Zor günler yaşadığına inanıyordu.Neye üzüleceğini şaşırmıştı aslında.Sabah yataktan Bismillah deyip fırladıktan sonra mı başlıyordu işkenceler yoksa daha önceside varmıydı.Sokağa çıktığında her tarafta bir telaş.Küçücük çocuklar ellerinde,pet şişelerin sesleri ile koşturuyorlardı.Farkında bile değillerdi o şişeyi nasıl sıktıklarının.Diğer ellerinde iki kale,silgi, vs. Ne için yollarda oldklarını bile bilmiyorlardı.Sonra O da anlamıştı.”DİKKAT SINAV VAR” yazılı bez afişi gördüğünde işkencenin ne için olduğunu.Cikletini çıkardı,ağzına attı.İlk üzüleceği olay daha kapıdan çıkar çıkmaz dikilivermişti karşısına.SINAV!Niye vardı?Neden koşuşturuluyordu bu çocuklar? Cevap bulamadı.”Yazık,çok küçükler” dedi kendi kendine.Otobüse bindiğinde gördüğü pamuk eller bir kız çocuğuna aitti.Terlemişlerdi.Sormak istedi soramadı,dokunmak istedi yapamadı.Bir çok insanla ister istemez göz göze geldi.İnenler oldu,binenlerde.Terledğini hissetti koltukta.Derin bir iç çekti “Çok küçükler daha”.İlginç düşünceler gelmeye başlamıştı aklına.E dün akşam maç vardı ve Türk Milli Takımı yenmişti.O da sevinmişti.Arada bir oluyordu böyle sevinmeler.Sabah üzüleceğini bile bile sevinmişti.Çünkü ölenler ve yaralananlar olacaktı yurdum insanının duyarsızlığı yüzünden.Nitekim oldu da.O kendi kendine dedi ki-Sokaklarda silahler ve gürültü hiç kesilmedi.Nasıl uyudu bu çocuklar.Diyecek bir çok şeyi vardı aslında.Bazen nefes bile almakta zorlanıyordu.Yetsin artık derken yolun bittiğini anladı.İndi.Kalabalığa karıştı.Yürüdü.İçinden geçirdi “YAZIK,ÇOK KÜÇÜKLER DAHA”