Kommix biraderimiz “tayt üstüne etek” garabetinden duyduğu huzursuzluğu belirtmişken, benim de popüler kültürün gündelik hayata olan yansımalarından bahsetmemem olmazdı!gözlemim biraz daha “siyasi”… hatta “dini”…bu garabetin temelinde de, öze vakıf olamayışın, şekilciliğin,ezberlenmiş davranış kalıplarının yansımasını buluyoruz.batıni manalara ulaşmaktan uzak oluş… ezbercilik… kalıpçılık… sorgulamama… atalet…sıkmabaş hanımlardan bahsediyorum… ama bu sıkmabaş hanımların yüzdesel ağırlığı oldukça “modern” bir giyim kuşam tarzıyla salınmakta…izafi bir modernlik bu elbette. daha doğrusu iki arada bir derede olma durumu… bu durum bana çok hüzün verir.mini etek giyip de eline aldığı öte beriyle, oturduğu zaman sağını solunu kapatma uğraşıyla helak olanların hüznüne benzer…türbanlı (kati surette başörtülü değil, dikkat isterim) hanımların marka eşarplarının altına siyah bebe başlığına benzer bir örtüyle saçlarını kapamalarını müteakip taktıklarıtesettüre (etimoloji: tahsisatı mesture neymiş, bir bakınız)uygun eşarplarının mütemmim cüzleri nedir?bol bir gömlek, tercihan üstüne yelek…”kot etek” ya da bol paça “cin”.zurnanın zırtlamasına az kaldı…pekala… dinlerinin emrini yerine getirmekten memnun mesudyüzlerindeki okkalı makyajla bütünledikleri ayak giysisi neolabilir?pedikürlü, sedef ojeli ya da düz cila at(tır)ılmış ayak parmaklarının yarısından fazlasını ortaya koyan türlü sandalet/ayakkabı/babet…“kadının saçının bir teli ve de tırnağının ucu yabancı bir erkek tarafından görülmemelidir.””vücutlarının alımlı yerlerini kimseye göstermesinler.”bu buyrukların özünü “içselleştirmiş” olanların başını kapayarak ayağını açmasından daha büyük tezat düşünemiyorum.saçının bir telini göstermekten imtina eden türbanlı hanımların kimi zaman kalçalarının siluetini de ortaya çıkaran “cin” kıyafetleriyle ayak fetişistlerinin fantezi evrenlerini cümbüşlü hülyalara gark eden ayak teşhirciliğikur’an-ı kerim’in buyruklarıyla nasıl bağdaşabilir?türbanın nasıl da “siyasi mesaj” haline getirildiğinin bir kanıtıdır, kafayı milim görünmeksizin örtüp ayakları alabildiğine erkeklerin libidolarına soku sokuvermek…sorum ve yorumum bu kadar nettir. inter ne kadar net ise, benim meramım da o kadar nettir!ezeli ebedi hastalıklarımızdan biridir bu:öz ve biçim arasındaki derin mana uçurumu.özden uzak olanlar, sığ şekilciliğin pençesinde pişpirik oynarlar birilerinin siyasi emellerine en irisinden yahni kıvamında…
yorumlar
Durun simdi aklima ne geldi…Tatildeyim. Birgün arkadaslarla piknik hevesi geldi. Piknik diyince öyle uzak bir yer gelmesin akillara. Oturdugum sitede yayildik cayira cimene. Biraz ileride de okul var. Zil caldi. Ögrenciler birbir disari cikmaya basladilar. Arkam dönüktü okulun cikis kapisina. Görmüyordum. Arkadaslardan biri okulu isaret ederek ” su cikan kapali kiza bakin” dedi. Korodaymisiz gibi ayni anda hepimiz cevirdik basimizi.Baslarimizi o tarafa yönlendiren arkadas devam etti.” Gördünüz mü? Bu kendine simdi kapaliyim mi diyor. Etegine bak yaa. Dizinin üzerinde. Basini da kapatmis.”Anlayamadigim bir nokta var. Carsaf giyenlere veya her tarafini kapatacak sekilde giyinenlere öcü gibi bakiliyor.” Ay nasil kapanmis bu yaz sicaginda. Aman aman aman”Ayni lafi diyen insan tutar baska birgün baska insanlari dikizlerken etegi kisa diye laf atar. Yok yani ben anlayamadim. Kapansa suc kapanmasa yine suc? Nedir derdiniz yavrucuklar heee??
Yer:Fatih, RamiAraba: Modifiye lacivert bir doğandı sanırım.İki ay önceydi sanırım. Özel dersten dönüşte otobüs beklerken bu yerde bu araba geldi önüme. İçerden son ses cıstak şarkı ve saçı jöleli gencimiz direksiyonda. Yanında sigarayı çömezce içen sıkmabaş bir hatun.Ilıklaştırılmış İslam. Amerikan sermayesiyle temeli yıllar önce atılmş, sosuyla da kök salan ılık ılık islam…Şuurcan, sorun da orda zaten. Kapansa suç, kapanmasa suç polemiğine çevirmek. Bak benim arabada gördüğüm hatuna son derece ılımlı yaklaşabilirim. Ama çok sahte geliyor be azizim. Burda Boğaziçi’ nde okuyan birkaç arkdaşımdan herbir şey duyuyorum. İşin ne kadar satekarlıkla yapıldığı boyutunu gözler önüne seriyor. Hepsine mal edemem bu konu yüzünden. Hissederek başını örtenlere saygım sonsuz. Ama, hissetmeyip hissedenlerin de hakkı yeniyorsa buna dikkat çekmeli bence…
Yawwww sen ne diyorsun ben bir kadin tanidim koca bulmak icin kapanmisti:)sonra buldu evlendi ama ne cirkef kadindi o ölee yaaaa:)ilk basta evli erkeklerin yuvasini yikmaya calisiyordu sonra birden kapandi süper mini filan giydi kadini bir ay sonra bir gördüm kapanmis hay yarrabbim dedim ne oluyor? sonra bir ay sonra hala kapali ve bu sefer kocaliydi:)
modifiye dedin de gecen ben bir araba görmüsüm nasil gidiyor nasil tatli iyice de yere bastirilmisss offf cok harika birseydi yaaa:)sonra baska bir günde bir mini cooper gördüm ona deli divane asik oldum zatennn jantlari filan beyazdii nasil güzel birseydi o yaa gelin gibiaraba sevdam tuttu yine benim
yav ben de bu kafayı bağlarım bana da hatun ayarlarlarsa:)
hay deli buddhala seniii:):):):):):):)ben sana bulayim mi bir tane:):):):)
Derdimiz muhtemelen kapanmayı tercih edenlerin bunun usulünü bilerek, üzerinde düşünerek yapmıyor olmaları. Siyasi kısmını bir yana bırakarak yorumlayacağım ben; içinden gelerek veya inanarak değil de ailesi, çevresi vb baskılarla örtünmek durumunda kalmış kadınların/kızların çoğunda olan bir şey bu yukarıda Mefkud’un bahsettiği.Cinselliği arka plana atma merkezli bir düşüncenin üzerine kurulu uygulamayı (orası daha uzun mevzu) sen çeşitli yerlerinden -gayet doğal dürtülerle- bölersen, ortaya çıkan tablo abuk bir şey olur. Saçını örtmüşsün ama kıçın açıkta kalmış derler adama…Denebilir ki, savunduklarını sandıkları şeye yeterince inanmıyorlar. Özellikle büyük şehirlerde yaşayanları biliyorlar ki başı örtülü olan örtüsüz olandan daha çok dikkat çekiyor (semt semt değişmek üzere) Bunun bilincinde olarak da, yine söylüyorum doğal kadın içgüdüsüyle, beğenilmek ve istenmek arzusuyla bu tarz ‘fireler’ veriyorlar…Net olan bir şey daha var ki biz şaşırdıklarımızı yazıyoruz, olanları daha açık ortamlarda tartışıyoruz ve iki tarafın da birbirini olduğu gibi birbirinin içine almaya hiç niyeti yok. Ya bizim gibi olacaksın, ya da uzak dur. Sadece onlar (türbanlılar) şu sıralar çok akıllıca taktiklerle bizleri hoşgörüyor görünüyorlar. Ama hepimiz öyle olmadığını biliyoruz değil mi?Biz en iyi ihtimalle inancı yüzünden böyle yaptığını düşünürüz ama oradan bakınca örtünmeyen, “inançsız” görüyor. Bu durumda da pek gerçek bir hoşgörüden bahsedilmez herhalde…
bir otobüste sanırım cep telefonu ile cekilmiş bir foto…
işte bu!kimsenin kılığında kıyafetinde değilim!tutarlılık… sadece tutarlılık…muhtemelen ayağında da parmaklarının tamamınayakınını açıkta bırakan bir sandalet vardır…bu ne perhiz, bu ne kaymaklı şöbiyet!
haşema holding hızla zenginleşmekte, Allah hayırlı işler bol kazançlar versin
bence insan hayatının küçücük bir parçasına bakarak tamamı hakkında karar vermek yanlışına düşmemek lazım.Bu insanların da böylesine ağır eleştirileri haketmediklerini düşünüyorum.Bırakın ne isterse onu yapsın ne isterse onu giysin kime ne?…
o zaman öbür tarafı da düşünmek lazım gelir, tesettür giyinmeyenlerin yedikleri ağır eleştiriler de az değil kanımca
böyle eleştiriler yakışmıyor kimin için olursa olsun.bu işin o tarafı bu tarafı olur mu?
o taraf bu taraf durumuna sokanlar o taraf olduğundan bu tarafta olanlar da o tarafın kasıtlı davranışlarının farkındalar ama o taraf bu tarafa hep böyle baskılar yaptığından bu tarafta istediği yere mayo reklamı asabilmeli nasıl o taraf da istediği yere haşema reklamı asabiliyorsa, taraflara bölmek o tarafın daha çok işine geliyor, gelmiyor mu?
parayı bastır da gör! tarafı marafı kalıyo mu?
abi nedir bu yaaaparayı bas şampiyon olparayı bas reklam asparayı bas hatunu kapparayı bas lamborciniye bin,benim kabahatim ne çulsuz olmak mı,
bizim gelin bizden kaçarbaşını örter kıçını açar….
kopanisti o hasemali kadin orda basini acip bikinisini giyseydi de elestirecektiniz. ben de simdi size demek istiyorum bu ne perhiz bu ne dondurmali profiterol?
para, para, para…:)))))))))
bence bu tip giyim tarzı buna benziyor… tarz oluşturuluyor çünkü… öyle tipler görüyorumki amacının kapanmak olduğunu veya kendini yaban gözlerden koruma çabalı olduğunu düşünmüyorum… her türlü rahatlığa sahip son derece albenili giyiminin üzerinde sadece baş örtüsü var ancak bu gerçek türbanlı ve başörtülülerden farklı….
niye eleştireyim yahu ben bu taraftayım severim bikiniyi, o taraftakiler eleştirir bikiniyi ben eleştirmem, dondurma da yerim kaymak ta,
İşte budur. Bu tarz insanların sergiledikleri garip tutumlar,giyim kuşam şeklidir dinini yaşamak adına kapanmış inançlı kadını karalayan. Dini kötülemek sevdalılarına alet olan. Dinin için örtünüyorsan teşhir etmeyeceksin kendini,başına örtü takıp gözlerine dudağına boya sürmeyeceksin. Bunları yapacaksın ki temiz duygulu inançlı insanlar senin yüzünden zarar görmesin.Saçını tepesinde toplamış garip bir uzantı şekline sokmuş simsiyah kalem çekilmiş gözleri,pembe allıklı yanaklarıyla şirin görünmeye çalışan dudakları boyalı kadına hayır.Benim dinimi kirletmeyin.
kopanisti o zaman sen de bulacaksın karoyu, alacaksın parayı…
işte buyrun paralılar parasızlara karşı taraf oluyor, ben gidiyorum yaaa, bu dünya bana göre deyil, mikanosta hiç böyle muhabbetler yok, herkes eşit orada
siz konuya dönün lütfen kopanisti bey…
sonuç; gelip geçici monden alışkanlıkar desek olmaz mı?sen de bi yere gitme kop.Yaparız bi devrim hepimiz rahatlarız!
Efendim, bildiğiniz üzere toplumumuz bu tarz meselelerde çok cahil. Ki boş verin tesettürlü insanların cehaletini; müslüman olduğunu söyleyipte Kur’an-ı Kerim’i bir kere bile hatmemiş bir çok insan mevcut, adam müslüman ve merak etmiyor dinin yazıldığı kitapta ne yazıyor diye. Marx’la yatıp kalkıp Kapitalin ilk cildini bile okumamış, ve bir çok çelişki daha.. Özellikle Türkiye bu komplex, görmemişlik, özenti tavırlar cenneti. Herkes başka biri gibi görünme çabası içerisinde. Sanırım bu yüzden artık hiç bir şey garip gelmiyor bana. Kendimizde bile kimbilir ne tenakuzlar mevcuttur. Size katılıyorum lakin, bu şekilde bir çok örnek teşkil edebilecek mesele var…
memleket umumisinin böyyük gastelerinde köşeleri kapmış u.s. patentli cıbırık pure liberalizmin yılmaz, kıçım iki kanatmodeli kanaat önderli somer’li geçmişlerine tükürenabilerimizin; “bırakınız, karışmayınız” yollu ultra liberalizmsoslarına benzer serzenişler görmekteyim.lakin ortaya koymak ve göstermek istediğim şey kısaca şudur ey ahali: TEZAT ve ÖZ-BİÇİM DENGESİ.meramım buydu, budur.glam rock yapan ya da trash metal yapan bir grup üyesininayağına mes geçirip, eline tespih alması ne kadar”tutarlı” bir “öz-biçim” dengesiyse, kafasını sıkıp ayaklarını fetişistlerin fantezilerine bilerek ya da bilmeyerek malzemeyapan hatunların da TEZAT mevzuu olan bir şeyinderununa vakıf olma noktasında görülen de odur.ötesi laf-ü güzaf!hayatımızı biçimlendiren her ne ise, tavırlarımızı giyimimizikuşamımızı belirleyen hayat görüşümüz neyse, ona münasipolalım demek yanlışsa, bir daha bu biçim-öz dengesini düşünün derim naçizane.ateistim ama günde beş vakit namaz kılarım, her sene deumreyi kaçırmam!buyrun buradan alın bir nefes de…
valla! biz reklamcılar.kadının alım gücünün artması ile piyasa üzerindeki egemenliklerinin de arttığına inanırız.Kadınlar artık doğurganlıkları ile kutsanmıyorlar.Pazar güçleri ön planda artık…sonuçta toplum ve piyasa giderek feminenleşiyor…artık kadın neyin tüketileceğine karar veriyor…yaptığınız yorum yukarılardan bakan biri için anlaşılabilir belki ama piyasalar bu söylemlere sadece gülüp geçiyor!…
yahuuu onu bunu birakin da siz benim el yapimi tavlami gördünüz müüüüüüü? 🙂
hımmm…
alo sahindennnnn hmmmliyosun da görödün mü onu söyle ne güzel yapmisim dimi kabiliyetli kizim yahu
kötü.
sıkıntıyı seçme şansına sahip olamayan köleler-vatandaşlar’mı yaratıyor?!?Sıkıntı birini ayrı tutan zihniyet herkez bilir herkes çelişir bence bu çelişki de dğil sıkıntıyı yaratan. Özgürce sevişmek ister insan kesselerde örtselerde sonuçta fetişler objedir aynasında zihnin. Sex bile en güdüsel yanımız bedenden bağımsız algılanıyor sağındada-solundada dada dada dada!
hımm
“yukarılardan bakan biri” olmadığım için, “yukarı” neresidirbilemeyeceğim.pazar ek onu e misiyle bir alakasını da göremedim”tenakuz” ile “öz-biçim” argümanlarımın…madem siz reklamcılar parrayı eline geçiren kadın kısmısınındişilikleri söz konusu olunca, inandıkları “kitap”ı bir kenarakaldırıp dinsel ritüelleri çöpe gömüp kadınlıklarınaboyun eğip, sıkmabaşa stiletto, sandalet münasip buyuruyor, erkeklere de yeşil şalvar altına nike’ı yakıştırıyorsunuz tükettirim pazar ekonomisi mucibince…çok önceleri şöyle çığırmıştım: avner ziss ziyaretçiniz var!hamiş: şu kişiselleştirilen “piyasalar”a da bayılırım ha!piyasalar hükümetin ab yasalarına uyum paketini olumlu karşıladı gibisinden hani…valla, ben de “piyasalar”a gülüyorum, ne yalan söyleyeyim!hem derim: mefkud ürür, kervanın piyasası liberalizmin yollarında düzerken düzülür!
Mefkud bizi anlatan bir parmak arasi buldum..uyarmi usta???
göbeği güzelmiş..
ohoooooooo benim tavla gümbürtüye gitti vallahi. sahinden kötü demek heee sen yapta görelim bakalim seninki nasil ben ona o kadar emek verdim:(:(
emeğin güzel..ortaya çıkan görüntü kötü 🙂
iyi öyle olsun bakalimmmm hmmmmmmmmm
sugurcan….konuyu dagitmaya calismayin.
biz reklamcılar şu an Roberto Carlos’u nasıl pazarlarızı düşünüyoruz…Nasıl bir öz-biçim birliği sağlarız, nasıl inandırıcı olabiliriz,bunları düşünüyoruz…
türbanı sadece inanç veya siyaset için takanların haricinde birde yaşadğı çevrenın (kırsal kesimler, varoş kesimler falan filan kesimler) etkisinde kalarak kapanmak zorunda kalanlar var. onlar bunu siyaset veya din için yapmıyorlar kültürel bir değer olarak gördükleri için yapıyorlar. hafta sonları yıldız park’a gidenler varsa görecekler ne anlatmak istediğimi. türbanlı kızların sevgilileri ile öpüşme sahneleri ve etrafdan gelen geçenleri görmeme hadiseleri bu gerçeği ortaya koyuyor. evet anladığınız gibi bu şu anlama geliyor : eğitimli olanı bu siyasi bir aktor olarak kullanıyor ve zıtlaşarak turbanıma sahip çıkıyorum dıyor. eğitimsiz olanı ise yapmak zorunda olduğu şeyi yapıyor. kapanmak. açıklığa doğru koşan ruhlarına çevrenin etkisiyle dizginlemek.
kellim kelim layenfa!yok agalar, yok…makara kukarayla olmaz bu işler!kültürel şizofreniden bahsetmeye çalıştım, laf pazar ekonomisine geldi dayandı…pekiiiii, siz “art direktör”lerden biri ya da “kreatif direktör”unvanlı biri…dudağının altında kıllarını özene bezeneşekillendirmeyip de, mütedeyyin bir çember sakallaçevrelese suretini… ha, ne dersüz?kıçına “dizel” çekmese de, fatih’in çarşamba senmtindekibir pazardan hafif bol şalvarımsı pantolonla “lakost”pabucunu giydiği ayaklarını uzatsa masasının üstüneelindeki tespihi ağır ağır çevirirken macenta’larla, cyan’larlafreehand’lerle cebelleşirken…roberto carlos’u pazarlamaya hiiiiiç gerek yoktur.o, zaten başlıbaşına bir “marka”dır.markalar liderdir, sadece takip ve taklit edilir.tıpkı alex’in bir hagi olamayışı gibi 🙂
dostum, şu r.carlos konusun da, olur da yaratıcı (bizim ekibin hayal edemediği) bir düşünce çıkar diye daldım ama yok.burada da yok! neyse biz kendi göbeğimizi kendimiz keselim…
koza söylerim ama hakkımı da isterim bedava olmaz
kime pazarliyorsunuz ki koza zaten fb de degilmi????
zez konuyu dagitma demissin de sen hic SIKILMADIN mi ayni konuyu tartisip durmaktan. ülkenin daha önemli sorunlari varken gündemdeki bes yazidan ücü türbandi bir zamanlar. ve hala bikilmadiysa konusun dertlesin siz bilirsiniz. sonunda zez kalkar istemiyorum ülkemde bunlari der olur biter baskasi kalkar haklisin ben de istemiyorum der sonra bir baskasi kalkar miting düzenleyelim der. yaniiiii sonu belli niye konunun icine dalayim ki.
bak sizin türban ülkemizi ne hale soktu…ülkecek tartisiyoruz bundan SIKINILMAZ…en kiza zamandada CAT DIYE CÖZÜM TEPENIZE INECEK.“TÜRKİYE CUMHURİYETİ,ŞEYHLER,DERVİŞLER,MÜRİTLER MEMLEKETİ OLAMAZ!”M.KEMAL ATATÜRK
o zaman başkasının yazısının içine etmeyelim lütfen… geyikleri sizin açacağınız mmmmmmm…… mesela el emeği tavla başlıklı bir yazıda yapalım ne dersin sungurcan?
bekliyorum kop! fenerde tabi ki:)) tanıtımı ve promosyonları ile ilgili çalışmalar.
tarifenin adını koy koza, muhallakta kalmasınlahmacun ayrana talim etmeyelim sonra
bence inanlar kapanmayı tercih ediyorsa;hakkaten öyle ojeler, makyajlar falan çok ironik gözüküyor…çünkü herşeyden önce ojelerden abdest geçmez, e abdest almayan zaten kafa kapatmış olamaz, Allah Allah dersiniz o zaman bu ne yani?hayır insan kafası açık oje makyaj sevmeyip sade olmayı da tercih edebilir, ama o sadelikte bir kural adına yapılmış bir eylem olmadığından soru işareti uyanmaz, zevk kişiye aittir, kafası açıktır ama oje sürmüyor kendisi bilir dersinama ideolojik bir uyum icabı ile gerekeni yapıp kafamı örtüyorum arkadaşım ben diyorsan; diğer kozmetik fiiliyatlar da ne? sen onlardan sıyrılıp maneviyata ermemişmiydin?gibi bir durum oluyor,en azından benim gözümde
yapman gereken şey bizim şu an yaptığımız şeye katılmak, ancak slogan için challange katılan arkadaşlarımızın alabilecekleri ücreti açıklamam doğru olmaz.ama artık mikanos’a yerleşebileceğini söyleyebilirim dostum.Fikrin varsa mail atabilirsin…
?ok anyway
freelance’e evet!brief’in kadar konuş derim hep!evet, “birif”i alabilir miyiz?
sevgili mefkud,bloğunuzu sanal bir management ortamına çevirdiğimiz için içtenlikle özür dilerim…Biz reklamcılar ve lansman işiyle uğraşanlar böyle densizlikler yapabiliyorlar.tekrar özür dilerim…
sanırım benim konuyla ilgili fikirlerimi sevgili mefkud okuma şansınız olur, gayet yerinde bir gözlem yapmışsınız, teşekkürler:)
zez az kaldi fasist sugurcan diyeceksin:):)
hımmm
ne yapacaksin sungurcan canli bombami olacaksin ???
ay bu hmmm lar da yani sahinden:)
ya arkadaslar bakin gercekten beyinler sulanmis. siz neyin tartismasini yapmak istedigini kavrayamamissiniz daha. ya söyle bir bakiyorum loriennin colugu cocugu var benim annem 38 yasinda annemin yasina yakin olsa yasii abla diyebilecegim yasta. zez de 36 yasinda oldugunu söylemisti. ben daha 18 yasindayim ve neyi tartismam gerektigini sizden iyi biliyorum. hani söyle bakinca 18 yasinda daha yeni yeni kimlik arayislari filan olur ya.simdi birde su yazidaki yorumlara bakiyorum benim ablam sayilacak insanlar nevri dönmüs gibi neyin tartismasini yapacaklarini sasirmislar ve kendileriyle celismisler. baska birgün neden hasema giyildigini tartiisan kisiler simdi de niye yarim yamalak kapaniyorlar diye bir tartisma konusunda birbirinden güzel yorumlarda bulunuyorlar.ülkeyi bu hale getiren türban mi? hic sanmiyorum. basa gelenlerin yönetim sekliydi. rte den önce kim vardi? peki ülke o zaman ne haldeydi hic düsündünüz mü? ama takilmis plak gibi ayni seyleri söylemekten yorulmadiniz siz. ben yoruldum ve farkindaysaniz elle tutulur bir yorumda bulunmadim tavlamdan bahsettim falan filan. o zaman da konuyu degistirmis oldum. bundan bir iki ay önce türban hakkindaki yazilarda da son derece aktif yorumlarda bulunmustum o zaman sana ne oluyor da savunuyorsun gibi cevaplar almistim. ben sasirdim gercekten. hafifte ne yazsam mutlaka denilecek bir laf var.neyin ne oldugunu belki benden cok daha cabuk kavrayabilecek yasta olan bir insan türban getirdi bu ülkeyi bu hale diyor. ya elinizi vicdaniniza koyun bir düsünün. rte nin esinin basindaki basörtüsü mü bu hale getirdi ülkeyi. peki o zaman ülke bu hale geldi derken ekonomiden filan mi bahsetmek istiyorsunuz yoksa birbirinden kokos kadinlarin yer aldigi sacmasapan mitinglerin ortaya cikma sebebinden mi?
ha yada sende kapanacaksin ..oldu biz seni tutmayalim…vizyonunu tamamlamis olursun….möhtessss du gern fasistttttt :-))))
zez vallahi gercekten bu yasa gelmis ama ne konustugunu bilmeyen bir gariban gözüyle bakmaya basliyorum artk sana. o kadar laf söyledim tuttu sen de mi kapanacaksin dedi. he sen bunu mu anladin anlaya anlaya? istersen git almanca ders al olur mu?
Soru eki mı ayrı.
sunun cevabini biri bana acik yüreklilikle versin saygim sonsuz olacak. ecevit dönemindeki krizler milletin acliktan agzinin kokmasi bunlar hayal miydi?
insanlarin bu kadar kör oluslarina dayanamiyorum ya. cikarin at gözlüklerinizi. size ezberletilen seylerden siyrilin bence artik.lorienn senin bütün yazilarda kopanistiyle döndürdügün tekne balik bilmem ne muhabbeti gibi yani desene…ben bu hafifte sinirlenmeyecegim sinirlenmeyecegim diyorum zorla gelip satasiyorlar yaaa hayret birsey
sen mi ögreteceksin bana almancayi ha hayttttt yirim seni bennnnnnnnnnn…kendini her konuda veryygut sanan minik pilic….sen istedigini yazz istedigine inan ama beynin yeterince olgunlasinca kendine gülerken …..günün birinde iki tane abla vardi bana demislerdi de bende efelik yapmisstim TÜHHHHHHH VAHHH VAHHHH diyeceksin…bana bak minik kus ..kendine bir iyilik yap…bol bol oku ki beynin güzel gelissin…ha almanca da oku ingilizcede…..türkcede..tam gelisme cagindasin…ondan zaten herseyi ben sizden daha iyi biliyorum diyecek kadar CAHIL sin …….hey el insafff hic duymadin ben cok bilirim diyenden korkulacagini dün ki ot.
makaleciye hımm 🙂
zez iste sen asil soruya cevap veremeyek kadar kör kapasitedesin. ben ögretecegim demedim git almanca dersi al madem bu kadar meraklisin
çilek ye zez sakinleş 🙂
evet zez ablacim cok biliyorum ve cok okumaya calisiyorum.bence sen de annenin babanin her kim sana asiladiysa o düsünceleri birak kendi düsüncen olsun bir ordan bir burdan toplayip konusma. nevrin bir düzene konulsun. deli danalar gibi heryere saldirmaktan vazgec.yine kücük ot filan diyeceksin evet ben kücük ama cok zeki ve yerine gelince ukala biriyimdir. tekrar cok mu biliyorsun diye sorarsan pesin pesin cevap cok cok cok biliyorum.ha eger ki birgün düsüncelerim degisir dedigin gibi olgunlastigim zaman gülersem bu zamanki hallerime emin ol o zaman düsüncelerim fikirlerim ordan burdan toplama olmayacaktir.
eger birgün mitingci olacaksam bile hic bir zaman kokos gözünde son moda günes gözlügü saclari mutlaka sari veya kizil boyali orta yasli bir mitingci olmam gülerler ayol adama.hani diyolarya biz iscinin yanindayiz sunun yanindayiz bunun yanindayiz hic gördün mü sen onlarin arasinda fakir birini. peki nerde gördün mitinglere katilan bir isciyi.
sugurcan, beni karıştırma istersen, mefkud’a saygımdan ben de sana sadece hımmm demekle yetineceğim, akıllı ol çocukluk yapma ki sana saygı duyabileyim
bana bak sen bu konularla ilgilenecegine bir sevgili yap kendine ……biraz keyfine bak …..ve kurtul su komplexlerini bastirmaktannnnnnnnnn ……kizimben bilirimben ederimyokakilliyimdemek bastirilmis assalik kompleksi nin disa vurumudur…..ezik insan olmak zor is vesselamne yapmak lazim acep ???ben deniz bilmiyorum…..bir bilene sorun ezilmisler nasil kurtulur acep??????ama direk yardim almanizi öneriyorumyoksa gercekten biri sizi kullanir..farkina varmazsinnnnnasil kullanirayy sen ne akilli kizzsin ooofffffffffff hayran oldum dese sen kanarsin akilliyim demiii ?? diyipdin din din din hadi yahuuuu hemen basinin caresine bak.
zezcim benim bir sevgilim var. bence sen kendine bir koca yap. ve lütfen lütfen benimle ugrasmaktan vazgec.evime geleli iki gün oldu ve ben hafifte kimseyle tartismadim tartismakta istemiyordum hafifteki herkesi sevecegime dair karar almistim kimseyle kavga etmeyecektim. bence sen sazanlik yapmayip birak artik bana satasmayi olur mu teyzecim?evet ben cok mükemmel bir insanim. mükemmeligimde kompleksle filan alakasi yok. sen de kendine mükemmelim diyebiliyorsan yeri geldiginde o zaman tebrik etmek lazim. ama bunu demek sikar bazen biliyor musun? ama gercekten ugrasma artik benimle.sevgilim de ayim da dayim da herseyim var benim. birtek her lafa atlayan bir teyzecik eksikti o da tamamlandi daha ne isterim ki ben.
kopanisti amacim seni karistirmak degil bir alip veremedigim de yok ki seninle. ben nasil diger yazilardaki geyiklere karismiyorsam kimsenin de bana karismasi hosuma gitmez tabi ki. sana besledigim bir garezim yok ki benim.
isim vermeden yazabilirdin, isim verirsen cevap hakkı doğar bu da hoş olmaz burada, o bakımdan
e kusura bakma o zaman
Allahin ezik tipi seni ….kompleksinden sapir supur yapis yapis olmus mahlukati yasina göre yasamiyor ve düsünmüyorsun….eger öyle biri olsan kendinden büyük oldugunu bildigin insanlarla hangi SINIRlari koruman gerektigini bilirdin….seni kainatin gücüne teslim ediyorum…sana biraz akil ve fikir versin….dogru düzgün bir insan ol diye aklini yararli ve faideli islere kullan ve hasta kisiliginden kurtul diye..Allah yar ve yardimcin olsun….
zez vallahi hic bu kadar gülmedimmmmmmmmm:) sinirlarimi koruyacakmisim:) ben gerektigi kadar saygi gösteririm. istersen gel bir de ellerinden öpeyim:)eziklik meselesine gelince… ezigin resmi tam karsimda en kirpiklisinden duruyor. sanal alemde konusmayi bir halt sanip millete satasmiyorum en azindan. sen de haddini bil konus.hayir anlamiyorum senin canin mi SIKILIYOR derdin ne senin anlayamiyorum. kocan yoksa git koca ara kendine. eger varsa da ya bir problem vardir evliliginde yada baska birsey durmaksizin satasmalarin o kadar mide bulandirici ki.
YA SEN GIT BIR AYNANYA bak NE KADAR SALAKSIN ….VE BEN KENDIME BIR IYILIK YAPIP SENIN KADAR SALAK BIR BEBEYLE MUHATTAP OLMAYACAGIM….BENI düsündürdün acaba seni fettocularmi besliyor yoksa nurcularmi diye…….hadi yahu ikile git altinin boklu bezini temizle sen yahu….
Soru eki mı ayrı.
zez sen beni cok güldürdün ama ben senin özelde bana ettigin küfürleri burda görmeyi cok arzulamistim. zaten serdin ortaya apasikar bütün terbiyesizligini onlari da de cok birsey cikmaz. ne fetocusu kizim yaaa:):):):):) ben seytani birak fetosa pabucunu ters giydiririm. böyle tarikat bilmemneleriyle de adimin anilmasi cok igrenc geliyor bana. laf yetistirene kadar git cocuklarina analik et o zaman. sen terbiyesizsen ben de terbiyesizim zez ok miiii ( hani ingiliz özentisisin ya sen o bakimden)
zez kendini bagira bagira ifade etmek isteyen ezik insanlar gibi büyük büyük yazmaktan vazgec. ve cidden benimle ugrasma.
zez ikinci mesajinda da ettigin küfürleri burda da etmelisin bence. entrika dolu bir pembe diziye benzeyecek. isten mi kaytariyorsun kizim sen ofisten cikicam simdi diyorsun. bana laf yetistirecegine calis calisss…birde özel mesajda sen nesin kimsin okumuyor musun falan filan dedin. cevap vereyim madem bu kadar cok ilgilendiriyor seni. lise birinci siniftan sonra almanyaya geldim. ve burda üniversiteye hazirlik olan abitur denen seyden yapiyorum. cok meraklisin ya almancaya ara bul abitur neymis. ve okuldan sonra kalan zamanlarda da calisip kendi parami kazanmaya bakiyorum. yeterli mi merakli insan.
he simdi soracagin soru da su o zaman neden bana laf yetistiriyorsun. ben isten veya okuldan kaytarmiyorum. ayagim sakatlandi oyüzden bir süre evdeyim.
sevgili LeSorcier, eklediğin foto da aynı durumdan muzdaripinsanımızın “iki arada bir derede” durumuna tipikbir numunedir.kültürel şizofreni durumu bu.sakallı celal’in meşhur mu meşhur sözüdür (“kaiser söeze”yi çağrıştırır hep “söz” kelimesi ve ben bu çağrışımlarla helak olmaktan anormal bir zevk alıyorum;evet, itiraf ediyorum: ben bir sapığım!):”sürekli doğuya giden bir geminin içinde batıya koşuyoruz.”bu “koşu” hali gün be gün artarak sürüyor.kimi doludizgin koşuyor o gemide, kimi de adam gibi koşmak ne kelime, sağa sola yalpalıyor.bu yalpalama da, kültür sosyolojisinde “sıkmabaş-sandalet”,doğan görünümlü şahin’de de “november paşalı” olaraktezahür ediyor.göstermeye çalıştığım TEZAT buydu. öküz altında buzayağı arama gayreti değil, sosyolojik bir tespit…okuyorum ki, gereksiz tartışmalarla birbirimizi kırmaktayız…”gerçek” hayatta yeteri kadar bunalıyoruz zaten, burada nefes alalım en azından, olmaz mı?
dağılınnn ben geldim 🙂
sahinden hmmm demiştin en son:)
suuguurccann denilen kendini bir halt sanan, kendini bilemez ukala yaratik.deli dana lafini sana aynen iade ediyorum ama senden dana bile olmaz..heytttttttttttttt ulen kendi ofisimden nezaman cikacagimi dünki veletemei soracagim sen gitsene yahu akranlarinla evcilik neyim oyna hayati bukadar önden yasayip…kafanin …beyinciginin ve hücrelerinin anlamadigi her konuya maydonaz gibi karisma….adam gibi konulara istirak et…..konu türban ve seriat tarzi olunca bakiyorum kilinc kalkan kusaniyorsun….seni kim okutuyor acep???kizim fettullahcimisin..haruncumusun ne boksun bilmiyorum ama sen ve senin gibilerden nefret ediyorum…..bu dünyada ise yaramayan beyinsiz kurulmus tiplersiniz…..bana ..kendini savunmaya kalkma..ezik…seni spatulayla kazir yolun kenerina birakirim ..fakat halen özelden yazdigim assalik kelimelerden sonra bile burdan laf yetistirip kasiniyorsan …banada cevap hakki doguyor…. sadece son kez yaziyorum elime sayende bok bulasti ..yazi bitince dezenfekte edecegim bol suda yikayip alkollede temizleyecegim…..salak ve isterik minik kizlarla ugrasamam…..ne halt yiyorsan ye …kendini deve kusu sanan kel aynak seni.simdi cekilebilirsin…mümkünsede benden uzak dur…..yoksa gercekten seni senden kusturacak hale getirirm..kendinden süphe edersin…ister inan ister inanma…….benden hodri meydan….fakat istersen bir cöz …anlamaya calis bu hatun ne demek istiyor diye.simdi ciktigin yere geri dön nash nash….cherrsss.ps:bu bloga yazmis oldugum gereksiz muhabbetin kapladigi yer icin blog sahibinden sorryyy ….
mevzu bahis olan şey bunun gibi bişeymi acaba ?Bu kadına hala lanet ediyorum
zez annem derdiki ve hala aynı görüşte tabii, cahille tartışmaya girme… adamı rezil etmek için kendilerini de olabildiğince küçültür ortada fırtına yaratırlar… ona laf yetmez sessiz kal lütfen… dur o laf anlamaz, daha büyüme çağında çocuk ablası… bırak kendi haline, o gelişir güzelleşir serpilir büyür… haaaaa bu dille çeneyle (pabuç) adam olabilir mi bilmiyorum? dilerim olur… zez bugün çok güzel bir gün missss gibi bir hava var Ankara’da… Şu Almanca kurslarından fırsat bulursan uç gel buralara beklerim gulüüüümmm… yazı sahibi sevgili mefkud ve diğer dostlar gününüz aydın olsun efendim….
zez özelden bana yazdiklarin senin terbiyeni öyle bir anlatti ki bana.istersen buraya da eklerim yani benim icin hic sorun degil. lorienn sorarim o zaman ben sana simdi.. lafa atlayan ben miydim burda?
bunlari okuduktan sonra ben zaten senin terbiye sinirlarinin neyle cizili oldugunu gayet iyi anladim.Örnek alinacak aydin insanlar böyle kisiler olsa gerek.yukariya dönüp bir bakin isterseniz kim bana satasmis. ben hic bir konuda sesimi cikarmazken.ben fettulah kim yüzünü bile görmemisken fetocu da oldum ya. daha birsey demiyorum yani. zzez bak bence sen ne yap biliyor musun? git burda vakit kaybedecegine kocacini ara. cocuklarini ara hal hatir sor veya is yerinde bir ise yara olur mu? ben de babamin is yerinde calisiyorum ama yanimizda calisanlarla ayni derecede calisip msn de hafifte fink atmiyorum. ya anlamiyorum senin ailenle bir sorunun filan mi var? neden bu kadar milletle mesgulsün ki. bak kendin de dedin daha kücügüm ben. zekan da bir hasar mi görüyorsun da benimle bu kadar cok muhattap oluyorsun anlayamiyorum.lorieen sen de sanirim sana biri seni kücük parmagimla beceririrm ben siktir git deseydi sen de kesin cok saygili olurdun dimii?bence de annen cok hakliymis lorienn… ben zezle niye tartismaya giriyorum ki. o kadar sey yazdim daha yazmayacagim diyorum ama hala konusup duruyor.zez artik midem bulandiiiii anliyor musun? özelde yazdiklarin midemii bulandirdi.
birde bana terbiyesiz derseniz,haaa haaa çok güldüm.hepinizin gerçek yüzü ortaya çıkıyor.mefkudcuğum eline sağlık,güzel anlatmışsın.tabi anlayana
Bu yaziya yorum yazan lorienn ve zez cok cok cok rica ediyorum artik benimle muhattap olmayin. Mefkud senden de özür diliyorum yazin gümbürtüye gittigi icin.Ama lütfen lütfenn artik adimi agziniza almayin.Bitti
Valla sinema salonunda sevgilisiyle yiyişen başörtülü kız da ayrı bir haber konusu bence.
Re: Internetten Hakaret – Tazminat davasıTazminat miktarı hakaretin derecesine, sizin ve hakaret edenin mali ve sosyal durumlarına göre değişir. Dava açarken tazminat miktarını siz belirlersiniz, mahkeme duruma göre miktarı takdir eder.Dava açmadan önce ilgili sayfanın resmi olarak tespitini yaptırmanızda fayda var. Çünkü internette her an her şey silinebilir. Bu tespiti Sulh Hukuk Mahkemesinde yaptırabilirsiniz. Maliyeti 150- 300 YTL. arası değişebilir.Bu tespitten sonra tazminat davası açarsınız. Dava takriben 9 ay ile 1,5 yıl arası sürebilir.Avukatsız yürütmeniz mümkün, ama tavsiye etmem. Hakkınızı avukatla savunmanız en idealidir.site adresi
neler olmuş burada böyle??? kimse de girmemiş araya hayret… ben mefkud muhteremden özür dileyerek (konuyla alakasız olacağı için) bu tartışmayı daha fazla uzatmamanızı rica ediyorum. Gereksiz yere birbirinizi çok kırmışsınız. zezciimin ilk defa böyle konuştuğuna şahit oluyorum. suungurcan kardeşim de yaşamışlığının azlığından mütevellit biraz uçarı (hepimizin zamanında öyle ya da böyle olduğu gibi), ama bu kadarını da haketmemiş. benzetmeyi mazur görün; insanların eşref saati olduğu gibi eşşek saati de vardır. bu sefer 2. ye denk gelmiş gibi olay. yapmayınız, bu kadar kolay, bu kadar basitçe kırmayınız birbirinizi. imam işerse cemaat ne yapmaz zezciim, sahip çıkalım kardeşimize, biz onkları sevelim, onlar bizi saysın. böylesi daha çok işe yarar… Yazarım bak tahtaya, ona göre…
Bu yazinin kivillanacagi belliydi. Tabii yorum veya ahkam niyetine ekran kirliligi yaratan zavalli egolarin zavalli dalasmalarinin hic bir onemi yok. Hatta iyidir. Neden bir “gereksiz yere birbirimizi kirmayalim” havasina girildigini hic anlamadim. Birbirinizi kiriniz lutfen! Ama bakiyorum da, darbeler o kadar kof ve gucsuz ki, bunlardan kimseye zaten bir zarar gelmez.Konuya girmeden once, sadece Koza68 ismiyle tekrar ortalara cikma cureti gosteren ic oglaniyla ilgili bir kac sey demek isterim. “Biz reklamcilar ve lansmancilar” diyerek konuya giren bu kardesimizin “kadinin pazar gucu” uzerine ettigi mustesna ve pek orijinal laflardan etkilenmemek mumkun degil. Ustelik boylelikle “ortamlarin orta mali nasil olunur”, “ortamlara nasil orta yapilir, neleri nasil sallamak lazimdir” noktalarinda bir profesyonelle karsi karsiya oldugumuzu anladik. Gerci kendisinin henuz stajyer seviyesinde oldugu belli ama ne cikar; burada kit zekasiyla “practice” yaparak marketing ogreniyor.Mefkud’un yazisina gelelim. Ana fikri kimse tartismamis. Herkes “acik” veya “kapali” tribun taraftari halinde. Yani adeta milletimizin bir ornegi. Mefkud ise israrla “oz/bicim, icerik/ sekil” arasindaki irtibatsizliktan ve “mana ucurumu”ndan bahsediyor. Halbuki yasanan ve yukarida zikredilen orneklerde, bence buyuk bir uyum var. Zehirli bir eriyik kivaminda ve harika! Cirkinlik, rezillik, kepazelik, sahtekarlik ve ahlaksizlik bu kadar mi iyi kombine edilip vucut bulur be kardesim! Burada Mefkud’un yazdiginin aksine, ciddi bir “oz ve o bicim” iliskisi mevcut olup; yuksek kalitede bir kreasyon soz konusudur. Tasarimlariyla, kesimleriyle ve tasinmasiyla birlikte ele alindiginda, bunlarin uzerinde epey mesai harcandigi, emek sarfedildigi bellidir.Ben buradaki sizoid (sizofrenik mumkun degil) durumun da samimi oldugu kanaatini tasiyorum. Yani bu insanlar kendini bilmez degillerdir; durumlarini aynen benim yazdigim gibi bilmektedirler ve bundan memnundurlar.Kendisini “layik” olarak tanimlayan “acik” tribunculer ise, bunlarla kiyaslandiginda daha dusuk ve sefil bir seviyede varolusmaktadir. Zira bu tipler, yukarda bahsedilen sekilde zavalli olsa dahi bir tarz yaratamamis; daha once de soyledigim gibi, sadece “Islamcilar”a b.. atmaya calisarak, aslinda kendi ust baslarini pisleyen ve o sekilde dolasan mahlukat haline dusmuslerdir. Ve evet, bunlar kendini bilmez bir vaziyettedir.
Konuya dönme çalışmaları, deneme 1- 2; şimdi kavramlar yine birbirine karışmış. Ayrıca bu kadar yorumu okumadım, onu belirteyim, tekrar olursa üzgünüm.Bakınız mini etekli ama dini bütün birinden herkes hoşlanıyor, modern ve dinini yaşar buluyorsunuz; ancak tam tersi bir durumu islami kesim için öngörmüyorsunuz. Şu atleti gözüken kzı fot. mesela kışkırtıcı bir fotoğraf ve bakış açısını gösterir. İslami kesimin kaliteli, tırnak içinde ipek eşarp örtmesi dinle alakalı değil, kapitalizmle alakaladır. Ki! Türban bu yüzden simgeleşmemiştir. Türban başörtüsüne göre daha moderndir. Yani başörtüsü modernleşme çabaları yüzünden türbana dönüşmüştür. Biz modernliği/ modernleşmeyi sadece bir kesime mal ederiz. Ayrıca modernizm dediğimiz şey bir üst katman değildir. Herşeyden önce sanat ve edebiyatta ortaya çıkan bir görüştür.Rolan Barthes’e göre:
Yani kısaca özetlersek modernizmi kapitalizmden ve sınıf olgusundan bağımsız değerlendiremeyiz. Bu bağlamda da şekilcilik farklı bir şeydir ve hepimiz yapıyoruz. Bakınız yukarıda suuguurccann’ı yemiş bitirmişiz.Ayrıca dip not olarak eklemek gerekiyor. Şekilcilik direkt kadınla ve göstergelerle alakalıdır. Kadında da gösterge olarak kılık, kıyafet, biçim kullanıldığından şekilcilik her şeyden önce ülkemiz için, kadın sorunudur.
umarım “son” ahkam olur…bu yazımın bu kadar “kıvıllanacağı”nı hiç ummamıştım doğrusu.yazıya ahkam kesen herkese teşekkürler…kıymetli baby700’ün recai’den sonra, buna da “rot-balans” ayarı çekmesinden memnun oldum.iyi bir denge unsuru oluyor akil adam mercii olarak,sağ olsun.baby700’ün, benim “öz-biçim” ilişkisindeki yamukluğu göstermeye çalıştığım hususu “uyumsuzluğun uyumu” noktasında ironik bir şekilde ele alışında haklılık payı yok değil…evet, bu bir nevi “kitsch”tir. zevksizliğin estetiğidir.”kitschen” fiili “bulamak, yaymak, karıştırmak, kaydırmak,iç içe geçirmek” anlamındadır almancada.kalitesiz, düşük değerli de diyebiliriz.kristal vazodaki plastik gül demeti “kiç”tir mesela…benzer tenakuzu, evlerinde, “home theatre”larının üzerine dantel örtü koyarak devam ettirmeleri de muhtemeldir sıkmabaş-sandalet “uyumu”nu yaşayanların…jeep’lerinin şoför mahallinin koltuğuna kare kilim de koymaktadır bu kitle… naylon çorabı sandaletle giyip sıkmabaş da dolaşırlar…niyetim bu kitleyi yermek değil. referans aldıkları kaynaklarınbu tür yamalı bohçaya cevaz vermeyişinden nasıl bu kadar uzak olabildikleridir derdim…dileyen dilediği gibi giyinsin.bu satırların yazarı hayatın her ânında “tutarlılık” yanlısı olduğu için, bu minimal kıyafet halinde tezahür eden kültürel “şizoid”liği garipsediğinin altını çizmek istemiştiriri iri lokmalar yememeye özen göstererek… hepsi budur!diyalektik materyalizm ana eksenidir biçim-öz dengesi.biçim, öz’ün yapısıdır.biçim ve öz birlikte var olur.biçimsiz öz olmayacağı gibi, öz’süz biçim de olmaz.egzistansiyalist pencereden nefes alalım:her nesnenin bir “var oluşu” ve bir de “özü” bulunur.”öz”, bir nesnenin hususiyetlerinin değişmez bütünüdür;”var oluşu” ise kainatın içindeki reel bulunuşunun halidir.sakallı celal’i anacağım yine: doğu’ya giden bir geminin içinde batı’ya koşuyoruz.”bu geminin içindekilerin deli danalar misali batılı bir kültüreöz’ünü bihakkın sindirememiş halde sürdürdüğü koşuda;hem yalpalamaları, hem de nafile namazlarla ibadet eder halleri grotesk, tezat, hüzünlü manzaralar çıkarıyor ortayakültürel şizofreni babında.Hacı Bayram Veli’yle bitirmek isterim bu mevzuuyu…Bayram özüni bildiBileni anda bulduBulan ol kendi olduSen seni bil sen seni.
Tercihinizi yapıp,başörtülü yaşamayı seçmişseniz hayatınız biraz da kendiliğinden şekillenecek demektir.Eğer başörtüsü sizin için kumaş parçası değilse daha ölçülü olmayı kabullenmişsinizdir.Ağzında sigarayla tavla oynamak yada sokaklarda el kol hareketleriyle dolaşmak ne derece yakışık alabilir? Herkesin istediği gibi davranmaya hakkı vardır ama o zaman başörtüsünün anlamı üzerine tekrar düşünmemiz gerekir…
111 yorum… breh mefkud breh!gıllıgışlı bir mevzuu imiş bu bir “şey”in ruhunaerememe hadis(es)i…