bildirgec.org

başak hakkında tüm yazılar

NEFESİ TÜRKÜ KOKAN YARİM

kahvekokusu | 05 November 2009 14:34

Biri vardı… Uzak dağ köylerinin serinletici poyrazıydı nefesi… Başım her derde düştüğünde derdin derdimdir, demesini sevdim.
İğde ve çam ağaçlarının rayihası dolarken havaya, ben onun kokusunu duyardım kaç kilometre öteden…

Gözleri gözlerime değdiğinde ruhum muydu eriyen? Ben O’nda eriyip O’nunla birleşmeyi sevdim…
Korkmazdım O yanımdayken engebelerden, uçurumlardan, derin mavilerden…
Aşkıyla hemhal olmuş kalbime güveni de sunmasını sevdim…

Düven

| 06 January 2009 14:53

düven
düven

Kalın, ağır ve bir çift uzun tahtanın alt kısmına çakılan çakmak taşları ile oluşturulan düven, yular ile ata bağlanırdı.

Harman zamanı, geç yatılır erken kalkılır Anadolu’mda. Akşam gezmeleri, misafirlikler uzun kış gecelerine emanet edilmiştir, bahara çıkmadan. Şimdi yeniden kışa hazırlanma zamanıdır.

Erken kalkılır, bu kalkma Güneş’in doğmadığı vakitlerdir daha. El yüz yıkanır, yanan odun sobasının üzerine damlayan su damlacıkları ile beraber uyku açılır ve sıcak ekmek ile kahvaltı yapılırdı.

DENİZ ÇARŞAF GİBİ…

teacher07 | 27 August 2008 15:24

Deniz çarşaf gibi derler ya… İşte Öyle tatlı bir titreşim, insana masaj yapan bir kıpırdanma… Deniz simitleri içinde çocuklar, kollarında şişme kolluklar, hayallerindeki oyunlarındalar… Keyiflerine diyecek yok… Denize yeni gelenler belli, hemen seçiliyor. Pamuk gibi bedenler, ciğer gibi kızarmış omuzlar… Eskiler memnun, şikayetçi değil hallerinden. Pırıl pırıl bronzluk…Deniz çarşaf gibi… Çocuklar şen…

DEĞİRMENDE GÖMME

teacher07 | 05 May 2008 19:11

Güneş dağların başını yeni yalıyordu. Oğlunu başucuna geldi Döne Ana… Oğlum Hasan! dedi usulca. Kıyamadı uykusuna yavrucağın. Alçak sesle yeniden, Yavrum Hasan! dedi. Geç kalmamalıydı değirmene… Sular azdı bu mevsimde. Su değirmeni ağır çalıştığından, değirmen önünde sıra olurdu. Geç kalırsa, akşama kadar beklemek de vardı… Bıraksa uyusa yalnız kalacak yaşta değildi ki Hasan… Konu komşu herkesin de işi vardı. Kimse bakamazdı. Ablaları tarlada babaya yardım edeceklerdi. Harman da vardı daha…

Harman, tarladan getirilen ekinler, uygun düz bir harman yerinde serilir. Üzerinde, hayvanların çektiği düvenle ezilir. Ekin sapları saman haline gelir. Başaklar ezilir taneler dökülür. Samanla karışık harman bir öbek yığılır, çeç yapılır. Rüzgarda savrularak samandan ayrılır. Günümüzde modern makinalar harman yapmayı kaldırmıştır artık.

çirkin kızlar annelerini öldürebilir.

nevdalist | 03 April 2008 18:15

Geçen hafta hürriyet’de bir haber vardı. Bir kadın annesinin boğazını kesmiş. Aslında kadın değil. 21 çiçek açmış, ömründe. Çocuk- kadın demek daha doğru, belki de. Bütün basın bu haberi verdi. Daha doğrusu ayaklandı. Kızımız hukuk öğrencisi ve çok güzel bir kız. Annesini nasıl öldürür? İşin vahim boyutlarından biri buydu. Bilim kadını bir annenin çocuğuydu. Yani tutunamayanlardan değildi. Zengindi, güzeldi. Olsa olsa psikolojik tedavi görüyordur. Yoksa niye öldürsün ki?