Bana soruyor. ‘Senin gibi biri rahat durmaz. Renk vardır sende. Hayatında muhakkak birileri vardır. İnanmam. Ben bilirim. Anlarım da.’
‘Yok’ diyorum. Gerçekten. Armudun sapı üzümün çöpü deyince olmuyor. Hayatımdaki tek atraksiyon sensin.’
‘Hadi. Geç. İnanmam.’ diyor.
Anlıyorum, inandıramayacağımı. Susuyorum. Birçok şeye susadım ama bu seks değil. Bunu ona anlatmam zor. O bir erkek ne de olsa. Şevkat, sevgi, bağlılık, sevdiğimin benim olduğunu bilmek gibi kavramlar susadıklarım… Nerden başlasam ona anlatmaya, çalışmaya…
Beni tanımıyor aslında, uyuyamadığımı, duygusal olduğumu, seksi çok sevsem dahi kimseyle yatmadığımı düşünmüyor, içimden gelmediğine inanması zor.
Nerden bilecek, hala ayrıldığım sevgilimi özlediğimi, tekrar barışmayı hiç mi hiç düşünmesem ve hiç mi istemesem de –anlaşabileceğimizi düşünmediğimden- gece uyumaya çalışırken, kokusunun burnuma geldiğini ve ona sarılıyor gibi hissedip/ isteyip/ hayal edip uykuya öyle dalabildiğimi nerden bilecek?