bildirgec.org

gelmiş hakkında tüm yazılar

AYN EL YAKİN

il mare | 23 June 2010 16:15

Zamanın nasıl daha güzel dondurulabileceğini öğrenmek için, özlediğimi hissettiğim tek kişilik bir sıranın üzerinde kağıdımın ince ipine diziyorum satırlarımı.

Tam zamanında bu işe girişmiş gibiyim; zamana herkesten başka yüklediğim farklı anlamı tam zamanında süslemeye yeltenmiş gibi. Sanki avucumun içinde bir sabun da burada olduğum an; ben, yağmur yağmasın, an’larım ayalarımda,akıp giderlerken haberime seslenmeyen anılarıma karışmasınlar diye, 18-55 mm’lik bir objektiften, yakaran sağ gözümü Tanrı’nınkine değdirmeye çalışır gibiyim. Öyle 55’e falan yeltenmeden ama,yaşımın gözçukurlarıma sığdırdığınca; 18’den biraz fazla,55’ten epey uzakta.

— |SEN|

il mare | 06 May 2010 10:35

Her anıyı aşk mı sanarım, her anıyı sevda mı?
Değil,işte öyle değil.

Maharet aşk denizine tonlarca gemiler sığdırmada, maharet denizleri de aşıp okyanuslara açılmada .
Bir yalandan çıkmışken, oyalı,kırmızı bir mendil sallamışken son kullanma tarihi geçmiş bir rüyanın ardından,
Maharet yalanları suya atıp mendilleri ispirtoyla yakmada,öyle çok tenezzül de etmeden,serçe parmağının ucuyla.
Her hatırladığın aşk değil işte;
Farkında mısın,sen her hatırlayışında ruhuna dipsiz sevdalar kapaklanmakta,
Ekose hayallerinin üzerine çizgili tutkular yamalanmakta.
Her hatırladığın aşk olsaydı eğer, hatırladıklarından çok öte ,seni çağırırlardı aşk aşk diye.
Gözyaşlarının tuzu yakardı sineni ve yıkandıkça hatıraların, çekip küçülürlerdi teker teker;
Oysa ki sen,tüm yad edişlerde esnetensin bir şeyleri; ucundan tutup çekiştiren,sınırları zorlayıp ebatlarını değiştiren;
Gelmişinin önünde diz çökerken saç diplerinin bile duyduğu hörmetle; geçmişine sövensin, camdan yapılmış nefretinle.
Sen, bir ateşin üzerinden üçüncü kez atlarken, evvel bir zamanının gıptasını dördüncü sıçramana yakıştıransın,
Evvel bir dileğinin aynı karakterli harlarına bu sefer yüreğinin suyunu serpiştiren, ve tek bir damlasıyla nice korlar peyda edensin.
Kendine karşı açtığın savaşta desenli yaralar alan gururlu bir gazi,
Ve bu uğurda şehit ettiğin inanlarının taziyelerini her seferinde kapı eşiğinden defedensin.
Yani öyle sandığın gibi değilsin, dur ama gitme, açıklayabilirim.

Aşk bahara uzak,ölüme yakın.

sedaflora | 06 September 2007 11:12

Bir dünya güzeli sordu : Çocuk istiyor musun?
İçim cız etti de verdim yine cevabı.

“İsterdim bir zamanlar..Ama ben sonsuz aşka inananlardanım, istemem öyle evleneyim olmazsa boşanırım, ya da evlenmiş olmak için, adamı kafalamak için evleneyim, ben kürkçü dükkanı olmak istemiyorum, ben nasıl ki onda bulacaksam hayatın eksik kalan parçasını, o da bende bulsun istiyorum ,istiyorum ki benim çocugum aşk çocuğu
olsun, sonsuz aşkın çocugu olsun..Zordur bu zamanda dediklerim, vazgeçmişliğim bu yüzden..”

Anladı dünya güzeli, ben daha çok sevdim onu..

Yaşlı çocuklar bayram ediyor..

dralivolkan | 13 March 2007 13:27

Haber Milliyet internet sayfasında yer alıyor:
Geçen yıl 23 Nisan da meclis başkanlığı koltuğuna 21 yaşındaki kazık kadar adamı çocuk diye oturtan arkadaşlar, bu sene de 20 yaşında bir arkadaşı çocukları temsil etsin diye mecliste konuşturacaklar.
İşin ilginç tarafı ise bu iki kişinin de İmam Hatip Liseli olması.
Geçen seneki ateşli çocuk ” önümüze ne engel koyarsanız koyun yıkıp geçicez, zirveye çıkıcaz” buyurmuştu. Bu seferki de mayısta zirvedeyiz diyecektir herhalde.