Will Smith, vasat filmlerine 4 Temmuz haftasını (Amerika’da sinema için en önemli gişe anlarından biri) domine eden adam ekolünü devam ettiriyor (hatırlayınız, Independence Day, hatırlayınız, Men in Black II)..
Hancock, 1996’dan beri birilerinin sürekli çekmeye niyetlendiği, hani o lanetli senaryo dediğimiz türden işlerden. John Hancock, etrafa yaydığı kokular ve görünüşü sebebiyle bir süper kahramandan çok bir evsizi andıran, hayatından nefret eden, kurtardığı insanları hiç kaale almayan, kimliğini gizleme konusunda dikkatli olmayı, poposunun arasına kaçan kostümler giymek kadar aptalca bulan, ortalığa verdiği hasarlar yüzünden polisin “git kendi işine bak” dediği bir süper kahraman. Bir gün yolu, halkla ilişkilerci Ray Embrey ile (filmin asıl süper kahramanı Jason Bateman) kesişiyor ve imajını derleyip toparlamaya girişiyorlar: “Gökyüzünden inişin senin imzan gibidir, çok hızlı inme, çok sarhoş inme, ve ne olursun 100,000 dolarlık bir Mercedes’in üzerine inme!”