PRIME Erken Şizofreni Tarama Testi, Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi doktorlarından Tom McGlashan, Tandy Miller ve Scott Woods tarafından geliştirilen, şizofreni tanısı koymasa bile kişilerin şizofreniye olan eğilimlerini tespit etmeye yarayan basit bir testtir. Siz de bu testi uygulayarak şizofreniye eğiliminiz olup olmadığını ölçebilirsiniz.Aşağıdaki soruları yanıtladıktan sonra yazının sonunda testi nasıl değerdirlendireceğinizi okuyabilirsiniz. Orjinal test için (ingilizce) bu linki kullanabilirsiniz.Yale Üniversitesi PRIME Tarama Testi
Aşağıdaki 12 soruya tamamen dürüst bir şekilde cevap vermeniz testi tamamlamak için yeterli olacaktır.Cevaplarınızı şu şekilde verebilirsiniz:0 – Kesinlikle katılmıyorum1 – Katılmıyorum2 – Biraz katılmıyorum3 – Kararsızım4 – Biraz katılıyorum5 – Katılıyorum6 – Kesinlikle katılıyorumSoru 1: Etrafımda açıklayamadığım garip ve sıradışı olayların olduğunu düşünüyorum.Soru 2: Sanırım geleceği tahmin edebiliyorum.Soru 3: Fikirlerimi, hislerimi ve hareketlerimi kontrol eden veya etkileyen birşeylerin varlığını hissediyorum.Soru 4: Batıl inançlarım yüzünden bazı şeyleri farklı yaptığım zamanlar oldu.Soru 5: Tecrübe ettiğim ya da hissettiğim bazı şeylerin gerçek mi yoksa bir hayal veya rüyanın parçası mı olduğuna karar veremedim zamanlar oldu.Soru 6: Başka insanların aklımı okuyabildiğine veya kendimin başka insanların aklını okuduğuma dair bir olasılık olduğunu düşünüyorum.Soru 7: İnsanların bana zarar vermeyi planladıklarını veya zarar vereceklerini düşündüğüm zamanlar oluyor.Soru 8: Doğal yeteneklerim ve gücümün ötesinde doğaüstü veya özel yeteneklerim olduğuna inanıyorum.Soru 9: Zihnimin bana oyunlar oynadığına dair hislerim oluyor.Soru 10: Yanımda kimse yokken bir insan veya insanların kısık veya net bir sesle benimle konuştuğunu veya söylendiğini duyduğum zamanlar oluyor.Soru 11: Kendi düşüncelerimin yüksek sesle söylendiğini duyar gibi oluyorum.Soru 12: Delirmeye başladığım yönünde şüphelerim oluyor.Testin Değerlendirilmesi
Değerlendirme basit bir şekilde yapılabiliyor. Eğer bir veya daha fazla 6 puan yani “kesinlikle katılıyorum” yanıtınız, ya da üç veya daha fazla 5 puan yani “katılıyorum” yanıtınız varsa test sizin için pozitif. Bu durumda kendinizi kaygılı ve baskı altında hissediyorsanız teşhis ve tanı için profesyonel yardıma başvurmanızda fayda var.
yorumlar
Meydey meydey…
soru 8’e cevap: ya varsa
Bilim, elbette ki çağımızı aydınlatan bir ışık. Laboratuar ortamında yapılan testler sonucunda teoriler kanıtlanıyor. Bir bilginin bilimsel veri olması, test edilmiş olması güvenilirliğini arttırıyor. Ancak bilimin henüz keşfedemediği birçok konu var diye düşünüyorum. Bugünkü bilimsel veriler de bundan yıllar, yüzyıllar önce bilinmiyordu. Bir zamanlar insanlar dünyanın dümdüz olduğunu ve bir öküzün boynuzları üzerinde durduğunu düşünüyorlardı. Bazı gerçeklerin keşfedilmemiş ve kanıtlanmamış olması, farkında olunamaması onların gerçekliklerini değiştirmez. Gerçekler her zaman oradadırlar ve keşfedilmeyi beklerler. Şizofreni gibi pek çok psikolojik rahatsızlığın varlığı bilimsel olarak tespit edilmiş doğru. Belirtileri ya da tedavi, yaklaşım şekilleri psikolog ve psikiyatristler tarafından biliniyor. Ancak dünya da duyu dışı algılamalar, paranormal olaylar ile ilgili bir çok araştırmalar yapılıyor. Bazı nedensiz sesler ve halisünasyonlar bir psikolojik rahatsızlık belirtisi olsa da bazıları da altıncı hissi, psişik yetenekleri gelişmiş insanların algılayabildikleri sesler ya da görüntüler.Soru 1 için: Bazen insanların etrafında açıklayamadığı, açıklamaya bilgisinin yetmediği sıra dışı olaylar olabilir. En basitinden çok düşündüğünüz bir anda o düşündüğünüz kişi sizi arayabilir ya da canınız çok börek çekmiştir, eve gidersiniz anneniz börek yapmıştır. Bunlar tesadüf denip geçilebilecek şeyler gibi görünebilir ama sevdiğimiz insanlarla aramızda telapatik bir bağ vardır. Örneğin yapılan bilimsel bir deneyde bir deniz altındaki tavşan kendisinden çok uzakta bulunan yavrusunun öldürüldüğünü o anda hissetmiştir. Soru iki: Bazen gerçekleşecek bir olayla ilgili rüyalar görebiliriz. Ama bunu geleceği görmek şeklinde yorumlamak istemiyorum. Bazen yaşanacak bazı olaylara karşı hazırlıklı olmamız gerekir. Rüyamızda onunla ilgili bir uyarı, bir mesaj alabiliriz. Bu önemli bir seçim ya da tehlike olabilir. Bunun bizzat örneklerini yaşadım. Allah istemezse biz hiçbir şeyi bilemeyiz, nefes dahi alamayız. O isterse hissedebiliriz. O isterse her şey olur. Ve rüyalarla ilgili durumun bana özel bir durum olduğunu düşünmüyorum. Çoğu kişi özel, gerçek hayattaki önemli bir olayla bağlantılı, rüyasındakinin benzerini yaşadığı bir durumla karşılaşmıştır. Ya da bunu duymuştur. Altıncı his herkeste mevcut olmakla birlikte onu bilinçli kullanmıyoruz ve bazılarında daha gelişmiş durumda. Soru 3: fikirlerin, hareketlerin kontrol edildiğinin hissedilmesi ise bana normal gelmedi. Bu olağan değil ancak bunun ile ilgili çalışmaların yapıldığını göz ardı etmemek lazım. İnsanların düşüncelerini uzaktan etkilemek için. Bununla ilgili kitaplar var. Hatırlarsanız aselsan da önemli, gizli bir proje üstünde çalışan mühendisler ardı sıra intihar etmişti. Örneğin buradaki yazımda hoparlör olmadan kişiye özel ses iletimi yapan teknolojik bir cihazdan bahsetmiştim. Sadece hedef alınan kişinin bazı sesleri duyması sağlanabiliyor. Ancak bu ekstrem ve yaygın olmayan bir teknoloji. Gizli istihbarat örgütlerinin medyumlardan yardım aldığını da okumuştum. Soru 4: Batıl inançları saçma ve mantıksız buluyorum. İnsanlar bazen art arda gelen olayları birbiriyle ilişkilendirme yanılgısına düşüyorlar. Bir gün merdivenin altından geçmiş, sonrasında ayağı takılıp düşmüştür. Merdivenin altından geçmek uğursuzdur der çıkar. Soru 5: rüya ile gerçeği birbirinden ayırt edememek bir sorun diye düşünüyorum. Normal insanlar bunu ayırt eder. Bu bir rahatsızlık belirtisi olabilir. Soru 6: başkalarının zihnini okumak ile ilgili de yapılan çalışmalar var. Yazılan kitaplar var. Bence bu gelişmiş, üstün bir yetenek, algı gerektirir. Bu hissetmekten daha öte bir şey. Ancak her an kelimesi kelimesine bir başkasının zihnini okuyanına rastlamadım. Soru 7: insan etrafındaki herkesin kendine zarar vermeye çalıştığını düşünüyor şüpeleniyorsa bu paranoyakça bir durum. Bir hastalık belirtisi olabilir. Örneğin adam restorana gider, yemeğin zehirli olacağından şüpelenir. Yiyemez. Her zaman herkesten şüpelenir. Bütün insanlara karşı bunu hissetmek normal değil. Bunun yanında herkesin dostları, düşmanları,sevenleri,sevmeyenleri olabilir. Soru 8: doğal yeteneklerin dışında özel yetenekeri olan insanlar var. Örneğin gerçek medyumlar. Bazen filimlerde de görüyoruz. Polisiye macera filmlerinde onların yardımına başvuruluyor. Hisleri kuvvetli olan insanlar var. Herkesin yapamayacağı şeyleri yapan, sıradışı özellikleri olan insanlar var. Soru 9: zihnin oyunlar oynaması kapalı bir kavram, ne anlatılmak istendiği açık değil. Ancak gerçekte olmayan kişleri görmekten bahsediliyorsa, şizofreni belirtisi olabilir. Akıl oyunları filminde böyle bir durum sözkonusuydu. Şizofren rolünü oynayan aktör gerçek olmayan kişileri görüyor ve onlarla konuşuyordu. Soru 10: Normal sağlıklı ruh haline sahip insanlar böyle sesler duymazlar. Ancak daha önceki yazımda örnek verdiğim bir cihazla kişinin sesler duyması sağlanabilir. Ya da bir medyum bilinçli olarak duyabilir belki. Onu böyle bir şeyi yaşayana sormak ve normal olup olmadığını anlamak için yaşantısını incelemek lazım. Biz fikir yürütebiliriz sadece. En doğru teşhisi bu işin eğitimini almış doktorlar koyar. Soru 11: kendi düşüncelerini yükek sesle duymak da bana normal gelmedi. Akımızdan düşünceler geçtiğinde bu bizi rahatsız edecek kadar yüksek tonda değildir. Bu da bir belirti olabilir bence. Soru 12: bazen insan kendini diğer insanlardan farklı hissettiğinde ya da anlaşılmadığını düşündüğünde deliriyor muyum acaba diye sorabilir bu normal ancak olmayan sesler işiten ve olmayan görüntüler gören insan ben deliriyor muyum diye soruyorsa bu farklı bir durum. Yine bu soru ikisi arasındaki farklılığı ortaya koymuyor. Açıklayıcı değil. Yazınız ilginç geldi. Fikirlerimi paylaşmak istedim. Güzel paylaşımlarınızın devamını diliyorum.
Yaratılış destanı geldi aklıma nedense.
Chat noir in kiminle konustugunu bilen var mi?
Tehlikede görünüyor.
aboo bende 3ten fazla 6 çıktı. 5 de var. sıçtık.
yazıdan uzun değil mi yahu cevap, ne enerji.
üşenmedim chat noirin yorumu okudum. zaten orda patalojik olanlar aşikar yavrum ne yordun kendini o kadar.
Yum gözlerini kuşum,düşünme sebebini Aldırma,Nasıl geçtiyse şenliklerimizMatemlerimiz de geçer.. Günün birinde..Bu şiirin yayımlanmaması üzerine anladım ki, hafif şiiri yasaklamış. ardından aşağıdaki yazıyı yolladım onu da konsept dışı diye yayımlamadılar. Ala ben de burda yayımlar yeniden kovulmayı beklerim.. Çok oldu hafiften kovulmayalı.. Alışık değilim, satılık bir cariye gibi hissediyorum kendimi. Bu nikim en dayanıklı ikinci nikim oldu. Şöle bi hesap yaptım; Kovula kovula gide gele , kaybettiğim dolarlar had safhada..Tabi bu kaybettiklerim mesai arkadaşlarımın gelirlerine eklenmiş. Bu da ferahlatıcı bir unsur. Hasan beyefendinin cebine gireceğine yazanlar sebeplensin.. Hafif yönetimi tam zamanında meseleye el koymuştur. Öyle ya bu dümensiz avare gidişin sonunda Allah vermesin sızdırmaya başlayan bir götün namusunu kurtarmakta bir kerteden sonra zordur.. Gelirlerimi kaybetmeme sebep dilimin ayarı olmamasındanmış. Açık saçık yazıyormuşum. Yazılarıma götü ski taşa karıştırıyormuşum. İkibin altıdan beri böyle yazıyormuşum.Azıcık..edepli olsam başıma bunca iş gelmezmiş..Bu siteye bağlanan yazıp çizen onlarca insan bu ve buna benzer sebeplerle zorla gönderildi. Son zamanlarda yazılan yazılara bir kari sıfatıyla bakıyorum; Epikür bahçelerinden fırlamış bir yığın bahar çiçekleri, pıtırcıklar gibi çoğalıp yazı çizi diye şaşkın mırıltılar çıkarıyorlar inanılmaz bir cüretle.. Tıpkı bir embriyonun aşırı bir hararette zamansız ,hazırlıksız ve suni olarak ortaya çıkışı gibi..Burası civcivlerin olgunlaşma yeri değildir olmamalıdır.. Hal böyle iken, şiir’in yasaklanması meselesi ise tartışılması gereken bir mevzudur; Genç kardeşlerimiz bizlere kızdılar,sitemler ettiler ama bir arpa boyu yol da gitmediler.. Bu bloğun sahipleri önlerine gelen her şeyi yayımladılar biz de eleştirdik.. Ama bu gidişatı ıslah edeceklerine hepten kapattılar. Kapat mektepleri maarif diye bir derdin olmasın!. Burada yayımlanan şiirleri ayıklamak için nevrotik bir dehaya ihtiyaç yoktur. Hafifin editörleri eskiden olduğu gibi bu işi pekala yapabilirlerdi.. Bakalım bekleyelim, ilahların yeni emirlerini !
sakin sakin
aha manson şizofren çıktı, ayvayı yedik.Bir şizofrenle uğraşmak çok zor, doktora götür hocaya götür cinciye götür hastaneye yatır yok abi, hiçbirinin yardımı olmuyor.hep yandan yandan geliyorlar.
ivancım canları gidiversin cennete:))))
bence şizofren değilim de psikotik bozukluk filan olabilir. arada geliyo bana böyle gaipten gaipten.ayrıca beni türk cincihocalarına emanet ediniz.