biryerlerden copy-paste etmişim bi ara, nerden bilmiyorum.. ama iyidir, okuyun
KÖRLÜĞÜN NEZAKET KURALLARI
Benimle karşılaştığınızda bocalayıp ne yapacağınızı bilemez bir duruma düşmeyin. Aşağıdaki hususları hatırlamanız ikimiziçindeyararlı olacaktır.
Ben sıradan bir insanım,yalnızca görmemek gibi bir engelim var.
Sesinizi yükseltmenize yada bana çocukmuşum gibi davranmanıza gerek yok.
Ne istediğimi yanımdaki kişiye sormayın “kahvesine krema ister mi?” yerine bana sorun.
Bağımsız bir şekilde yürümek için uzun bir beyaz baston yada rehber köpek kullanabilirim; veya kolunuza girmeyi rica edebilirim.
Kararı bana bırakın, ve lütfen koluma sarılmayın; izin verin ben sizin kolunuza gireyim.
Yükselti ve çukurları önceden sezebilmem için sizden bir adım geride yürümem gerekir.
Bir odanın veya kabinin veya arabanın yarım açık kapısı benim için tehlike oluşturur.
“Görmek” gibi sözcükleri kullanmaktan kaçınmayın. Bu sözcükleri ben de kullanırım. Sizi gördüğüme sevindim, gibi.
Bana acınmasını istemem. Ama körlüğü yüceltircesine konuşmanızı da istemem.
Koku alma,dokunma veya işitme duyularım kör olduğum için daha iyi çalışıyor değil. Bu duyu organlarımı sizden daha çok kullanıyorum ve dolayısıyla bu duyularla sizin algıladığınızdan daha fazla bilgi alabiliyorum, hepsi bu.
Eğer sizin misafirinizsem bana banyoyu, lavaboyu, pencereyi ve hatta ışık anahtarını gösterin, ışığın açık olup olmadığını bilmek isterim.
Eğer çok merak ediyorsanız, sizinle körlük hakkında konuşabiliriz, ama bu benim için eski bir hikaye.
Benim, sizin olduğu gibi,bir çok farklı alana ilgim var. Bir yemekteuyulması gereken kurallarla(sofra adabı) herhangi bir sorunum olmaz.
Beni sadece kör bir adam/kadın olarak düşünmeyin.Ben yanlızca görme duyusunu kullanmayan/kullanamayan bir kişiyim.
Yasa, sürücülerin taşıdığım beyaz bastonu gördüklerinde, yol hakkını banavermelerini gerektirir. Sadece körler beyaz baston taşıyabilir.
Bugün, caddelerde yalnız başına yürüyen daha fazla görme engelliye artması değil,kendi rastlıyorsunuz. Bunun nedeni sayımızınayaklarımızın üstünde durmayı öğrenmemizdir
yorumlar
bozuyo beni, birde yazı yollama kısmında “blog” formatı için “Süper bir haber var mesela, kısa bir yazı olacak, içinde muhakkak bir link geçecek,.. ” yazmakta dikkat etmek lazım blog yaparken.
kopi peyst bence arada olabilir,.. nasıl dehşet necdet hoş idi ise, bu da öyle,..
perşembe günü okulun önünde kör bi tartıcı amca vardı,.. tartıldım hemen, biliyorum kilomu ama,.. amca gördün mü, 80 kiloymuşum, çok fena ya dedim,.. ama,.. üzüldüm sonra,.. ama o üzülmedi galiba,..
bir de eline tutuşturdugum paranın kağıt oldugunu farkedince, çok oldugunu, alamayacagını filan söyledi,.. içim burkuldu çok,..
üniversitede iken,görme özürlüler için kitap okuyodum.Böyle küçücük bi odaya giriyosun,bi masa,sandalye ve kayıt için teyp var.Kitabı okuyosun yüksek sesle ,kaydediyosun teybe.O odada bi başıma neler oldu neler?Neyse orasını karıştırmayalım.Oranın idarecisi konumunda da biri vardı.Mustafa abi,görme özürlüydü.Doğuştan.Bizim bölümden mezun,master ı da yapmış.İngilizce ve Almanca biliyodu.Benimde r’leri ve e’leri söylememe takmıştı.Düzeltmek için baya bi uğraşmıştık.Bi kaç gönüllüydük orda.Beraber yemeklere falan giderdik.Ama o daha çok yalnız takılmak isterdi.Otobüslere,trenlere hep yalnız binerdi.Hiç yardım almadan.Görme özürlü bi çocuğa da ayrıca okuma dersi veriyodu.Yani,ne biz onu üzdük,ne de o bizi.Hatta bi sürü de nü heykel yapıyodu.Yani benim yapamadığım herşeyi yapıyordu.Aramızdaki tek fark onun doğuştan,benimse 9 yaşında kör olmamdı.
iğrenç bi şaka olmuş.Ben kör falan değilim arkadaşlar.Ama görme özürlü bi insanla arkadaşlık etmek değişik bi tecrübe olmuştu o yıllarda.İşte bu kadar.
var bir de.. şu televolelerin değişmez siması, görmeyen şarkıcı metin şentürk. sürekli içinde “görme” lafı geçen berbat espriler yapıp duruyor. sonra da kahkahalarla gülüyor. “ben kendimle öyle barışıkım ki sizi de sıkacak espriler yapabiliyorum..” dercesine.. yani iyi tamam bu konuda espri kaldırıyorsun da niye durup durup gözümüze sokuyorsun kardeşim.. ikimiz de bunu sorun etmeden yaşayıp gidemez miyiz?