İlk yazıma kendime başarılar diyerek başlıyorum.İlk yazım deken Hafif.org için demeliyim.Efendim ben, Zonguldaklı bir ailenin beş çocuğundan ortalarda yer alan biriyim. Hiçbir özelliğim yok; Babam yirmisekiz yıl aralıksız yerin yüzlerce metre altında maden işçiliği yaparak hayatını kazanmış, beş çocuğunu okutmuş( halen okuyanlarımız var) bir aile babası iken, yıllarca yeraltında çalışmanın yol açtığı çeşitli rahatsızlıklarla boğuşarak geçirdiği emeklilik günlerinin ilk yıllarında akut akciğer rahatsızlığından vefat etti..Böyle erken ölümler maden işçileri ve aileleri için beklenen kaderdir bunu bilerek yaşarlar.Ancak burada insanların ocak kazaları sonucunda ölmeleri ile işlerini bıraktıkları süreç içinde erken ölmeleri dikkat edilmesi gereken bir konudur..Biz babamızı hiç gülerken görmedik, hiç şakalaşırken görmedik, gözlerinin ferli baktığını da hiç göremedik..Babam sanki ölümü cebinde taşıyan bir adam gibiydi. Doktorlar bir gün annemi çağırarak , ” kocanız son aylarını yaşıyor kırsekiz yaşında ama yetmiş yaşındaki bir insanın harabiyeti var organlarında” demişler.. Biz bunu annemden çok sonraları duymuştuk. Annemin neden o yaşından sonra evlere temizliğe gittiğini de sonradan anlayabilmiştik..Bunları neden yazdım; Şimdi erkek kardeşlerimden biri daha maden ocaklarında çalışmayı seçti. Bütün yalvarıp yakarmalarımıza rağmen.. Ama hepimiz için bir gerçek tokat gibi yüzümüze çarpmıyor da değil;Yerin üstü, insanlar işsiz olduğunda ya da geçim sıkıntısı çektiğinde yerin altından daha da tehlikeli. Bundan dolayı madene girmekten korkmuyorum. Üniversite mezunları bile çaresizlikte umudunu yerin altına bağlamış durumda. Geçim sıkıntısı, ne göçük, ne grizuya benziyor. Hepsinden kötü bir durum…
yorumlar
çok etkileyici bir hikaye.
Teşekkür ederim bizim gibi binlerce ailenin hikayesi belkide daha acıları var.İşsizlik ve maden ocakları üzerinde çok düşünülmeli çünkü inanın sonu çok yakın bir ölüm…
Çok teşekkürler bu şiiri bilmiyordum. Ama çok hoş.Duyarlılığınız için tekrar teşekkürler…
Hayırlı uğurlu olsun ilk yazın hafif.org üyelerine.Yaşadıkların gerçek.Hikaye şeklinde bizimle paylaşman çok güzel.İnş hakettiğin ahkamları alırsın.Huzur içinde yeni yazılar üretirsin.Ayrıca hiçbir özelliğim yok derken mütevazi davranmışsın bak ne güzel şeyler paylaşmıssın insanlarla.İçinden geçenleri,yaşadıklarını kaleme alman çok güzel bir özellik.Ayrıca başın sağolsun.Hoşgeldin.
baba figürü önemlidir. hayatta olsun yahut olmasın. çocuğun yanında olsun yahut olmasın… öyle veya böyle, baba figürü çok şey değiştirir bir çocuğun kişiliğinde…babana rahmet, sana hoşgeldin di(li)yorum @aytenim.
Bir maden işçisini 10 metre öteden tanırım. Gözleri kalem çekilmiş gibidir her zaman. Bakışlarında bir hüzün vardır, kelimelere dökmekte zorlanırım. Ben de Zonguldak’ta yaşıyorum senelerdir. Zonguldak’taki sessiz çığlıklardan biridir sadece Aytemin. İç sızlatıcı bir konuya değinmişsin güzel kardeşim..Değeri bilinmeyen Zonguldak’ımın, değeri bilinmeyen işçileri…
değinen sayın koza86 değil miydi yaa? kafam karıştı…amaaan neyse kiminse kimin.. güzel yazı elinize sağlık sayın aytenim.