bildirgec.org

dilek hakkında tüm yazılar

10 kişiye yolla dileklerin kabul olsun

rpc | 14 July 2008 16:14

paylaşıma açık toptan mailleri pek sevmem ama bu hoş olmuş. gerçek isimlerle hazırlanmış
maillerde dolaşan; tekerleme tadındaki bu parçayı okuyun gülümseyin : )

Hande mi yener,
Funda mi arar
hayir Seray sever.
Bu üçüne önce Nejat isler sonra da Ahmet çakar.
Bu geyik Celal’i bayar,
bu geyige dayanamayan Ferhat göcer,
yillar sonra bunlar tarih olur, o tarihi de Gönül yazar, Mehmet okur.
Bu mesaji 10 kisiye gönderirsen dileklerin kabul olur.
Buna da anca Kadir inanir.

hayallerinizi gerçekleştirmek istemez miydiniz?

chikusho | 27 June 2008 13:28

Hayatta en çok ne yapmayı istersiniz? Kuzey Işıklarının resmini çekmek mi yoksa helikopter kullanmayı öğrenmek mi? Hepimizin uçuk kaçık veya normal bazı istekleri vardır. Peki ya bu istekleri başka insanlarla paylaşmaya, onlardan fikir ve tavsiyeler almaya, belki de bu isteğinizi gerçekleştirmeye ne dersiniz?

Hayır, bahsettiğim bir Güzin Abla sayfası değil. Burada gerçek isteklerinizi yazıp elle tutulur sonuçlara ulaşabilirsiniz. Her şey “I WANT..” kelimelerinin devamını getirebilmekte.

dilek-istek(siz!)

dasein | 02 March 2008 16:39

dilek-siz ve istem-siz
bir yaşamın kuyruğuna yapışan,
eğri vücutlar,
kendi benliklerinde çözülürken,
iç bunaltılarını da çekirdeklerinde bırakır
.

İki kere iyi

ahmethakan | 16 February 2008 10:25

Henüz yapımcısı belli olmamakla beraber gerek kırmızı-beyaz renklerin kullanımından gerekse duvardaki şişesinden anlayabileceğimiz üzere coca-cola‘nın bir pazarlama ürünü olan İki kere iyi yarışması sizleri bekliyor.
Yarışmada iki kere iyi olan birşeyler tanımlamanız gerekiyor. Örnek olarak Hem az yakan hem de iyi kaçan otomobil düşünülebilir.
Yarışmanın sonucu 22 Şubatta açıklanacak ve kazananlara sürpriz hediyeler verilecek.

9

buddhala | 22 November 2007 09:05

Bir dilek tut!
Ne oldu?
Bir dilek tut işte. Kirpik var gözünde,eğer hangi gözünde olduğunu doğru tahmin edersen, dileğin olur derler.
Tuttum o halde!
Hangi gözünde?
Sol…

Aşırı rüzgardan eriyen bir sigara, burasından açamadığım bir neskafe ve otobüslerde yolcuların uykusunu getirmek için koyulan vurdulu kırdılı filmlerden biri. Ne yazık ki filmi daha fazla izleyemedim. Kalbime ağrılar giriyordu. Gözüm uzaklara dalıp, uykuya dalmak istediğinin sinyalini veriyordu. Ayağa kalkıp, yatağa gideyim dedim. İçtiğim son nefes sigaranın benden almak istediği bir şey vardı sanki. Mideme bir soğukluk geldi ve sessizliği delen uçak gürültüsünü duydum bir tek. Birden, üstünde onlarca büfenin, restorantın ve yemekevinin telefonlarının basılı olduğu mıknatısları taşıyan buzdolabının rutin motor sesi sahneye çıktı. Eskiden buzdolabının içi yemek dolu olurdu, şimdi dışı yemekevlerinin basılı olduğu mıknatıslarla dolu ama içi boş. Hatta hayatın başlangıcı sayılan su bile damacanada bir telefonla getirilmeyi bekliyor. O da buzdolabının üstünde telefon numarası bir mıknatısa görsel güzelliklerle basılmış, buzdolabının geniş hacmi ve antibakteriyel özelliğine rağmen. Meyveler de ya kurutulmuş ya da botokslu… domatesin selülitleri mavi ışık teknolojili buzdolabına koyunca gitmeyecekse, buzdolabı sadece arada bir devreye giren motor sesinden başka birşey olamaz ki!

Dilek Yıldızı

Harbiyemutlu | 23 October 2007 15:46

Dilek Yıldızı

Karanlık bir gecede,
Başımı kaldırıp göğe,
Bir yıldız seçip kendime;
Yüreğimin özlemini,
Fısıldadım gizlice.
Dinleyip anlayınca;
Sana doğru kaydı yıldız.
Ben bir dilek tuttum,
Sen bir yıldız.

VAKİT TAMAM,BU BİR VEDA HAVASIDIR….

kelebeklerozgurdur | 15 October 2007 12:20

Sana sarıldığım o an..o bir kaç kısa dakikada neler düşündüm bilemezsin….Yaşanan onca şeyden,binlerce anıdan,vazgeçmek o kadar zorki…..
Boğazıma hıçkırıklar düğümleniyor ağlamak istiyorum ama bir el boğazıma sıkı sıkı sarılıp buna engel oluyor sanki…
Gidiyorsun,aklımda ikimize ait onlarca şey…İç çekiyorsun buğulu gözlerini gözlerime dikip ,sende ben kadar üzgün ve sıkıntılısın saklama bunu…Ah biriktirdiğimiz nice hevesler vardı daha yaşamamız gereken...
gitme demek istiyorum,düşlerimizin başındayız kal ne olur…0ysa bunu yapamam,hakkım da yok zaten…..Biliyorum ki,onun yanında,kollarında,hayatında olsan dahi ben hep aklında olacağım,hep düşüneceksın,anacaksın biliyorum…Beraber yaptığımız, yaşadığımız her şeyden ya gözlerin dolacak ya derinlere dalacaksın….Anılarımız belleğinden hiç ayrılmayacak…
Daha fazla uzatmayalım bu sahneyi artık…

GERÇEK YAZI

garip adam | 26 September 2007 18:51

gercek yazi:)
Kompozisyon (3. sınıf ogrencisinden)
Konu: “3 dilek hakkiniz olsa ne dilerdiniz?”

Gunumuzde cok dilek hakkimiz olmasi cok onemlidir.
Maalesef sevinerek bu hakkimizi kullaniriz her zaman. Benim 3 dilek hakkim olsa 3 dilek hakki daha isterdim.
Elde var 6 dilek hakki, 5 ile 3 er dilek daha dilesem 15 dilek hakkim daha olur. 15 dilek ile her istedigimi dilerim. Gunah degilse Allah olmayi dilerim. Allah olduktan sonra dilek hakkim sonsuz kere sonsuz olur.
Cok akili olurum. Maalesef her istedigimi yapabilirim. Kendime
kasvetli bir yaris arabasi yaptiririm. Onunla Antalya’ya gider dedemlerin elini operim.Dedem bana torunum Allah olmus der. Sevinir. Harclik verir. ağabeyme vermez, cunku o arabaya kusan bir gerzek. Sonra dedem mezarlikta zombileri
oldurmeye gonderir beni. Hepsini yok ederim isin kiliciyla.
Babami da bisiklet almadigi icin bir guzel doverim.

Hayata dair

| 22 August 2007 09:57

Hayatta bazı şeylerden taviz vermeyeceksin…
Deliler gibi çalışıyorsan birkaç gün de olsa tatile gitmekten mesela…Elinden geleni yapacaksın kendine izin vermek için. Eve yorgun argın geldiğin günlerin acısını çıkartacaksın deniz kenarında kitabını okuyarak, saatlerce yüzerek, geceleri içip sarhoş olup ertesi gün bir yere yetişmek telaşı olmadan rahat rahat istediğin kadar uyuyarak.
Hayatta bazı şeyleri unutmayacaksın…
İlk aşkını, ilk ayrılığı, ilk işini, ilk yenilgini, ilk zaferini, ilk arkadaşını, ilk kazancını, ilk kaybını ve ilk hayal kırıklığını…Unutmayacaksın ki onlardan öğrendiklerinle yolun aydınlasın.
Hayatta bazı şeyleri küçümseyeceksin…
Parayı, hırsı, dalkavukluğu, dedikoduyu…İzin vermeyeceksin seni ele geçirmelerine. Ruhunu çürütmelerine izin vermeyeceksin…
Hayatta bazı şeylere her zaman saygı duyacaksın…
Sevgiye, deneyime, bilgiye, bilime, anneliğe, sanata, doğaya…Burun kıvırmayacaksın verilen emeğe ki beslesin seni de.
Hayatta bazı insanlardan uzak duracaksın…
Yalancıdan, riyakardan, nankörden, açgözlüden, cimriden, bencilden…
Hayatta bazı şeyleri tatmadan ölemeyeceksin…
Bir dost sofrasında sarhoşluğu mesela…Sevgiliyle beraber şarkı söylemeyi…Bilmediğin bir şehre gidip tek başına gezinmeyi sokaklarda…Sahilde yıldızları seyrederek sabahlamayı…
Dönüp baktığında geriye “keşkeler” olmasın dilinde diye, içinden geleni yapacaksın.
Aklından geçeni söyleyeceksin…
Sımsıkı sarılacaksın sevdiklerine…
“Hayır” demeyi de bileceksin yeri geldiğinde. Bileceksin ki omuzlarına taşıyabileceğinden fazlasını yüklemesin hayat.
Mutluluk sana gelsin diye beklemeyecek sen çekip getireceksin onu hayatına ve paylaşacaksın değer bulduğun herkesle. Çünkü mutluluktur paylaştıkça artan tek şey…
Sevgili Hafif apartmanı sakinleri ( güzel insan pillipati’nin tabiriyle);
Bu gece çok içimden geldi…Hepimize her saniyesi anmaya değer hayatlar diliyorum…
Mutlu kalın.