bildirgec.org

1997 hakkında tüm yazılar

La vita è bella (Hayat Güzeldir)-1997

| 23 August 2010 13:10

Hayat Güzeldir, Roberto Benigni‘nin yazdığı, yönettiği ve başrolünde olduğu bir romantik-dram filmi. 1997 yapımlı filmin diğer rollerinde Nicoletta Braschi ve Giorgio Cantarini bulunuyor. IMDb’nin Top250‘sinde 75.sırada olan yapım, Bafta, Cannes, Ceaser, Goya, Akademi ve David di Donatello gibi bir sürü ödül töreninden ödülleri kapmayı başarmıştı. Akademi’den “Yabancı Dilde En İyi Film”, “En İyi Erkek Oyuncu” ve “En İyi Müzik” ödüllerini almıştı. American History X‘te unutulmaz bir performans sergileyen Edward Norton ve “Saving Private Ryan” filmiyle Tom Hanks; Robert Benigni, Nick Nolte ve Ian MacKellen ile beraber “erkek oyuncu” dalında aday olduklarını hatırlatmak isterim. Benigni bu kadar güçlü aday arasından ödülü alabilmişti.

Filme gelirsek… 2.Dünya Savaşı zamanları-İtalya’dayız. Guido bir resturantta garson olarak çalışan hiperaktif, eğlenceli, sevgi dolu ve komik birisidir. Bir gün şans eseri hayatının kadınıyla karşılaşır. O gün ona aşık olur ve sürekli onu tavlamaya çalışır. Nitekim de başarır. Çok geçmeden evlenip bir çocuk sahibi olurlar. Birlikte güzel bir 5-6 yıl geçiren aile, apar topar toplama kampına götürülür. Guido’nun artık yapması gereken tek bir şey vardır: Oğlu Joshua’nın bu yerin gerçek yüzünü öğrenmemesini sağlamak… Bundan sonra oğlu için komik ve zekice olduğu kadar dramatik bir oyun oluşturmaya başlar.

CENNETİN ÇOCUKLARI, DÜNYA CEHENNEMİNDE

sahaf1976 | 15 August 2010 10:58

Düşük bütçeli bir filmdi. İran’da Majid Majidi tarafından 1997 yılında seçilmişti.
İki yıl sonra, 1999’da Oscar’a aday gösterilince tüm dünya bu filme ve filmin yönetmeni Majid Majidi’ye çevirdi gözlerini, anlaşılan o ki henüz bu durumdan rahatsız olan da yok…

Cennetin Çocukları sıcacık ve küçücük bir hikayenin doğru anlatıldığında izleyiciyi; kan, çıplaklık, patlamalar, büyük dramlar, argo vs olmadan da filmin içine çekmenin mümkün olduğunu gösteren önemli bir film.

Filmin merkezindeki Ali ve kız kardeşi Zehra aynı zamanda saflkları, bozulmamışlıklarıyla “cennetin de çocuklarıdır” ve malesef dünya denen bir cehennemde yaşamaya yazgılıdırlar.

Ali tüm aileyi çepeçevre sarmış olan amansız bir yoksulluğun pençesinde, kızkardeşinin ayakkabısına kimbilir kaçıncı kez pençe yaptırır. Zaten film de tamiratı yapan ayakkabıcının hünerli ve yaşanmışlığı hemen farkedilen ellerinden açılır. Fakat kaybeder Ali ayakkabıları. İki kardeşin okula devam edebilmeleri için tek çareleri vardır artık…

Mrs Dalloway (1997)

queennothing | 29 June 2010 09:47

İngiliz Edebiyatı’nın güçlü kalemlerinden Virginia Woolf‘un “Mrs. Dalloway” adlı romanından uyarlanan 1997 çıkışlı sinema filmi “Mrs Dalloway“, Hollandalı yönetmen Marleen Gorris tarafından çekildi. Oscar Ödül’lü İngiliz aktris Vanessa Redgrave‘in başrolünde yer aldığı filmde İngiliz aktris Natascha McElhone, Alan Cox, Lena Headey, Michael Kitchen ve John Standing de rol alıyor.
Clarissa, soylu bir İngiliz ailesinin uçarı kızı; Peter, Clarissa’nın en yakın arkadaşı ve genç kıza beslediği tutkulu ve karmaşık aşkına karşılık bekleyen bir koca adayı ve her ikisinin de yakınında Sally; ılımlı bir arabulucu. Gençlik günlerini birlikte geçiren üçlünün, yaşlılık hallerini de gösteren yapım, Woolf’un özyaşamına dair sarfettiği sözlerle, Mrs. Dalloway’e; yani Peter ile değil, Mr. Dalloway ile evlenmeyi tercih eden Clarissa’ya dikkat çekiyor.

Face/Off (1997)

queennothing | 06 February 2010 13:48

Çinli sinemacı John Woo‘nun yönetmenliğini yaptığı 1997 çıkışlı sinema filmi “Face/Off” (Yüz Yüze), farklı senaryosu ve güçlü oyuncu kadrosuyla dikkatleri üzerine çekiyor. Oscar Ödüllü Amerikan aktör Nicolas Cage ve iki defa Oscar’a aday gösterilen Amerikan aktör John Travolta‘nın başrollerini paylaştıkları yapımda Joan Allen, Nick Cassavetes, Colm Feore, Gina Gershon, Dominique Swain, Alessandro Nivola, Robert Wisdom ve John Carroll Lynch yer almakta.

Sean Archer, FBI’da görev yapan bir saha ajanıdır. Bir süre önce oğlunu kaaybeden Sean, senelerden beri oğlunun katili terörist Castor Troy’un peşindedir. Nihayet ortaya çıkan Castor, işlemek üzere olduğu büyük suçtan evvel tüm FBI alarma geçer. Sean’ın da katıldığı operasyonda ele geçirilen Castor, komaya girmiştir. Ancak, makineye bağlı yaşayan Castor, ölü sayılır. FBI’ın dosyasını henüz kapatmadığı Castor, kısa bir süre sonra farklı bir boyutta, bir başkasının ruhu ve bedeninde geri dönecektir.

Anna Karenina (1997)

queennothing | 11 December 2009 09:53

Rus Edebiyatı’nın güçlü isimlerinden Tolstoy‘un ölümsüz eseri “Anna Karenina“da işlediği ‘Anna’, bir anne, bir eş, bir sevgili ve saygın bir kadın olarak ‘hayali kadın karakterler’ arasındaki yerini almıştır. Rus Edebiyatı’nın bu güzide eseri, bir İngiliz olan Bernard Rose tarafından 1997 senesinde “Anna Karenina” adıyla beyazperdeye aktarıldı. Fransız aktris Sophie Marceau‘nun başrolünde yer aldığı filmde İngiliz aktör Sean Bean, bir çok yapımda yardımcı rollerle karşımıza çıkan aktör Alfred Molina, 1939 doğumlu İngiliz aktör James Fox, Kanadalı aktis Mia Kisher ve İtalyan aktör Danny Huston rol alıyor.

Sıradan ve kendi deyimiyle ‘basit’ bir adam olan Levin, ilk görüşte aşık olduğu Kitty’e evlenme teklifinde bulunmaya karar verir. Lakin genç kadının kalbi, yakışıklı, zengin, temiz bir itibarı Vronsky’e aittir. Kitty ile ilgileniyormuş gibi görünen genç adam ise Anna Karenina ile tanışınca tüm dünyası bir anda değişir. Hayatında ilk defa aşık olan Vronsky, evli olan Anna’dan vazgeçmeye pek niyetli değildir.
Bir oğlan çocuğu sahibi olan Anna ise, Vronsky’i reddetse de zamanla kalbini genç adama kaptırır ve gelecekte şiddetli bir sarsıntı yaratacak olan o meşhur ‘yasak ilişki’ başlamış olur.

Abre Los Ojos (1997)

queennothing | 03 December 2009 16:37

İspanya – Fransa – İtalya ortak yapımı olan 1997 çıkışlı “Abre Los Ojos” (Aç Gözünü), Şilili yönetmen Alejandro Amenábar tarafından çekildi. Penélope Cruz, Eduardo Noriega, Chete Lera, Najwa Nimri, Fele Martínez gibi isimlerin rol aldığı film, farklı kurgusuyla dikkat çekiyor.

César, zengin, şımarık ve çapkın bir adamdır. Nuria adında bir kızla birlikte olan César, genç kızın sürekli kendisini aramasından rahatsızdır. Kadınları hayatında bir geceden fazla tutmayan genç adam, verdiği doğumgünü partisinde en yakın arkadaşı Pelayo ile birlikte gelen Sofia ile tanışır ve genç kızdan etkilenir.

Niagara Niagara (1997)

berryberk | 30 August 2009 10:20

FilmAfişi
FilmAfişi

Bob Gosse‘nin yönetmenliğini üstlendiği Niagara Niagara, Tourettes Sendromlu bir genç kız olan Marcy (Robin Tunney) ile kendi halinde sessiz sakin bir erkek olan Seth‘in (Henry Thomas) peruk koymak için kullanılan siyah bir kadın başı aramak için Kanada’ya yaptıkları yolculuğu anlatır. Seyahatlerinde Marcy, yaptığı istemdışı hareketler, aniden atttığı çığlıklar, garip göz kırpma ve ilginç yüz ifadelerini Seth‘ten saklayamaz ve ona Tourettes sendromlu olduğunu anlatır. Her şey Marcy‘e ilaç almak için gençlerimizin bir eczaneye girmesiyle başlar. Filmin ismi de Marcy’nin hastalığı sebebiyle Niagara Niagara diye tutturmasından gelir.

Tarantino tarzı bir komplo hikayesi: ”Jackie Brown”

gorcun | 25 July 2009 16:18

Jackie Brown
Jackie Brown

Quentin Tarantino’nun ”Reservoir Dogs” (Rezervuar Köpekleri) ve ”Pulp Fiction” (Ucuz Roman) filmlerinin başarılarından sonra 1997 yılında çektiği ”Jackie Brown” yönetmenin filmlerinden alışkın olduğumuz gibi yine bir sürü geveze karakterli, nostaljik Amerikan müzikleriyle dolu ve suçluların dünyasında geçen bir film. Jackie Brown, filmin baş aktrisi Pam Grier’e ithafen yapılmış bir film. 70’li yıllardan itibaren sinema ve televizyon dünyasında yer almış Pam Grier’e hayran olan Tarantino, oyuncunun üzerine yazdığı filminin ismini de 1973 yapımlı istismar filmi ”The Friends of Eddie Coyle”de Steven Keats’in oynadığı karakterin adından koymuş.