bildirgec.org

isyan hakkında tüm yazılar

Xinhai Geming (1911 Revolutions) (2011)

Melrajas | 28 December 2011 09:43

20. yüzyılın başlarında Çin’de kriz hakimdir. Ülke savaşan muhalif gruplara bölünmüş, vatandaşları açlıktan kıvranmakta ve son yapılan politik reformlar meseleleri iyileştirmeden öte daha da kötüleştirmektedir. Yedi yaşındaki imparator ve onun acımasız annesi imparatoriçe Dowager Longyu (Joan Chen) tarafından yönetilen ve iktidar olan Qing Hanedanlığı, 250 yıllık sorgulanamayan gücünün ardından tamamıyla dokunulmazlık kazanmıştır. Sıradan vatandaşların açıkça isyan etmeye başlaması ile birlikte Qing Hanedanlığı, isyanları bastırmak için “Yeni Ordu” adı altında güçlü ve modern bir ordu yaratmıştır. Fakat o dönemde silah almak pahalı bir iştir. Umutsuzca para arayışı içinde olan Qing liderleri ellerine geçen her şeyi yabancı ülkelere satıyorlardı. Bu süreçte Çin’in geleceği de satılıyordu tabii ki.

Huang Xing (Jackie Chan) modern savaş sanatı eğitimi aldığı Japonya’dan yeni dönmüştür. Ülkesinin parçalanmaya yüz tuttuğunu öğrenen Huang Xing, kılıcını kuşanıp, gücü elinde bulunduran Qing Hanedanlığı ve Yeni Ordu’ya karşı gittikçe umutsuzca süregelen vahşi isyanlara önderlik etmekten başka şansı olmadığını hisseder.

Okkalı Küfür!

sahire | 13 April 2011 08:37

Zıkkımın kökündeyim diyesim geliyor “nerdesin?” diyenlere! Çocuk değilim diyesim geliyor, kendi kalıplarına sıkıştırmak isteyen beyinlere! Okkalı bi küfür sallayasım geliyor, dışımı gören içimi bilmeyen sözlere! Kaçıp gitmek geliyor içimden, sadece kendim olabileceğim bir şehre. Bağımlılıkla örülmüş bütün sevgilerden tüyesim geliyor.

mızmızlanıyorum sensiz

admin | 16 March 2011 06:00

Yanımda uyusan ve sana sarılsam…

Nefesini duymak istiyorum. Gece iki. Başımın ağrısı epey arttı. Sanırım birkaç saattir sensiz olduğum için başım ağrıyor, yoksa niye ağrıyabilir?

Yatağa gitmek istemiyorum, gitmemek için lüzumlu ya da lüzumsuz her şeyi okudum. Maksat uyuyabilecek kıvama gelecek kadar oyalamaktı kendimi, başaramadım.

Ben sensiz uyumak istemiyorum! Yatağın üzerine çıkıp küçük çocuklar gibi tepinmek istiyorum, istemiyorum diye. Tepinmek, evet beni sakinleştirirdi.

Güneş..

| 09 February 2011 14:47

Kof adamların diyarında kıstırılmış yığınlar,
Öfkeyle saldırıyor meydanlara..
Kof adamların danteleli kadınları, ipek halılardan izliyor cehennemi..
Nisan dalları gibi ince tiranlar bir bir seriliyor yerlere..
Esirler kapıları zorluyor tıpkı Bastil’de ki gibi.
Korkma diyor korkma, bir ananın sesi,
Bu gelen baharın sesi..
Kıstırılmış , tutulmuş, sövülmüş halkların çocukları
“boş sözler söylemeyin” diyorlar bize boş sözler..
Güneş hala tepemizde mi onu söyleyin yeter..

Milenyumun ve tüm Çağların Tek Efendisi:PARA PARA PARA

suleceizler | 03 August 2010 20:31

Lidyalıların bulmasıyla başlayan macera çağlar boyu sürmektedir. Biz bulduk parayı, biz icat ettik ama para bizden hep üstün oldu. Kraliyet zamanlarında kardeş kardeşi öldürdü. Osmanlı zamanına bakarsak kardeş kardeşi, bir hanımsultan kendi oğullarını bazen eşini hatta bazende öz anne babasını. Peki ne için? Hepsi ama hepsi sadece iktidar ve para için. O zamandan bu zamana kendi yarattığımız paranın köleleriyiz. Bu müslümanlıktan önceki putlara tapan insanlar gibi tüm insanlık paraya tapmaya başladı. En azından putlar orda öyle dururlar zarar vermezlerdi. Düşünün hepimiz neye döndük ?

İSYAN

karuma76 | 20 July 2010 09:56

Bu kadar kolay mı yaa…
İnsanların duygularını, emeklerini, yazılarını bir ahkamla karalamak. Siz ahkam yazanlar ne düşünüyorsunuz bilmem ama ben bunları yazarken de okurken de heyecanlanıyorum. Bunlar benimbir dönem yaşadığım ruh halimi anlatıyor. Bırakın böyle olmasını sizin bir yazıyı yorumlarken, yazı ne seviyede olursa olsun, sadece eleştirme hakınız var. Karalama yapmanız, özellikle seviyesiz ahkamlar yapmanız hem yazarı üzer, hem de onu okuyacak birkaç kişi varsa onları da önyargıya iter. Eleştirini yaparsın, gidersin güzel güzel kendi yazını yazarsın. Bunlar güzel. Ama unutmayın her seviyesiz ahkam yazarı biraz daha karamsarlığa iter. Ben bunları görmek, yaşamak için girmedim bu siteye. Hep beraber duygularımızı, yazılarımızı, sorunlarımızı paylaşalım diye girdim. Elimden geldiğince yazıları okumaya çalışıyorum. Belki ben de yazılarıma yeni yön veririm diye ama bazıları İşin gırgırında. Yazı yazmak kadar yorum yapmak da bir sanattır. Burası Chat odası veya facebook değil ki karşılıklı atışasın. Burada yazını yazarsın. Beğenen okur yorumlar, bazısı olumlu eleştiriler yapar ve paylaşım böyle devam eder. Saygının bittiği yerde ise güzelliknamına herşey biter…

Biz Osmanlı’ya Neden İsyan Ettik / Arap Gözüyle Osmanlı, Kral Abdullah, Klasik Yayınları

majesty s infinity | 17 June 2010 13:36

Bir çok kişinin hakkında bilgi sahibi olmadan ilkokul bilgileriyle ahkam kestiği bir konu. Araplar’ın Birinci Dünya Savaşı sırasında türklere ihanet edip onları arkadan vurduğu iddiası vardır. Oysa bu iddia biraz da resmi tarihten kaynaklanır. Kimisi Lawrence’ı kimisi Churchill’i sorumlu tutar. Bazıları ise farklı aşağılayıcı sıfatlarla birlikte bütün bir arap kavmini.

idamlık kadınlar– dördüncü yazı

nazokiraze | 31 May 2010 10:09

Tarihin en önemli olaylarından biri olan Fransız Devrimi getirdiği yenilikler kadar idamlarıyla ünlüdür, Fransa kralı 16. Louis ve Maria Antoinette idamları sonrasında her türlü fikir uyuşmazlığının çözümü giyotinde bulunmuş, bugün birinin idam hükmünü veren kişiler daha sonra kendilerini idam sehpasında bulabilmişlerdir.

İhtilalin ilk dönemlerinde oldukça sevinçli olan Olympe de Gouges sonraları eşitlik kelimesi ile ilişkili gerçekleştirilen devrimde aslında en büyük eşitsizliğin kadınlar ve erkekler arasında olduğunu düşünür.Kadınlara eşit haklar için çalışmalar yapan Cercle Social’e katılır, Erkek ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ne karşın Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ni yayınlar.(Bildirgenin onuncu maddesi:”Kadına darağacına çıkma hakkı tanınıyor; öyleyse kürsüye çıkma hakkı da olmalıdır”)

öldükten sonra idam edilen bir devlet adamı

nazokiraze | 01 May 2010 12:46

Tarih sayfalarına bakacak olursak sağlığında haksızlığa uğrayan öldükten sonra kıymetlenen (Deniz Gezmiş ve arkadaşları) hatta Jeanne d’Arcgibi yüzyıllar sonra azize ilan edilen, öldükten sonra taç takılan (Ölü Kraliçe) gibi sayısız örneklerle karşılaşabiliriz. Öldükten sonra onurlandırılmayı bir kenara bırakın bir de öldükten sonra hain ilan edilen hatta daha fazlası da yapılan insanlardan birinden bahsedeceğiz.

”On yurttaştan dokuzu benden nefret mi ediyor? ne önemi var; eğer tek silahlı olan içlerinde, onuncusu ise” sözlerinin sahibi Oliver Cromwell‘den bahsediyorum.Cromwell İrlanda ve İngiltere’de en nefret edilen devlet adamlarından biri, öyle ki tarihte unutulmak istendiği bile söylenir.

Kral Sekizinci Henry’nin ferman mührü emini ve sözüne bakarak özel hayatını şekillendirdigi, dini reform konusunda aklını çelen, eşini idam ettirmesinde en büyük rolü oynayan ama sonunda kendi kellesini de kaybeden Thomas Cromwell’ in soyundan gelir Oliver Cromwell . Yaşadığı dönemdeki resmi din olan Protestanlığı seçmemiş onun yerine koyu bir Puritan (pruten)dır.

LADES

il mare | 19 April 2010 15:07

Ya “içimizdeki şeytan” ın satırları arasına dalarak geçirecekti bu sönme vakti çoktan gelmiş ışıkların aydınlattığı zamanı, ya da içindeki şeytanı satırlarla dışarı çıkararak.

Mail kutusunu açtı, bugün şeytan gibi bir şeye benzettiği birinin maillerini okudu son kez. Kapadı sayfayı sonra,masaüstündeki belgelerimi,bayatlamış birkaç parçayı,indirip de kullanmadığı programların logolarını , bir farenin ayak izleriyle çevreledi bileğinin yardımıyla, taradı taradı, bıraktı. Birkaç kez sağa tıkladı,ardından sola, tam bu aptal oyunu bırakmış kitabına yönelecekti ki son bir sağ tıklamayla yeni bir belge açtı,ardından da çok sevdiği bir müziğiçalıştırarak,yazmaya başladı.