bildirgec.org

2003 hakkında tüm yazılar

Coffee And Cigarettes

biOss | 21 May 2008 11:46

Coffe And Cigarettes - Afiş
Coffee And Cigarettes – Afiş

Diyelim arkadaşınız ile buluşmak için bir kafeye gittiniz. İçeri girdiniz ve arkadaşınızın yanında tanımadığınız birisi var. Oturdunuz masaya, hoş sohbet muhabbet vs. Ardından arkadaşınızın telefonu çaldı, işi çıktı ve size 1 saate kadar geleceğini söyledi, gitti. Şimdi masada hiç tanımadığınız ve belkide konuşmak istemeyeceğiniz birisi ile başbaşa oturuyorsunuz. İşte Jim Jarmusch da bu konuyu işlemiş filmde. Yönetmen kısa skeçler halinde ünlü simaları bir masa etrafında biraraya getirerek o sıkıntılı anları izleyici açısından eğlenceli hale getiriyor.

Favori Korku/Gerilim Filmleriniz?

agurbuz | 21 May 2008 11:07

Korku/Gerilim filmlerinin sinema sektöründeki yeri ve hayran kitlesi şüphesiz tartışılmaz. Korku insanın hatalar yapmasına, kontrol mekanizmasının bozulmasına (bazılarında ters etki yapabiliyor!), normalde yapmayacağı ve yaptıktan sonrada büyük ihtimalle pişman olacağı hal ve hareketlerde bulunmasına neden olan zayıf noktamızdır.

Favori korku/gerilim filmlerimden 5 tanesini sıralarsam bir başlangıç yapmış oluruz sanırım.

SAW
SAW

SAW 1-2-3-4 (Testere)
Beyninde bulunan tümör nedeniyle ölümle pençeleşen yaşlı bir adamın kurbanlarına hayatın değerini öğretmesi üzerine kurulu bol oyunlu seri katil filmi. Film aynı zamanda insanların ölümle yüz yüze geldiklerinde ya da sevdiklerinin ölümüyle tehdit edildiklerinde neler yapabilecekleri ve neleri feda edebilecekleri üzerine çarpıcı bir film.
Kurgusu, efektleri, özgün senaryosu, hiç düşmeyen temposu ve güzel bir seri olması sebebiyle favori korku/gerilim filmim diyebilirim.

1. Saw (2004) Offical Movie Site
2. Saw II (2005) Offical Movie Site
3. Saw III (2006) Offical Movie Site
4. Saw IV (2007) Offical Movie Site

Yönetmen: SAW James Wan
Yönetmen: SAW II, III, IV Darren Lynn Bousman

Radyo; hayata tutunma öyküsü

Sonrisa | 15 May 2008 10:15

Radyo, üniversitede eğitim dersinde ‘otizm’ konusunu işlerken hocamızın bize ‘mutlaka’ diye tavsiye ettiği ve sınıftaki herkesin izlediği bir film. Görsel ve kültürel anlamda yorum yapmam bu film için cidden abes kaçıyor. Çünkü filmin vermiş olduğu mesajları izlerken duygulanmamak, üzülmemek mümkün değil. Oldum olası yaşanmış hikâyelerin beyazperdeye aktarılışını sevmişimdir. Radyo’nun yaşanmış bir öyküden yola çıkılarak çekilmesi ona olan ilgimi artırdı doğal olarak. Filmin yönetmen koltuğunda Michael Tollin otururken, göz kamaştıran performansıyla Cuba Gooding Jr. yani Radyo ve koçu Ed Harris başrolleri paylaşıyorlar. 2003 yapımı bu filmde otistik bir çocuk olan Radyo’nun hayatının bir kesimi ele alınıyor. İçine kapanık, insanlarla asla göz teması kurmayan, onları dışarıdan izleyen kısacası toplumun dışında kalmış, belki de dışına itilmiş bir gencin 1976 yılındaki yaşamından bahsediyoruz.

Owning Mahowny

baykush | 07 May 2008 09:20

mahowny
mahowny

Owning Mahowny kumar bağımlılığı üzerine yapılmış en sürükleyici en başarılı filmlerden biri. Gerçek olaylardan yola çıkan 2003 yapımı filmde Dan Mahowny bir bankanın krediler bölümünde üst düzey yöneticidir. 10000 $ büyüklüğünde bir bahsi kaybetmesi sonucu kendine kredi almasıyla kumar için para bulmanın yeni bir yöntemini keşfeder. Artık müşterileri adına kredi alarak kumar oynamaya başlar ve aldığı kredi büyüdükçe oynadığı miktar inanılmaz rakamlara ulaşır. Artık casino sahiplerinin vazgeçilmez müşterisidir. Casino sahipleri için okadar değerli hale gelir ki kumar oynaması için özel jet ayarlanır geldiğinde odasında rahat etmesi için yanına kadın yollamaya kadar varır iş…

Dan Mahowny’nin gözü bunlardan hiçbirini görmez; onun tek tutkusu kumardır ve bağımlılık boyutları artık klinik psikiyatriye girecek boyuttadır. Hayatında sadece banka kasasında birarada gördüğü miktardaki parayı kazandığı anda bile daha fazlasını istemekte düşünmektedir. Bu hastalık derecesindeki bağımlılık oynadığı casinoyu batmanın eşiğinden 10-15 dakikalık bir süre içerisinde kurtarmıştır…

mahowny2
mahowny2

Filmin daha da ilginç yanı Dan Mahowny karakteri Brian Molony adlı bir kanadalıdan esinlenerek yaratılmıştır. Brian Molony Torontolu bir bahisçidir. Canadian Imperial Bank of Commerce çalışanı olarak müşterilerinden 10 milyon $ sızdırmış, ve 1982’de yakalandığında 12 yaşından yakalandığı güne kadar 72 saatten daha fazla bir süreyi kumar oynamadan geçirmediğini ifade etmiş. Bu skandal ortaya çıktığında 1985 yılında oynatılan paranın kimin parası olduğu sorgulanmamasından dolayı Atlantic City’deki Caesar’s Casino şükran gününden sonraki cumartesi günü kapatılma cezasına çarptırılmış.

The League of Extraordinary Gentlemen

dionysia | 03 May 2008 18:33

Blade ile adını duyuran Stephen Norrington‘ın yönettiği ve Sean Connery‘nin başrollerden birinde rol aldığı 2003 yapımı The League of Extraordinary Gentlemen(kısaca LXG), aslında aynı adlı çok satan çizgi romanın, çekildiği dönemde özellikle çizgi romanın fanatikleri tarafından heyecanla beklenen uyarlaması.

Alan Moore ve Kevin O’Neill tarafından 1999 yılında yaratılan ve edebiyat dünyasının meşhur kahramanlarının maceralarını, nefis bir kurgu ve hayal dünyasının sınırlarının çok ötesinde bir atmosferde betimleyen tam bir steampunk örneği çizgi romandan yola çıkan film vizyona girdiğinde, çizgi romanın sağlam temellerinin aksine son derece yüzeysel ele alınmış olması nedeniyle pek çok sinemaseverde hayalkırıklığı yaratmıştı.

Memories of Murder – Salinui chueok (2003)

agurbuz | 23 April 2008 15:36

memories of murder
memories of murder

Memories of Murder – Salinui chueok (2003)

1986 yılında Güney Kore’de işlenen seri cinayetler üzerine Joon-ho Bong tarafından yapılmış bir film. Tipik amerikan filmlerinden ayrılan bir çok noktası ve ülkemizdeki polisiye vakalara (pardon filmi vb.) benzer hallerin bulunması sebebiyle seyretmeye değer bir film diyebilirim.

Seul’e bağlı küçük bir kasabada işlenen cinayetlerin sayısı artmaya başlayor ve polis teşkilatının tecrübesizliğide buna eklenince medyanın ilgisini çekiyor. bu durumdan rahatsız olan yönetim cinayetleri çözmesi için iyi eğitimli genç bir dedektifi kasabaya gönderiyor. taşra dedektifimiz ile genç dedektifimiz arasında bir otorite çekişmeside buna eklenince içinden çıkılmaz bir soruşturmanın ortasında buluyoruz kendimizi.
Film, yazının başında da belirttiğim gibi klasik suç filmlerinden çok farklı, katil, cinayetler ve cinayetlerin çözümünden çok cinayetlerin araştırılması sırasında polis ekibinin günlük yaşamlarından, psikolojik durumlarından ve suçluyu yakalama yöntemlerinden oluşuyor. İçinde komedi unsurlarınıda barındırabilecek kadar iyi kurgulanmış olması ve bana güney kore sinemasını sevdiren film diyebilirim.

Sinirlerinize Ne Kadar Hakim Olabiliyorsunuz?

yunusemreklk | 16 April 2008 08:31

Anger Management Poster
Anger Management Poster

Siz de, yanınızda birisi şapırdatarak bir şey yediğinde, sorumsuzca etrafa tükürükler saçarak güldüğünde deliren ya da isteğinizi yerine getirmeyle mükellef birisine iş buyurduğunuzda bunu ukalaca ağırdan aldığında suratına iki tane patlatmaya eğilimli biri misiniz? Eğer bunlar yetmediyse; evinize emrivaki ile girse daha sonra yatağınızda yatsa eşyalarınızı izinsiz kullansa? Bu da mı yetmedi peki; gerçekten sevdiğiniz, evlenmeyi düşündüğünüz güzel sevgilinizi kurnaz bir oyunla ayartıp, sizden soğutup kendi haremine alsa? Bu gibi ve benzeri daha birçok çileden çıkarıcı durumların çoğu her tür toplumda sıkça karşılaşabileceğimiz türden. İşin garibi çoğu kişi bu gibi vak-a larda çileden çıkar ve birincisine katlansa bile ikincisine sözlü ya da fiziki bir uyarı yapamadan geçemez sanırım. Hele bu bir Türk ise, gerçekten maruz kalınan durum içler acısıdır.

(İzlediğim en iyi komedi filmi diyorum. Bilmiyorum belki de filmde kendimi bulduğum içindir. Sizde mutlaka denemelisiniz. Komedi severlerin mutlaka izlemeleri gereken bir film olduğunu düşünüyorum. Filmde, biraz espri anlayışı olup da gülemeyene bu yazıdan aldığım gelirleri bağışlayabilirim bile.)

Sizce bütün bunlara katlanamayıp gizli ya da açıktan tepki göstermek gerçekten bir sinir hastalığının habercisi midir? Bu hafif sayılacak türden şeylere tepki göstermek anormal midir? Yoksa gayet tabii bir tepki midir? Filmimizde bu ve benzeri konuları her yanından, en çıldırtıcı yanlarıyla ele alıyor ve inanılmaz komik bir şekilde analizini yapıyor. Eminim herkesin çok beğeneceği; arşivlik komedi filmi Anger Management, Türkçe manasıyla; Öfke Kontrolü.

Konsolu renklendirin

abacus | 07 March 2008 09:08

windows konsolun tek düze renginden sıkılanlar için
windows konsolun tek düze renginden sıkılanlar için

Windows konsolu düzenli kullanan biriyseniz konsolun tek düze renginden sıkılmış olabilirsiniz. Konsola yeni renkler eklemek hatta Linuxta olduğu gibi yeni sekmeler açmak isterseniz Color Console adlı ücretsiz program işinizi görecektir.

Color Console Win NT, 2000, XP, 2003, ve Vista ile uyumlu
Color Console Win NT, 2000, XP, 2003, ve Vista ile uyumlu

76.4 KB boyutundaki Color Console sayesinde sık kullandığınız favori komutlarınızı saklayabilir, satırların html ve rtf formatında çıktısını alabilirsiniz.