bildirgec.org

fikir hakkında tüm yazılar

Google beni duyabilir mi?

tea moore | 28 July 2007 19:17


CanGoogleHearMe.com

bu sitenin sahibi Aaron Stanton, milyon dolarlık bir fikri olduğunu iddia ediyor ve bu fikrini google a satmak istiyor. bunun için bir site kurup, google daki yöneticilerin dikkatini çekmek istiyor ve kısa zamanda tüm google çalışanlarının bildiği bir isim haline geliyor. binlerce “iyi şanslar” e-postası alan Aaron, sonunda google a fikrini açıklama şansı bulabiliyor.gerçek bir azim öyküsü.

freeIQ: Fikir arama motoru

burc | 20 May 2007 18:08

www.freeiq.com
www.freeiq.com

www.freeiq.com, iş fikirleri arayanların ve fikirlerini paylaşmak isteyenlerin yeni adresi. google vari bir sayfa düzenine sahip olan sitede çeşitli iş fikirleri arayabilirsiniz. Ayrıca siteye üye olup size verilen alandan kendi fikirlerinizi de yayınlayabilirsiniz.

Örnek olarak incelediğim; blog nasıl para kazandırır?, sosyal imleme nedir ve blog yazarken neden önemlidir? konularında güzel cevaplar aldığımı söyleyebilirim.

Kanunlarımız ne alemde?

freefreshfish | 17 May 2007 12:12

Geçen minik bir kaza yaptım, bir araca arkadan çarptım. Trafik aniden yığıldı tam önümdeki araba aniden frene bastı, kaçmak için kaldırıma iyi yanaşıp frene bastım ama sağ arkasına çarpmaktan yırtamadım. Herifin bmw benim honda’yı dağıttı. Neyse…

Arkadan çarptım ya suç bende (trafiğe çıkınca suçlusunuz zaten). Ben ekibi ararken olayı gören başka bir trafik polisi zıpladı geldi. Ben telefondayken diğer şoför “benim gitmem lazım,.. toplantı,.. şirket… gak guk” filan diyor. Bir yandan ekiple konuşuyorum, bir yandan trafik polisi “bende bildiriyorum şimdi” diyor, bir yandan da diğer şoförün ne demek istediğini anlamaya çalışıyorum. Adam bir anda arabasını bıraktı gitti, kısa süre sonra başka biri geldi “kullanan benim” diye. Valla benim umrumda değil, hata bende göründüğünden kaskoma ödetip, bir an önce arabamı yaptırıp binme derdindeyim. Arabamda çiziğe bile tahammül edemeyenlerdenim.

Sınır sınır içinde..

khun | 08 May 2007 23:55

Bir köyde yaşıyorlardı zamanla büyüyüp genişleyen.
Bir düzenleri vardı, çünkü kuralları vardı, sınırları içinde, basit.
Sınırları vardı aralarında ve etraflarında. Sınırlar iyiydi. Ve kuralları vardı, karmaşık görünen, ama basit.
Sınırları vardı içinde yaşadıkları, düşündükleri, hayaller kurdukları. Umut ettikleri.
Herkesin kendi sınırı vardı ve herkese ortak bir sınır, içinde yaşarlardı.
Kuralları vardı kendileri için. Ve kuralları vardı ortak. Çünkü bir düzenleri vardı. Hep vardı ve hep olacaktı.
Sınırları vardı aralarında, sınırlar gerekliydi, çünkü herkes kendi sınırları içinde yaşardı.
Sınırları vardı etraflarında ve hepsi o sınırın içinde yaşardı birlikte, ama ayrı. Çünkü herkesin ayrı sınırı vardı, sınır içinde.
Sınırlar birlikte çizilmişti özenle, etraflarına ve hepsinin etrafına.
Kuralları vardı sınırlar içinde.
Sınırların kuralları, kuralların sınırları vardı, düzen içinde.
Çünkü hayat böyleydi.
Kurallar koymuşlardı sınırlar içinde, zamanla ve gelişmişti kurallar kendi içinde.
Unutulmuştu bazı kuralların neden konduğu, zaman içinde, ama gerekliydi herhalde.
Sınırları vardı içinde yaşadıkları, sevdikleri, sevildikleri, paylaştıkları.
Kuralları vardı sınırlar içinde ve sınırların.
Paylaşmaktı esasında sınırlar, özgürlüğü, sevgiyi, umudu, hayalleri.
Ve ayırmaktı sınırlar, herkese ait olanı.
Sınırlar vardı sınırlar içinde, aşama aşama, derece derece.
Sahiplenmekti aslında sınırlar, belirlemekti neyin kime ait olduğunu ve ne kadarının.
Böyle olmuştu hep, sorgusuz, çünkü hayat böyleydi.
Bir sınır vardı bütün sınırları kapsayan ve herşey o sınırın içindeydi sınırlarla birlikte.
Kurallar vardı, artık kimsenin hatırlamadığı, nasıl konduğunu.
Böyle iyiydi, çünkü hayat böyleydi.
Kurallar iyiydi, kuralsız olmazdı, sınırlar içinde.
Sınırlar vardı herkesin bildiği, çünkü içinde yaşarlardı.
Pek azı merak etti sınırların ötesini, çünkü herşey zaten sınırların içindeydi, hayat buydu, bunu herkes bilirdi.
Sınırlar vardı tanımlı, tanım, tanım içinde.
Ben, vardı sınırlar içinde tanımlı, ben’le başlayan.
Ben’e göre yapıldı tüm tanımlar, ben için. Sınırlar vardı ben içinde, ben’le başlayan tanımlı.
Ben içinde sınırlar vardı, sınırlar içinde ben’ler.
Hayat böyleydi.
Sınırlar gerekliydi.
Sınırlar, paylaşmaktı, sahip olmaktı, yalnız kalabilmekti kalabalık içinde, var olmaktı.
Sınırlar ben içindi. Çünkü ben, var olmaktı, sevmek, kıskanmak, öfkeden deliye dönmek, anlamak, ağlamak, tiksinmek, alışmak, kanıksamak, acıkmak, doymak..
Sınırlar, bensiz olmazdı ve ben, sınırlar olmadan.
Sınırlar ölçüydü, ben bunu bilirdi.
Bunu herkes bilirdi.
Kurallar buna göreydi ve sınırlar.
Ben’ler vardı yan yana, aralarında ve etraflarında sınırlar.
Düzen içinde yaşarlardı, çünkü kuralları vardı.
Düzen içinde düzen vardı, çünkü kural içinde kural, sınır içinde sınır vardı.
Sınırlar tanımdı, hayatı özetleyen.
Ben bilirdi, herkes bilirdi, hayat böyleydi.
Bir köyde yaşarlardı sınırları belli, ordan ötesi önemli değildi.
Çünkü ordan öte birşey yoktu.
Hepsi buydu.
Bunu herkes bilirdi.

Alan adı(domain name) alırken

burc | 08 May 2007 13:27

Burada yeralan ve Rupe Parnell isimli arkadaşın yazdığı makaleye göre alan adı alırken en çok sorulan 7 soru şöyle:

1. ülke kodumu içeren bir alan adı mı almalıyım, yoksa ulusal bir alan adı mı almalıyım?
2. Alan adımda “-“, “_” vs. gibi karakterlerler kullanmak iyi midir?
3. Rakamsal ifadeler için rakam mı kullanmalı(2,3 gibi) yoksa yazı mı kullanmalı(iki, uc gibi)?
4. Alan adım ne kadar uzun olmalıdır?
5. Bazı alan adı uzantıları diğerlerinden daha mı avantajlıdır?
6. .tV, .ws uzantıları nelerdir?
7. Neden alan adı kayıt kuruluşları arasında çok fazla fiyat farkı bulunmaktadır?

NEGATİF TOPLUM BİZMİYİZ?

please | 05 May 2007 15:53

toplum olarak negatif düşünen bir millet olduğumuzu söylemeyenler yok değil.ben bu konuda yorum yapamadım.ancak sizin görüşlerinizi merak ederim.mesela,ÇOCUK ESİRGE KURUMU yerine ÇECUK ESİRGE-ME KURUMU olumsuzluk eki sadece bir tane örnek.görüşlerinizi bekliyorum.