Nedir bu otobüslerden çektiğim? Envai çeşit insan. Bunlardan biriyle göz göze geldim bu sabah. Daha doğrusu gözümü dikmiş bakıyordum o da fark edip bana baktı.Orta yaşlı bir hanım teyze. Bildiğimiz çalışmaktan diri kalmış, al yanaklı, kırışıksız, ela gözlü, elleri sert, kocaman, yıpranmış, başörtüsü kaymış, kocaman siyah çantalı teyzelerden. Ek olarak dudağının kenarındaki morluk artık yeşile çalıyor. Çenesinde de bir çizik mevcut. Kızarmış.Bana bakıyor ama düşmanca değil. Kaş göz ediyorum gel otur diye. Kalkıyorum, yer veriyorum. Oturuyor. Şimdi tepeden inceliyorum. İncelememe de lüzum kalmadı gerçi, bodoslama bir tahminle dayak yemiş olduğu hükmünü veriyorum. Sinirlenecek yer arıyorum belki, ne bileyim. Başka türlüsü gelmiyor aklıma.Kocasından, kardeşinden, oğlundan, kızından dayak yemiş olabilir. Kocası olduğunu varsayıyorum. Adamın profilini çıkarıyorum hemen. Hangi boktan sebebe sinirlenip, yumruğu nasıl çaktığını gözümün önüne getirmeye çalışıyorum. Hanım teyzenin ne yaptığını, çemkirip çemkirmediğini, ağlayıp ağlamadığını, bıçakla üstüne yürüyüp yürümediğini..Sağına soluna bakıyorum, büyükçene çanta manta yok. Demek ki kaçmıyor. Yine işine gidiyordur büyük ihtimalle. Ne çile! Belki de apar topar çıkıverdi, nereye gittiği belli değil…Olur ya! Neler duyuyoruz!Ellerini ovuşturuyor. Parmağında bir yüzük. Sade, sarı bişi. Elinin üstündeki damarlar gri-mavi.Çıkar at be hanım teyze, ne çekiyorsun bu çileyi, diyesim geliyor.
Cevabı az çok tahmin edebiliyorum…Yanlışlıkla olmuş gibi omzuna dokunuyorum. İstiyorum ki dokunayım, “kasabın karısındaki” gibi tüm gelmişini geçmişini okuyayım. Olmuyor tabii..Vaktim geliyor, iniyorum…**
Kadın, latiftir. Kadın, kültürdür.
nazım hikmet:kimi der ki kadın, uzun kış gecelerinde yatmak içindir;kimi der ki kadın, yeşil bir harman yerinde, dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir;kimi der ki ayâlimdir, boynumda taşıdığım vebâlimdir;kimi der ki hamur yoğuran,kimi der ki çocuk doğuran,ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayâl, ne vebâl;o benim kollarım, bacaklarım, başımdır…yavrum, annem, karım, kızkardeşim;hayat arkadaşımdır...
Filozofik, linguistik, sosyolojik jik jik taraflarını bir yana koyuyor ve çıplak gözle şu kadınlara kalkan eliniz yamulsun demek istiyorum.O kadar!
yorumlar
Amin!
Allah ne muradın varsa versin,ellerin dert görmesin,ben inanılmaz şekilde karşıyım kadına şiddete, herhangibir canlıya da!!!!başlık zaten kadının değerini anımsatmak için bir başlangıç olmuş, gerisi de gelmiş:))ellerine sağlık le sorcier:)))
valla atıp tutmamak lazım,kalkıp gidecek karakteri göstermek gerekli gibi, yoksa nasılsa giden terk eden yok deyip daha sudan sebeplerden dayak yiyor kadın hemcinslerimiz ona üzülüyorum:(((
LeSorcier yazını çok güzel noktalamışsın.Eline sağlık.Ama öyle şeyler vardırki dayak bile onun yanında masum kalır. Dayak acısı geçer ,önemli olan dayak yerken ki acı değil yapılan hareketin acılığıdır.
bu da çok doğru bir yorum , buna da katılıyorum haber, ama total olarak; vücuda veya ruha hiçbir şekilde şiddet olmasın…
kapı çarpmıştır canım hemen kötü düşünüyorsunuz 🙂
aynı anda yazmışız büyücü:)
le sorcier, tam isabet!çok önemli ve çok da sinir bozucu bir konuya değinmişsin.kadın döven erkeklerin elleri düğüm düğüm olup bi taraflarına dolansın inşallah!kötü kötü konuşturuyorlar insanı….
Volkan Konak hatırlanası bir şahıstır ama zaten LS..iyi demiş, güzel demiş…
“Dağda belimde odun, beni ne hale kodunTarlada ırgat avrat, hanede hazır kadınBir uşak göbeğimde, altısı eteğimdeYedi bitirdi beni, anandaki o çeneDünyanın gailesi yetmezmiş gibi bir deEl ayak çekilince sen bitersin dibimde”Volkan Konak falan diyince kraliçemi de hatırlatayım istedim. Hele bir de şarkının devamında “üşüdüm senden” der ki o beni feci şekilde hüzne gark eder…
arkadaşlar, dem vurduğunuz müzisyenler ve şarkılar bana az sonra bira ya da rakı olarak geri dönecek ama…yapmayınız……………
LS, bunu yapan adamların topu sopalık.ancak bazı kadınların buna boyun eğmeleri de canımı sıkıyor benim.biliyorum, bir şekilde sebepleri, gerekçeleri var kendilerince..maddi bağımlılık, örfler adetler vb.ancak yine de…yok be…herşeyin bir hal çaresi yok mudur?
düşünelim…sanırım bişeyler yapabilir yine de…bir yere işe girip, bulaşıkçı, temizlikçi vb benzeri bir işle öncelikle kendine sigorta yaptırabilir..sonra yavaş yavaş ek işler edinir…evlere gündelikçi gider mesela.atıyor muyum?ya da imkansız mı?değil…bizim bir temizlikçi teyzemiz vardı, az öce yukarda sıraladıklarım onun hayatının gidişatıdır…imkansız diye birşey yok…çaresizlik öğrenilmiş bir yenilgidir sadece.
çaresizlik, öğrenilmiş bir yenilgi….nefis teşhis çilek!
evet bence de LS.cesur olmalı, kadın ya da erkek farketmez, ama öncelikle kadın…çünkü yaşam kadına daha zor..makaleci, sağol:)
Eskiden aynı işyerinde çalıştığım bir arkadaşım vardı,bir gün işe ağzı burnu patlak geldi, sorduk,klasik düştüm yanıtı,sıkıştırınca biraz başladı anlatmaya,meğer rutin dayaklardan biriymiş,daha beteri varmış,bir keresinde parmakları kırılmış, bir zaman sonra ikna ettik boşanmaya, doğru mu yaptık acaba diye düşünürken, o adam gitti yerine melek gibi birisi geldi boşandıktan sonra,yeniden barıştılar ama nikah tazelemediler, gül gibi geçinip gidiyorlardı en son:)
bu da ilginç….
Isin farkli tarafi var,, farklidan ziyade cok yonlu boyutlari var bana kalirsa.. bazi kadinlar coluk cocuk , anasiz babasiz buyumzsin derdindeleronlara 1 nebze ok,,ya evli olmayip Concubinage yasayayipta ceketini arkasina alip cikip gidemeyenlere ne demeli,, ne halin varsa gor denmeli benceseni bagliyan tek seyin ask-sevgi fln fesman in aci nin yerine tercih etmek her delinin yapamayacagi bir secenek kanimcaevet bu bence tam 1 zirdelilik, kalip adam kum torbasi gibi rutin 3-5 gunde 1 alistirma yapar gibi fiziksel-psikolojik siddet uyguluyorsa ve sende yaninda kalmaya devam edip yaptiklarinin mubah oldugunun mesajini veriyorsansoz susar, akil-mantik tedavulden kalkar ….
illerin hani, kesinlikle katılıyorum.