Etrafta hala şu AKP iktidarının ve Türkiye’nin geleceğine yaptıklarının hayırlı bir anlamı olabileceğini düşünen saftirikler bulunması beni kahrediyor.Eğitime verilen önemOrduya verilen destekKadına gösterilen özenTerbiyenin önemiBazıları yargılanamazAtatürk devrimleri, laiklik, hepsi ayaklar altına alınıyor, kadınlar sosyal hayattan yavaş yavaş, sinsice soyutlanıyor, ülkemizin bulunduğu coğrafyadaki tek güven kaynağı ordumuz yıpratılıyor, bütün bunlar yapılırken de dini, ahlakı, edebi dillerinden düşürmeyen çirkin suratlı, karikatür kılıklı, zevksiz ve medeniyetsiz herifler ortalarda ve ekranlarda dolanıp duruyorlar.Midem bulanıyor. Hem ikiyüzlülüklerden hem de ikiyüzlülükleri görmemek için inat edenlerden.Bu arada aşağıdaki ahkamlarda durduk yerde Emin Çölaşan adlı yazara dolaylı (benim aracılığımla) bir giydirme yapılmaya çalışılmıştı. Biraz araştırınca insan neler buluyor… Acaba durduk yere yaratılan bu giydirme fırsatı, E.Ç.’ın AKP’li bazı büyüklerimizi de çağrıştıran bir fotoğrafı da içeren şu yazısı nedeniyle olabilir mi?
yorumlar
Sana katılıyorum.Bazı insanlar eee işte ne güzel herşeyi gözümüzün önünde olacak bunda ne varki bundan dolayaı yazın verilecek olan malum kursun verilmesinde bir sakınca görmüyorlar.Ayrıca sevgili halkımın hanigi konularda hasas olduğunu biliyorlar yani hangi damardan giriceklerini çoook ama çok iyi biliyorlar bu yüzden rahat ilerliyorlar umarım kendimize geldiğimizde çok geç olmaz.
n’apmalı?
Davar bol oldukça güdecek çoban bulunur misali bunlar hep olacak.. biri gidecek biri gelecek. insanlar biraz şüpheci olsa, yapılan işlerin altında yatan niyeti görse bişeyler değişir belki.
iyice bak. seyret. kurtarıcını bekle. yeni bir sezer dile, başka komutanları izle. ama uzaktan bak. du bakali noolcak?
sana katılıyorum da burada böyle dişe kemiğe dokunan yazılar yazınca bazıları amaaaan gene konuşuyor birileri her zaman ki gibi diyiveriyor. genellemiycem ama bence geyik yapmalısın ki sitede hemen bombalanma… mesela aşklarını papatyaları, işte kime kızdığının dedikodusu falan, bize ne di mi olan bitenden.. yaşasın lale devri :((
Daha önce söylemişmiydim bilmiyorum ama senin fikirlerin ve fikirlerini söyleme şeklin Emin Çölaşan’la çok yakın, bir gün Allah Korusun bu ulu köşe yazarımızı kaybersek pek ala yerini alabilirsin.
iran devrimin tarihçesinin iyi çözümlenmesi gerekir, diye düşünüyorum.
Ben Emin Çölaşan’ı okurken, Turgut Özal hayattaydı. O öldüğünden beri Emin Çölaşan okumuyorum, dolayısıyla bu dediklerini neden dedin, iyi bir şey mi söyledin, kötü bir şey mi, bilemiyorum.Yalnız, -tarzımı bilmem de- fikirlerimi duyduğun başka birileri de yok mu? Sadece Çölaşan’dan mı duydun bunları? Ben Atatürkçü, vatansever, insan değerini bilen ve insanın en kutsal ve söylendiği gibi yaratılmışların en yücesi olması gerektiğine inanan, fakat insan onurunu cüppelerinin altına alıp orada ezmeye uğraşanların varlığı gözünden asla kaçmayan ve onlara karşı her zaman uyanık olan milyonlarca Türk vatandaşından ortalama bir tanesiyim.
Buraya katılabilirsin 🙂
tabi ya..ben daha önce neden düşünemedim??? saol:)
sende, iran devrimiymis!!80 yillik TC’de sadece 1 yildir iktidarda bulunan ve belkide en kifayetsiz, iki tane yasayi gecirmekten aciz akp iktidarini cozumlemek icin, nerdeyse bin yillik surecte olusmus iran devrimini cozumlemek gerekiyormus; analojini sevsinler,……
Ortalama olduğun kesin canım, buna hiç itirazım olmaz… Emin Çölaşan’la benzerliğin, düşünceni hiç de derinleştiremeden, her ortalamanın zaten bildiklerini tekrar ederek, hönkürme ve böğürme efektleriyle süsleyerek ifade etmeye çalışmandan kaynaklanıyor.
-rakamla 1000- yıllık süreçte olmuş bir gelişme seviyesi için pek devrim nitelemesinin doğru olduğuna inanmıyorum. o kadar boylu poslu incelemeye de gerek yok, bahsettiğim süreç 1979 yılı ve birkaç sene öncesinden itibaren gelişen olaylardır.
Of, ne kadar sıkıcısın be NuMB, sen senin anladığın anlamdaki ortalamanın ne tarafına düşüyorsun? Dediklerini neresinden tutsam elimde kalır. Emin Çölaşanın kapasitesi beni ilgilendirmiyor ama çok açıkça görülüyor ki, seninkinden bin kere iyi. Adamın onca kitabı ve Türkiyenin büyüklerinden bir tanesinde köşesi var, TV programlarına çıkıyor. Sense hafif’te ortalama adamlara yazıyorsun, yarısı okuyor, yarısı okumuyor. Düşüncelerini şöyle böğürtülerin dibine doğru derinleştir, yarın Cuma’da hocanın dediklerini iyi anlamaya bak.
Ya gerçekten ben de çok fena oldum okuyunca… Bu duyarlılık, bu vatandaşlık bilinci içimi gıdıkladı. Yahu onlarca yıldır faşizmin en sağlamı üzerimizde uygulanırken neredeydi bu bilinç, bu duyarlılık? Yapmayınız baylar bayanlar, devlet kontrolündeki dinle uygulanan yalancı laiklik mi gidiyor elden? Yoksa kumalarıyla oturan, okula gidemeyen, intihar eden kadınların sosyal hayatı mı?Bakın şimdi de , ölüm oruçlarını, düzenlenen cezaevi “operasyon”larını, faili meçhulleri, derin devleti, derin devletin elinde dönen kara parayı, işkenceyi, vs.yi görmezden gelenlerin şimdi çıkıp Atatürk devrimleri elden gidiyor demelerinden benim midem bulandı.
Bu yerçekimsiz ortamda yetişmiş beyinlerle algılamak zor tabii. Emin’in Türkiye’nin çok satan bir gazetesinde yazıyor olmasının hele hele TV’ye çıkıyor olmasının, benim kapasitemle onun kapasitesinin karşılaştırılması amacıyla kullanılması ise gayet incelemeye değer bir uçuşma örneği, aferim. Eğer kıyas kapasiten sadece buysa insanlara ulaşmak konusunda Emin’e de 5 çekerim… Dört tane link vererek kendine araştırmacı yazar-düşünür havası verip, süper demokrat takılmaktan başka bir içerik taşımadığından işte bu tablo. AKP’ye oy verenlere değil kendine kız önce.Ayrıca, hiç Cuma’ya gitmedim ama hocanın senden daha derin fikirleri olabileceğine eminim, en az senin Emin olduğun kadar!
Kulağına hoparlör cırtlatılmasından hoşlanan beyinler de bööle oluyor işte zamanla… Benim kıyas kapasitem beş para etmez, sen aldırma. Seni Emin Çölaşanla kıyaslayarak halt etmişim zaten. Senin yanında onun esamesi okunmaz ama bu arada Emin’le kıyaslanan bendim hani, unuttun mu? N’oldu? Bir terslik var…4 tane link verenin, kendisini araştırmacı-yazar zannettiğini mi düşünüyorsun? Eminim 4 tane link verebilseydin çok mutlu olurdun bu durumda.AKP’ye oy mu verdin? Sana kızdığımı nerden çıkardın, AKP’ye oy verenlere kızdığımı nerden süzdün? Ben o yazıda AKP’ye oy verenlere mi konuşmuşum? Sen en iyisi yarın bir Cuma’ya git, hocaya sor. Benden tavsiye.
Serdar Turgut bugunku yazisinda sunlari demis:“Sosyalist düşünce, güçlü bir sosyalist hareket bence Türkiye’nin geleceğinin teminatı olurdu bugün.Ama o düşünceyi taşıyan insanların üzerinden devletimiz silindir gibi geçti, bu teminatı ortadan kaldırdı.Ve bunu yapanlar belki hala daha farkında değiller ne olduğunun ama o zamanlar sadece bireysel yaşamlar yoktan yere tüketilmedi, ülkenin geleceği de tehlikeye atıldı göz göre göre.‘Gelir dağılımı düzelmedikçe terörün kaynağını kurutmak çok zordur’ diyen bugünkü MİT müsteşarı anladığım kadarıyla geçmişte yapılan yanlışların farkında olmalı ama ne yazık ki iş işten geçmiş durumda.” (tamami icin)Serdar Turgut’un yazilarini takip etmeye calisiyorum. Bana gore, her gun yazi yazdigi halde soyleyecek ilginc bir seyleri olan dolu bir kisi kendisi. Size gore farkli olabilir tabii ki. Son bir iki yazisi bu ve benzeri konularda. Ilgilenenler yukaridaki linkten arsive bakabilirler.
Onlarca yıldır üzerimizde faşizmin ağırlığıyla yaşamaktan, laikliğin uygulamasından, ezilen kadınların halinden, işkenceden, derin devletten, kara paradan, vs.den şikayetçisin de neden susuyordun? Senin saptadığın şikayetlere ben de katılıyorum. Ben, senin saydıklarının dışında bir tanesine parmak bastım. Bunda mideni bulandıran ne var? Senin saydıkların da bu ülkenin büyük problemi, benim söylediğim de o büyük problemlerin asıl nedeni olan yılların çevrile çevrile önümüze sürülen iktidarlarının marifeti ve o iktidarlardan en baba bi tanesi de şimdi orada.Bence susma, söyle. Bu ülkenin bir evladı bu ülkenin bir problemini dile getirsin yeter ki… Her ne kadar onun üzerine atlayan yobaz, faşist, her türlü melanetin temsilcileri aportta bekliyorsa da, Atatürk’ten de gocunma bence. Her melanetten çıkış yolu onda.
Haddimi asarak sunu soylemek istiyorum: Bana gore Emin Colasan mahallemizde kasap, manav isleten kucuk esnafa hitap eden bir yazar. Bu insanlari asagilamak icin bunlari soylemiyorum. Sadece kendime gore bir okur demografigi cikardim. Yanlissa yanlistir. Ama yazdigi seyler, her zaman bilinen ama sozde dile getirilemeyen sag-duyunun sesi denilen seyler.Pyscho yukaridaki yazisinda bir rahatsizligini dile getirmis. Uslup tartismasindan once bu duyarliligi gosterdigi icin ve de kaleme-kagida yakin oldugu icin bircoklarindan gomlek gomlek ustun. Ama NumB’in dedigi noktalarda da haklilik payi var (ah yanar doner, bir acayibim) bizi rahatsiz eden herseyi yazarsak ve de okuyucuyu iyi de simdi ne oldu sonucuyla ugurlarsak, yazilarimiz zamanla okunmaz olur gider. Bir hocam iyi bir makale kisiyi yukseltmez ama bir tek kotu makale kisiyi oyle dusurur ki diger insanlar ona on yargiyla yaklasmaya baslarlar bu onyargiyi degistirmek icin cok daha fazla calismak gerekir; o yuzden iyiliginden-guzelliginden emin olmadan hicbirseyi gondermemek lazim demisti. (Tabii o ortam akademik bir ortamdi, burasi hafif.org) Insanlarin aklinda kotu orneklerin kaldigi bir gercek.Uslup tartismasi yapacak bilgide degilim ama bence cok fazla sayida yazilan sifatlar, cok ustaca yazilmamissa, tekrara giriyor ve sikici oluyor. Sifatlar bir seyin degisik niteliklerini gercekten anlatiyorsa o zaman baska. Veya adam oyle asmistir ki bir kisinin portresini sifatlarla oyle cizer ki dersin adam yazarmis (var boyleleri bir sayfa boyunca liste gibi benzetmeler, tanimlamalar yapiyorlar) ama bunu yapanlar cok az sayida olan kisiler, hayatlarini kitap yazarak kazaniyorlar.Bir de bir baska yerde, sanirim Murathan Mungan’in bir soylesisinde, Murathan Mungan “eski yazilarima bakiyorum ve de fark ediyorum ki karsidakini etkilemek icin kelime ifradina kacmisim, gereksiz soz oyunlari yapmisim, sonradan bunlarin ne kadar gereksiz oldugunu gordum ve kelime ekonomisinin onemi anladim” (mealen) demisti. Soz ekonomisi de muhim bir sey (sanirim). (Tabi bu adamlar kalici birseyle birakma amaciyla yazan kisiler.)Saygilar ve de sevgiler, amacimiz kimseyi kirmak degildir, surdakini soraya koymak degildir diyelim ve biterelim.
Her melanetten çıkış yolu Atatürk’te.. Evet Atatürk’ün 19 mucizesi vardı bir de… Unutuvermişim.Ya Psycho, ben o zaman da susuyordum, şimdi de susuyorum. Tavrımda herhangi bir değişiklik yok. Gayet istikrarlı devam ediyorum. Ama o zaman susup, şimdi, pek laik orudumuzun ve çukur devletin desteği nasılsa arkamda diyerek konuşmak ve hatta bağırmak istemek bana asıl ikiyüzlülükmüş gibi geliyor.
İşte gözünüsevim, yine aynı şeyi söylüyoruz. Sen o zaman da susuyormuşsun, şimdi de… Ben, hep konuşurdum, şimdi de konuşuyorum. Ben susmakla, küsmekle bir gelişme yakalanamayacağı düşüncesindeyim. Ne konuşsam, kime ulaşsam kardır.Hangi ordunun, hangi devletin desteği arkamda onu anlayamadım. Ben ordunun da devletin de desteğini hiç bir zaman arkamda göemedim maalesef. Her destek gösterisinin ardından irtica hortluyor bu memlekette. İrticanın varlığı askerin de, anti demokratik uygulamaların da ekmeğine yağ sürüyor. Ama yine de orduya laf eden bir irticacının elbette karşısına dikilirim. Çünkü ordu, laik devletin simgesidir. Gerici yobazın saldırdığı da laik devlettir. Daha fazla konuşturma beni. Konuşurum dedim ama susacağın, el işaretlerine geçeceğin yeri de bilmek gerek.Seni umutsuz ve yolunu kaybetmiş olarak algılıyorum. Umut, onu kaybetmeni isteyenlerin çabalarındadır. Neden küskünsün? Yelkenini yırtan fırtınaya küsülür mü? Ona hırslanılır.Atatürk’e gelince; beni başka ideolojileri tanımadan konuşuyor zannetme. O, bu dünyada, başka hiç bir millete nasip olmamış bir hazinedir. Atatürk adını bıktıracak kadar kendi çıkarları için kullananlar yüzünden, onunla ilgili söylenenler sanki yalama olmuş cümleler gibi geliyor kulağa, biliyorum. Amaçlarından biri de bu zaten. Çok iyi tanımıyorsun, araştır bence.
Bu sayko ve diğer bazı salak kardeşlerimizin anlamadıkları, daha doğrusu aslında bildikleri ama bilmezlendikleri şey; ülkemizdeki sahtekarlık ve kepazeliklerin islamcı kesimle sınırlı olmadığı gerçeğidir. Kemalistler, solcular, sağcılar, türkçüler, kürtçüler ve diğer bütün -ler ve -lar, aynı samimiyetsizlik ve rezillik içerisindedir. ‘Yok aslında birbirimizden farkımız, ama biz Ata’nın resmini asarız’ diyen veya ‘kardeşim bu bi iktidar mücadelesi, tabii kendi yandaşlarımızın zavallılıklarını gizleyip, düşmanlarımızı zikmeye çalışıcaz’ diye konuşan bi kemalist görsem, hemen gidip emrine giricem.Ama böyle diyemez tabii hiçbiri. Neden? ‘Abi o zaman düşmanlarımız aleyhimize kullanır, ellerine koz vermiş oluruz’.Bu hastalıklı halin Türkiye’deki irreversible vakaları da, genellikle kemalistler arasından çıkar. Rahmetli Uğur Mumcu, Kazım Karabekir dizisini (ve sonra kitabını) yayınladığı sıralarda, ‘Uğur Bey Atatürk’ten yüz mü çeviriyor; ulu önderin canına kasteden oluşumun içinde yer alan bir paşanın hayatını yazarak ne demek istiyor?’ diyen kemalistler olmuştu.Üçkağıt açarak, slogan atarak ne rejim kurtulur ne de ümmeti muhammed. Varoluşunuzu, sadece düşman bellediğiniz kesime yönelttiğiniz reaksiyonla ifade edebiliyorsanız; ona muhtaç hale düşersiniz.Bilimsel araştırma, eğitimin kalitesini yükseltme gibi temel bir misyonu olması gereken üniversiteler; hocasıyla, öğrencisiyle, taraftar- tribün- rakip- maç eksenine girmişse, ülke hiç bir zaman 1. lige çıkamaz. Geçen gün İÜ’de bir konferansı izlemeye gittim. Konferans salonununda 20-25 metrelik bir atatürk resmi var; üstünde de 1000 punto ‘hayatta en hakiki mürşid ilimdir’ yazıyor. Eminim üniversitenin diğer yerlerinde de 56 heykel, 1028 resim, 333 vecize daha vardır. Ulan n’oluyoruz be? Kime, neyin şovunu yapıyorsun? Bu şekilde malzeme yaparak, aslında adama kötülük ettiğinin farkında değil misin?Diğer taraf daha mı farklı? Yoo; yürüdüğüm uzun ve geniş koridorlar boyunca, her tarafta sloganlar, resimler, yazılar. Solcu gençliğin ifade fakiri ürünleri. Siyasi olmayan tek bir laf, akademik öğretime ilişkin tek bir cümle görmedim. Güzel kıçlı bir-iki kız dışında, cazip veya heyecanlı bir şey yoktu. Kalitesizlik fışkıran bir ortam.’Sizlere yeni sömürgeciliğin mekanizmasını teknik olarak anlatacağım’ diye söze başlayan Erol Manisali, kaba marksist ve ekonomist akıl yürütmelerini Atatürk’ün anti-emperyalist laflarına vardırdığı uzun bir konuşma yaptı. Bu arada bütün özel ve vakıf üniversitelerini Batı’nın maşası olmakla ve Batı’nın istediği tipte öğrenci yetiştirmekle suçladı. Mesela ‘devlet üniversitelerinde de, İÜ’de de bir dizi olumsuzluk var’ demedi. Neden? Çünkü abim İÜ’de dekan da ondan. Diğer konuşmacı da Atatürk’ten alıntılarla bezeli tamamen siyasi bir konuşma yaptı ve hakettiği alkışı aldı. Tribünleri dolduran taraftarlar, ‘ulusal cephe’nin gücüne bir kez daha tanık olmaktan dolayı mutlu ve umutlu bir şekilde ‘bis’ yaptılar.Bu parti toplantısının, ben çıktıktan sonra da, ‘soldan ortalanmış sorulara vurulan cevaplar’ halinde devam ettiğini sanıyorum.Ancak bu karşılıklı rezilliklere angaje olmayan, hak bildiği yolda yalnız yürüyen, gazlara ihtiyaç duymayan, kendi ateşiyle yanabilen insanlarda bir umut olabilir.
Ülkemizdeki sahtekarlık ve kepazelikler islamcı kesimle sınırlı değilse ve Kemalistler, solcular, sağcılar, türkçüler, kürtçüler ve diğer bütün -ler ve -lar, aynı samimiyetsizlik ve rezillik içerisindelerse, sen bu sahtekarlık, kepazelik, samimiyetsizlik ve rezilliğinle, hangi gruba giriyorsun? Lağımcılar?Sen okuduğunu gerçekten anlamaz mısın? Yoksa okuduğun şeylerde yazılanlara taktik gereği önce küfür edip, sonra aynılarını kendi fikrin gibi mi söylersin?Müdürünün direktifiyle ve saksı göreviyle gittiğin konferansı zorla izlediğin için hiç bir bok anlamaman doğal. Ayrıca konferans izlemiş olmak da seni adam yapmıyor. Bir de opera izle, gel anlat.Hem sen, …tirip gitmemiş miydin?
Psycho, ben bu tartışmayı uzatmak istemiyorum çünkü konuşmaktan kastettiğimiz şeyler bayağı farklı sanırım. O kadar insanın anası konuştuğu için bellenmişken, konuşuyorum demeye benim yüzüm yok. Konuşuyorum diyenler de beni bu nednele rahatsız ediyor.Küslük konusuna gelince de, herhangi birşeye küstüğüm falan yok. Sadece ne pırıl pırıl gençler masalına inanıyorum, ne de çalışkan, zeki, sağduyulu halkımız gazlarına. Ortadoğu-Kafkas-Balkan ülkeleri bölgesinden de adam çıkması ihtimalinin en azından bu yüzyılda pek de yüksek olmadığına inanıyorum. O yüzden arada böyle yerlerde veya arkadaşlar arasında gazlanıp konuşmak, kendi aramızda laflayıp, egolarımızı tatmin etmek eğlenceli de olsa, bunları çok ciddiye almamak lazım.
Yine haklısın ama…Karşılıklı konuşabilsek hem beni anlayabileceğini, hem de aramızdaki küçük farkın da ortadan kalkabileceğini sanıyorum. Ama burada yazışmanın imkanları bu kadar.Üstelik bu konu sinek de çekmeye başladı. Benim amaçladığım yarar ortadan kalktı. Görüşürüz.
hadi canım, hadi güzelim, hadi yavrum…
mahalleden geçen kızlara bıyık burmanı anladıkta, pandik atma, külahları değişecez.
Bu günlükte yazdıklarıma olumsuz tepki verenlere ciddi olarak soruyorum:Tepkiniz eğer direkt olarak “psycho” imzalı bir günlüğe değilse, içeriğin neresine tepki gösterdiğinizi ciddi olarak merak ediyorum. Çünkü bu konuda bir ipucu yok ahkamlarda.Tepki AKP iktidarının iki yüzlü olduğunu ve bunu görmemekte direnenler bulunduğunu söylememe mi? Çünkü dediğim başka bir şey yok!Atatürk’e, devrimlerine, laik cumhuriyete, kadınlara iltifatlar edip, arkadan bütün bu kutsal şeylerin altının oyulmadığını mı iddia ediyorsunuz?Ne?
…hah işte o tipler bunlar, hiç sallama bence. diğer yazılarına bakmadım ama burada sonuna kadar haklısın
“Türkiye siyasetinin en büyük meselesi sistemin kendi içinden ‘vicdanlara’ hitap edebilen güçlü bir siyasi hareket çıkaramaması, tersine sistemin soygun düzeni yaratarak vicdansızlaşmasıdır.Türkiye’nin vicdanı sosyalistlerdi, halkın beklentilerine modern anlamda sahip çıkıp halkı da sitemi de bir tek sosyalistler dönüştürebilirdi.Ama sistem dün yazdığım gibi sol düşünceyi, yani kendi vicdanını öldürdü.Bu vicdanı AKP sadece dini hislere hitap ederek yakalayacağını sanıyorsa başarıları kısa vadeli olacaktır çünkü halkın belki de tam ifade etmeyi başaramadığı beklentileri bunu aşmaktadır.” (link)’Sistem’ rakipsiz kalan AKP’nin soluna dustugu icin sola bakis acisini gozden gecirme durumunda kaldi, belki de. Bundan sonraki 10 hukumetin de AKP hukumeti olmasini ister miydiniz ? Istemiyorsaniz, alternatifiniz nedir, bugun ne yapmalisiniz ? Bu sorulari sadece Serdar Turgut sormuyor, baskalari da soruyorlar herhalde. Sistem partilerinin adam gibi adama is yaptiracagina inanabilsek gidip onlara oy vericez ama Ciller, Baykal, Yilmaz sonrasinda buna ikna olmak ne mumkun. Serdar Turgut’un dedigi gibi vicdan sahibi olduguna ikna oldugumuz bir siyasi hareket lazim su anda. Ecevit bu vicdani partisiyle olmasa da sahsiyla sagliyordu. O da ani bir kararla siyasetten cekildi. Bakalim ne olacak, olaylar gelisecek mi…
NuMB bey, siz de boyle yaparsaniz, baskalari neler yapmaz. “soylemismiydim’ degil, “soylemis miydim” olacak efendim. Cik cik cik, sizden hic beklemezdim.
Tashihe teşekkürler. Kaçar arada!Ben sizi sınamak için yapmıştım, aferim;)
Benim amaçladığım yarar ortadan kalktı. Görüşürüz. demişsin….
Sen hep kendince iyi niyetinle bu memleketi doğruya götürmek için çabalıyorsun, hiç şüphem yok ama bu daracık bakış açısı yararı ortadan kaldırıyor ve zarara sürüklüyor bizi… bak hepimiz kardeş de olamıyoruz!
Hiç kimse iyi niyetli olduğu için illa doğru söylüyor ve doğru davranıyor olamaz hayat içerisinde, nice iyi niyetli ve doğru söylediğini düşünen devlet adamının, askerin, bilim adamının bizim ve dünyanın bir çok memleketinin başına açtığı dertler ortada. Senin problemin de tam burada başlıyor işte, basitçe, herkesin çok da kafa patlatmadan algılayacağı “laiklik iyidir, demokrasi güzeldir, vatan bölünemez, kutsal değerlere dil uzatmayın” söylemlerini pelesenk edip ekstra hiç bir katkı da bulunmadan bu kavramların içini boşaltıyorsun; Yarar zarara dönüşüyor, iyi niyet korkulması gereken bir hisse dönüşüyor.
Sonra sana kızılınca da sanıyorsun ki, biz laiklik istemiyoruz, biz vatanı bölmeye çalışıyoruz, biz komünistiz, biz bir boktan anlamayız.
Emin Çölaşan da aynısını yapıyor işte, gerçek benzetme nedenim budur! Halk basit olanı anlar ve içeriğiyle ilgilenmeden, altını fazla araştırmadan, öz cümlelerin peşinden gider, halka basit anlatıp prim yapmak en kolay yoldur ve kesinlikle memleketimize hiç yararı olmamıştır. Halkı bilinçlendirmek dediğin buysa zaten halk bu konuda çok bilinçlidir, hiç merak etme. Bir çoğu “laiklik iyidir” der zaten, bir çoğu “komünistler şerefsizdir” der zaten, bir çoğu “memleket yönetilemiyor, çıkar hükümeti bu” der zaten. Bu aşamada şu söylediklerini belki seninki gibi kelimeler seçemeden ama aynı anlama direk çıkacak halde memleketin her taksi şöförü anlatıyor zaten. Sen bize ekstra ne kazandırıyorsun, bunu soruyorum.
Eğer bunu bir kez yapmış olsaydın, sana elbette şansını deniyor gözüyle bakabilirdim ama senin maalesef bu söylediklerine çok önemli lakırdılarmış gibi davranma yanılsaman var ve itiraz da edilince histeri krizi geçiriyorsun, gerçekten bir sözü olabileceklere de paranoya yetiştiriyorsun.
Yani şimdi bütün siteye soralım, psycho bey’in bu girdisi ya da bu tür siyasi-politik yorumlarından yeni bir şey öğrenen, farkında olmadığı bir şeyi farkeden, dimağı açılan, sarsılıp kendine gelen birileri var mıdır acaba?
Ben sanmıyorum… Ya da çok iyimserim.
Kalemine kudret diliyorum sevgili arkadaşım.
Ciddi ve açık konuşalım. Öncelikle şunu söyleyeyim. Elindeki olağanüstü sınırlı verilerden hareket etmek zorunda olduğun halde, karşındakini hiç bir başka olasılığa yer bırakmayacak kadar kesin bir doğrulukta analiz edebildiğini düşünüyorsun. Halbuki yanılıyorsun. İlk cümlenden başlayayım hemen: Ben memleketi doğruya götürmeye falan çalışmıyorum. Ya insanların bunu yapmaya güçlerinin olmadığını bilmiyorsun, ya da bilinçli olarak beni aşağılamaya çalışıyorsun ki, bu olasılığı da yapına aykırı görmüyorum. “Hepimiz kardeş de olamıyoruz” şeklinde bir yorum-tespit yapman da, belli kelimeleri gördüğünde önünü ardını düşünmeksizin hazırladığın tepkileri gösterdiğini ispatlıyor. Bu da, verileri analiz etmeden hazır sonuçlardan çıktı seçtiğini gösteriyor. NuMB, dünyanın kendi istediğin gibi olmasını ve bu istediğin standartları sağlamak için de, insanların senin kafandaki kurallara göre hareket etmesini istiyorsun. Sence, senin kurallarına uymayan söylemler basit ve gereksiz, asıl anlatılması gereken önemli unsuru kapatan, içini boşaltan, engelleyen zararlılardır. Söylenecek her şey senin kafandaki standartlara uymalıdır, aksi takdirde o lafları eden salak, bütün “iyi niyetiyle” senin ideal dünyanın içine etmiş olmaktadır.Bak NuMB, sen kendini hangi yetenekte ve mertebede görürsen gör, eğer ben de senin karakter yapında biri olsaydım, ben de sahip olabildiğim ama farkında olamadığım bütün megalomanimle karşına dikilip, senin gazeteci veya bu mesleğe yakın biri olduğunu hayal edip, yazdıklarının ajanslardan geçmiş haber taslaklarından başka bir şey olmadığını, onları değiştirmek zahmetine bile katlanmadan, ajansın ağzıyla buraya yazdığını söylerdim ve bu dediklerimin doğruluğuna da sonuna kadar inanırdım.Günlüğüme yazdığım yazıyı hala anlamamış olduğunu düşünüyorum. Senin laiklik istemediğini, vatanı bölmeye çalıştığını, komünist olduğunu, bir boktan anlamadığını falan düşünmüyorum zannettiğin gibi. Senin değil komünist, her hangi bir mertebede solcu olduğunu da düşünmüyorum. Senin, yukarıda anlatmaya çalıştığım nedenden ötürü konuların önemini ve önceliğini kendi dünyana göre sıralamış biri olduğunu düşünüyorum sadece. Yazdıklarımı aslında anlayabileceğini biliyorum ama buna kendine özgü önceliklerin izin vermiyor.hafif dışındaki dünyadaki görevin ve yerin nedir, bunu bilmiyorum ama şunu sana rahatlıkla söyleyebilirim. Her ne kadar sen Emin Çölaşan’a 5 çekeceğini filan söylüyorsan da, kusura bakma hem bunun doğruluğuna, hem Çölaşan hakkında yazdığın biraz bir şeyler kokan ifadelere katılmıyorum. Çölaşan okuduğum ve sevdiğim bir yazar değildir ama senin belirttiğin gibi de değildir. Sen, senin düşündüğüne inanıyorsun, biliyorum ama üzgünüm, ne hafif ne de dünya senin hayal ettiğin gibi bir yer, ne de insanlar senin hayal ettiğin gibi insanlar olacaklar. Eğer yazan bir gazeteciysen, seni anlayan, sayıları dikkate değer bir seviyede olan okuyucu kitlen olduğunu zannetmiyorum. Zira her şey sana basit geliyor. Yazdıklarını bu halk nasıl anlasın? (Bak az önce Popstar yarışmasında bu hafta, şu katil oğlanın en çok oyu aldığını öğrendim).hafif kullanıcılarına bir şey sormana gerek yok. Evet, sence burada yazılan her cümle birilerine bir şeyler öğretmeli, sana göre bir anlamı olmalı. Üzgünüm, sana bir şey öğretecek cümle bulma ihtimalin yok ve hafif’te kimsenin birilerine bir şeyler öğretme zorunluluğu yok. Yoksa sen kendi yazdıklarınla, milletin yeni bir şey öğrendiğini, farkında olmadığı bir şeyi farkettiğini, dimağının açıldığını, sarsılıp kendine geldiğini mi zannediyorsun da benim yazdıklarımda bu etkiyi görmek istiyorsun?Sen benim ve hafif ahalisinin yazdıklarına sinir olmaya ve “o eski güzel günler”in hayaliyle yaşamaya devam et. Senin için yapabileceğim bir şey yok. Sen benim yazdıklarımı okuma, ben seninkileri okumamaya söz veririm, çünkü onlardan öğreneceğim, burada söz ettiklerimden daha fazla bir şey yok.
Du bakali daha ne kadar anlamayacak!
abısı burası gunluk sen gunluk kune bole seyler yazıyormusun?akp ye laf atmısın nedenarızamısın sen sen hangı partıdensın canada mıllı mudahele partısımıbır baska deyısle kontak efesck arıza arıza partısıchp yı anlatmıstım bı ara onu okubkz:okuma yazmam varsalınk vermısın kadın felen ordu felendokunaulmazlık demıssın bura cok daha komık ay ozur komık mı dedın furuzen olacakdı herkez garıp sen arıza bazıları usutuk ama burası gunlukbı arızan varsa blog at makale fırlat ne bılım kose yaz(yaz kıs fark etmes)angı-utluk yapma burdadokunulmazlık gı kadıracaksan abı burası gunluk yaaaa:)))))Sen ılk once bak Ataturkun partısıne bı bak sonra dıgerlerıne laf at at at laf at:)) abı gunluk demek kendı yasamıs oldugun seylerı abı lınk vermıs yaaaa muhahah yaa dırek kac bu yaaa :))yasamıyorum ıyımı abı lınk vermısın bende sana kına verım :)))) usa kınasıbak sımdı buyuk baba ne dıyecem bunu bı dusun sonra bunu arkadaslara okutcam oleces gulmekdenchp= ne zaman lıder partı oldu su ana kadar=???????????????????????????bı Mustafa kemal zamanındabaskahaaa ınonu bok oldu dıkta yaptı da oldubaskayokkkkkkbu ne sence gecen gunde kavga dovus sandalye merdıven atmıyormudular kafalarahade selametle dusun be buyuk babaılk once buranın gunluk oldugunu
salayko için yeni bir akım.lejant atatürkçülükaslında ahkam kesmekten zaman bulup kitap okuduğunu zannetmiyorum ama okusa böyle okurdu.
Çok iyi tespit, kutluyorum!
Atatürk düşmanları; sizler için asla değmez ama Sn. Hablemitoğlu’nun şu sözlerine uyarak;
“…Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter ve laik yapısına göz diken tüm unsurlara karşı bunca zahmete ve mihnete değer mi, diyorsanız, Atatürk’ün manevi mirasçısı olarak ‘evet, değer’ diyorum. Çünkü Türküm ve başka Türkiye yok!…”Dr. Necip HABLEMİTOĞLU
bir çalışma yaptım, ve sakladığım yazılardan durumunuza uygun paragrafı arayıp buldum. Oradan aktardığım şu aşağıdaki ifade belki sizi size benden daha iyi anlatır.
“Atatürk’ün adını dahi duyduklarında ödleri patlayan ve duymaya, görmeye tahammül edemeyen bağnazlar ve batı dünyasının soytarısı züppeler, efendilerinin şişirdikleri aynada kendilerini öyle bir seyrederler ki, Atatürk’ü küçümsemeyi entelektüellik, onu takdir edenleri demode cahiller, adını ananları baştan düşman olarak takdim ederler. Ne Atatürk’ün adından kişisel ve politik çıkar sağlayanları, onu gerçekten anlayan ve yolunda yürüyenlerden ayırt edebilme yetenekleri vardır, ne de kendilerini şişiren batı dünyasının bunu, gerçek bir emperyalizm düşmanı olarak gördükleri Atatürk’ü ve onun Cumhuriyetini aşağılamak için yaptıklarını farkedecek izanları…”
Biz sadece Atatürk düşmanıyız, Hablemitoğlu’nun üniter devletle ilgili sözleri ne alaka derseniz, Atatürk’e düşman olmakla, onun ilke ve ideallerine düşman olmak aynı şeydir. Atatürk düşmanlığıyla bağımsızlığa, üniter yapıya, misakı milli sınırlarına, laikliğe, özgürlüğe, çağdaşlığa, her şeye düşmanlık yapmış oluyorsunuz. Atatürk’ü anlamak, sevmek de öyle kolay değildir, Atatürk düşmanlığı yapmakta…
yaptığım araştırmalara göre ki bu göz kararıdır psycho dışındakiler 1900 kelimeye yakın ahkam girmişken psycho tek başına 1453 kelime söylemiş (ki bu da istanbul’un fethedilme tarihini işaret eder. psycho’nun şifresini çözdüm) hayranlıkla izliyorum.yürü bea.. kim tutar seni.
Başkalarının sözlerine dayanarak savunma yapmak işin kolay yönü.NuMB’un satırlarca sana anlatmaya çalıştığı şey de bu;kafa yormaksızın bazı klişelerden,dogma ve doğrulardan yola çıkıyor ya da sırtını bunlara yaslıyorsun.Burada kimsenin Atatürk düşmanlığı yaptığı filan da yok!Evet,kolay değildir sevmek kaldı ki sevmek anlamaktan geçer ama eleştirisiz,dogmatik ,sorgulamayan bir sevginin içi boş değil midir?Madem savunduklarının arkasındasın;Hablemitoğlu’nun sözlerine sığınmaksızın kendinin arkasında dur!en azından samimi olduğuna inanalım..
Kimsenin Atatürk düşmanlığı yapmadığını nereden biliyorsun? Bir bildiğin mi var, yoksa senin kanaatin bu mu? Hangisi?Gelelim benim fikirlerime. Ben zaten hep kendi fikirlerimi kendi kelimelerimle söyledim. Saldırılan fikirler de onlar zaten. Hablemitoğlu’nun sözlerine sığınmıyorum, onları ve ne demek istediğini hatırlatıyorum. O sözleri, ben de onun arkasından tekrarlıyorum. Bu da mı anlaşılmıyor?Bana konuşurken dogmalardan söz etmen, benim trene şöyle bir bakmak zahmetine bile girmediğini gösteriyor. Her şeyi bir yana bırak, ben burada Atatürk’ten bahsediyorum, sen bu yüzden verip veriştirenleri bir tarafa bırakıp, Atatürk’ü anlamaktan ve sevmekten, bunları yaparken dogmatik olmamaktan bahsediyorsun. Ben kime konuşuyorum, ne konuşuyorum, ne söylüyorum, bir anlayan Allahın kulu var mı acaba?Bana Atatürk nasıl anlaşılır onu mu öğreteceksiniz? Atatürk’ü modası geçmiş eski fantezi malzemesi sanan insanlar, benim samimi olup olmadığımı anlamanıza ihtiyacım yok benim. Sizin de imkanınız…
Yirminci yuzyilin ablak yuzlu pilotuBuldun mu Ay yuzunde olume care otu ?Bir odun parcasina at diye binen cocukBasinda celik kulaf, sirtinda plastik gocuk.Uzaklari yenmis Fatih edasindasin|Dibsizligin dibini bulmak sevdasindasin…Allah’a dil cikarir gibi kustah bir yaris…Farkinda degilsin ki, Ay Dunya’ya bir karisFezada milyarlarca isik, yol, mesafe;Seninki, saniyelik zafer, ilmi hurafeKavanozda, kendini deryada sanan balik;Ne aci vahset, magrur ilimdeki kalabalik;Fezada ‘Allah diye bir sey yok’ iddiasiGel gor, kac fuzeye denk, bir mu’minin duasi;Rafa kaldirmak icin ruhlarini durduler;Gunes diye kalpteki gunesi sondurduler.Bilmediler; kalptedir, kalptedir asil feza;Kalptedir, olumsuzluk kefili kutsi imza.Sayidan sonsuzluga sinif gecirtecek not;Bizdedir ve bizdedir Ars’a giden astronot,Ve mekandan arinmis ve zamandan ilerde,Fezayi teslim alma sirri bizimkilerde.Bizimkiler isiga gem vurarda binerler;Yerden goge cikmazlar, gokten yere inerlerdemıs saıır:) sen hala senın gıbıler hala ataturk desın ,6 9 ılkeymıs hade ordan ne gorduk onlardan gerıye ahende chp baska bısey yok ortada senın gıbı angutların getırdıgı yer ataturke arkanızı vermısınız baska bısey yok tek guven kaynagınız bana gelıpde su sole bu bole demeyınen doru sozataturk HATA YAPMAZ DIYORLAR INSANLAR HATA YAPART.ÖZALhadı eve gıt mantı yap sımdı
ne ugruna can verenler aydınlanma mı dedın:) neyse aydınlan bakalım baska yer sec ama burası gunluk adam gunluge lınk atmıs tr elden gıdyor dıo onla ugrasıoz sımdı sende gıorme araya bkz:angutluk yapmabak ben sana bısey tavsıye edım gıt ara bul dınle he olmasmı ?puressence den planed helpless albumunu bulveren verene lınk ya mantıcı 2
mumda dıbıne ısık vermes ters yakarsan dırek dıp olur :))) ıran sutluce mozanbık sen bıde costarıka devrımı var onuda arastırmısndır gunlugune yasmısındır hı?che devrımımarkos devrımılale devrımıataturk devrımıfelen fılansapka devrımıatkı takma devrımı(bu yukarı canadada mevcut)lınk verıyorum sana http://www.inutero.comhade bakalım:) see ya round til£emadıos amıgos maradona
la abı gunlukden baska yerlere neler yazıyorsun emın de ıyıdırkım o yaa
be hey dürzüne ararsin tanri ile aramda!…sen kimsin ki orucumu sorarsin?hakikaten gözün yoksa haramdabasi açiga niye türban sorarsin?raki, sarap içiyorsam sana ne.yoksa sana bir zararim, içerim.ikimiz de gelsek kildan köprüye,ben dürüstsem sarhosken de geçerimesir iken mümkün müdür ibadet?yatip kalkip atatürk’e dua et.senin gibi dürzülerin yüzünden,dininden de soguyacak bu milletisgaldeki hali sakin unutma.atatürk’e dil uzatma sebepsiz.sen anandan yine çikardin ammababan kimdi bilemezdin serefsiz.
sadece şiir yazmaya devam et, yazmasan da insanlık hiçbirşey kaybetmiş olmaz…