bildirgec.org

doğa hakkında tüm yazılar

Cemal gülas ve Datvi

Chat Noir 1 | 04 January 2008 23:00

Cemal gülas bir belgesel yapımcısı ve fotoğrafçı. Annesi vurulduktan sonra datvi isimli sevimli ayı yavrusunun bakımını üstlenmiş. Köpeği pars ve datviyle beraber rizede huzur dolu bir yaşam kurmuşlar kendilerine. Datvi’ye kendi elleriyle süt içirmiş,birlikte derden balık avlayıp,ormandan kestane toplamışlar,ağaçlara tırmanmışlar.Aynı bir evlat gibi ona ihtimam göstermiş,sevgi vermiş.TRT’de yayınlanan belgeselin bir kısmını izlemiştim. Datvi çok sevimliydi,cemal bey ve parsla oyunlar oynuyorlardı.Ancak datvi büyüdükten sonra insana çok alıştığı bu nedenle köye gidebileceği ve insanlar tarafından vurulabileceği düşüncesiyle doğal ortamından ve baba gibi sevdiği cemal beyden koparılarak bursa Karacabey ayı rehabilitasyon merkezine götürülmüş. Bence doğal ortamında cemal beyle kalmalıydı.Kim orada ona o kadar sevgi gösterebilir ki.Üstelik açık araziyle orman bir olur mu. Ancak cemal beyin girişimleriyle cemal beyin oturduğu yerde ayrı bir rehabilitasyon merkezi kurularak datvi de oraya alınacakmış.Umarım öyle olur.Datvi doğal yaşama özelliklede cemal beyin yanına geri döner. Cemal bey gibi içi hayvan ve doğa sevgisiyle dolu merhametli insanların olduğunu bilmek,görmek beni sevindiriyor.
Bence insanlar hayvanlardan daha acımasız ve vahşi.Hayvanlar sadece korktukları ya da aç oldukları için saldırırlar. Ama insanlar öyle mi! İnsanların karşılıksız sevgi ve şevkati bulabileceği tek yer onların yanı bence.Kıymet bilirler, değer ve huzur verirler,karşılıksız severler. Ben hayvanlara karşı duyulan bu merhamet ve sevgi duygusunun Allah tarafından verilen bir hediye olduğunu düşünüyorum.Çünkü herkes onlara baktığında benim gibi merhamet,huzur ve sevgi hissetmiyor. Sokak köpeklerinden rahatsız oluyorlar,balkondaki ekmekleri aşağı düşüren kuşlardan,çöp karıştıran kedilerden,horoz sesinden bile rahatsız oluyorlar. Bende bu insanlardan rahatsız oluyorum. O yüzden bu bir hediye. Ben hayvanları çok seviyorum. Bazen bu tür insanlardan da daha fazla. Umarım böyle insanlar inin cinin top oynadığı kuş uçmaz,kapısının önünden kedi köpek geçmez yerde kendileri gibi ruhsuz komşularla beraber otururlar.Tam istedikleri gibi. Oysa evdeki yemek artıklarını yada ekmekleri kedilere köpeklere verseler köpekler hırlamaz aksine mahalleyi bekler korurlar. Yada herkes evine bir kedi alsa, hepsinin sıcak bir yuvası olur.Onlar da o göz o kalp nerde? Ben hayvanların kısırlaştırılmasına da karşıyım. Ben ne hakla bir kedinin ya da köpeğin annelik hakkını elinden alabilirim ki? Sokak hayvanlarını kısırlaştıracaklarına herkes evinde hayvan beslesin ya da kısırlaştırılmayacakları sevgi ve ilgi görecekleri gerçek barınaklar çoğaltılsın. Kısırlaştırmaya çok meraklılarsa hapishanedeki katilleri yada tımarhanedeki kaçıkları kısırlaştırsınlar.
Kişisel yorumlarımın ardından basından topladığım cemal bey ve datvi ile ilgili haberlere yer vermek istiyorum:
Bir, iki, üç, dört, beş, altı
Videolar ise burada
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, onbir.

Dağınık Tuhaf Yazı

pilli pati | 12 December 2007 09:36

speed of light
speed of light


Kiminin işi bulut saymaktır. Kimininki ise bahar çiçeklerinin tomurcuklarını patlatacakları zamanı beklemek… Kimi izler bir salyangozun gezintisindeki ince salınımı, kimi ise karıncalarla iletişim psikolojisi üzerine sessiz sohbetlere dalar.

Onlar kar tanesinin türlü şekillerini karelere alıp sonsuzluk kütüphanesine depolayanlardır. Bazıları insanın kanını donduran bekleyişlerle, insan vücudunun açık havaya maruz kalmış, suda ya da toprak altındaki halinin doğaya karışma sürecini günlük tutar gibi not ederler. Kimisi köpekbalıklarının neden kanser olmadıklarını anlamaya çalışır, kimi ise balinaların neden baş aşağı uykulara daldıklarını…

Kangurular küresel ısınmaya karşı

anon10500 | 09 December 2007 19:17

Blim adamları, inek, koyun gibi hayvanlara bir takım modifikasyonlar eklemeye çalışıyorlarmış. Bunu yapmalarına sebep şu: Kangurular osururken midelerinde bulunan bir çeşit bakterinin sayesinde metan gazını çıkarmıyorlar, eğer bu bakteriyi diğer hayvanlara geçirebilinirse diğer hayvanların gazlarında da değişiklik gözlemek mümkün. Bu olay bazı ülkelerde fayda gösterebilirmiş.
Bunun yanında bakterinin sindirime kolaylık sağladığı da saptanmış.

Kanguru
Kanguru

Kimisi de işi geyiğe vurmaktan kendini alıkoyamamış, bu durumun en çok çit yapanlara yarayacağını çünkü ineklerin kanguru ya da Hulk gibi sıçrayıp kaçabileceğini iddia ediyorlar.

Dünya Gezegeni

Battlehammer | 05 December 2007 12:20

BBC tarafından yapılan ve dünyanın en iyi belgesellerinden biri olarak kabul edilen, 4 emmy ödüllü (aldığı tüm ödüller ve adaylıklar buradan görülebilir) Planet Earth, BBC dışında Discovery Channel tarafından da gerek yayın gerek ise dijital medya formatında izleyicilere sunulmaya devam ediyor.

Bir kutuptan diğerine, dağlar, tatlı su, mağaralar, çöller, buz dünyaları, büyük ovalar, sığ denizler, mevsimlik ormanlar ve derin okyanus adlı 11 bölümden oluşan belgesel dizisi, muhteşem görselleri dışında ünlü film müziği yaratıcısı George Fenton’ın ortalamanın hayli üzerinde müzikleriyle de dikkat çekiyor.

Gübre Değirmeni

knemo | 04 December 2007 12:20

San Fransisco’lu aktivist çevreci ve mühendislerin bir araya gelmesiyle kurulan NautureMillşirketinden geri dönüşüme yönelik bir zamazingo: Gübre Değirmeni.

NatureMill
NatureMill

Organik ev atıklarını biriktirererk gübre yapmaya yarayan bu alet sayesinde yemek artıklarını faydalı bir şekilde değerlendirebilirsiniz.
Üst bölmeden boşaltılan atıklar öğütüldükten sonra ısıtılıp, filtreden geçirilerek koku ve kurtçuklardan arındırılıyor ve alt çekmecede gübre olarak kullanıma hazır hale geliyor.

sihir tokmagi receli

| 28 November 2007 09:12

domates receli
domates receli
sükünet
sükünet

-Neler hazirlamam gerekiyor?
-40 tane linda domates..kirmizi veya yesil,40 adet taze badem,8 su bardagi seker,4 su bardagi su,1,5 tatli kasigi limon tuzu,vanilya cubugu.Bademleri geceden suya koy. Ben gelirken kirec kaymagi getirecegim.Ertesi gün olmustu..malzemelerimi hazirladim. Canani bekliyorum, denizden cikip plates yaptim. Kahve iciyorum..B-tribe caliyor , yazliklar bos oldugu icin müzik sesi oldukca acik…Ardicin tüm kedi ve köpekleri bizim sokakta.zez, cikip onlari beslemeli… onlari doyurmadan birsey yiyeyimiyorum. hazirlayim bari, bi taraftan bildigim tüm küfürleri savuruyorum.Cins kedi ve köpekleri yazliga alip kisin niye sokakta birakirki bu mahluklar?cesmenin kendini insan sanan yazlikci inekleri“insallah kulaklariniz cin cin cinliyordur.insallah günün birinde birileride sizi böyle birakir, sasirip kalirsiniz Dünya denen düzende“.Sokakta hayvanciklari beslerken Canan geliyor .Biraz bilindik dedikodular ve haftasonu eylencemizin kritigini yapip ..mutfaga geciyoruz.Disarda ekim ayinin son parfümlü rüzgarlari,ilik ilik esiyor……Domates receli yapacagiz.

1. Bademleri bir gece önceden suya koymustum. kabuklarını soyduk.
2. Domatesleri yıkadıktan sonra onlarinda kabuklarını özenle soyuyoruz.
3. Soyulmuş domatesleri, sönmemiş kireç kaymağında 2 saat kadar bekletiyoruz.
4. İyice sertleşen domatesleri kireç suyundan çıkartıp bol suyla 2-3 kez yıkayorum.
5. Domatesleri avucumda sıkıca kavrayarak alt kısımlarından minicik deliyorum.
6. Yine avucumla kavrayarak, yavaş yavaş sıkıp, içindeki tüm suyu çıkartıyorum (Bu işlemi çok dikkatli yapmalısınız, domates patlamamalı, suyu sadece deldiğiniz delikten boşalmalı)
7. Suyu sıkılmış domateslerin içerisine soyulmuş bademlerden birer adet yerleştiriyoruz..
8. Şeker ve suyu yarım saat kaynatiyoruz. Sürenin sonunda domatesleri içine atıyo Canan.
9. 30-45 dakika civarında pişiyorlar. Pişmeye yakın limontuzunu atıyoruz
10. Şerbeti tabağa damlatma yöntemiyle pişmeyi kontrol ediyorum
11. Reçelleri çok dikkatle kavanozlara boşaltım.
12. Kavanozun agzini kapatmadan evvel icine biraz vanilya koyuyorum .Sikica kapatiyorum
13.Terasta günese diziyorum.Domates recelimiz hazir.Bir hafta kadar güneste bekletip kahvaltilara cikmak üzere gün sayiyor.
Simdi birer Türk kahvesini hak ettik.Sonra alacatiya yüzmeye ve sörf izlemeye gidecegiz………lalalalalalalalalalal .

2007’nin vahşi yaşam fotoğrafları birincileri açıklandı

odo | 12 November 2007 21:56

national geographic‘te 2007’nin en iyi vahşi yaşam fotoğrafları açıklanmış.

bu Jackson Pollock fotoğrafı 78 ülkeden 32bin amatör ve profesyonel fotoğrafçının oyuyla birinci olmuş.
bu Jackson Pollock fotoğrafı 78 ülkeden 32bin amatör ve profesyonel fotoğrafçının oyuyla birinci olmuş.

“kendi doğal ortamlarında hayvanlar” birincisi. Paul Nicklen. Kanada.
Amos Nachoum
“hayvan davranışı” briincisi. Amos Nachoum

“vahşi yerler” birincisi. Robert Knight. yer: antarktika yakınları.

“genç vahşi yaşam fotoğrafçısı ödülü”. Briton Patrick. 11 yaşında.

İlgilenenler için, ayrıca;
2006’nın en iyi vahşi yaşam fotoğrafları
2005’in en iyi vahşi yatam fotoğrafları
2007’nin en iyi dağ fotoğrafları

Ağaç çılgınlığı; klavye ve diğer parçaları

makaleci | 23 October 2007 14:34

Japonlar ağaç işine bayılıyorlar:)özellikle bu vazgeçilmez ağaç tutkularını teknolojide kullandıkları zaman çok daha mutlu oluyorlar. Bu set bunu ispatlıyor; ahşap usb, klavye ve daha fazlası. Klavyedeki her parçayı istediğiniz yere yerleştirebiliyorsunuz, yani her şey oldukça doğal ve kişisel. Detaylar burada ve şurada