bildirgec.org

C.Eren ÇELİK

Arkadaş bir tartışma nasıl bu kadar sulandırılır, gerçekten ciddi bir tartışma konusu nasıl raiting kaygısı ile lime lime edilir Pazartesi günü HABERTÜRK ekranlarında “canlı canlı” izledik.

HABERTÜRK’ün elinden gelse kameralar karşısında yatıp kalkacak olan Genel Yayın Yönetmeni, “Analiz hastası”, “tez-antitez-sentez ustası ” sayın Yiğit Bulut, Ermenistan ile Türkiye arasında imzalanan protokollerin tartışılacağı programın adeta bir panayır yerine çevrilmesine, raiting uğruna tuttuğu çanakla bence son dönemde medyadaki en büyük kepazeliklerden birisine imza atmıştır. Kendisi ile ne kadar övünse azdır. (EE, Yiğit’i öldür hakkını ver)

http://www.bianet.org/bianet/kategori/bianet/110527/adnan-oktarin-kapatma-tehdidiyle-yayindan-yazi-kaldirmiyoruz

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Adnan_Hocacilar_okullarda_203402_1&tarih=13.10.2008&Newsid=203402&Categoryid=1

kutsal bilgi kaynağı ekşi sözlük, adnan hoca olarak
tanınan adnan oktar tarafından yeniden kapatıldı. Kablonet ve alternatif internet bağlantısına sahip aboneler henüz yasaktan etkilenmemiş durumda. Ekşi Sözlük, bundan önce Mayıs 2006’da yine Adnan Oktar’ın şikayeti üzerine erişime kapatılmıştı. işin daha kötüsü bu ülkede hâlâ “isabet olmuş, kime ne fayda sağlamış o site? ” diyen insanlar var. ekşi sözlüğü ahlaksızların yuvası olarak gören ve sürekli zararlı şeylerin oluşumuna ön ayak olan bir yapı olarak görenler var. Ayıptır.

http://www.haberturk.com/haber.asp?id=81336&cat=160&dt=2008/06/20

http://www.haberturk.com/haber.asp?id=73180&cat=200&dt=2008/05/09

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=235059

http://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/7256765.asp?gid=198&a=133669

Türkiye de ki internet sansür olayını bilmeyeniniz yoktur. Gittikçe kurtlar vadisine dönen bu işin içinde kimbilir neler dönüyor diyemiyoruz belki ama son olay da wordpress.com kapatılmış başlıklı yazıdan da bir çoğunuzun ögrendiği gibi bu sansürün arkasında sır gibi bir isim çıktı…

Adnan Oktar – Adnan Hoca

Adnan Oktar Nam-ı diğer Adnan Hoca

Türkiye gündemi, sanki savaş sonrası kalıntıları mayın öbekleri gibi patlamakta. Bir yandan doktorumuz sapkın eylemler gösterirken, diğer yandan Hocaların hocası Adnan Hoca davasının kürtajı, bir diğer taraftan da küçük torbacı robot kolları.

Erdoğan yine bir blöf yaptı. Bakalım tutacak mı? Limanlarımızı sözde açtı, bu seferde Rum tarafı biz bu işte yokuz dedi. Fransa bastırmakta, dönem başkanı Matti Vanhanen Türkiye adımlarında yetersiz derken diğer gereksiz kişicikler de, Türkiye’nin adımlarını görmemezlikten gelerek, Rum tarafının yeni gelin gibi nazlanmasını dudaklarını ıslatarak izlemektedirler. Bunun asıl nedeni iştahlarını kabartan imtiyazlı üyelik kararından elde edecekleri menfaatler olsa gerek. Peki ya merak ettiğim şu, hiç sorduk mu onlara “Neden Türkiye’ yi istiyorsunuz?” diye. Kendi içimizde binlerce soru işaretiyle düşünce balonları oluştursak da, dönem hükümeti baloncuklarımızın katili kızgın toplu iğneler olmaktan vazgeçmediler.