bildirgec.org

balina hakkında tüm yazılar

Mavi balina neyi yutabilir, neyi yutamaz

Shew | 18 July 2008 18:09

a) Çok büyük bir mantar, b) Küçük bir araba,c) Greyfurt,
d) Yelkenli, e) Hepsi…

Doğru cevap: c) Greyfurt.
Oldukça ilginç bir biçimde, bir mavi balinanın boğazı onun göbek deliğiyle (küçük bir yemek tabağı boyutunda) hemen hemen aynı çapa sahipken, kulak zarından(daha çok büyük bir yemek tabağı boyutunda) biraz daha küçüktür.

Mavi balinalar yılın sekiz ayı neredeyse hiçbir şey yemezler ama yaz aylarında neredeyse sürekli beslenerek günde 3 ton yemek yerler. Biyoloji derslerinden de hatırlayabileceğiniz gibi bu balinaların besinleri kril adlı küçük, pembe, karides benzeri kabuklu hayvanlardan oluşur; bu balina için bir ziyafettir. Kriller 100 bin tonun üzerinde bir ağırlığa sahip büyük yığınlar halinde balinanın önüne gelir.

ilanı aşk öykü arası..

morfik | 16 July 2008 14:15

...

‘düş kurmak, akıllı-uslu insanların intihar etme şeklidir’ felsefesi ile çıktım yola..

Israrla kapı çalmakta. Karen Blixen..tayfaların uydurması anonim gemici masalından başka masal bilmeyip te ölümsüz masalları yazan arkadaşım.bir kahve içimi uğrayası tutmuş.ben akşamdan kalma, kafa üç dünya..dün ne oldu acaba? ben nasıl geldim eve? amaann çok ta mühim değil. ne olur (?) ölüm olsa ucunda, sabahtan akşama kadar düş kuruyorum boyuna. öyle ise oh lala…

Biri sade biri bol şekerli yoğunluğu ağızda uzun süre kalan kahvelerimizin savrulan köpüklerini yudumlamaya başlamıştık bile. kendi çapımda ufak iyilikleri alışkanlık edindiğimden Karen-ciğimin bildiği hikaye sayısını ikileyim istedim, merhametimden…

Deniz, insan kalbi; kimi insanlar, deniz kalbi taşırmış. denizin de insanları, insanların da denizleri varmış.. ‘kabaca işlenmiş birkaç ağaç kütüğüne hayatını emanet etmiş ve dalgalara meydan okuyan bir yiğit,’ diyerek gemiciyi tanımlarken Homeros masalımız cüceler ülkesindeki dev Domper’in denizci olmaya karar vermesi ile başlamış.

Blog Yazarı Galapagos Yolcusu

Culture Orange | 15 July 2008 15:31

Bugün hazırlıklarımızı tamamlıyoruz, Galapagos adalarına gelmiş geçmiş en kapsamlı geziyi düzenliyoruz. Ekibimiz tam 20 kişi 3 dalında uzman bilim adamı,2 sağlık uzmanı,kaptan,gemi tayfası ve 10 asistan var. Asistanların neredeyse yarısından fazlası Fransız ben tek Türk’üm aralarında. İngilizce konuşuyoruz başka dil kimse konuşmuyor,kaptan Fin asıllı olmasına rağmen şakır şakır İngilizce konuşmakta. Buna gerçekten şaşırdım günlük.
Genelde onları denizci sinbad öykülerinden,karayip korsanlarından anımsardım. Kaptan denilince aklıma mutlaka sakalı olan ve kafasından şapkayı eksik etmeyen tütün sarıp içen, balık yağına bayılan adamlar düşünürdüm. Yanılmışım günlük bizim kaptan vejeteryan ne balık yiyor ne de yağını içiyor. Güvertede elinde bir salatalıkla görebilirsin onu günün her saati.
Bir o kadar da sağlıklı ayrıca,ben tabir yerindeyse öküz gibi yememe rağmen onun kadar sağlıklı değilim 2 dakika bir kumanya kasasını tuttum kollarım 2 gün ağrıdı.

Bu Ne vahşet!

Chat Noir 1 | 08 July 2008 23:23

Dün akşam yumurcak tv’de bir program izledim.Çocuklar için hayvanları tanıtan bir programdı.Yunusları balinaları anlatıyordu. Araştırmacı yazar olan bir kadın, açıldığı tekneyle balinaların yunusların resimlerini çekiyor,aynı zamanda turist gruplarını da yunusların bulunduğu bölgeye onlarla beraber yüzmek için götürüyordu. Bu sevimli hayvanlara olan sevginin artması ve korunmaları için çabalıyordu. Programda yunusların kendi iletişim dilleri olduğundan, bir anne yunusun yavrusuna nasıl avlanmayı öğrettiğinden bahsediliyordu. Bu arada teknelerle yarışan, kuyrukları vasıtasıyla suyun üstünde durup insanlara hoşça kal diyen yunuslar gösteriliyordu. Bir anne ve yavru yunusun birbirlerine olan sevgi gösterilerini görmeliydiniz. Bu sevimli ve akıllı memeli canlılar, biliyorsunuz engelli çocukların tedavisinede de yardımcı oluyorlar. Çok cana yakın olduklarını zaman zaman insanların hayatlarını kurtardıklarını bile duymuşsunuzdur. İzlediğim bu programı da oyuncak sevimli bir fare sunuyordu. Neyse her şey çok güzeldi, sevimli yunuslar,deniz manzarası,yunusların sıçrayışları ve sevgi gösterileri derken program bitti.Kanallar arasında gezinmeye başladım.Liberty tv fr‘yi izliyordum.Kanalda Fransızca konuşuluyordu.Anlamasam da manzaralar çok güzeldi.Zenci bir kabile kanolarla yüzüyorlardı.Zaman zaman yeşillikler gösteriliyordu. Su çok berrak ve cam göbeği mavisiydi. Yerli kabilenin denizde yarış yapar gibi bir halleri vardı. Her kano da ayrı renkte bir bayrak vardı.Ben de bakıp ne güzel doğayla baş başa huzur içinde yaşıyorlar dedim.Teknolojiden uzaklar,bizim sahip olduğumuz pek çok şeyden yoksunlar ama bak ne kadar eğleniyorlar mutlular dedim kendi kendime. Kanolarıyla karşı kıyıya yakın bir yere vardıklarında bir tanesinin kanonun ortasına oturarak suyun içinde ellerini birbirine vurduğunu gördüm. Sanırım iki elinde de tahtaya benzer bir şey vardı. Ve ses çıkarıyordu. Sonrasında dikkatli bakınca sadece onun değil hepsinin aynı hareketi yaptığını gördüm. Birden bir yunus sürüsü belirdi. Suya bir dalıp bir çıkıyorlardı. Sonra bu vahşi yerliler kanolarından inerek yunusları yakaladılar ve beşer onar kanolarına çıkardılar. Olamaz dedim, benim yarış sandığım şey aslında bir av partisine doğru yola çıkışmış. Karşı kıyıya vardıklarında kanolarına aldıkları yunusları bir bir kıyıya serdiler. Biraz dinlendiler ve sonrasında kocaman bıçaklarıyla gelerek zavallı yunusların kafalarını gövdelerinden ayırdılar.Her yer kan içindeydi.Sahil şeridi kandan kıpkırmızı olmuştu. Bazıları yunusları kocaman bıçaklarıyla parçalamaya devam ederken bazı çocuk ve büyükler kandan kıpkırmızı olmuş suyun içinde yüzüyorlardı. Gözlerime inanamadım. Sanki koskoca okyanusta yiyecek başka balık kalmadı, ki yunuslar memeli canlılar ve son derece zeki ve insancıllardır. Bu vahşet görüntülerine daha fazla dayanamadım ve kanalı değiştirdim.Benim için ilginç bir tesadüf oldu doğrusu.Öncesinde yunusların ne kadar sevimli, akıllı, cana yakın olduklarını anlatan bir program, arkasındansa koca bir yunus sürüsünün katledildiği böyle bir vahşet. İnsanların ne kadar acımasız olabileceklerine bir kez daha şahit oldum. Ülkemizde ise 1380 sayılı su ürünleri yasasına göre yunus avcılığı yasaklanmıştır. Ancak Akdeniz ve Karadenizde mersin, kalkan ve kılıç balığı avcılığında kullanılan ağlar fok balığı ve yunusların hayatlarını tehdit etmektedir.Buradan balıkçılara sesleniyorum:lütfen çoluğumuza çocuğumuza ekmek götüreceğiz diye bu masum,sevimli ve akıllı hayvanların canına kıymayın.Ne deniz ne toprak ne de gökyüzü sadece bize ait değil.Yaşarken diğer canlılarında yaşam hakkına saygı göstermeliyiz. Hayatta kalmaya çalışırken böyle nesli tükenmekte olan hayvanların hayatlarını ellerinden almayalım. Torunlarınızın yunus ve fok balıklarını sadece ansiklopedilerdeki resimlerden görerek tanımalarını istemiyorsanız vicdanınızın sesine kulak verin ve balık avlarken bu canlılara zarar vermemeye özen gösterin. Unutmayın ki doğanın dengesini bozmak bindiğin dalı kesmektir ve önce size zarar verecektir.

belgesel nitelikli bir hikayenin muhteşem bir web uygulaması

delizade | 21 December 2007 16:00

bir balina avı belgesi olarak fotoğraf malzemesi sizce en etkili nasıl işlenebilir? Jonathan Harris‘in buna harika bir cevabı var : www.thewhalehunt.com.

bir fotoğraf dizisinin ve bu fotoğrafların içerdiği datanın şairane işleyişini bu sitede tecrübe edebilirsiniz. Tüm çalışmanın kendisi tarafından yapıldığı söylenmekte ( ancak buna bir türlü inanamıyorum işin sahip olduğu kalite ve ayrıntı seviyesini gördükçe)

Dağınık Tuhaf Yazı

pilli pati | 12 December 2007 09:36

speed of light
speed of light


Kiminin işi bulut saymaktır. Kimininki ise bahar çiçeklerinin tomurcuklarını patlatacakları zamanı beklemek… Kimi izler bir salyangozun gezintisindeki ince salınımı, kimi ise karıncalarla iletişim psikolojisi üzerine sessiz sohbetlere dalar.

Onlar kar tanesinin türlü şekillerini karelere alıp sonsuzluk kütüphanesine depolayanlardır. Bazıları insanın kanını donduran bekleyişlerle, insan vücudunun açık havaya maruz kalmış, suda ya da toprak altındaki halinin doğaya karışma sürecini günlük tutar gibi not ederler. Kimisi köpekbalıklarının neden kanser olmadıklarını anlamaya çalışır, kimi ise balinaların neden baş aşağı uykulara daldıklarını…

EN KOMİK YASALAR

| 17 August 2007 10:10

http://www.objektifhaber.com/yeni/objhab/default.aspx?id=2O37O103406

Okyanus güzelleri: Yunuslar

aggali | 11 July 2007 13:56

Yunuslar hakkında bildiklerimiz o kadar az ki, araştırayım dedim ortaya bir bilinmedik yazılar topluluğu çıktı. Aslında herkes onları balık olarak bilir ama,onlar da bizim gibi memeliler sınıfındandır Bu sevimli hayvanlar hakkında meğer ne kadar çok şey bilmiyormuşum. Benim gibi bilmiyor ama öğrenmek istiyorsnızburaya bakabilirsiniz Ancak daha ayrıntılı bilgiler edinmek istiyorsanızburaya da bakabilirsiniz Ayrıca eğer resimlere bakmak istersenizburaya bakmanız yeter