bildirgec.org

festival hakkında tüm yazılar

TebeşirFest’04

abacus | 08 June 2004 13:11

bu yıl ilki düzenlenecek TebeşirFest’04 Beşiktaş’taki Barbaros Hayrettin Paşa Parkı ‘nda 5-6 Haziran 2004 tarihleri arasında gerçekleştirilecekmiş.
festivale katılan üniversiteler

  • Yıldız. Tek. Ünv. Birleşik Sanatlar
  • Galatasaray Üniversitesi
  • Sabancı Üniversitesi
  • Boğaziçi Üniversitesi

festival programı burada
bu tür organizasyonların internet üzerinden organize edilmesi ise gerçekten sevindirici

Rüya olmalı

pHx-hafif | 04 July 2003 22:01

simple minds
pet shop boys the cardigans
mfö nil karaibrahimgil
athena
mercan dede
FELIX DA HOUSECAT
Hezarfen Havaalanı” />
Şaka mı ? @ istanbul @ 6 Eylül

HAS2000

ae31 | 23 June 2003 01:29

Nereden geliyoruz. Göçebe miyiz….
festival dediklerinde olabilir dedim nerede sorusuna kimse yeterli cevap veremezken gazeteler açıldı aranıp tarandı. Neyse ki davetliydik ama bu davetimizin karşılığında çalışıp hakkımızı çıkaracaktık. Saat 4 gibi AKM nin önünden bize ayrılan mini ye bindik. Her sene mekan değiştiren H2000 e kahkahalarla bakıyordum. Çünkü fiyaskolar abartılacak yine insanlar seslerini çıkarmayacaktı. Nede olsa anne ve babadan uzaklşmış bir kitleden böyle bir yogun tepki beklenemezdi.
Cuma günü sahneler kurulmamış grublarda götlerine bakarak dönmüştü. Biz Cumartesi NTV deki haberi izleyerek ağzımızda kuru bir tat ile yola çıkmıştık.
Anlamadıgım böyle festivallerde sahne ve ses ışık sistemleri konser günü mü kurulurdu. Bu işin haftalar önce hazırlık aşamasından geçip para veren halka hizmet olarak geri dönmeliydi. Ama kimse çadırından çıkmadı alkolü alıp yedi yedirdi.
Bu işi düzenleyenler lojistik zart zurtu Cuma günü mü çözmüştü gece 01 de sahne kurmak da neydi. O gün gelen gruplar hayvan terbiyesi görmüş kadar olmuştu sanırım. Neyse….biz yola çıktık zıplaya zıplaya vibrasyon ile toz duman jandarma arasından mekana vardığımızı sandık. Görevli kardeş arabadan inmemizi ve yürüyerek devam etmemizi israrla istiyordu. Yolun kapalı oldugunu savunarak cır cır etti. Şöför taşıdıgının mal olmadıgını sanatçı oldugunu söylesede işler düzelmedi. Arabadan sesler yükselince bıyık altından geç dedi. Yol bomboş toprak sıcak kızlar bikinili.
İçeriye girdik. Toz duman tuvaletlerdeki kuyruk diyerek artistlerin mekanına koştuk. Tek gölge bana göre burasıydı. Bira beleş olarak arka arkaya geliyordu. Sahile kurulmuş çadırlara baktım. Sıcakta insanlar pörtlemişti. Kimse ne yaptıgını bilmiyor eğleniyoruz lan diyordu. Tek aktivite frizbi atmak kızları mayolu kesmek olsada biyerde sıkacaktı. Kendi adıma hatta yazının gidişatına göre böyle zevklerden uzak etrafı seyre daldım. Herkes güneşin altında bayılmış sanki modern zamanların toplama kampları gibi gözlerimde sahnelendi. Bira içtikçe tuvalet sorunu gündeme geliyor bunuda artistlere özel karavan konularak hallediliyordu. Rica ederek artist kartımı göstererek karavana girdim. Arkamdan karavan sahibi böyle iş görmedim ya 20 dakkikada bir de sıçılır mı diye bögürüyordu. O na bir açıklama borçlu olduğumu hissederek işiyeceğimi yumurtladım. Yok dedi sözüm sana değil. 3 yıldır bu karavanlayım böyle şey görmedim diye tekrarladı…
Sahneyi görmek için birazda etrafta ne var ne yok diye bakınarak gezindik. Sahne çalıların arasından gözüktü. Yer gök toz olarak üzerimize yapışmıştı. Sahnede kim vardı adı neydi bilmiyorum ama herkes haldır huldur çalıyordu.. saat 9 45 de başlanacagı söylendi. Saat 10 u geçti 11 oldu. Bizler salatalık gibi bir hal almış beklerken bülent babanın şarkılarının arasına rööööörrrrr diye vokaller girip çıkıyordu. Bayağı hoş oldu…sonunda grup sahneyi terk etti bizimkiler hazırlandı gitarlar kuruldu davulun setup ı değişti başlanacak derken durun dedi bir çalamazsınız.
Bunu diyen kardeş grubu bekleterek gerekli açıklamalarıda bir türlü yapmıyordu. Bekleyin haber gelecek falan diyerek 20 dakika geçti. Gecenin grubu bizimkilerden önce çıkmak istediğini söyledi. Olur muydu olamazdı. Adamlart headliner derken bizimkiler mi olacaktı. Sahneden inilirken bizde gitarları toplarken biri tamam dedi siz çalın. Böyle rezillik böyle çocuk oyuncaklığı yaşamamışken tekrar sahneye çıkıldı. Çalındı. Olay hay hut diyerek bitti.
İnsanlar eğleniyordu. Bira badana derken sabaha kadar müzik ve eğlence coşku. Bu çığlıkların arasında yaşını geçmiş bir at gibi kişnedim.
Demek buymuş rakkamlar yukarı çıktıkça biz kendimizi ne kadarda kolay kandırır olmuştuk…
Hemem dönmek için araba ayarlandıysadaa H2000 terk etmek o kadar kolay olmadı.
Yolun tek yön oluşu rezillikle sabaha karşı yatakta kedinin yanında oldum.

İstanbul Japon Filmleri Festivali

WeaponX-hafif | 23 October 2002 07:52

25-28 Ekim tarihlerinde AKM’de capon film festivali var. Giriş bedava. Biletler AKM sinema salonu gişesinde.

Program şöyle:

  • 25 Ekim: 1930 Mabudachi, 2130 Poppoya

  • 26 Ekim: 1330 Grave of Fireflies, 1630 Begging for Love, 1930 Suzaku, 2130 Beggng for Love

  • 27 Ekim: 1330 Poppoya, 1630 The Sting of Death, 1930 Mabudachi, 2130 The Sting of Death

  • 28 Ekim: 1330 Grave of Fireflies, 1630 Kagerouza, 1930 Tetsuo, 2130 Kagerouza

    Tavsiyelerim:

    1- Poppoya (hayat, aile, iş)

    2- Grave of Fireflies (animasyon)

    3- Mabudachi (gençlik&başkaldırı)

    4- Tetsuo II: Iron Man (bu film çok önemli bir bilimkurgu filmi)

  • Vocal Sampling

    WeaponX-hafif | 04 October 2002 19:43

    Günaydın herkese,

    Bir kaç gündür ahkâm kesip duruyorum. Üreticilikten yoksun durumdaydım. Moraller de berbat zaten ama dün keyfim yerine geldi bayağı.

    Akbank 12. Caz Festivali kapsamında açılış konseri olan Vocal Sampling‘e gittik.

    Güzel oldu bilgisayar başında zangada zungada deep olsun, balearic olsun, goa olsun, euro olsun trance dinleye dinleye müzikal çeşitliliğim köreliyordu.

    Her anlamda bakınca bu konser süperdi. Hatta lüferdi diyebilirim. Şahane bir konderdi. Eğlendik. Aya İrini’de sandalye takılan ağır seyirciyi zorla ayağa kaldırdılar. Tempo tutturdular. Dans ettirdiler. Seyirciye araba sesi, ıslık, tropmpet sesi yaptırıp salondan ritm aldılar.

    Protokolde oturuyordum, ama baktım herkes ayakta. Kimse “ben bir genel müdürüm öyle araba sesi yapamam falan demiyor”. Açıkçası “bu ne lan latin bu. Ne biçim caz festivali” diyerek gittiğim konserden çok hoşlandım. En kısa zamanda FruityLoops falan edinip vücut seslerimle bir şarkı besteleyeceğim. Tabi Latin olmaz. Ben de o ruh nerde. Acaba elektronik bişiler çıkar mı?

    Vocal Sampling Küba’lı bir grup. Gerçekten sempatik adamlar. Kanları kaynıyor. Kadro:

  • René Baños tenor ses

  • Reinaldo Sanle tenor ses

  • Renato Mora tenor ses

  • Jorge Chaviano tenor ses

  • Oscar Porro bariton ses

  • Abel Sanabria vurmalı sesler

    Grup enstrüman ne çalıyor, ne kullanıyor. Vücutlarıyla bu işi yapıyor. Şarkıları biri ikisi söylerken diğerleri de sesler çıkarıyor. oralarına buralarına vuruyor. Perküsyon, nefesliler, klavye, bas vs seslerini yapıyorlar. Olaya 92de a capella söyleyerek girmişler. Uluslararası Havana Müzik Enstitüsü’nde tanışıp olaya dalmışlar.

    Quincy Jones, Carlos Santana, Peter Gabriel, David Byrne, Bobby Mc Ferrin ve Paul Simon gibi müzisyenlerin dikkatini çekmişler. 3 kez Grammy adayı olmuşlar. Albümleri, sondan başa doğru; Cambio de Tiempo, De Vacaciones, Uns Forma Mas, Live in Berlin

  • vic vega, h2000, istanbul!

    vic vega | 01 July 2002 15:59

    kısa kısa geçeyim,.. içeri herbişi sokuluyo,.. içerisi hayvan gibi pahalı oluyo bazen,.. aslında birim başına ucuz da,.. birikiyor birikiyor,.. piyuff,..
    çantanın altına saklayıp plüyonyum bile sokarsınız,.. bazen soksaydım da diyorum,.. su yok! elini yıkamaya gitmek için, on dakika uzaklıktaki benzinciye gitmelisin,.. tuvaletler iğğğğrenç!
    bunun yanında üç saat hiçbişi çalmayıp, sonra aynı anda üç sahnede birden bişiler çalıp kafamızı s.kyorlar afedersiniz!
    kızlar düşündüünüz kadar güzel degil,.. hatta hala çok çok güzel bişi görmedim,..
    duş duş dedikleri de üç tane su bidonuymuş!

    tek başımayım, acayip sıkılıyorummm gündüz!!!

    muse harikaydı,.. muse harikaydı!!! muse harikaydı!!!

    bu akşam da notwist var,.. ayrıca da teoman headliner,.. ıygh!

    vic vega, h2000, ömerli,..