bildirgec.org

diyalog hakkında tüm yazılar

en kısa özet

ufopilotu | 21 March 2007 13:02

http://img141.imageshack.us/img141/1136/dnyay305a287latankarikatr1ft1rl9.jpg

APOKALİPTO

create | 16 March 2007 23:54

23 Mart 2007 tarihinde vizyona girecek olan filminyönetmeni Mel Gibson, cesaret öyküsü ekseninde Mayaların çöküş nedenlerini (kabileler arası iç savaş, salgın hastalık, yabancı istilası) sıralayan yapımda günümüzün istila altında yaşayan toplumlarına “kurtuluşu kendi içinizde arayın” mesajı veriyor gibi. Bu filmin senaryosu 2,5 yıl sürmüş ve senaryo bittikten sonra tüm diyaloglar Yuvatec (Maya Lehcesi)diline çevirilmiş. Tüm oyuncu kadrosu ise Amerikan yerlilerinden oluşan filmin çekimleri Mexico’daki yağmur ormanlarında yapılmış ve film digital olarak çekilmiş. Amerika’da vizyona girdiği hafta sonu liste başına geçerken, Meksikalı yönetmen Juan Mora Catlett ise bu filmin 1991 yılında yönettiği “Retorno a Aztlan”dan çalıntı olduğunu iddia ediyor.

Dırdırıcı Kadınlar Üzerine bir Diyalog

| 09 March 2007 21:26

Kuma ve Tescilli Bir Namuslu yazısını yazmaya beni teşvik eden olayın ardından,bir daha bu tür şeylerle karşılaşmayacağımı düşünürken işte tiraji komik bir vaka daha…
Aldığım sürücülük derslerinin birinde ben arabayı kullanırken arkada bir öğrenci daha oturmaktaydı.Bütün dikkatimi direksiyonuma,debriyajıma,vitesime vermişken kız konuşmaya başladı.

-Ne dırdırcı kadınlar var ya sorma…
-Evet evet,hakikaten ben de cok karşılaşıyorum.Kocalarını nasıl da eziyorlar.
-Abi ben nişanlıma çok iyi davranıyorum valla…Hep yanında desteğim.Ailem beni ona versin diye iki tane dükkan açtı.Yoksa vermezlerdi.Bir tane kızlarıyım ben onların.O dükkanlarI açtı ki ben ona varayım,ailemde sorun çıkarmasın.
-!!
-İki dükkan birden açınca işleri yoğunlaştı tabi.Ben de hiç dırdır etmedim.Hep destek oldum ona.Aramayınca niye aramadın demedim.O benim için iki dükkan açmış hiç dırdır vırvır eder miyim??hıh!
-Haklısın.Adam zaten bütün gün yoruluyor bir de kadın adamın beynini şişirince kötü olur tabi.Destek olmak lazım senin gibi.Herkese senin gibi bir eş nasip etsin Allah.
-Amin.

KADIN ERKEK DİYALOGLARINDA FELSEFÎ BOYUT

Radyocu | 31 January 2007 18:02

ERKEKLER VE KADINLAR: BİTMEYEN HİKÂYE
ERKEKLER VE KADINLAR: BİTMEYEN HİKÂYE

Ben bu diyalogları denemedim ama umarım sizin işinize yarar

Erkek: Acaba bir yerden tanışıyor muyuz?
Bayan: Sanmam
Erkek: Ne kadar eminsiniz! Oysa ben emin değilim.
Bayan: Benim emin olmam yetmez mi?
Erkek: Kim bilir? Belki de yeterlidir, belki değildir.
Bayan: Nasıl anlayacağız bunu?
Erkek: Bence birer kahve içelim üzerinde konuşalım.
Bayan: Yaaaaa.
————————-

Erkek: Merhaba parfümünüzün markasını öğrenebilir miyim?
Bayan: Neden sordunuz?
Erkek: Sıra dışı bir seçim, çok hoş bir parfüm.
Bayan: Siz nereye varmak istiyorsunuz?
Erkek: Ben de bilmiyorum, konuşmamızın heyecan veren yanı bu olsa gerek.
Bayan: Hep böyle heyecan mı ararsınız?
Erkek: Hayır, şu anda aramıyorum.
Bayan: Hayrola ne oldu ki?
Erkek: Sizinle olmak heyecan verici. Arayışım sona erdi.
Bayan: Yaaaaa.
————————-

“Yok Bi’şey!”

| 19 January 2007 09:42

beşiktaş-sarıyer güzergahında çalışan bir minibüste
kulak misafiri olduğum bir diyaloğu aktaracağım,
“evlilik öncesi ilişki” mevzuuna el feneri babında…

erkek- canım, kadıköy’de bir ev buldum 700 lira’ya, ne dersin?
kız- ne! kiralık ev mi?! ben kiralık evde oturmam,
tamam mı!
e- ama hayatım evler kaç milyardan başlıyor
bilmiyor musun…
k- n’apalım alırız bi şeklilde…
e- nasıl, “alırız bi şeklilde”?! en uyduruk evler kaç milyar
biliyor musun sen!
k- uzatma lütfen, dedim ya, ben kirada oturamam!
e- on yıl böyle mi geçecek yani?
k- on yıl mı?
e- evet, ancak on yıl sadece simit-çay ile idare edersem
belki ev alırız ama sen beni bekler misin bilmiyorum!
k- krediyle falan alırsın…

en iyi 20 programcı-testci diyaloğu

SnefeRu | 28 November 2006 19:19

günlük takip ettiğim sitelerimi ziyaret ederken beni de yakından ilgilendiren bir konuya şahit oldum. gerçekten mükemmel şeyler var diyaloglarda…

işte size; programcı ve testci arasındaki en iyi 20 diyalog

ben en çok;

18. “It worked yesterday.”

bu maddeyi tuttum, neden çok gerilerde ki 🙂 tamamen benim de sıklıkla karşılaştığım bir durum 🙂

kaynak digg

filmler mi ruh halimi bozuyor?

deborahhh | 03 July 2006 02:17

gece yarılarına kadar film izlemeye bayılırım. Belki bayan olduğumdan, belki sürekli iç sesimle monolog halinde olduğumdan daha çok Avrupa filmlerini izlerim,hani şu aksiyondan mümkün mertebe uzak, diyaloğa, ya da iç dünyaya dönük filmleri. Son günlerde kendimce saptamalarım olmaya başladı. Örneğin Fransız filmlerinde hep susuyorlar, ben de filmdeki karakter gibi suskun biri olmayı düşünüyorum..İtalyan filmlerindeyse durmaksızın konuşuyorlar, bu kez de herşeyi apaçık konuşan biri olmak istiyorum, daha çok Balkanlar da geçen filmlerdeyse genel bir gürültü ve eğlence hakim. O zamanda hoplaya zıplaya, bağıra çağıra ortalıkta gezesim geliyor. İspanyol filmlerindeyse ellerinde her daim sopayla gezdikleri izlenimini veren,bir kulaklarına çiçek iliştirilmiş, içli şarkılar söyleyen, seksi danslar eden, çığlık çığlığa dolaşan kadınlara özeniyorum….Türk filmlerini izlediğimdeyse her işsizin yaptığı gibi memleketin halinin ne denli içler acısı olduğunu, yıllar geçse de törelerin, cinayetlerin, namus kavramının ve içinden çıkılması hayli güç bin türlü problemin çözümü olup olmadığını düşünürken buluyorum kendimi….Acaba filmler mi ruh halimi bu denli değiştiriyor, yoksa ben film izledikçe mi ruh halimi bu kadar sorguluyorum? Cevap hangisi olursa olsun ben değişmediğimi içim acıyarak farkediyorum. Yarın yine en az üç film izleyeceğim, ertesi gün yine…Film bulamayınca daha önce gördüklerimi ikinci, üçüncü kez…..Değişecek miyim? Bilmiyorum. Her sabah aynaya bakıyorum, 25*365 yaklaşık 9125 kere kendime bakmışım. Ne değişti? Biraz büyüdüm, biraz yaşlandım, biraz eskidim, tıpkı izlediğim filmler gibi…Ya ben? Bir kaç filmde bir kaç etkilendiğim sahne sık sık zihnimde dolanır, pekiyi ya ben? Birilerinin zihninde yer kaplayacak kadar, bir kaç sahne olsun, ne yaptım? Yer kaplamış mıyımdır?

aabii,sizin kafedeğ…

emsvizyon | 22 June 2006 13:31

internet cafe de çalıştığım günlerde karşılaştığım ve bende travmaya sebep olmuş olabileceğini düşündüğüm iki adet soru;
1. “abi, sizde internet oynanıyomu? (soranın yaşı 19-20 civarı, yıl; 2002)
2. ” biz şu ilerki cafenin internetinde baktık bulamadık, sizin internet de bakıcaz” ( yine aynı yaş civarı ve yıl 2005)

not: dahi vahim sorular sorulmuş olabilir lakin,dimağım hatırlamamı engelliyor olabilir yad abeynim bu acılara dayanamayıp, toptan silmişte olabilir 🙂

Komik Matrix Dialogları

NetCini | 07 June 2003 10:01

Bunu copy+paste yaptım..
Bu, bi de benim ilk yazım.. ondan günlüğe yazayım dedim..
umarım anlayışla karşılarsınız..

komik matrix diyalogları..
o kadar konuşuldu ki, birileri espri yapamadan duramamış anlaşılan..
aha budur olay:

———————————–
-tank bana en yakin çıkışı bul
-en yakini arabayla 30dk uzakta, sana gelmez abi
-iyi bari birşeyler atıştırayım; tank bana en yakin kebapçiyi bul
-abi sende bokunu çikardin
-tamam telefon numarasini ver yeter
-………

– tank bana en yakin ciki$i bul
– abi sag tarafinda $i$li etfal binasi var goruyor musun?
– evet?
– işte o sana girsin oahahah
– allah tank buradan bir cikayim! hele buradan bir cikayim!

silikon dertler

Pinhan Kara | 31 January 2003 13:52

Aşağıdaki, bir grup terapisinde geçen diyaloglar tamamen sanal olup gerçek kişi ve olaylarla bağdaştırılamaz. Okumaktan sıkılırsanız alt+F4’e basınız.

Dr. Diktiye : Seansı başlatıyoruz. Lütfen sessiz olalım. Öhöm…öhöm. Burada toplanmamızın sebebi günlük hayatta baş edemediğimiz sıkıntıları ve modern hayatın kaçınılmaz sonu olan depresyonlarımızı, grup psikolojisi içinde çözmek ve birbirimizle paylaşımda bulunarak rahatlamak, yalnız olmadığımızı bir kez daha hatırlamaktır.

AHMET: Bu metni bir yerden okumadınız di mi?