o benim annem
Bir kadınDaha çok küçükken Yugoslavyadan İstanbul yolculuğuna atılmışlar ailece. Savaşlar onları rahat bırakmamış ülkelerinde.Sırplar ve müslümanlar kardeşliği kalmamış uzunca bir süre.Çare İstanbul olmuş o sevimli aile için. Bir anne bir baba ve 8 çocuk ölenleri saymıyorum hiç. Arnavutlar için çok çocuk çok bereket gibi birşey… Ama adetlerinde yokmuş okutmak mali güçmü dayanır. Gel zaman git zaman çocukları fabrikalara dağıtmışlar çalışmaları için. Okutabildikleri kadar okutulmuşlar. Ailenin ortancı kızını zengin birine vermek istemişler fakat kız daha ondördünde. Platin gelinlik dikilivermiş birdenbire ismini vermek istemidiğim ünlü bir zatın çocuğu otuzlarında ve göbekli. Sırf zengin diye aile yakıştırmış kızı 16 yaş büyük birine. O ay içersinde bir adam demişki; kız seni kaçıracağım diye. Kadermi acaba yazgı mı bilinmez ama fabrikanın çıkışında kaçırılmış sözüm ona. Kimdir? Necidir? İnmidir cinmidir? Muhabbet yok icraat sınırsız. Arabaya attığı gibi gözlerini açmışlar şehrin dışında. 18 yaşında sandığı kadın çıkmış 14 yaşında kimliksiz işsiz atılmışlar bir somun ekmekle hayata.Adamın çevresi geniş on parmağında on marifet güveniyormuş kendine. Onsekiz yaşına kadar aranmışlar sokak sokak, semt semt. O il senin bu il benim dolaş dur Kader bağlamış desek Ah bu kader olmasa mı desek. Bir erkek çocukları olmuş bu zaman arasında aile yumuşamış hafiften vermişler nufusunu kıymışlar nikahını. Ama arnavut damarı gütmüşler kinlerini yıllarca haklılar mı acaba. Öğrenmiş kadın birkaç yıl sonra 3 evlilik yapmış bu adam 3 de çocuk var onlardan kalan. İki kız bir oğlan. Evlilik oynıyacağı çağda olmuş yaşıtı insanlara anne baba. Bir de çıkmaz mı eski eş kafasına, işler bir anda dönmüş arap saçına.Derken eş kaygısı sarmış genç kadını. Eşi gececi bir iş bulmuş. Kadın sabah işe gider akşam gece gider. Evlilikleri bir anda çığrından çıkıverse de sorumlulukları yüzünden devam ederlermiş. Fakirlik eski eş diğer çocuklar kendi oğlu yemek yapmak temizlik o şu bu derken bir bakmış evin hanımı olmuş hizmetçi. Şahken şahbaz olma durumu gibi bir şey.Düşünceler boğmaya başlamış yaşamışlar iki odada 6 kişi ne olacak derken misafir, misafir üzerine iş yerinde uyumalar, şiddetli kavgalar en sonunda başkasıyla evlendirmiş eski eşide huzura kavuşmuş. Tam evlilikleri kurtuldu dediği anda mahallede başlamış erkek kurt olmaya haberleri uçmuş bizim ceylana. Bir gün komşusuyla yakalamış o uğruna evinden kaçtığı eşi. Lanetler okumuş gebe haliyle insanlara derken ikizleri gelmiş dünyaya biri diri biri ölü. Bir haber sarsmış ayaklanınca onu. Eşi bir haftada yatıvermiş hastaneye bu cuma yatmış haftaya cuma teslim etmiş ruhunu Allaha. Kalmış geride otuzunda beş parasız bir başına. Geri dönmüş o tozlu makinasına dikişmiş nakışmış çalış dur sabahlara kadar geçim derdine. Kadınlığından geçmiş bir var bir yok misali. Bir gecede beyazlamış saçları güvendiği dağlara kar yağmış besbelli. Otuzundaymış dünya güzeli…İki çocuk buyutmuş dul ve yetim maaşıyla ailesi kin gütmüş yıllar boyunca. O namuslu o sert bir kabuk örmüş yıllarca. Az ve zor şartlarda… Nice kısmetleri geri çevirmiş o emektar. Çocuklarının hayatına karşılık kendi hayatını satmış resmen ve daima dik kalmış. Kimseden bir hayır görmemiş yıllarca o ise üvey kızı için bir sene hapis yatmış onun hayatını kurtarmak için. O evden kaçtığı için kocasını çekmiş. O eşi onu tek bırakıp gittiğinde sabır ve metanetini gizlemiş. Eşi olmasına rahmen eski eş kargaşasına boyun eğmiş. O kardeş bileceği çocuklara annelik yapmak zorunda kalmış. Etmiş, yapmış, yorulmamış.Annem kimsenin veremiyeceği bir hayatı verdi bize. Büyüttü okuttu ve evlendirdi. Yıllar onada bize çok şey öğretti. Fakat annelerin kutsallığını engellemedi. Hani derler ya bir anne bir düzüne çocuğa bakar ama bir çocuk bir anneye bakamaz diye. Ben bu düşünceye karşı durmak için bunları yazdım. Tüm fedakar anneler için. Lütfen annelerinize daima inanın ve onları asla unutmayın. Onlar fakirliği, aldatmaları, aileleriyle kavgaları, her şeyi kaldırabilirler ama çocukları tarafından itilmeyi, hor görülmeyi kaldıramazlar.Daima ailelerimizi anımsamız dileğiyle… tüm fedakar ailelere… bir kadın.
yorumlar
bir solukta okudum.. ellerinize sağlık
Çok duygusal yazılmış, teşekkürler..
Tutmasaydım,gözlerim yaşarıyordu…
Elinize sağlık güzel bir çalışma olmuş.Analarımızın hakkı ödenmez.
çok güzeldi, çok duygusal, yazı olarak değerlendiğimde söylenecek birşeyler var elbet, ama ben yazı olarak değerlendirmek istemiyorum…
ana ve babaların kıymeti ölçülemez güzel yazı
aslında sorumluluğunu alamıyacaksan çocuk yapmıyacaksın. Zevkle okudum.
Bir düzüne çocuğa bakan annelerin günümüzde var olduğunu düşünmüyorum. o anneler yıllar öncesiydi, sadece anılarda var
Yüreğine sağlık.Kaleminiz sahiden sahici çok sıcak geldi sımsıcak.
ana gibi yar olmaz ne mutlu size
beynimi yiyorlar anne!
Yüreğine sağlık Serasu.Analar kutsal varlıklardır.Cennet ayaklarının altıntadır.Başımızdan nasip etmesin.Çocuk esirgeme yurtlarındaki yavrucaklara da bir anne nasip etsin.
Sadece teşekkür ederim.
serasu annenizin elini öperim benim adıma siz öpün
yazınızı ben de bir solukta okudum elinize sağlık
anneler en güzel şeyleri hak eder fedakar ve cefakardır tşk ediyorum
eksik başlık O MÜKEMMEL BİR KADIN
var olsun analar
Boğazım düğümlendi..,bende ömrünü evlatlarına adamış,kendi için bir gün bile yaşamamış emektar,gülümsemesinde dahi derin kederler taşıyan annenin evladıyım ve anneyim,ne sizin anneniz nede kendi annem gibi olamam,benim jenerasyonumda öyle.elleri öpülesi analarımızı yaradan başımızdan eksik etmesin.
annelerin hakkı ödenmez.Allah başımızdan eksik etmesin.
amin
bu yazıyı annenize okutmadıysanız çok kısa bir süre sonra anneler günü o zaman okutun güzel bir hediye olur, biz de sevgilerimizi sunarız
harika fikir
çok güzel yazı ve resim.