Aşk. eminim her önüne gelen bu konuda bir ahkam kesmekte herhangi bir sakınca görmemiştir. Tabii ki hatalı bir davranış değil. Eminim ki herkes kendi bünyesinde en alasını yaşamıştır. Bir de ben sazı elime alayım diyorum.Aslen mantıksız ve bilimsel olarak: “Vay efendim türün kendini devam ettirme isteğidir” yok “kokudan kaynaklanır” ve ya “genetik olarak geniş omuzlu erkekler, kalın dudaklı kadınlar şu ve bu sebeplerle cazip gelir” şeklindeki bbeyanatlarla açıklanmaya çalışılmaktadır. Kimbilir doğrudur belki de. Zaten biz insanoğlu sebebine değil sonucuna bakmalıyız. Zira pek katlanılası sonuçları yoktur. Zaten genelde bir kalıp olarak kullanılan “Mutlu aşk yoktur.” kahretsin ki bize doğruyu işaret etmektedir.Bu durumda mutlu olan kısımdan “Mutlu azınlık” olarak bahsetmekte bir sakınca yok. Onları bir kenara bırakıyorum. Mutsuz bir aşıksan, hoşgeldin yeni hayatına demek isterim. Artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktır. Artık yeni bir vazifen vardır. Başkasını düşünmek için vaktinin büyük bir kısmını harcamak, ki bu vakit denilen meret şu hayattaki en kıt kaynaklarımızdandır. Ama aşık kişi bunu gözardı ederek, har vurup harman savurmakta bir sakınca görmez, çünkü başka türlüsü elinden gelmez. Sabah uyanınca O. Pardon daha beteri var. Gece rüyanda bu insanla mücadele etmek. Yapamadıklarını yapmaya çalışmak, diyemediklerini demeye çalışmak. Rüya halinde kendini ifade etme çılgınlığı yani. Sabah bu fikir ve psikolojiyle uyanırsın, sonra duş lırken onunla konuşmaya başlarsın, bugün yapacaklarını anlatırsın. Korkacak birşey yok. Şizofreni falan sözkonusu değil, O da cevap veriyor çünkü sana. Daha sonra kahvaltı sofrasında annen sana filanca çocukluk arkadaşının da nişanlandığı haberini verip, artık armudun sapı üzümün çöpü yapma evladım, diyince hüngür hüngür ağlamaya başlarsın. Bana bunlarla gelmeyin demek istersin, ben nerelerdeyim sen nerelerde demek istersin. Ama öyle bir cümle kuracak mecalin yoktur. Gün devam eder, sen bir yabdan gündelik hayatın kucağına bırakırsın kendini, bir yandan da arada onu düşünmediğin vakitleri bularak kısmi sevinçler yaşarsın. Oh be bitecek demek ki dersin. Günü yersin, bitirirsin. İşindesindir gücündesindir. Kimse pek de bilmez ve anlayamaz senin nasıl bir alemde yaşadığını. Anlatmak için kasmaya gerek yok. Gerçekten de anlayamazlar. Akşam olur dışarı çıkarsın. Birileriyle buluşup gezeceksindir. Her gidilen yerde aha şimdi çıkacak şuradan buraya gelecek, göreceğim onu fikirleriyle oturursun. Tabii ki ne gelen var ne giden. Eve gidersin. Düşünmeye kaldığın yerden devam edersin. Anlara dönmek, her anı yeniden yaşamak, her yaptığın şeyi tersyüz edip farklı davranmış olsaydın neler olacağını merak etmek, ve aslında içten içe bilmek, hiç de birşey olmazdı. Yaparsan pişman olacağın şeyleri yapmadığın için pişman olmak. Ve bu sefer de yaptığın şeyler için pişman olmak. İnsanlıktan çıkmak. Anlayan beri gelsin. Nasıl bu insanlar hayatımızda daha önce yokken bir anda hayatımıza girip bu hayatın asıl sahipleri olabiliyorlar, kendi hayatımızda bizi diskalifiye ediyorlar? Tam bir muamma. Neyse ki insanın geçmişten gelen bir tecrübesi de varsa biliyor ki bu da geçecek. Tek teselli
yorumlar
aşk dıye bişey vardır.. ama aslında yoktur.
aşk diye birşey yoktur, ama aslında vardır.
aşk yoktur onu var edenler vardır…onu var edenler de aşıktır zaten:) ne bu şimdi?
beni var edenler yok, ben de yokum.
aşık mısın?:))
sahindene de bak sen:))))felsefe yapar gördüm sizi:)aşk vardır tabi, ne demek yoktur.vardır da, bir kere yaşadıktan sonra tedavülden kalkar kişi için. gerisi ömrünü güzel günler geçirerek tamamlama telaşına döner.
hı hı aşk vardır..ölene kadar saç uzatır durursun..
o saç dediğim gibi dolanmasın boynuna, bir an nefessiz kalma da sen! aman diyim:))))))))))))olur ya! kaza bu:)))
aşk, uzayan saçın arada bir uçlarından aldırmaktır.
kopanisti :)))) ya adam sacını yıkama dememiş iyki..
ya giderken sen burda bekle ben hemen geliyorum deseydi?
:))))bekledim zaten 1 yıl.dememişti ama ben bekledim:(tamam, kabul, azcık salakmışım:((
nıhayet kabul etti :)))))))))))
yok öyle bir sey……
zez’e katılıyorum.tedavülden kalkmıştır o dediğiniz 3 harflik şey.
ilk aşkım geçen hafta burada işe başladı, yıllara meydan okumuş aynı kalmış, sadece dalgalı saçları düzleşmiş, boy pos, bacak uzunluğu, omuz genişliği, gözler ve dudaklar, hele göğüsleri, aman tanrım bu o olamaz ki? muhallaktayım, dilim tutuldu, gözlerimi ondan alamıyorum, o da sürekli bana bakıyor, tanışma turuna çıkardılar kendisini, elim ayağım titriyor, ama ismin de farklı senin, ama nasıl olur, yeni kahve makinası geldi promosyon, kahve alıyorum espresso , düğmeye bastım, doldu, bir daha bastım, sonra bir daha, fincan tam doldurdum, aaa siz de benim gibi kahvecisiniz dedi, konuşamadım, gülümseyebildim biraz, makina bozuk heralde 3 tane kaşıt atmış içine dedi, yok dedim ben 3 kere bastım, ayılmam lazım bu durumdan, fincan tam dolsun istedim, ben de uyanamadım hala dedi, muhallaktayım.
hayırlı uğurlu olsun kopanistiiiiiiiiiiiiii:))))))))))))))))Allah’ın sopası yok direk indirmiyor, böyle yapıyor!benim krem şantili çilek yapan kocaman adamımla, kestirmediğim saçlarımla, aşkımla meşkimle dalga geçerkeeeen, hooop ilk aşk düşmüş ofisinize:)))))muallak iyi değildir kopanisticim, direk gir konuya!ama bize haber et, bak merak ederiz!
O ilk aşkı değildi çilekcim, benzetmiş kopanisti, öyle olur arada benzetirsin birilerini:)) Kendine eğlence bulmuş kopanisti…
tüh!:)))ben de dikkatli okumadan zıplamışım:))))iş yerindeyim, arada gizli gizli açıyorum da, ondan:)ben de kocaman adama benzetsem ya birilerini! of ya, ne güzel olur…………………….
Joe Dassin’den, Et si tu n’existais pas yı pikaptan arka arkaya 30 defa dinlemekten sıkılmazdı,şimdi o şarkıyı 30 defa arka arkaya bir sidiye doldurup, posta kutusuna atacagim, nerede oturduğunu bulduğum zaman.muhallakta kalsın.
severek izliyoruzzzz:))
kopanistiye…: “şeytan azapta gerek”… keh keh keh…
o’na doğru ne zaman dönsem beni izlediğini görüyorum, heralde o da beni eski sevgilisine benzetti, inşallah öyle olmuştur, şeytan aklımı çeliyor, artık daha sık kahve almaya gidiyorum, neskafeden yapılan espresso iğrenç, ama makina başında yapılan 2 dakikalık sohbet hoşuma gitmeye başladı, ayakta 13 ajansını beraber izledik, gülgün feyman da çok güzel konuşan ve hoş bir kadın, 2 güzel kadının arasındaydım, kahve hakkaten iğrenç, siz de çok kahve içiyorsunuz dedi, yeni arttırdım, düne kadar bu kadar içmezdim dedim, neden çok mu güzel dedi, yoooo tadı iğrenç dedim, güldü, anladımı O’nun için içtiğimi yoksa beni salak mı zannetti, bakalım ilerleyen zamanlarda öğreniriz,
büyük aşklar hep böyle başlar
Şeytana uymaa kopanistiiii:))))
hayırlısı olsun @kopanisti.herşey okey de, özellikle göğüslere odaklanman biraz enteresan olmuş.erkek değilmisiniz?:)kahve seviyorsa onu kahveciye götür bi gün. gelmezse ne olayım:)ayrıca aşk var arkadaşlar. kalbim tam 1,5 senedir güm güm atıyor. tuhaf bir şey. ben kesin metamorfoza uğradım. cam faunusa alıp saklasınlar beni.korusunlar.dimi?
di @darj, yanlız sigara içiyor, birşeyler bulup sigaradan nefret ettirmem lazım kendisini, şimdi buradan geçerken bana laf attı, bacaklarım koptu yorgunluktan değiştircem bunları dedi, yenisini takınca bunları atma bana yolla dedim, amma arsızım haa, bence hoşuna gitti,
mütemadiyen kahve içerim, bana niye denk düşmüyor böyle bir makina başı aşk???kendi mutfağımda yapınca olmuyor tabi:))))dağılalım arkadaşlar!herkes bir makina kapsın, beklesin ajans saatini:)
sevgili darj, evet seni kesinlikle korumamız lazım:)))
yaa bak şimdi nem kaptım, bu iventi, işyerinde kadına taciz konseptine dahil eden olursa valla o an benim utancımdan öldüğüm andır.
kopanisti sana “love contract” imzalatmadılar mı:)))
kumludeniz ben yöneticiyim yahu, kim bana ne imzalatabilir, şaşarım buna,:)
aşık, maşukla el ele tutuşup bir binanın tepesinden betonaatlarken; seven, sevdiğiyle el ele tutuşup bir binanın tepesinden hazırladıkları şişme havuza atlar…
bir olsun yeterki iki gönülseyran olur samanlık
kopanisticiğim yöneticiye özel muamale mi olurmuş sen de imzalıcan herkes gibin. Biliyorum 4 şirketin CEO’sun ama bir yönetici olarak elamanlara iyi örnek olman gerekir.Hem sen böyle yaparsan elamanlar ne yapmaz, Wolfovitz’i hatırlatırım (adı yanlış yazdım sanırsam ama sen onu anladın)kadını ilk günden terfi ettirip prim olayına girmeyesin.Bu arada kadın kız işlerine dalıp hafifteki mahalle arkadaşlarını ihmal ettin, oynamaya da gelmez oldun ayıp ama, kahve makinasının başından da ayrıl bacaklarında selülit olacak:)))Hem hatırlatayım, yöneticililer de kapının önüne konmaya başladılar:)))
şaha rıza’ya kıyak geçen bay “wolfowitz”…:)
:))) kumkudeniz ben çok kondum kapı önünde zamanında bununla da gurur duyarım, benim personelim evlerindeki kadar rahat çalışırlar, bunun bir zararını da görmedim, kötüye kullanana da o kural işler, başka kapıya :)))
adımı özellikle mi “kumkudeniz” yazdın yoksa heyecandan öle mi oldu:))Apple’ın Steve Jobs’u da bi zamanlar kovulmuştu, gidiyorum ama dönüşüm muhteşem olacak kopanisti:))kopanisti bilmem hatırlar mısın bir zamanlar güçlü ama dikkatsiz bir başkan vardı:))) oh monica, ne olacak ışıklar kapanınca, oh monica hadi devam et, oh monica…:))))Mefkud Bey teşekkür ederim bu arada düzeltme için…
heyecandan elim titremiş kumludeniz haklısın tabi,ben onu değil de küçükyumuşak bil geyitzi hatirliyorum, adama okulda senden bişey olmaz demişler, okulu bırakmış, hey gidi günler hey,o solee mioooo çalıyo an itibarı ile radyoda, bak şimdi de konservatuardan kovulan pavarotti diye biri geldi aklıma
Yani diyosun ki 1.lik boş, okulun arka kapısından çıkanlar, işten kovulanlar daha başarılı:)))Bu solaklar sağlaklardan çok daha başarılı gibi bişi oldu:))) bi avuç insan dışında kalanlarda hep normal şekilde okulu bitirenler, işlerinden atılmayanlar, e ne olcak şimdi :)))kopanisti sen kovulmanın resmini yapabilir misin, ya da başarısızlığın:)))
karşı masadan alevli meyve tabağı kopanisti bey için:))
şiir gibi konuştu 🙂
kumludeniz’e ve meraklılarına, merak edeceklere ve demeraksızlara…etnik caz mı dersiniz, “world music” mi bilemem ama arap makamlarıyla cazın doğaçlamacı yanını şenlikli bir şekilde lehimleyen lübnanlı udi rabih abou-khalil’in the cactusof knowledge’in açılış eserithe lewinsky march’ı hararetle öneririm.tuba gibi cazın “esas oğlan”ı olmayan bir aletin sürüklediğibu eğlenceli parça, her dinleyişimde oval oval gülümsetiyor beni.”nefeslilerin” özellikle baskın olduğu bu hınzır parça,konserlerinde bolca konuşmayı ve espri yapmayı seventam bir abou-khalil parçası. kaçırmayın!hadi bakalım kopanisti dostum…doğru müzik marketlere :))
Kopanisti ben şimdi 1 ay sonra kep giycem ya, benim bi işim bile yok :))) kaldı ki o kovulmanın dayanılmaz ağırlığını yaşayayım:)))) ne şanslı adamlar var yav:)))sinirlenip ordan kahve fincanını kafama fırlatma ha:)))
tek seferde anlayabılıyoruz ki..
yazmadan duramadım: kumludeniz, avatarındaki fotodangörmemize izin verdiğin detay fena halde şenay akay’dan esintiler taşıyor.biraz da “ancelina coli”…
o resımdeki kumludenizse eğer saçımı kazıtıp perukla dolaşcam
Teşekkürler mefkud Bey, şarkıyı hemen Ares’te Youtube’da aradım ama çıkmadı bi de aynı albüme Amazon’da bakmak lazım orda sample olarak dinleyebiliirm belki merak ettim.Dudak işine gelirsek:))) Angelina Jolie’nin ki silikon, Şenay Akay’ bilmiyorum göğüsleri sahte ama belki dudakta da bişeyler vardır.Benimkiler % 100 doğaldır efenim:)…
sahinden sana bir şey ispatlamak zorunda değilim 1.eğer benimle ilgili bir sorunun varsa, ya da merak ettiğin bir şey medenice özelden yazıp sorarsın…
cıks 🙂 benım herhangi bir sorunum olamaz 🙂 sadece yorum yapıldı ona istinaden yazdım 🙂
kumludeniz, sanırsam eğitim & eğitim konusundaki düşüncelerimi ve hayallerimi bir sohbetimizde seninle paylaşmıştım, beni o konuda ciddiye aldığını hissedebiliyorum, kovulmak konusunda ise eğer yetenekli olsaydım kitap yazabilirdim, ama nerde bende o yetenek, akşamları eve gittiğimde enver ibrahim’i dinlemek yada uygun durumlarda suzan deyhim’le coşmak iyi geliyor bana, oysa bunlardan 6 ay öncesine kadar bihaberdim (kelimeyi doğru yazmışmıyım mefkud üstadım:) öğrenmenin sınırı yok, sınırları açanlara da saygılar, naylon vijdan’ın da kulaklarını çınlatırım, birgece rabih abou khalil i de dinlerken
aşkı için insan en iyi arkadaşını, kardeşi gibi gördüğü dostunu ve iş ortağını öldürebilir mi?binbir gecede onur kurşunlandı, hastanede ölüm döşeğinde, hastaneden çıkınca şehrazat ile düğün hazırlıkları yapmaya başladı işte o anda kerem şehrazata aşkını itiraf etti,onur’un vurulmasında kerem’in parmağı var bence, aşk bir muammadır evet.
resimdeki kız değil bu..gerek yok böyle şeylere..neysenız o olun
pes dedim senin gibi döneğe, yemedi di mi? bir kız olarak senden bin kez cesurum….
resimdeki kızla ekledıgın resımdeki kişi aynı değil..benım iddiam buydu..
@sahinden, başka bir arzunuz yada isteğiniz var mı, şu buruna dudaklara ve kirpiklere baksana, ben bile kahveyi bıraktım an itibarı ile,
resımdekı kışı değil.
komiksin tamamen aynı herşey, aynı gün aynı yer…
kopanisticim saol valla sen de olmasan napardık, birileri saçlar gitmesin diye tükürdüğünü yalamayı tercih etti….
YASAK AŞK…
sapık ilişki
Kızlar ne diyim size çok komiksiniz valla:))))
keşke bu süper geyikler bir yazı yorumu altında değil de herkesin bir pilli adresi olduğuna göre sosyomatta bu mevzuya istinaden açılmış olan bir etiket altında yapılsaymış. tabii ki burada nobel e aday olmak için yazmıyoruz ama; döndüm baktım ve şaştım bu işe. Ve sanırım beylerin aşk tanımından ve bayanların pazarlama çalışmalarından bu kavramdan çok da haberdar olmadıkları aşikar. dağılalım…
Yangın var! yangın var yanıyorum!Bir fare dansa başlamış, eğlence olsun diyeBir başkası davul çalmış, etrafa neşe saçmak içinDerken bir kedi de gelmiş, çok zarif ve hoş”İyi akşamlar dostum” demiş davulcuyaYangın var! yanıyorumFaustina Ohamas ve dostlarıBenim için şu ateşi söndürünYangın var ! yanıyorumEğer ümitsizse 7 sıfır çevirinİtfaiye yetişsin hemenYangın var! yanıyorum
gerekince ateşe giden pervane gibi bile bile yanmayı bilmek lazım. ve itfaiyeye gerek yok direkt 7 yi çevireyim