bildirgec.org

erbakan hakkında tüm yazılar

Darbeler ve Sermaye…

| 03 November 2009 14:23

Cumhuriyetin kuruluşundan beri dengemizi bulmaya çalışıyoruz.
Çeşitli güçlük ve sıkıntılarla dolu uzun bir yolun başlarındayız.
Yolun sonunda nereye varacağımız bile belli değil.
Yerin dibine, karanlıklara mı, yemyeşil çayırlara, aydınlıklara mı?

Bir imparatorluğun küllerinden doğan, çırılçıplak bebek.
Babasını çok erken kaybetmiş, korumasız kalmış.
Bakımını üstlenen yetişkinler gerekli özeni göstermemiş.
Düşe kalka, yara bere içinde hayatta kalmaya çalışıyor.

Darbe üstüne darbe yemiş.
Kurtarıyorum diye her gelen, basmış tokadı.
Acımasız egemen güçler üniforma giymiş.
Sermayenin tekmeyi attığı ayağında postal var.

TÜRKİYE’Yİ DÖNÜŞTÜRDÜLER

chekimcenter | 28 July 2008 09:41

C.Eren Çelik

Bu sitede daha önce yazdığım Türban konulu 3 yazı bazı arkadaşlardan tepkiler gördü. Bunu oldukça doğal karşılıyorum. Kimse kisenin fikirlerine katılmak, o fikirleri benimsemek zorunda değil sonuçta. Ben bunları -kişiliğe saldırı olmadığı sürece- fikri zenginlik olarak görüyorum.

Ancak Türban konusu tartşılırken sanırım bir nokta eksik bırakılıyor.

Türban çeşitli sorunların temel kaynağı değil aslında. Türban bir sonuç…

Türban Türkiye ‘de hayata geçirilen “toplumu Dönüştürme Projesi”nin bir sonucu.

TÜRBAN SORUNU-2

chekimcenter | 22 July 2008 10:52

C.Eren ÇELİK

Türban sorunu ile ilgili bir önceli yazımda sadece türban sorunun siyasal hayatımıza girişini özetlemiştim.Oysa türbanı sadece simgesel bir sorun olarak ele almak son derece yanlış ve bir o kadar eksik bir değerlendirme olacaktır.Sorun sosyal, kültürel, ekonomik nedenlerle ortaya çıkarak kemikleşmekte sonrasında ise siyasal boyuta evrilmektedir.Yapılan araştırmalar açıkça göstermektedir ki ekonomik gelir seviyesi ve kültür düzeyi düştükçe türban takma oranı aynı oranda artış göstermektedir. Bunun nedeni ise toplumun yaşadığı ekonomik sıkıntılar arttıkça eğitim seviyesinin (ve buna bağlı olarak kültür seviyesinin) düşmesi bunun sonucunda ortaya çıkan toplumsal yapının giderek daha kaderci ve muhafazakâr bir kimliğe bürünmesidir.Öte yandan yaşadığı muhafazakar çevreni etkisinde kalan ve türban konusunun siyasallaşması ile kendisini bir yere ait hissetmek ve aidiyet duygusunu belli etmek isteyen genç kızlarımız örtünmektedir ki kanaatimce konunun sosyal boyutu incelenirken bu noktaya özellikle dikkat edilmelidir.Ancak şu da çok açık bir gerçekliktir ki yukarıda belirttiğimiz şartlarla oluşmuş muhafazakar yapıdaki aileler çoğu zaman kız çocuklarının türban takmasını uygun görmekte bu nedenle kız çocuklarını çoğunlukla İmam Hatip Liseleri’ne göndermektedirler.İşte bana göre Türkiye’de yaşanan türban sorunun kaynağı da buradadır. An itibariyle hâlihazırda mevcut bulunan İmam Hatip Lisesi sayısı 456’dır. Özellikle AKP iktidarı sonrası kız öğrencilerin daha fazla rağbet gösterdiği okullarda 135 bin öğrenci mevcut. Ve bu öğrencilerin %60’ı kız….

TÜRBAN SORUNU-1

chekimcenter | 22 July 2008 10:18

C.Eren ÇELİK

Türban sorunu olarak bugün Türkiye’nin kanayan yarası haline gelmiş daha doğrusu getirilmiş olan problemin kaynağını iyi bilmek gerekmektedir…Binlerce yıldır İslamiyetle yaşayan ve Müslüman olan bu toplumun 1968 yılına kadar “türban” yahut “tesettür” gibi bir problemi olmamıştır. Peki ne olmuştur 1968 yılında…
Şule Yüksel Şenler isminde bir gazeteci-yazar kendince bir stil ortaya atarak yeni bir başörtüsü bağlama modeli geliştirmiş, yüzlerce konferans vererek kapanmanın gerekliliğini anlatmış dönemin genç kızlarını verdiği konferanslar, yazdığı yazılar ile etkilemeyi başarmış ve “türban” akımının Türkiye’deki öncüsü olmuştur…Öncüsü olmuştur diyorum çünkü türbanın aslı Türkiye’de değildir. Türban 1970’li yıllarda Lübnan’da ortaya çıkan bir örtünme modelidir.O yıllarda Lübnan’ın Güneyini kontrol altında bulunduran Filistinli gerillaların Şii kadınları taciz etmelerini minimize etmek için İranlı dini önder Hiccetülislam Musa Sadr tarafından bizzat modeli çizilmiştir. Bu model ile tek tip kapanan Şii kadınların hem mezheplerinin farlılığının belli olması,hem taciz edilmelerinin minimize edilmesi hem de o dönemde Lübnan’ın Güneyinde yeni yeni filizlenen Şii silahlı güçlerin bu kadınları korumaları altına alması hedeflenmiştir.Daha sonra bu akım İrana sıçramış ve Şah Rıza Pehlevi’nin devrilmesi esnasında kadınlar tarafından kullanılarak bir dini ve siyasi sembol haline dönüştürülmüştür.