bildirgec.org

düşünmek hakkında tüm yazılar

duyulmamanın kabulu

astral | 11 January 2010 13:58

Bilgisayarımda senin adına yazılmış şiirlerin olduğu bir klasör duruyor. Sözde sana yollayacaktım onları. Şimdi ben klasörün adını mı değiştirmeliyim? Adını ne yazarsam içimi acıtmaz, bulamıyorum.

Kendime anestezi yaptırmak istiyorum. Bitti değil mi? Şimdi kabul-lenme süreci. Kabul et desem kendime bin beş yüz kere, işe yarar mı acaba?

Bu nasıl aşk? Gururun öyle yüksek ki aşkına göre, ilgisizliğinin karşısında ezilmekten yoruldum. Kendimi o ilgisizlikten çekip almak istedim. Ben kendi buhranımı yaşarım ama bu biri benimle ilgilenmediğinden olmamalı. Nereye kadar? Bekliyorum, sabır gösteriyorum, seni olduğun gibi kabul ettim; ama nereye kadar?

aşk ve gurur

astral | 09 January 2010 11:49

eric johansson
eric johansson

Kendi kendimle karşı karşıya getirdi bu aşk beni. Kendime ‘Ne yapıyorsun? dediğim bir haldeyim. Neden? Açıklayayım: Onun için gururundan daha büyükdeğil bu aşk. Benim içinse aşkım çoktan gururumu aştı.

O bana hiç güzel söz etmezken -şu günlerde etmiyor- ben çevresinde dolanıyorum, benim için değerini anlatıyorum. Peki ben bu muyum?

Eski sevgililerim şu halimi görse bir yerleriyle, en rahat halleriyle, kendilerini çok keyifli hissederek gülerler. Belki onların beni affetmesini de sağlardı, o da ayrı. Epey adiliklerim olmuştu ya, üstelik hiç de vicdam yapmadığım.

içimden kaçmak ve kaçamamak

admin | 05 December 2009 10:33

Bir rüya gördüm. İçinde sen ve ben vardık. Üşüyen iki ruhtuk öncesinde, sonsasızlığa kavuşan olduk.

Boğulan ruhlardık kimi zaman, çoktan kaybetmiş kendince. Çoktan vazgeçmiş içinden… Hayattan vazgeçmek, içinden vazgeçmek kadar vurmazmış insanı… Tut ellerimi…

Gözlerim uzaklara bakıyor. Bir gün batıyor, diğer günler gibi. Bu şehir yine tüm karanlığıyla, kararlığıyla ağlıyor kendini geceye verirken… Düşünüyorum, günler geçiyor; içimden bir şehir geçiyor: ‘Ben yaşıyor muyum?’

Kimin ne istediğini ne düşündüğünü bilmek

byeli | 16 February 2009 19:09

İnternet ve Arama motorları arama motorları bildiğimiz gibi bizim ilgilendiğimiz bilgilere kolayca ulaşmamızı sağlar fakat burada konu arama motorlarının bizlere sağladığı kolaylıkdan ziyade
bir arama motorunun bir ülke veya bir kuruluş için stratejik önemi olsun ve giriş yapalım konuya; Sadece 5 dakika düşünün Xxx Bir Arama motorunun sahibisiniz x ülkesinde veya arama motoru işleten bir firma sahibisiniz.. Günlük de o ülkede bulunan internet kullanıcılarının %de 80 i sizin arama motorunuzu kullanıyor bu arada arama motorundan faydalanmak için ondan bilgi talebinde bulunmanız gerek yani istekde bulunmanız gerek.

BENİMLE SATRANÇ OYNAR MISINIZ?

keremx | 10 December 2008 14:23

BENİMLE SATRANÇ OYNAR MISINIZ?

10 yıldır satranç oynuyorum. Satranç oynayanları ilk izlediğimde bu oyunu hiç öğrenemeyeceğim duygusuna kapılmıştım. Bu kadar taş… Bu kadar hamle…Bütün bunları öğrenmek kolay değil diye düşünürdüm. Dama oynamak daha kolay gelirdi bana. Yanlış düşünmüşüm, satranç oynamayı öğrendiğimde anladım bunu.

Satranç oynamayı çok sevdim. Satrancın tarihine yolculuk yaptım. Satrancın hayatı etkileyen felsefesine kapıldım. Satranç ile düşünmeyi yeniden öğrendim. Düşünmek, beklemek, sabretmek, kontrol etmek, acele etmemek gibi yeteneklerimi satranç sayesinde daha da geliştirdim.

Kendine Dön, Kendini Dinle…

keremx | 24 November 2008 16:39

KENDİNİ ÖDÜLLENDİR CAN!

Ben gün içersinde sürekli başkaları ile konuşan, başkalarını dinleyen biri olarak kendimle konuşmaya ve kendimi dinlemeye çok ihtiyaç duyarım. En azından aynaya baktığımda kendime tebessüm ederim. Nasıl gidiyor,diye sorarım. Can deyişim bundandır…

İşte kendimle paylaştıklarım:

1-Dünün başarısızlık ve yanlışlarını unut Can! Olan olmuştur ve dün geçmiştir. Payına düşeni al, dersini çıkar ve her şeye yeniden başla olur mu?
Bugünü yaşa ve bugün için heyecanlı ol.

Çiğnemek Düşünmektir

rpc | 24 October 2008 13:38

Hepimizin başına gelmiştir; sınavda bize göre doğru 2 şık arasında kalıp endoğrusuna karar verememek, bu süre zarfında kalemi ağzımızda tutmak hatta ısırmak. Çiğnemek Düşünmektir fikriyle reklam yapan frisk sakız için araştırma yaparken bir de ilginç reklam videosuna rastladım. Açıklama olarak

erkeğin seks yaparken bulamadığını bu sakız veriyor

demişler; izlemek için

Liseli gençlik!

mehmetbastug94 | 21 October 2008 09:04

Sende liseliydin bir gün ve şimdi bende liseliyim;
-Hayatımızın eğitim kısmındaki hatıraların %80 i lise hatırası olduğunu
-Hayatınızda unutmadığınız ve bir olay olduğunda sen lisedeki bir olayı hatırlayıp gülerken başkalarının sana bakmasının aslında çok normal olduğunu
-İlköğretim öğretmenlerinizi,lise öğretmenlerinizden daha çok sevdiğinizi
-Keşke eski günlere dönsek dediğinizde içinizin ısınmasının çok doğal olduğunu biliyormuydunuz?

Oxford şuanda bunu lise kitaplarına geçirmeyi hedefliyor. Gençliğin kıymetini bilmeyi ve gelecekte o günleri düşünerek hayatınıza bakmayı öğretmek istiyor…

İyi düşün, hayatın iyi olsun.

srkncntrk | 27 August 2008 16:16

Yine bir gece vakti
Uzandım koltuğa düşündüm geçmişi
Daldım sonsuzluğa, anladım muhtacız yalnızlığa
Yalnız gelmiştik dünyaya
Nasıl da avaz avaz ağlamıştık
Neydi bu yakarış neden ağlamıştık
Dünya idi ağlatan bizi
Anne karnının huzur içindeki sessizliğinden
Bilmediğimiz gürültülü bir ortama çıkmıştık
Artık bir cenin değil, insandık
Sorumluluk başlamış
Hayata ağlayarak merhaba demiştik
Derken büyüdük, öğrendik gülmeyi
Kimi zaman unuttuk neden geldiğimizi
Böbürlendik, hiddetlendik, isyan ettik.
Oysa ne kadar yanlıştı.
Şükretmedik, aksine oflar çektik.
Her of deyiş birşeyler aldı bizden
Yaşamın güzelliğini farkedemedik
Ben, sen kavgasına girip biz olamadık
Bizlik duygusuydu huzura kavuşturan.
Egoist düşüncelerdi ruhumuzu bozan
Para, Mal, mülk sevdasına kapıldık
Kimde çoksa ona el, etek açtık.
Bize hayat vereni unutuverdik.
Ama o bizi hiçbir zaman unutmadı
Hatta devamlı bizi izlemekte
Bunu bile bile nasıl günah işliyoruz
Zaten ne kaldı ki ecele
İyiliği düşün, kötülüğü men et.
Aldığın her nefeste.

Bir şair nasıl evlenme teklif eder…

srkncntrk | 27 August 2008 09:43

Bir yüz var unutamadığım, masum ve temiz.
Bir kalp var ulaşamadığım, yanlız ve çaresiz.
Bir sen var ne senle ne de bensiz.
Bir gerçek var ne unuttuğum nede söylediğim.
O da ne biliyormusun seni çok sevdiğim.
Çok uğraştım ama anlatamadım kendimi
Çok istedim ama kandıramadım kalbini
Bir isteğim var naçizane sende beni severmisin
Sonsuza kadar kalbini kalbime bağışlar
Beni mutlu edermisin?
Söz ver birtanem beni hiç üzmeyeceksin.
Hiçbir zaman sen veya ben diye düşünmeyeceksin.
Biz olacağız hep özgürce paylaşacağız hayatı
Sabrederek bulacağız güzel yarınları.
Nedersin benimle evlenirmisin?
Bir deniz düşün susuz
Bir insan düşün uykusuz
Bir bahar düşün çiçeksiz
Bir gönül düşün sevgisiz
Bir de beni düşün sensiz ve çaresiz.
Nedersin evlenirmiyiz?