Bugün sokakta yürürken küçük bir kız gördüm, ağzında mızıkasıyla kafasını sallaya sallaya aynı ritimde çalıyor ve yanında taşıdığı karton kutuya da ‘performansına’ karşılık bozukluk bekliyordu. Yüzü gözü kir içinde olmasına rağmen çok sevimliydi. Etraftan geçenlerin pek umrunda olmasada çok hoşuma gitti onun bu dünyayı umursamaz hali. Yanına gidip konuştum biraz ama o konuşmadı pek. Kendisini kameraya almak istedim çalarken ama biraz utanarak ‘abi çekme yaaa’ deyince çekmedim. Toplumun bu objektif fobisi onada yansımıştı sanırım, belki de halinin görüntülenmesini istemiyordu. Kafasını sallayarak öyle bir çalıyorduki aslında çalmıyor küfrediyordu. Yoksulluğuna, yaşadığı koşullara, hayata, herşeye. Haklıydı. Ne zaman gerçekten birşeyler değişecek çok merak ediyorum. Son zamanlarda çok tartışılan o meşhur slogandan esinlenerek ‘hepimiz o küçük kızız’ desek, sokaklara dökülüp bağırsak haykırsak isyan etsek, hayatın gerçek gündemi bu siz nelerle uğraşıyorsunuz desek, hesap sorsak. Şu düzeni yıksak artık.