bildirgec.org

Ermeni soykırımı iddialarında gelinen son nokta bildiğiniz gibi özür dilemek için açılan siteler.
Bu sitelerden bahsetmeyeceğim zaten haberlere dahi çıktı.
Beni asıl sevindiren milletimden birileri çıkıp benden önce davranarak bu siteyi açmış olması. Site içeriği özür dileyenlerin aksine özür dilemeyenlerin imzasını ve yorumlarını yayınlıyor olması

http://www.ozurdilemiyoruz.com/

bolhovitinov

Akademisyen Mehmet Perinçek Tuğgeneral Bolhovitinov’un 11 Aralık 1915’te karargahına gönderdiği 65 sayfalık raporu bulmuş.

Raporda özetle;
türklerin 1.5milyon ermeni öldürdüğü iddiasını çürütecek bilgiler bulunuyor.en önemli bilgi ermeni partilerinin oy koparabilmek için ölü sayısını fazla göstermesidir.
“Özellikle İngiltere, Osmanlı ile Çarlık Rusya arasında ittifak kurulup Ortadoğu’da yeni güç merkezi oluşmaması için, Türkiye’nin doğusundaki Ermenileri kışkırtarak karışıklık çıkartmıştır. Bundan önce, Türkler, Ermeniler ve Kürtler barış içinde yaşıyordu. Hatta bölgedeki Ermenilerin hayat koşulları, Kürtler’den ve Türkler’den bile iyiydi” diyor.Yabancı güçlerle birlik olup bizi sırtımızdan vuran,o durumda bile bizden daha iyi koşullarda yaşayan aç gözlü ermeniler’in gözüne bu raporu sokmak lazım.

birçoğumuzun güvenli bilgi almak ya da paylaşmak için hergün ziyaret ettiğimiz özgür ansiklopedi vikipedi, ingilizce sürümündeki ermeni soykırımı bölümünde kendi ilkelerine (herkesin sayfalara ekleme, çıkarma ve düzeltme yapabilmesi) tamamen aykırı bir uygulamada bulunarak kullanıcılarına bölümde değişiklik yapma hakkı vermiyor!

tamamen ermeni diasporasının tezleriyle hazırlanmış, hiç bir türk tezine yer verilmemiş
ve değişiklik yapma olanağını da kullanıcılarının elinden almış olan wikipedia’nın, hatasını farkederek özür dilemesini ümit ederek, wikipedia editörlerine ingilizce mektup atmak isteyenler için [email protected] mail adresini veriyorum.

Hrant Dink

Bu memleket ırkçı kattilere ve görevlerini onları korumak için kötüye kullananlara ait değil! Bizim buralarda insanca talepleri yok etmenin yolu süründürme, usandırma ve ruh kurutmadır. Hrant’ın katillerinin yargılandığı davanın bu yolu sokulmaması için adalet isteğimizi ete kemiği büründürmeliyiz. Orda olmalıyız! Hrant’ı kaybettiğimizde onca çaresizliğimize rağmen yüzbine yakın insan onu uğurlamak için sessizce yürüyerek direncimizi gösterebildik. Hrant’ı unutturmayacağımızı gösterdik.Bu gerçek suçluların ortaya çıkarılması ve ibretlik bir şekilde cezalandırılabilmesi için güçlü bir talepti aynı zamanda…ama ardından mahkeme önünde oluşturabildiğimiz güç suçluları kollamak isteyenlerin direncini kırmadı. Bu dava bizim için arkadaşımızın güleryüzlü cesaretine, sammiyetine, inancına sahip çıkma davasıdır. Onun ruhunu biraz olsun huzura kavuşturabilme davasıdır. Aynı zamanda bu memleketin onur davasıdır.
Hrant Dink Belgeselini izlemek için tıklayın

Fotoğraflar, gazete kupürleri ve TV haber görüntülerinin yer aldığı belgeselde, Kıvanç tarafından yazılan ve sanatçılar tarafından seslendirilen davanın seyrine ilişkin metin eşlik ediyor. Derya Alabora, Memet Ali Alabora, Halil Ergün, Mahir Günşiray, Banu Güven, Meral Okay, Zuhal Olcay, Şevval Sam ve Hale Soygazi gibi ünlü sesler, Hadig inisiyatifinin hazırladığı ‘tililili’ adlı projesinde olduğu gibi, Dink davasını takip etmeye çağırıyorlar.

http://www.ermenisorunu.gen.tr/turkce/album/index.html

TÜRKSAM‘ın (Türkiye Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi) sitesinde Baş Danışman Dr. Şenol KANTARCI tarafından kaleme alınan yazıda 11 Ekim 2007’de ABD Kongresi Dış İlişkiler Komitesi’nin kararı değerlendiriliyor.
Kantarcı söz konusu kararın şaşırtıcı olmadığına değinmekte, bunun hem Temsilciler Meclisi Üyeleri için teselli niteliğini taşıdığını hem de Türkiye’ye bir gözdağı verme amacını güttüğünü belirtmekte.
Bundan sonraki süreçte olabilecek iki ihtimalden (ya Temsilciler Meclisi Başkanı tarafından engellenecek ya da son anda geri çekilecek) bahseden KANTARCI, bunlardan hangisi olursa olsun sonucun Türkiye lehine sonuçlanmış olacağını söylüyor. Ancak bunun bir rehavete sebep olmaması gerektiğini de ekliyor ve ABD’nin Türkiye’nin karşı ataklarını denemek istediğini de söylüyor.
Detaylar ve yazının kendisini görmek için tıklamanız yeterli olacaktır.

Asam‘ın bünyesinde bulunan ERAREN (Ermeni Araştırmaları Enstitüsü) Başkanı Emekli Büyükelçi Ömer Engin Lütem tarafından ODTÜ‘de yüksek lisans ve doktora öğrencileri için Ermeni Sorununun Doğuşu ve Gelişmesi (The Emergence and Evolution of the Armenian Question) adlı bir ders açılmış. Ders diğer üniversitelerden gelecek öğrenciler için de açıkmış.

Billy Hayes

Geceyarısı Ekspresi filmini hepimiz biliyoruz. Billy Hayes adlı uyuşturucu kaçakçısının, Türkiye’de yakalanması ve 5 yıl cezaevinde kalması, bu süre zarfında görmüş olduğunu söylediği kötü muameleyi anlatan kitabından uyarlanan Oliver Stone filmi. Bu film imaj ve itibar konusunda ülkemizin başına çok dertler açtı, bir çok rakip turizm ülkesi tarafından Türkiye’ye gitmenin ne derece tehlikeli olabileceğinin kanıtı olarak kullanıldı.
Bu günlerde bizim medyada Billy Hayes özür dilemiş, olay tamamen bir düzmeceymiş, Oliver Stone çok pişmanmış, her gece kahrından içiyormuş tarzında miş li muş lu haberler yer alıyor.
Ama şu yabancı kaynakta yer alan röpotaj haberde ise böyle bir yorum çıkarmak imkansız.
Adam “başımdan geçen her şey gerçektir, yalan olan ise bütün Türklerin canavarmış gibi gösterilmesi” tarzında açıklamalar yapıyor sadece.
Bizim medyamız ise nasıl olsa kimse dış dünyayı takip etmiyor diyerek film yalanmış adam özür dilemiş yalanlarıyla bizim gıdımızı okşuyor.
Bu olay biraz Ermeni meselesine benzemiyor mu? Ermenistan’ da küçücük çocuklar bile bütün hikayeyi ayrıntılarıyla bilirken biz nesiller boyu sadece Sözde Ermeni soykırımı lafıyla oyalanmadık mı? Bizim için Ermeni meselesi ABD başkanının soykırım deyip dememesiyle ilintili bir durum olarak kalmadı mı bu güne gelene kadar. Bir Ermeni ile tartışmaya kalksak onu yalanlayacak ne bilgimiz var ne de ilgimiz var bu konu ile ilgili. Ne olduğu belli olmayan fotoğrafları, el yazısı günlükleri adamlar belge diye müzelerinde sergiliyor. Hangi hakla? Bizim sessiz kalarak, ilgisiz kalarak onlara verdiğimiz hakla..
Bu konunun Milliyetçilikle falan ilgisi yok. Bu ülkede yaşayan her insan ülkesinin karalanmasına karşı çıkmalıdır. O yıllardaki savaş şartlarında bazı hatalar yapılmış olabilir, bir çok insan ölmüş vatanını kaybetmiş olabilir. Ama bu soykırım değildir, bu ölümlere sebep olan yetkililer cezalarını çekmişlerdir.
Geceyarısı Ekspresi kötü bir film, bizi kötülüyor, alnımıza kara bir leke sürüyor. Peki kaçımız izledik bu filmi? Aynı şekilde Ermeniler sokırım var diyor, bizi zor durumda bırakıyor. Peki ne istiyorlar? Ne diyorlar? “Amaaan yaptıysak yaptık desek ne olur canım” desek ne olur? Kaçımız biliyor?
Kafamızı kumdan çıkaralım artık, bu kum bize güzel rüyalar gösteriyor, olmadık düşler sunuyor.

ikinci abdulhamid döneminde doğu ve güneydoğu anadolu’daki kürt aşiret mensuplarına üniforma ve silah dağıtılarak oluşturulmuş alaylar.