Bu 12 dev adam rezaleti, herkesin kus kondurmasiyla tam bi kabusa donustu. Maskeli cocuklar, birbirinden korkunc ve saatlerce suren reklamlar, afisler, yazilar… Uan boyle bi iskence Stalin doneminde bile yasanmadi be. Dun oturup Lubnan’i destekledim, ama maalesef kaybettik. Insan sinirinden ve spikerlerin sacmaliklarindan maci dogru durust seyredemiyor. Iste NTV spikerinin ve bilmemne abi midir nedir, onun soylediklerinden bir secme:
– Hidayet blok, top calma gibi hamaliye islerini cok iyi yapiyo bugun.
– Ben burdan gordum, ayagi cizgideydi.
– 12 dev adam 10’a 4 onde.
– Feyk sonrasi senkronize yuzme takimina donduler.
– Unutmayalim da, Hidayet’in bu hareketini Turkiye’ye donunce jenerik yapalim.
– Benim torunun en buyuk favorisi Harun. ‘Birakmasin takimi dede’ diyor.
– Aferim ihtiyar.
– Asim’in ustun yetenekleri yok, ama isini iyi yapiyo.
– Ne kadar ezebilirsen ezeceksin. Diger turlu ilk iki macin seyini ustumuzden atamayiz.
– Onlara inanmasak 12 dev adam demezdik.
– Cinli hakem bu tur mucadelelere alisik diil tabi, hemen faulu verdi.
– Demek ki Mehmet’in iyi oynamasi icin Pistons’un yetkililerinin maca gelmesi lazimmis. Hep cagiralim onlari. He-he-he.
– Bu ikinci yarinin ilk bes dakikasi cok muhim, biliyosun.
– Biraz artistik de yapti, hakem yedi.
– Ozellikle hucumda biraz sacmaladi Fahed.
– Skor konusunda, soyunma odasina gidene kadar rahat etmem.
– Mirsad da kenarda arkadaslariyla bu olayi yasiyo tabi.
– Cinli hakem cok enteresan.
– Bu tip sert mucadelelere alisik degiller biliyosun Cinliler. Onlar ruh gibi oynuyo. O yuzden normal.
– Lubnan seyircisi de kucuk seylerden mutlu olabilen bi seyirci. Aferin.
– Abi sen de her maci 100-0 kazanmak istiyosun. Hayir ama benim maglubiyete tahammulum yok biliyosun.
– O kadar kisaldilar ki, voleybol oynar gibi 3 saniye koridoruna toplar iniyor.
– Amerikalilar da hayretler icinde kalmistir herhalde.
– ‘Bu gece bardaaa, gonlum hovardaaa’. Hic problem diil, bu sehirde cok bar var.
– Herkesi sok eden bi seyirci, NTV adina tesekkur ederim.
– Cinli hakem bana bile duduk caldi az once.
Hayir TV’nin sesini kisayim-kesiyim diyorum, o zaman da insan macin havasina giremiyo. Bi de sunu anlamiyorum. Herkes sinekten yag cikarma aletleriyle reklam-para vesaire seysine dalmis. Mili takimin formasinda ‘garanti’ reklami var abicim. Boyle bisiyi ilk defa goruyorum. Yani milli takim formasina, uluslararasi herhangi bir spor karsilasmasinda raklam alindigini hic gormedim. Yaniliyorsam duzeltin. Seyrettigim diger maclarda da, bizden baska ulke formasina reklam almis bi takim gormedim. Nasil oluyo, nasil kimseden bi ses cikmiyo? Bu isin bi sartnamesi bi kurali falan yok mudur? Her tekrarda acayip bi cips reklami donerek cikiyo ve uzerinde ‘R’ harfiyle ketcapli zamazingo yaziyo. Bu ulkede hicbi konuda ‘bundan daha fenasi olamaz’ diyemeyiz.
yorumlar
ın cebinde beş kuruş para yok ki, versin federasyona. Şu anki şampiyonanın Amerika’dan sonra en iyi takımı diye gösterilen Arjantin, parasızlıktan hazırlık turnuvalarına bile katılamadı. E, Türkiye’nin Arjantin’den farkı nedir ki yani?
Garanti Bankası’nın milli takıma sponsorluğu olmasa, bu yüce devletin yüce 12 dev aynasındaki adamının, öyle sağda solda bin tane hazırlık maçı falan yapmasına izin vermezdi ‘bütçe realiteleri’.
Baby700, senin sorduğun, “Niye başka takımlarda forma reklamı yok da, bizde var?” sorusunun yanıtı burada galiba.
futboldan farklı olarak, basketbolda milli takım formalarına uzun zamandır reklam alınıyor. bizim takımın daha önceki şampiyonalarda reklamı thy idi… benim görebildiğim yeni zelanda ve porto riko’da burger king, yugoslavya’da sinalco, ispanya’da barclaycard reklamları var. sadece bize has değil, belirtmek istedim.
bu resimde de arjantin’in reklamı rahatça görülebilir.
Reebok vs vs firmalar tekstil ürünü sağlayarak eşek gibi reklam yapıyor. 1992 Barcelona Olimpiyataları sırasında Newsweek’de bri karikatür vardı. Sporcular Nike vs vs bayrakları selamlıyorlardı. Demek ki bu hikaye eski deil yani. hem ne var ki milli takım reklam almışsa?
murat kosova fena sunmuyor maçları …
şahsen ben ismet badem’den dedaha mantıklı makul buldum yorumcuyu..
ama turkcell reklamlarının bogdugu konusunda hemfikirim..
Reklamı filan bırakın da, Brezilya nasıl koydu son saniyede, böyle bişe olmaz yea, Mirsat elini kaldırsa adam panyayı bulamayacak.
denen artık baymanın son aşamasına getiren soylemden umarım bi dahaki turnuvaya vazgeçerler. kardeşim yapsın garanti reklamı falan da, artık 12 sayısına uyuz olmaya başladım be! “millilerimiz” diyelim artık ya çok ozledim o lafı lüüütfen.
12 Dev Adam gölgede kalıyor !.. Türkiye’yi heyecana boğan Millilerimizin maçları, NTV Spikeri Murat Kosova’nın “bombaları” ile ayrı bir boyut kazanıyor !.. Kosova o kadar heyecanlanıyor ki; bazen “Girerse basket olacak…” diyor, bazen de “gaza geldim” diye itirafta bulunuyor !.. İşte izleyicilerin dikkatinden kaçmayan “Kosova bombaları”..
[02/09/2002-16:14]
“İbrahim’i boşaltmaya çalışıyoruz…”
“Faul, faul!.. Yok yaa faul değilmiş sanırım ben biraz gaza geldim…”
“Girerse basket olacak…”
“Elleri Hidayet’ in kalçasında belinde…”
“Ayuso adının anımsattığı şeyi anıksatan davranışlar yapıyor!..”
“Evet sayın seyirciler maçın son saniyeleri hepimiz nefeslerimizi tutarak izliyoruz. Pardon biz nefeslerimizi tutmayalım yoksa size maçı anlatamayız…”
“Milli takımımıza resmen büyüsüz bir değnek değmiş durumda…”
“Kerem bana bakarken Mehmet’e pas verdi…”
“Şeyi versene eline! Topu!..”
“Bu da faul değilse herhalde cinayete teşebbüs…”
“Katil bunlar!, ABD’de adam öldürmeye teşebbüs bu!.. (ve dank ediyor…) Sizlerden özür diliyorum sayın seyirciler. Özür dilemek lazım ondan da…”
ajansspor.com
bir zamanlar koraç vs.. sine5’de yayınlanırken, kısmen düşük tempolu anlarda “sine5 şöyle böyle, şu film haftaya sine5de” rezilliği yapılırdı,.. şimdi “turksel maçın adamı” rezilliği yapılıyor,.. yapılmasın,.. kimse de oy neyin vermesin,..
İspanya da dersimizi iyi verdi hani 12 dev adam mıdır ne hırtsa çektiler bir anda. İspanyol amcaları kutluyorum, İbo’ nun burnuna acil şifalar dilerken, ibo burda herşey var mı? diye de sormaktan edemiyorum kendimi..
ntv’nin reklam politikası. Zaten maçta hiçbişi yok, tahminimce Ötüken’den kalma milli bir geri zekalılıkla ekrana bakıyorum, bi yandan world card hatunu öbür taraftan kurumsal vatandaş tat, beri yandan Hidayetin göbek attığı küçük büyük selolu facia, gerçekten yordular beni. Yüksek bi yerden kapaklansam ancak bu kadar kötü hissederdim. Her moladan sonra birlikte oluyoruz, her devre arasında daha bir uzaklaşıyoruz. Murat Kosova’dan tiksindim, Avrupa’dan futbolu izleyemicem gibi geliyor artık. Ayrıca bu kurumsal yuttaş ne demek? Nedir yani, ben orda küfrederken nereye kadar kurumsal yurttaş, ya da bu kurumsal yurttaş hepsini hayrına mı yapıyor? Ya da en temel soru şu, kurumsal yurttaş olur mu böyle bir geri zekalılık başka herhangi bir yerde var mı?
Puerto Rico İspanya’yı da yenmiş.
Hasta ettiler bizi kardesim. Hepsi. Bi kere bu sarisin cocuklarin, bu duzeyde ve boyle uzun soluk isteyen bi turnuvaya her seyden once fizik olarak hazir olamadiklar goruldu. Diger gorulenler:
1. Bu arkadaslar 2-3 ay antrenman yapmamislar, daha ziyade reklam cekimleri icin vakit harcamislar.
2. Sahada sicamaz ordek gibi dolasip duruyorlar.
3. Aynan Turk futbolunda gorulen bi temel ozellik burada da izleniyor. Hucum sirasinda takimda herkes, topu elinde tutanin ne yapacagina bakiyor. Bi bekleme hali. Savunma sirasinda da ayni. Hepsi rakip takimin topu elinde tutan adamina bakiyor. Dolayisiyla O adamin pas verdigi ve o pasi sayiyi ceviren rakip oyuncuyu ancak basketi yaparken gorebilecek kadar zamanlari kaliyor.
4. Bu Murat Kosova ve diger abi gun gectikce daha da aciliyor. Bugunku Yugo maci sirasinda adeta bi kahve sohbeti yaptilar. Neler neler… Bu spiker bozuntusu arkadas, zaten bizim maci kaybettigimiz anlasilinca soka girdi ve anlatim, ses tonu falan hersey gitti. Cocuk tabiri caizse s..ilmis sipa gibi oldu. Maci falan birakti, iyice sacmalamaya basladi. Bi de utanmadan ‘takim artik oyun disiplininden iyice koptu’ gibi laflar ediyor. Ulan sen once zaten hic bi zaman tam olarak saglayamadigin su spikerlik disiplinini biraz olsun korusana. Herifler 30 sayi ilerde hala pres falan yapiyo; bizimkiler birbirlerine kufrediyo; spiker de ‘ah o Brezilya’dan son saniye basketini yemeseydik hic bu noktalara gelmeyecektik’ diyo.
Bu Kosova’nin aslinda fena olmayan futbol programlari hazirladigini biliyoruz. Ulan bu ne hirs, bu ne kendini bilmezliktir. Birak basketbolu da bi baskasi, bu isten anlayan bi spiker-yorumcu anlatsin. Ama olmaz. Arkadas ‘komple spiker’ olmak istiyor. ‘Nerde muhim bi spor olayi varsa, Kosova orda’ olacak ya. Ekran iktidarinin tutsaklar, o yuzden boyle zavalli durumlara dusuyorlar. Baktim mactan once Mithat Bereket falan da Indianapolis’ten bildiriyor. Arkadas spor salonundaki medya fasilitelerinden falan bahsediyor. Ayiptir be; onlarin yerine utaniyoruz. Boyle dallamaliklar nerde var birader? Gidip mesela Filistin’de roportaj yapan adam, dunyanin hangi TV’sinde ayni zamanda Indianapolis kulislerinde neler konusuluyor diye program yapar? Bunlar bize bu heriflerin aslinda ekranla ilgili bi rahatsizliklari oldugunu, Filistin, Milistin gibi konulari ele alirken de benzer bi samimiyetsizlik ve hiyarlik icinde bulunduklarini; haber-teber gibi konularla gayet hafif bi alaka icinde olduklarini gosteriyo. Sadettin Teksoy bunlardan daha samimi.
Hasta ettiler bizi kardesim. Hepsi. Bi kere bu sarisin cocuklarin, bu duzeyde ve boyle uzun soluk isteyen bi turnuvaya her seyden once fizik olarak hazir olamadiklar goruldu. Diger gorulenler:
1. Bu arkadaslar 2-3 ay antrenman yapmamislar, daha ziyade reklam cekimleri icin vakit harcamislar.
2. Sahada sicamaz ordek gibi dolasip duruyorlar.
3. Aynan Turk futbolunda gorulen bi temel ozellik burada da izleniyor. Hucum sirasinda takimda herkes, topu elinde tutanin ne yapacagina bakiyor. Bi bekleme hali. Savunma sirasinda da ayni. Hepsi rakip takimin topu elinde tutan adamina bakiyor. Dolayisiyla O adamin pas verdigi ve o pasi sayiyi ceviren rakip oyuncuyu ancak basketi yaparken gorebilecek kadar zamanlari kaliyor.
4. Bu Murat Kosova ve diger abi gun gectikce daha da aciliyor. Bugunku Yugo maci sirasinda adeta bi kahve sohbeti yaptilar. Neler neler… Bu spiker bozuntusu arkadas, zaten bizim maci kaybettigimiz anlasilinca soka girdi ve anlatim, ses tonu falan hersey gitti. Cocuk tabiri caizse s..ilmis sipa gibi oldu. Maci falan birakti, iyice sacmalamaya basladi. Bi de utanmadan ‘takim artik oyun disiplininden iyice koptu’ gibi laflar ediyor. Ulan sen once zaten hic bi zaman tam olarak saglayamadigin su spikerlik disiplinini biraz olsun korusana. Herifler 30 sayi ilerde hala pres falan yapiyo; bizimkiler birbirlerine kufrediyo; spiker de ‘ah o Brezilya’dan son saniye basketini yemeseydik hic bu noktalara gelmeyecektik’ diyo.
Bu Kosova’nin aslinda fena olmayan futbol programlari hazirladigini biliyoruz. Ulan bu ne hirs, bu ne kendini bilmezliktir. Birak basketbolu da bi baskasi, bu isten anlayan bi spiker-yorumcu anlatsin. Ama olmaz. Arkadas ‘komple spiker’ olmak istiyor. ‘Nerde muhim bi spor olayi varsa, Kosova orda’ olacak ya. Ekran iktidarinin tutsaklar, o yuzden boyle zavalli durumlara dusuyorlar. Baktim mactan once Mithat Bereket falan da Indianapolis’ten bildiriyor. Arkadas spor salonundaki medya fasilitelerinden falan bahsediyor. Ayiptir be; onlarin yerine utaniyoruz. Boyle dallamaliklar nerde var birader? Gidip mesela Filistin’de roportaj yapan adam, dunyanin hangi TV’sinde ayni zamanda Indianapolis kulislerinde neler konusuluyor diye program yapar? Bunlar bize bu heriflerin aslinda ekranla ilgili bi rahatsizliklari oldugunu, Filistin, Milistin gibi konulari ele alirken de benzer bi samimiyetsizlik ve hiyarlik icinde bulunduklarini; haber-teber gibi konularla gayet hafif bi alaka icinde olduklarini gosteriyo. Sadettin Teksoy bunlardan daha samimi.
mithat bereket olayındaki yorumuna pek katılamayacağım. şahıs, ingiltere’de üniversite eğitimini yaparken 1-2 yıl profesyonel basketbol liginde maçlara çıkmış. özel ilgi alanı anlayacağın…
12 dev adam rüyası ve de hülyası bir daha ağıza alınmayacak hale geldi.Umarım bundan sonra da ”5 dev olsun bize yeter” gibi zorlama isim bulmaya çalışmazlar.Bence de artık _milli basketbol takımımız_ demek yeterli.
Avrupa ikinciliği ne yazık ki seyirci desteği (gazı) ile elde edilmiş bir başarıymış yazık…
Kosova Murat’la Batur Agbi’ye havalimaninda benimle birlikte saldiracak meczup ariyorum.
çenesi meşhurdur . bir ara aynı yerde çalıştık…ülker sponsorluğunda basket programı sunuyolar radyoda haftada bir gece…1,5 saat süreleri var ; bu süre içinde sadece 3 şarkı çalıyolar inanılmaz bir rakam …yani şöyle bir hesaba göre 1.15 dak. konuşuyolar…basketbol – türkiye şartlarında ve bizim patronla olacak iş değil…bunlar yayındayken(yine iki kişiydiler)karacan aramış sussunlar çok konuşuyolar diye…bende gittim böyle böyle patron böyle diyo dedim…Batur ağbide ; delirmiş heralde o karışamaz , bu sponsorlu program dedi…bende iyi nasıl biliyorsanız öyle yapın batur ağbi dedim…o yaptıkları son program oldu …
peki kimi isterdiniz yerine… ismet badem i mi ? yoksa ne dediği anlaşılmayan, braindump yapmaya çalışan yalçın granit mi ? bilgin gökberk diiceksiniz ama o herif de iyi konusamıor yazsın o sadece, admı anlamak için alt yazı lazım… murat kosova bence fena deildi.. avni küpeli ender bilgin gibi spikerleri hatırlayın lütfen.. dream team 92 de ilk maç boyunca charles barkley ile michael jordan ı karıştırdı..
bence kosova-baturbiras geyik oldu ama fena deildi…
O atom bombası gibidir, geriye hiç bişey bırakmaz.
Bu arada;
Yugoslavya: Şansının ve hakemlerin de yardımıyla şampiyon, ama haketmediler mi, bence hakettiler oynadıkları oyun itibariyle.
Arjantin: Süper oyun, mücadele, sportmenlik, inanç, çok iyi yani.
Dream Team: Kumbara oldu, 3 kere malup, o takımda oynayanların artık hiç bi değeri yok, 20 yüzük taksalar bile,
Türkiye: Dokuzuncu, kendiyle denk takımların(Yeni Zellanda, Almanya, Brezilya, Puorto Rico) yaptıklarına bakınca üzülmemek elde değil. Kendini parçalamadan, yerden yere atmadan olmuyor bu iş kardeşim, Yugoslavya’ya bakın ve de Arjantin’e