bildirgec.org

ağır hakkında tüm yazılar

EN HAKİKİ NAYLON VİCDAN SÖYLEŞİSİ!

| 15 March 2007 18:41

koza 68 – efendim, “sizinle” yapmış olduğum söyleşiye sevenlerinizin bir kısmı teveccüh gösterdi bildiğiniz gibi.

naylon vicdan – eh, allah uzun ve mesud ömürler nasip eylesin zatınıza…
söyleşi için sitare baks diye ısrarcı olmasaydınız daha memnun olurdum ama neyse… karton bardakta bi şeyler içmek pek bi yavan geliyor azizim koza.

nv – kıymetli koza’cım, bu zahiri alemde kimseye
“hoca, üstat” vb tabirlerle hitap etmemek lazım gelir.
nur-u ayn’ım diyelim, mirim diyelim, azizim diyelim…
bu kabil hitaplar kafidir bence…

Hafif’e “hard” mı gelir?!

| 27 February 2007 12:35

sevgilimle yayları gevşemiş yatağımda oynaşırken, öpüşmekten vişne çürüğüne dönmüş dudaklarımı
ısırarak bastım çığlığı: hafif’e bu hafta yazı göndermeyi unuttum!

benimki, terden yapış yapış olmuş saçlarını örerken şuh kahkahalarından birini atıp, ekledi: senin hala bir naylon avatar’ın yok değil mi?
bir de web siteli miteli yazılar da göndermiyor ve politik
duruşu kaykılmış da olsa yazılar yollamakta ısrar ediyorsun
apolitizmin cennetinde ballarla, sütlerle, gılman ve hurilerle
oynaşan ruhların çeperlerine…
hem, kim ne yapsın senin ece ayhan’ın şiir kitaplarında kullandığı marjinal kişi ve olayları “düzyazı şiir” kıvamında
dercetmeni alla’sen!

Kol Forklifti

indianropetrick | 12 May 2006 11:27

İnsan kaldıramayacağı büyüklükte bir eşya almamalı aslında ama bir evde olması gereken şeylerin tamamı büyük. İşte bu büyük ve ağır eşyaları bir x noktasından bir y noktasına taşımak için yine basit gözüken ama çok faydalı bir zamazingo daha: Kol Forklifti! 20$’a satılan ürünün videoları da burada.

aşk a dair ne varsa

sbaskentli | 05 March 2006 22:18

Aşk aşk dedikleri biz yalan dünya gezginlerinin nedir bilinmez … Önce umutsuz ışık peşinde koşan pervaneler gib delidivane oluruz peşinden .. saniyesi için bir anı için o an ömürmüzün yarısını bile feda edebileceğimizi düşünürüz..

Gün olur zaman gelir bir şekilde başarırız aşkı yakalamayı yüreciğimiz karşılıklı atmaya başlarsanki kurulmuş saat gibi ,, o olmadan duracak sanırsınız hemen o an oracıkta.. Ve farkında olmadan hoyratça harcamaya başlarsınız delidivane olduğunuz aşkını an bile düşünmeden,,,, kışkanlıklar girer araya onsuz geçen anların hesabı sorulur sevgiliye neden di bunlar üşmanlıkdan mı ??? tabiki hayır sevginin yoğunluğundan …

Çocukgiller

şopar A.Ş | 25 January 2003 02:26

Neden, bu karda, sırtlarında 5 kiloluk giysi ve bir o kadar da çantayla sabah 7de evden çıkıyorlar? Birileri onlardan nefret ediyor olmalı. Dünyaya gelmekle çok kötü bir suç işlemiş de olabilirler.

Neden aynı soğukta, tek sıraya geçip, neden bahsettiğini bile anlamadıkları ve asla tutamayacakları şeylere yemin ettiriyorlar?

Neden kimse bunu yadırgamıyor? Neden kimse bunları yaşamadan büyüyemiyor?

Neden diye bir soru yok! Bunu ancak aptallar sorar. Akıllı olanlar, ‘Kim, nasıl, ne zaman, nerde, kiminle ne yapıyordu? Kimse gördü mü? Bişey dedi mi?’ diye sorarlar. Küçükken; daha anlamlıydı sorular, en küçükken en anlamlıydı. İstenilen yeterli cevapları alamayınca, neyin ne olduğunu derinden gelen saçmalık yüzünden anlayamayınca, soruları büyüklerin anlayabileceği şekilde sormaya başladık. O sırada kendimiz de yavaş yavaş anlamaya ve kabullenmeye başlamıştık. Hepimiz değil tabii, bir süre sonra işler iyice karıştı. Alın size şairden birkaç vecize: