Valla bi bu eksik kalmıştı. Eve Ensler adlı bir kadın yazar Vajina Monologları adlı bir kitap yazmış bayagıda ses getirmiş.Ben henüz alamadım ama hemen alıcam.Bu kitaptan sonra Newyork da aynı adla sahnelenmiş.Brooke Shılds falan oynamış yakında Madonna da oynayacakmış.Asıl ilginç olan bu eser Türkiyedede oynıyacakmış.Türkiyede kadınların evlerinde bile hiçbirşeye söz hakları yokken(ev Ekonomisi ve çocuk bakımı hariç) vajinalarının konuşması ilginç olucak.Burda kimlerin rol alacagı belli degil ama bence , Duygu Asena muhakkak bir rol kapacaktır başkasına yakışırmı.Bizim vajinamız adına konuşsa konuşsa o konuşur herhalde.Kitapta 70 yaşında ki bir kadının yada genç bir kızın monologları varmış.Erkeklerin çok katılımının olduğu bu sitede hemcinsleriminde fikirlerini merak ediyorum dogrusu.Acaba sizinki ne söylerdi?
yorumlar
seninkini duyalım’)
ilk tepkinin ‘seninkini duyalim’ olmasi bile vajina monologu isinin suyunun cikacagini gösteriyor. bir de is vajina monologu olmaktan cikar herhalde burada insanlarin vajinasi dile gelince, mastürbatif diyalog olur, ya da fake aside?gercekten de monolog bir yana, duygu asena’dan cok ayse arman bakiyor simdi bu islere, penis isleri bakani da serdar turgut. ne, birisi feminist+antiseksist girisim mi dedi? buralarda ici bosaltilmis, kurutulmus ve mide bulandiracak derecede hijyeniklestirilmis bir sovdan öteye gidemez korkarim.
linkii bakimdan eksik kalmis biraz, suralara gidelim
intro sayfalari
okuyucu yorumlari
ben de boyle bir eseri okuyup amerikali bacilarimizin vajinalarina ne giydireceklerin ve onlara ne tur isimler taktiklarini ogrenmek isterdim tabii… Merak. Fakat piyesin burda oynanmasi bu kultur alis-verisinin beraberinde, sirf USA da boylesi moda vajinalarina “yarik knish” diyen ozenti ablalarimizin turemesine neden olacaktir kanisindayim… Hemen aklima Nur Cintay geliyor bu baglamda…
bu sapıttı sonunda.
the talking vulva, istanbul’a bienal‘e gelmişti seneler önce..
Bu konuya neden hiç ilgi gösterilmemiş. İlginç bir konu oysa. 5 ahkam az. Bir bildiğim olsa ben yazacağım ama boşuna zamanınızı almayayım diye yazmıyorum.
bende ilgi çekecegini ve hayal gücünün işbaşı yapacagını düşünüyordum ama…Galiba erkekler hayal edemiyor kadınlar ise utanıyor.Mesela bende ondan utanırım,mesela aybaşlarında beni utandırır,bazen aglar beni utandırır,bazı kadınlara göre onun adı Gül dür bazılarına göre şeftali bana göre ise isim koymıyacagım kadar bir parça sadece bir uzuv.Yani bilemiyorum onla ilgili söylenecek çok şey vardır eminim.Amerikan toplumu herşeyi öylesine gözünün içine aniden sokuyorki,düşünmeye bile fırsat bırakmıyor.onların kadınları yıllar önce toplu terapilerde yerlere oturup aynaları ellerine alıp bi güzel vajinalarına baktılar onlarla tanıştılar ,selamlaştılar,muhabbeti ilerlettiler,şimdi vajinalarını da konuşturmayı becerdiler.Biz hala agzımızla konuşma safhasını geçmeye çalışıyoruz.Yani bu konuyla ilgili söylenecek bi dolu şey var ama galiba 20 sene lazım.Yinede katılımı sabırsızlıkla bekliyorum.
ahhhhh
uhhhhhh
ahh ahh evet
evet
eeeeevvvvvvveeeeeeeeetttttttt
Türkiye sokaklarında bir müddet gezseniz en çok konuşulan uzuv olduğunu farkedersiniz. Hem monologda değil dialog. Ama genelde orda olmayan suçu bile olmayan 3. şahıs vacinaları. Hemen çıkıyom bu konudan…
bunlar ağda acıları mı yoksa zevk çığlıkları mı? anlamadım.Evetlere bakılırsa ikincisi.Neyse;
Vajinal monologlar çocukluktan başlar.Bazı anneleri izliyorum,kızlarına orasının ayıp olduğunu,tam tersi tahrik edici bi biçimde anlatıyolar.Kızım poğçanı kapat falan gibi garip isimler takarlar.Kızlarda inadına kızım yapmasana dedirtmek için açıyolar:) bettemiddler la aynı fikirdeyim.Biz hala vajinadan , şey işte yaa, şey .diye bahsediyoruz.Bi de sanırım erkekler onun hakkında aktivite yapmayı konuşmaya,hatta yapamadıklarının hakkında da konuşmayı tercih ediyorlar. Wrzl nin dedii gibi 3.şahıs vajinaları yani. Persona baştan suyunu çıkarttığımı söylemiş ama ben onu bettemiddler ın sıcaklığına sığınarak yazmıştım.Amerikalılar aynada bakmış olabilirler,ruhsal yönden nasıl bir yararı var bilmiyorum ama vajinasını sevmeyen biri için yararlı olabilir.Bi de şu tarafı var ki,kalçalarını sevmeyen,ağzını sevmeyen insanlar için de bu, vajina kadar önemli mi? Yerine getirdiği işlev bakımından tabii ki hayır.Utanmak ve sevmemek ayrı duygular tabiiki.Ben utanmam,ama bişey hissetmediğimi anladım.Nötr yani.
erkeklerin yaratıcı olmasını bekleyemezsin ki zaten. kaç tane erkek sebepsiz yere bir vajina ile muhabbete girer ki.
bu yüzden, vajina monolaglarını kadınlara bırakıp, erkeklerden penisleriyle ilgili monologlar beklemek daha doğru olur yani.
ben kendimden biliyorum ki, penisleriyle oynamak, onlara “küçük ….” gibi abuk isimler takmak konusunda erkekler oldukça iyiler. Yani, sanki biz penislerimizi vücudlarımızın bir parçası gibi görmekten çok, ona bir ahbap, dost gözüyle bakıyoruz.
ha bir de, penis yerine “pipi”, vajina yerine “kuku” demek daha eğlenceli geliyor bana, he he.
penis ahbap gibidir, çünkü erkek bedeninde bir ek gibi durur, vajina gibi “implanted” değildir
ha dediğin doğru, “How to make love all night” kitabın yazarı, Barbara Keesling bu davranışın sebebini şöyle açıklıyor:
s. 12-13
alakasız kısımlar da vardı, ama kıyamadım. 🙂
bunu hatırlatmanın
süpermiş. kopardı geceni bu vaktinde ya beni. daha önce görmemiştim, sağolasın 🙂
Salon.com’un haberine gore gecen gun de bir amerikali hanim kizimiz kitap yazmis. Konusuysa ilginc: Bir erkege “fellatio” uygularkenki dusunceleri, bastan sona kadar yani. Bu Avant Garde mevzularda bazen yazari ciddiye almamayi hakkim bilirim…
Ya nedir bu vajinalarımız konuşsun muhabbeti yaa.. İnsanlar ağızları yardımı ile konuşur, yemek yer, gerektiğinde nefes alır, kulağı ile duyar, beyni ile düşünür, vajinasıyla ki bu sözcük doktorum dışında biri tarafından kullanıldığınında aklıma hep “Kızım neydi senin .mının adı?” fıkrası gelir, neyse, vajinası yardımıyla da sevişir, çocuk doğurur… Abartmayalım işte… Kadının ezikliğini aşacağız diye bu tip zorlamalar nedense beni pek bir kasıyor. Hem bu bir şeyleri, mesela kadının kendi vücudundan utanmasını çözmek içinse bunun eğitimden kaynaklandığına canı gönülden inanıyorum. Yoksa hala orta yaşlı köylü kadınlar için aralarında kendi .mlarından bahsetmek gayet normal… Biz ise adını söylemeye utanıyoruz… Of çok dağılıyorum… Neyse yani.. sözün özü, benimkisi konuşmuyor.
bir vaginanın “monolog” durumunda bırakılması; etrafta bu kadar çok “diyalog(!) meraklısı” varken…
ya da yine üzücü, zavallı penisceğiz’in suskunluğu; isterik tiradlar atan bir vagina’nın karşısında…
bette burayı vajinalar konuşsun diye açtı. Penisler konuşuluyor.
sende konuş engelleyecek kimse yok burada…..
ayrıca memenin tarihi diye bi kitap var piyasada yok satıyor mesela…
amaç toplumu bilinçlendirmekse
ben bunu sadece sevgilimle konuşturabilirim yada tuvalette yada sevgilimin doğumunda/kürtajında…
tam olarak nerenin kaymakam’ı bilemiyorum ama oyunun oynanacağı yerin kaymakamı sırf oyunun adı nedeniyle oyunu yasaklayacak olmuştu ama yasaklanmışmıydı, adı değiştirilerek mi oynanmıştı hatırlayamıyorum.ancak ironik olan oyunu yasaklayanın kaymakam olmasıydı 😛