bildirgec.org

2001 hakkında tüm yazılar

Google “2001”!

kalsiyum sandoz | 02 October 2008 20:07

Yıl 2001
Yıl 2001

Google onuncu kuruluş yıldönümü şerefine garip bi güzellik yapıp 2001 yılı arama indeksini ulaşılır hale getirmiş, ki bu ulaşılabilir en eski indeksmiş. Değişik bi olay, eski hırdavatçılara girdiğinizde zamanda yolculuk yapmış gibi hissedersinizi ya, bu da aynen öyle bi duygu işte. Şuradan tadına bakabilirsiniz.

MY SASSY GiRL

kursat128 | 16 July 2008 13:14

My Sassy Girl

My Sassy Girl

My Sassy Girl (imdb)

(Hırçın Sevgilim) 2001 Güney Kore yapımı romantik komedidir. Filmin konusu gerçek hayattan alınarak kitaplaştırılmış sonrasında da sinemaya uyarlanmış. Yönetmenliğini Jae-young Kwak‘ın yaptığı filmin başrol oyuncuları Ji-hyun Jun (kızımız) ve Tae-hyun Cha (erkek arkadaşı). Film, 2001 yılında Güney Kore’nin en çok izlenen 2. filmi olmuş. Filmi izlerken kendinizi film içinde bir karakter gibi görmeye başlıyorsunuz, olan bitenlerle hüzünlenip sevinip ağlayabiliyorsunuz. Amerikan filmlerindeki gibi en ufak bir cinsellik barındırmamasına rağmen bukadar romantik bir film daha görmedim. Filmde iyi kalpli ve kimi zaman da temiz kolej öğrencisi Kyun-woo’nun güzel ama bir okadar da çılgın olan kız arkadaşı Jun Ji-hyun ile yaşadığı komik ve kimi zaman zaman duygusal ilişkisi konu edilmektedir. Kesinlikle herkesin izlemesini hatta varsa kız arkadaşıyla izlemenizi tavsiye ettiğim bir film.
Bu arada Hollywood filmin başarısını farkederek filmi tekrar çekmek için haklarını satın almış ve kendi My Sassy Girl lerini çekeceklermiş. Tabi bunun kadar başarılı olabileceğini düşünmüyorm ama hep birlikte göreceğiz. hepinize iyi Seyirler…
Filmi merak edenler buraya,buraya,vede buraya bakabilirler…

Mulholland Drive-Analiz

Nosy | 15 July 2008 13:29

Yönetmen: David Lynch
Senaryo: David Lynch
Oyuncular: Naomi Watts, Laura Harring

Uyarı: Filmi önceden izlemediyseniz, lütfen okumayın. Eğer izlediyseniz ve aklınız karıştıysa, okuyacaklarınız anlamınıza yardımcı olacaktır.

Bilindiği gibi filmler iki kısımdan oluşur, sahne ve senaryo. Sahne izlediğimiz olay bölümleridir, senaryo görünen görünmeyen olayların bütünüdür. Mulholland Drive ‘da izlediğiniz sahnelerden aklınızda filmin senaryosunu kuramadıysanız, olası bir senaryoyu sizin için yazıyorum.

Diane (Naomi Watts) bir dans yarışmasını kazanır ve ünlü bir aktris olma hayalleri ile Los Angeles a gelir. Camille Rhodes (Laura Harring) onu bir film seçmelerinde elemiştir. Fakat daha sonra Diane ve Camille arkadaş ve sevgili olurlar. Camille zamanla Diane den uzaklaşır ve yönetmen Adam Kesher (Justin Theroux) ile ilişki kurmaya başlar. Camille, Diane ile seks yapmayı bırakır ve Diane’i reddeder. Daha sonra Camille, Diane’i Adam tarafından Mulholland Çıkmazındaki bir partiye davet eder. Partide Camille ve Adam evlendiklerini ilan ederler. Ayrıca partide Diane, Adam’ın annesi (Ann Miller – Coco), Camille’i öpen bir kız (Melissa George) ve bir kovboy (Monty Montgomery) görür.

Ichi The Killer

emrextreme | 12 July 2008 15:10

Koroshiya 1

Yönetmen: Takashi Miike
Oyuncular: Tadanobu Asano, Nao Omori, Shinya Tsukamoto, Paulyn Sun, Susumu Terajima

Özet:
Kakihara’nın patronu 300 milyon yenle ortadan kaybolunca Kakihara, patronunun öldürülüp soyulduğunu düşünürek Karen ile birlikte olayı araştırmaya başlar. Bu sırada Jijii adlı gizemli adam bunu yapanın rakip Yakuza’dan olan Suzuki olduğunu iddia eder. Kakihara adamı yakalar ve bilimum işkenceler silsilesi başlar. Çok geçmeden yanlış adamı yakaldığını anlar ve kefaret olarak dilinden parça kesip Suzuki’nin patronuna gönderir. Asıl suçlunun aslında Jinjii için çalışan diğer sapık karakterimiz Ichi olduğu anlaşılır. Olaylar gelişir.

Vanilla Sky

fckmeimfamous | 20 June 2008 15:59

Alejandro Amenabar‘ın (Mar Adentro, The Others) “Abre Los Ojos” isimli İspanyol yapımı filminden Hollywood’da Cameron Crowe (Almost Famous, Jerry Maguire) tarafından yeniden çekilen Vanilla Sky, orijinalini geçemese de kötü bir film değil.

Kadrosunda Tom Cruise, Penelope Cruz (Abre Los Ojos’da da oynamıştı), Cameron Diaz, Jason Lee ve Tilda Swinton‘ı barındıran film, başarılı bir yayıncı olan David Aames‘in (Tom Cruise) psikopat sevgilisi Julie Gianni (Cameron Diaz) yüzünden geçirdiği kazanın sonrasında, hem Sofia Serrano‘ya (Penelope Cruz) olan aşkını, hem de hayat hakkında öğrendiği deneyimleri anlatıyor.

Televizyon Değil “Vizontele”

toz66 | 03 June 2008 14:27

vizontele
vizontele

Vizontele… Küçük bir şehirde televizyonsuz, mutlu, heycanlı bir o kadar da dramatik olaylar yaşanmaktadır… Şehrin belediye başkanı Nazmi yani Deli Emin’İn hocası, şehri imkanlar çerçevesinde yönetirken,Trt şehre verici getirir ve televizyonsuz hayatlar bir anda vizonteleli oluverir. Bu durum kimilerinin çoook hoşuna gider, kimilerini meraklandırır (bkz:”peki zeki mürende bizi görecek mi?”), kimileriniyse çok kızdırır…Vizontele acaba iyi habeler mi verecek?.Yoksa bu gavur(!) icadı hayatımızı değiştirecek sevenler birbirine kavuşamaz hale mi gelecek?

Vizontele…. Türk Sinemasında önemli yeri olan filmlerden bir tanesidir. Bu filmler Eşkiya,Babam ve Oğlum,Ağır Roman gibi… Yılmaz Erdoğan’ın muhteşem senaryosuyla Ömer Faruk Sorak’ın yönetmenliyi ile film çok güzel işlenmiş ve izleyenlere derin tadlar bırakmıştır…Yayınlandığı dönemde en fazla izlenen film olurken, en pahalı Türk Tilmi ünvanını da almıştır.

Büyük Adam Küçük Aşk

exorientelux | 28 May 2008 12:27

Büyük Adam Küçük Aşk, 2001’de gösterime girdikten beş ay sonra yasaklanmış, sonra yasağı kaldırılmış, ödüller almış, bolca tartışılmış, kimilerince sevilmiş kimilerince beğenilmemiş izlediğim en güzel Türk filmlerinden bir tanesi. Yönetmeni Handan İpekçi, filmin senaryosu da kendisine ait. Baş rollerde Şükran Güngör (ki kendisini rahmetle anıyoruz), Dilan Erçetin (ki ne kadar şirin bir kız olduğunu bu filmde görüp daha sonra Bir İstanbul Masalı’nda kendisinin heba edildiğine şahit olup üzülüyoruz), Füsun Demirel (ki üstlendiği rollerinin hakkını verdiğini biliyoruz), İsmail Hakkı Şen (ki kendisi hakkında fazla bir bilgimizin olmadığını görerek şaşırıyor ve sinepilci arkadaşlara ayıp ettiğimizi düşünüyoruz.) var. Ayrıca Yıldız Kenter de (ki ne desem boş demek istiyorum ama eleştirmenlerce bu filmdeki performansının pek tutulmadığını okuyup susuyoruz.) kısa bir rolle karşımıza çıkıyor. Filmi daha beter salya sümük hale sokan müzikler ise Mazlum Çimen ve Serdar Yalçın imzasını taşımakta.

The Mummy: Tomb of the Dragon Emperor

wacowski | 28 May 2008 10:27

The Mummy: Tomb of the Dragon Emperor: Bir kez daha mumya geri dönüyor.Ama bu kez yeni bir düşman ve eksiklerle geri dönüş yapıyor.İlk olarak Stephen Sommers (The Mummy 1999,The Mummy Returns 2001) yönetmen koltuğunda yok. Onun yerine görevi hızlı filmlerin yönetmeni Rob Cohen (The Fast and the Furious 2001,xXx 2002) devralmış ve bir diğer eksik te başrol oyuncularından Rachel Weisz filmde yer almıyor.Diğer tarafta ise kötülüğü temsilen uzakdoğunun yıldızı Jet Li yer alıyor.Filmin konusuysa kısaca lanetlenen ordusuyla birlikte dünyayı ele geçirmek için 1940 yılında harekete gecen Çinli mumyayı durdurmaya çalışan kahramanlarımızın öyküsünü anlatıyor.Fragmanına ve yönetmenin yaptığı işlere bakınca bizi hayli hızlı ve görsel efekti bol eğlencelik bir filmin beklediği söylenebilir.

Prozac Nation (2001)

queennothing | 15 May 2008 11:40

Planlarının temelini “geçmişe ait her şeyden uzak durmak” üzerine kuran Liz, yalnızca kendinden kaçmak istediğini henüz bilmiyordu.

Elizabeth Lee Wurtzel, 1967 New York doğumlu bir yazardır. Harvard‘da gazetecilik bursu kazanınca kalem gücünü fark eder. Kendisi henüz çok küçükken sürekli kavga eden annesi ve babası boşanmıştır ve Liz, babasıyla yıllardır görüşmemektedir. Harvard’da yatılı kalma fikri onu alışık olduğu evinden ve sorunlu olduğunu düşündüğü annesinden uzaklaştırıp rahat bir yaşam sürmesini sağlayacaktır. Oda arkadaşı Ruby, gazetecilik ödülü, Rolling Stone yazarlığı,ilk cinsel deneyimi, partiler, gerçek aşk, alkol ve uyuşturucu…

Le Fabuleux Destin d’Amélie Poulain – Amelie (2001)

arapsaci | 07 May 2008 17:51

Sabah pillidarko’nun Dante 01 filmi ile ilgili yazısını okuyordum. Yazının hemen başında geçen Jean-Pierre Jeunet ismi birden yazıya olan ilgimi arttırdı. Yazıyı bir solukta okudum, ama benim aklımda kalan yazıdan çok Jean-Pierre Jeunet ve efsanevi Amelie filmiydi. Küçük bir aramadan sonra filmin Sinepil’de tanıtılmadığını görünce çok mutlu oldum bir anda, çünkü bu enfes filmi anlatmak bana nasip olacaktı 🙂

Amelie
Amelie

Aslında Amelie’ye film demekle biraz haksızlık etmiş oluyoruz. O bana göre tam bir sanat eseri, her sahnesi ünlü bir ressamın elinden çıkmış birer tablo sanki. Renk seçimlerinde yeşil ve kırmızı öne çıkıyor, hatta bu renkler filmin afişine de yansımış. Teknik olarak kamera açılarından anlamasam da bu işin nasıl mükemmel yapılabileceğinin örneği verilmiş filmde. Az miktarda kullanılan özel efektlerin de katılımıyla film masalsı bir havaya bürünmüş. Zaten birçok kişi filmi bir modern çağ masalına benzetiyor.
Film görüntü kalitesinin yanında müzikleri ile de insanı içine çekiyor. Film müziklerinde Yann Tiersen imzasını görüyoruz. Fransız müzisyen tek kelimeyle döktürmüş. Her bir sahnedeki duyguyu öyle güzel yansıtmış ki müziğe. Size tavsiyem filmi izledikten sonra bir şekilde film müziklerini bulmanız, defalarca dinlemeniz, her dinleyişinizde filmi tekrar yaşamanız 🙂 Burada küçük bir parantez açmak istiyorum. Film 2002 yılında 5 dalda Oscar’a aday gösterilmiştir ki bunların içinde en iyi yabancı film ve en iyi görüntü yönetmeni gibi oldukça prestijli adaylıklar da var. Filmin aldığı diğer ödüller için buradan.
Biraz da filmden bahsedersek, kahramanımız Amélie Poulain (Audrey Tautou) küçük yaşta annesini kaybetmiş, yalnız ve mutsuz bir çocukluk geçirmiştir. Hayatını bir cafede çalışarak kazanır, küçük bir evde tek başına yaşar. Çocukluğundaki gibi yalnız ve mutsuzdur. 20’li yaşlarındaki bu kızımızın hayatı bir gece tamamen değişecektir. Amelie bu geceden sonra çevresindeki iyi insanları mutlu etmeye, kötüleri de cezalandırmaya başlar. Ama kendisi hala mutsuzdur ve tam o sırada Nino(Mathieu Kassovitz) ile tanışır. Ve şimdi mutlu olma sırası Amelie’ye gelmiştir.