turkkitap.de adresinden alınmıştır.
Bu zamana dek bir sürü kitabı su gibi içerek okudum, hızlı, akıcı okudum. Kalın kalın romanları iki-üç günde bitirdiğim oldu ama bu kadarına rastlamamıştım. Dörtyüz küsur sayfa yarım günde okundu. Kimse aramasın diye dua ettiğim oldu, sırf kitap bölünmesin diye, o kadar akıcı, o kadar sürükleyici. Birkaç yıl önce gezdiğim Diyarbakır’ın her karışını yeniden hatırladım, bir garip oldum, Diyarbakır’ı özlediğimi hissettim, ister istemez roman karakterlerinin yerine koyuyorsunuz kendinizi, ben de oturup aşık oldum, üzüldüm, meraktan kitabın bittiğini anlamadım…
fashionbysiu.files.wordpress.com adresinden alınmıştır.
Canan Tan’ın Piraye’si. Edebiyat eleştirmenlerinin pek kaale almadığı bir isim, Canan Tan ama tüm kitapları hep en çok satanlar listesinde muhakkak. Gözünüzde de canlanıyor kitapta anlatılanlar, çok güzel bir dizi ya da film olabilir, zati 2007de bir haber çıkmıştı, Piraye, dizi olacak diye, duyurmuştum, gerisi gelmedi.İpek Ongun’u hatırlattı bana Tan. İlk kez Tan’ın bir kitabını okudum. Acayip şekerli bir kitap okuma keyfi açısından.Kitaptaki karakterler, olaylar geliştikçe, olaylara paralel biçimde gelişiyorlar, bu olumlu.Ben sevdim, benimsedim Piraye’yi. Etrafımda kim varsa anlatıyorum, herkes okusun istiyorum. Siz de okuyun.
yorumlar
Kitaptaki karakterler, olaylar geliştikçe, olaylara paralel biçimde gelişiyorlar, bu olumlu.bu ne demek?
birçok türk hikaye ve romanında karakterler olaylar geliştikçe gelişmezler, aynı kalırlar; oysa gerçek hayatta hepimiz yaşadıkça değişiriz, gelişiriz; edebiyat ürünlerinde de böyle olması gerektiğini düşünüyorum.piraye romanında özellikle haşim karakterinin değişimi güzel işlenmiş bence.demek istemiştim..
ben bu eseri okudum eser cidden güzel. ancak kahvekokusunun takıldığı yere ben de takıldım kahramançayırlı, anlatmak istediğiniz şey ancak ahkamdaki açıklamayla anlaşılır hale gelmiş.eseri hatırlattığınız için teşekkürler
ben teşekkür ederim. evet, kahvekokusu sağolsun vesileyle açıklamış oldum..canan tan’ın diğer kitapları hakkında bir fikriniz var mı?
canan tan çok beğendiğim bir yazar değildir esasen. sizin de buyurduğunuz gibi ipek ongun tarzı..yani biraz daha gençlere yönelik haifletilmiş bir dil ve uslup..ister mor ister mavi yi okumuştum ayrıca..bu tamamen süpriz oldu benim için. piraye yi beğendim.
ben de sonbahar kızılına katılıyorum. ayrıca açıklama için teşekkürler. çoğu kez anlattığımız durumu kendimiz bildiğimiz için karşı tarafın anlayabildiğini var sayarız sanırım öyle bir durumdu.
okumadan önyargılı olduğum bir yazar olduğu içinyazıdaki yorumları dikkate alacağım kahraman.
massay aynen. ben de önyargılı olduğum için ısrarla okumadım onca zamandır canan tan’ı. arkadaşım ödünç verince bir okuyayım dedim piraye’yi..kitap neredeyse hiçbirşey katmıyor okura, keyif için, çerez gibi diyeyim..
kahraman, Piraye’ yi bana o kadar güzel anlattılar ki, bir solukta okunabilecek kitaplar arasında olduğu söylenmişti ama henüz almadım ve okumadım. Okumaya değmez mi diyorsun?
kahraman beni çok şaşırtıyorsun. sen de hiç seçicilik olmadığına inanmaya başladım. murathan mungan’ı seven, john berger’dan bahseden biri nasıl canan tan’ı beğenebilir?gayet basit yazan ve kötü bir yazar canan tan. piraye kitabı da öyle. kurgu, hikaye, olay örgüsü pek bi 3. sınıf yahu!!
kapak resmi bi harika bana göre değil yahu hayatta da okumam billahide okumam
sencebence sadece burdaki yazıları okuyorsun galiba:)) yemin etme inandık okumayacağına
nevdalist saydığın açılardan piraye’yi ben de yetersiz buldum, sadece kadın çok ama çok akıcı yazmış, bu da önemli bence. akıcı yazılmazsa okunması zor, insanlar tarafından.sadece akıcılığını övdüm kitabın…
bu arada kahraman belirteyim :d ne zamandır gündemde olmasına ragmen Elif Şafak- aşk okumamıştım, ve okumayacaktım da, ama eveli gün kitap baktım eve gelmiş. Ablam getirmiş, okurum diye , eh eve kadar gelen bir kitabı okumamak aptallık olur, üstelik kitabın rengi ve kapagı da pek çekici geldi. Dün yarıladım içine düştüm sanki gerçekten hoş bir kitap , anlatım tarzı Benim Adım Kırmızı’yı hatırlattı, sanki ama güzel bir kitap ben sıradan bir aşk romanı zannetmiştim oysa.
a benim adım kırmızıyı referans veriyorsan övgü bu
Canan tan’ın 3. sınıflığı konusunda nevdalist’e katılıyorum. ayrıca aşk’ı dda okudum ama elif şafak’ın önceki kitapları gibi bir anlatım yok, ben mahrem’i çok sevmiştim,ondaki tadı bulamadım. benim adım kırmızı’yı ise uzuun süre önce okumuştum ama aklımda kaldığı kadarıyla karşılaştırılmamaları lazım.
hayır karşılaştırmadım anlatım tarzı dedims adece benziyor. Her ikisinde de kişilerin agzından anlatılıyor ya o bakımdan bana hatırlattı dedim sadece. Asla onun kadar güzel, ona benziyor veya onun gibi demedim. böyle bir karşılaştırmayı yapmam da.
pardon ben yanlış anlamışım, nazokiraze açıklamış doğrusunu..
bu arada galanthus, pinhan’ın doğan kitaptaki baskısının kapağını gördün mü,, acayip beğendim (kıskandım…
aman yarabbi oranlara bakın:(
Kalan %5’i merak etmekteyim. Acaba tivi alamayacak kadar fakir, hatta fasfakir olanlar mı ki. Yoksa tivi izlenmez mi yahu, döverler adamı.
ben izleyemiyorum mesela televizyon bir haftadır, tüpü bitti televizyonumun. üniversitedeyken de öğrenci evinde bir süre televizyonumuz olmamıştı:(
Bay %5 sensin o zaman.
haha:):) evet…öğrenci evinde 8-10 kişi kaldığımız düşünülürse bir de..
Ev değil, yurt olmuş orası. 8-10 kişi derken sayıdan siz(de) emin değildiniz sanırım. İnişli-çıkışlı bi grafik.
evet dönem dönem yaz okulu vs gibi değişkenlere göre populasyonda oynamalar oluyordu:)
kahramancayirli elinize sağlıkçok güzel olmus.. Malesef ben daha piraye yi okumadım. ama şu an Canan Tan ın Yüreğim Seni Çok Sevdi kitabını okuyorum. Piraye yi de en yakın zamanda okuyacağım. Bugun bir arkadaşımda bu kitabı bir günde okuduğunu ifade etti.
gördüm yazınızı en son yürekler ölür hakkındaki..