızın kızgın sınır çizgileriyle çevrelendiği,yaşamak zorunda olduğumuz birşeylerin kırılma noktasıdır MAVİ!MAVİ nin anası DENİZ,DENİZ in anası ÖZGÜRLÜK.Hangisinin hangisini barındırdığının belli olamadığı en katlanılası kargaşa…

En gerçek sandıklarımızın en yalan olduklarını idrak edebilme sürecini oluşturan birsürü minik su damlacığı,neticede kocaman bi MAVİ,o kadar herkesin olduğunu bilip de bi o kadar en çok sahiplendiğin…Kocaman bir GÖKYÜZÜ!Defalarca uğranılan hayalkırıklıklarına en şahitlik eden taşımak zorunda olduğum kafatasımın en uğrak yeri her gün…Kocaman bir GÖKYÜZÜ,kocaman bir MAVİ,üzerlerinde beni islediklerine inandığım kocaman gözbebekleri onların we kocaman MAWİler gene…

Sevdamın Sarhoşluğundayım

admin | 03 March 2009 11:27

Oyunlar oynardık yalnızken bile.Sen sevimlisin derdin,gözlerime dalıp giderdin.Şarkılar dinlerdik,tanıdık sözler vardı içlerinde.Biz hep aynı nakaratı severdik.Çayı demli sevdiğin gibi,çiğköfteyi de acılı yerdin.Ben şekerini atıp karıştırdığımda,nasılda minnet duyardın bana.Dertlendiğin yada kızdığın zamanlarda,pek konuşmamı istemezdin,sende susardın zaten.Suskunluklarımızla gözgöze gelir,sonrasında sımsıkı sarılırdık birbirimize.Samimi olduğu kadar,sahipleniciydi kolların.Başımın döndüğünü anlardım, sevdamın sarhoşluğunda.Aşmak istediğim çok şey vardı sende.Hani derdin ya’ben kelimelere dökemiyorum duygularımı’ama kağıda da dökemedin.Hareketlermidir sadece aşkı anlatan?Duymam gerekmez miydi ne hissettiklerini? Sen yine başına buyruk oldun,özgür oldun.Kar mı sandın bunları,yoksa bana sahip olmak mı korkuttu seni;anlayamadım.Şarkılar göderdin bana,hatta söyledin.İçinde aşkta vardı nefrette.Sensiz olmuyor yerine konmuyor…..İkimizinde en sevdiği şarkıyı susturdun kendince.Bende acı var ama gözyaşı yok artık.Ağlayamamak ne tuhaf,oysa bilirsin beni,boncuk boncuk akar yaşlar gözümden.Sen farkında olmadan,bana ait bir çok şeyi aldın benden.Belkide bundandır mutsuzluğun,anlamsızlığın ve yokoluşun.Çözmeye çalışmıyorum artık seni.Anladımki zor değilsin.Zor olan benmişim sende.Oturduğumuz yerden kalkıp,küçük adımlarla uzaklaştın,bense uçurumlar atlıyorum.

Merhaba Hüzün…

arseli33 | 03 February 2009 10:05

Çalınmış hayallerimin orta yerindeyiz ikimiz de…Ne kaldı ki mutluluğa dair avuçlarımda.Bir tutam tebessüme değişmek istedim gözyaşlarımı. Arkanı dönüp gitmen için defalarca yalvardım. Seninde benden başka gidecek yerin yoktu bilirim. İçimin derinlerindeydin uzun zamandır.Kalbimde, beynimde, gözlerimde seni görürlerdi hep… Bedenimdeydin, benimleydin oradan hiç gitmedin. Bu gece sana yazmak istedim.Kalemimin değdiği kağıda işleyip, buruşturup atacaktım seni.Ruhumu senden arındıracaktım sana inat.Üzerine kenetlendiğin anılarımı, aşkımı, içinde senin olduğun bütün yaşanmışlıkları akıtacaktım içimden. Ellerimi titreten sendin biliyorum.Gitmek istemiyordun yine.Yüzümdeki bu anlamsız ifade, ağlamamak için kendini zor tutan gözlerim senin eserindi bilirim.Çaresizliğime bakıp bakıp gülüyormuydun, yoksa sızlayan vicdanının sesimiydi bu haykırışlar… Karanlığı senin kadar sevmem bilirsin.Hadi yak umudunun mumlarını ! yerine dön…Bu gecede benimlesin..

“BABA BARIŞ NE DEMEK ?”

antiemperyal | 07 January 2009 10:30

GAZZE’DE KAN, GAZZE’DE GÖZYAŞI DİNMEK BİLMİYOR. İNSANLIK TARİHİNİN EN KARA SAYFALARI 11 GÜNDÜR GAZZE TOPRAKLARINA ATILAN BOMBALARLA YAZILIYOR…

1,5 MİLYON İNSANIN YAŞADIĞI VE HER DAKİKA HEDEF GÖZETİLMEKSİZİN BOMBALANAN GAZZE’DE NÜFUSUN YARISINI KADIN VE ÇOCUKLARIN OLUŞTURDUĞUNU SÖYLEMEK BİLE VAHŞETİN BOYUTUNU ANLATMAYA YETİYOR…

DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA YAŞITLARI GECELERİ YANIBAŞLARINDA KENDİLERİNE MASAL OKUYAN TATLI BİR SESLE UYKUYA DALARKEN, GAZZE’DE YAŞAYAN ÇOCUKLAR, HER AN MASUM VE KÜÇÜK BEDENLERİNİ HAVAYA UÇURABİLECEK BOMBALARIN SESLERİ İLE ÖLÜMLE YAŞAM ARASINDAKİ İNCE ÇİZGİDE HER GECE YENİ KABUSLAR GÖRMEYE DEVAM EDİYORLAR…

Serçeler ve Gözyaşlarıyla Gelen Ölümleri

miss ladybird | 03 January 2009 21:08

Bir serçe kadar narin ve ürkek duygularım; hayatın anlamını ararmışcasına bakıyor etrafa,izliyor olanları…Düşünüyorum, anlamaya çalışıyorum. Yapamıyorum kalbim buna izin vermiyor. Seviyordu çünkü. Seviyordu sevmesine de; karşılık bulabilir miydi? “Belki bir umut!” diyordu hep.Olan olmuştu çok geçti artık birşeyleri telafi etmek için.Son sözü son cümlesi “Seni bir serçenin gözyaşı kadar seviyorum sevgilim.”demek oldu. Karşısındakinin şaşırdığını görünce; düşünmesini beklemeden açıklama gayretine girdi.”Çünkü…” dedi durakladı birkaç saniye. Sonra devam etti baştan alarak tek bir seferde söyledi. “Çünkü sevgilim serçeler ağladıklarında ölürler!” dedi ve sustu.Artık gözler konuşuyordu.O anlam dolu bakışlar karanlıktan aydınlığa çıkmaya yeter miydi? Yetmedi…Çocuk hiçbirşey demeden arkasını döndü ve çekti gitti…

Hayat Dediğin Kısaca

furkan iren | 03 October 2008 10:02

gücün son zerresi ne demektir bilirim.. yaşamak dediğin yolculukta geçtiğim yollarda ardıma bakmam, çünkü gölgemden asla korkmam..

bildiğimi unutmam, acımı dillendirmem, kırgınlıklarım var elbet ama kine yer yoktur gönlümde.. eğer elini tuttuysam asla bırakmam.. eğer sevdiysem dilimde olmaz hiç hislerim, yüreğimi veririm, gerekirse canımı, kanımı hatta yeri gelirse son nefesimi sevdiceğimin uğruna, sevmek uğrunda…

düşler kurduğum doğru, hayallerimin olduğu da ama hala yaşıyorum. çabalarım var, gayretim… gözlerimden yaş akmadı nice senelerdir vicdansızlığımın eseri değil şefkatimi kötülerin kötülüğü karşısında hala yitirmemiş olduğumdan, bir de yaşanmışlıkların hediyesi gönüldeki o derin yaralardandır, nicedir öylece gözlerimde donakalmış yanaklarımdan aşağıya dökülemeyen göz yaşlarımın, ağlayamamamın sebebi…

yokluğunu bırakta git

furkan iren | 30 September 2008 11:10

giderken bakışlarındaydı
geri döneceğim diyen
gözyaşları vardı gözlerinde..
anlamsız bir film izlersin ya
öyleydi yaşanmışlıkların anımsaması benliğimde.
gidişinden sonrası yaşamak
bir köşede unutulmuş çocukluğumdan miras
kırık oyuncaklarım kadar anlamlı artık .