bildirgec.org

şizofreni hakkında tüm yazılar

Soy beni, içim rahat

endop | 30 May 2011 14:25

Gece yarısı , yatağıma uzanmış esen rüzgarla dalgalanan perdeye bakıyorum. Yalnızım, her kıvrımında gıcırtılı bir yalnızlık gömülü olan risperdal haplarımdan bir kaç tane daha alıyorum. Perde dalgalanmaya devam ediyor.
Sonra sen pencerede beliriyorsun, tenin ayışığında parlıyor. Heyecanlanıyorum, korkuyorum . Yavaşça pencereden içeri süzülüyorsun, kıpırdamadan sana bakıyorum. Vücudun çok güzel ve sakin adımlarla bana doğru geliyorsun , elini uzatıp çıplak bedenime dokunuyorsun, kalbimin üzerine. Bir sıcaklık hissediyorum ve geçiyor bütün korkularım. Düşünemiyorum, bilemiyorum…

Sonu Tahmin Edilemeyen Filmler

pozitron | 20 April 2011 17:24

İzlediğim filmler arasında, sonunu tahmin edemediğim filmleri paylaşmak istedim. İzlemek isteyenler olabileceği için, bunların arasında en beğendiğim filmleri kısaca anlatmak istiyorum.

ORPHAN (EVDEKİ DÜŞMAN)

ORPHAN (2009) ABD, Almanya, Fransa, Kanada
ORPHAN (2009) ABD, Almanya, Fransa, Kanada

Film, şimdiye kadar izlediğim filmler arasında, sonuna en çok şaşırdığım filmdi. Filmi izlerken sonunun bu şekilde biteceğini tahmin etmek çok zor. Konusuna gelince; Kate (Vera Farmiga) ve John (Peter Sarsgaard), doğmamış çocuklarının ölümü nedeniyle sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunları aşmak için bir çocuk evlat edinmeye karar verirler. Gittikleri yetimhanede Esther (Isabella Fhurman) adındaki küçük bir kız onları çok etkiler ve onu yanlarına almaya karar verirler. Ama filmin afişinde de yazdığı gibi Esther’de bir sorun vardır. Zamanla Kate, Esther’in sevimli maskesi’nin altındaki gerçeği görür. Eşine ve çevresindekilere onun gerçek yüzünü göstermeye çalışır. Eğer izlemediyseniz gerçekten tavsiye edeceğim bir film.

Şizofren misiniz?

denizkar | 25 February 2011 11:08

PRIME Erken Şizofreni Tarama Testi, Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi doktorlarından Tom McGlashan, Tandy Miller ve Scott Woods tarafından geliştirilen, şizofreni tanısı koymasa bile kişilerin şizofreniye olan eğilimlerini tespit etmeye yarayan basit bir testtir. Siz de bu testi uygulayarak şizofreniye eğiliminiz olup olmadığını ölçebilirsiniz.

Aşağıdaki soruları yanıtladıktan sonra yazının sonunda testi nasıl değerdirlendireceğinizi okuyabilirsiniz. Orjinal test için (ingilizce) bu linki kullanabilirsiniz.

Şizofrenik

Katniss | 07 July 2010 14:42

Bir daha şizofreni temalı filmlere gitmeyeceğim.

Sinemayı seven biriyim ama öyle şu yönetmenin filmine gidilir şeklinde kapasiteye sahip olacak kadar seven biri değilim. Ama bu sevgi değil, cahillik di mi, ama olsun mühim değil zati, her şey zamanla olur, bir gün bu da olur.

Genelde de gittiğim filmler hakkında önceden yorum okumak ya da filmlerin içeriği hakkında bilgi sahibi olmak pek âdetim değildir. Çünkü genelde ya o şekilde hakkında önceden çok bilgi sahibi olduğum filmlere gidemiyorum, kısmet olmuyor ya da gittiğimde biraz hayal kırıklığına uğruyorum. Bazen eleştirmenlerin anlattığı olumsuzluklar bile benim ağzımı sulandırabiliyor, görüntü aşığı biri olarak. Hayal kırıklığına uğramam güç olsa da oluyor bazen.

boş duvara donuk tebessüm

astral | 17 March 2010 10:47

Ne zamandır konuşmuyordu. Kimse onu konuşturamadı, o gittikten sonra, yani onun pencereden atlayışını gördükten sonra…

Durduğu yerde sallanıyor ve bir de aynı noktaya bakıyordu. Bazen onu görüyormuş gibi birden tebessüm ediyordu boş duvara, sonra konuşmaya başlıyordu durgun daha doğrusu donmuş gözbebekleriyle… Sakin ve çok içten/ sanki bir mahzenden gelen sesiyle bir şeyler söylüyordu ona, belli belirsiz. Görüyordu belli ki, ya da o gördüğünü sanıyordu. Anlatıyordu ona, ne denebilir ki…

Bir tek ona anlattığı kelimeleri vardı. Odasına girdiğimde, yine aynı noktada sabitlenmiş bakışlarıyla, kollarını kendine sıkıca sarmış ve eğilip sallanarak hatta kendinden geçerek, gene söyleniyordu. Geldiğimi fark edemiyordu. Hiç birşeyi fark edemiyordu. Durdum kapıda, yasladım kapının eşiğine… Bir yanağında yangın bir yaş süzülüyordu sessiz ve belirsiz. Belli ki, çok seviyordu ama ne yapılabilirdi ki… Artık ne sevgilisine ne de bu mırıl mırıl konuşan artık başka bir dünyada yaşayan kadına; ulaşmak mümkün değildi, anladım…

Ama o kadın benim ablamdı ve başka bir yangın vardı, ona yanımdayken dahi ulaşamamanın yangını… Yanağımdan bir yaş süzüldü. O, ne beni ne yaşı fark etti. Doktorlar tüm bilmişlikleriyle şizofreni deseler de, şu an duyduklarım ne kadar mantıklı dökülüyordu onun dudaklarından… Dinledim sadece…

‘Suskun yollar tarihçesi olur ki zaman, içimin suyuna ayna tutar.

günah çıkartma

kahramancayirli | 02 June 2009 13:32

Sinepil, pilli’nin en sevdiğim kısımlarından biri. Sinema, filmler, oyuncular, yönetmenler,.. velhasıl sinefiller ya da herhangi bir film izleyicisi için çok hoş. Sinepil benzeri bir edebiyat oluşumu açılsa çok verimli ve keyifli olabilir. Hafif’te kimi yazar-okurlar kitap eleştirilerinden, amatör şiir, deneme, kısa öykü çalışmalarından yer yer rahatsızlar. Haklılar belki de, sinepilvari bir edebiyat sitesi olsa, biz de orada kendi çöplüğümüzde ötsek, şiirler, şairler, yazarlar, edebi ürünler gırla gitse… Tabii yine editoryal bir çift gözün rehberliğinde, güzel olmaz mı?
Bu, günah çıkartma kısmıydı diyelim. Yine okuduğum bir kitaptan söz edeceğim: Sibel Torunoğlu – Travesti Pinokyo. Kitabın yazarına yıllar önce şizofreni teşhisi konmuş, yazar değişik bir metin kaleme almış, karakterler bulanık, olaylar bulanık, mutlaka alın okuyun diyemem elbet ama böyle de bir kitap var, haberiniz ola, diye..
Sırada Eddie Little – Cennette Bir Gün Daha var. Yine malum, Ayrıntı Yayınları, malum, Yer altı Edebiyatı serisi. Normalde 20 tl olan kitabı İzmirde bir kitapçıda 4 tl görünce hiçbir şeyine bakmadan aldım, bakalım o nasıl çıkacak. Kitap okurken yayınevlerini tanımak, onlara güvenmek, güzel bir his..
Sibel Torunoğlu’nun Tımarhane Günlüğüm diye bir kitabı daha varmış. O da ilginç bir okuma sunabilir insana. Edebiyat dediğiniz değişiklik içermeli zaten, değil mi?

Şizofreni ve görsel algı

denizkar | 12 April 2009 10:28

Bu imaj maskenin önü mü yoksa arkası mı? Şizofrenler biliyor. Fotoğraf: Thomas Papathomas
Bu imaj maskenin önü mü yoksa arkası mı? Şizofrenler biliyor. Fotoğraf: Thomas Papathomas

Bir maskeye karşıdan bakarak önüne ya da arkasına baktığınızı söylemek tahmin ettiğinizden çok daha zor olabilir. “Oyuk maske” efekti olarak adlandırılan etki yüzünden insan beyni algıladığı imajın iç bükey mi yok dış bükey mi olduğunu ayırt edemez.

Ama ilginç bir şekilde herkes maskenin şeklini anlamakta zorlanmamaktadır. Yeni araştırmalar göstermektedir ki, şizofrenler bu efektten etkilenmemektedir. Sonuç olarak bu illuzyon şizofreni tespitinde yeni bir test olanağı sunmaktadır.

Akıl Oyunları / A Beautiful Mind…

| 19 February 2009 17:16

Yönetmen : Ron Howard
Senaryo : Akiva Goldsman, Sylvia Nasar (Kitap)
Oyuncular: Russell Crowe (John Forbes Nash Jr.), Jennifer Connelly (Alicia Nash), Ed Harris (William Parcher), Christopher Plummer (Dr. Rosen), Adam Goldberg (Sol), Paul Bettany (Charles)
Görüntü Yönetmeni : Roger Deakins
Müzik : James Horner
Tür : Romantik – Dram
Yapım : 2001, ABD.

Hollywood sinemasının tahmin etmediğiniz yerde, bir anda sunabildiği ve yine Hollywood’a özgü mucize bir film örneği; Akıl Oyunları(A Beautiful Mind). Bir hikâyeden, toplum için müthiş bir film yapmak, herhalde yine iyi bir aklın işi olsa gerek. Daha çok komedi filmleri ile tanınan yönetmeni Ron Howard’ın gerçek bir öyküyü anlatan kitaptan, muhteşem ve bir o kadar da ilgiyle izlenecek türden bir film çıkarması, fazlaca övgüye layık kılıyor. Filmin başından sonuna kadar akıl gücünü kurgulayan kompozisyonuna hayran kalmamak mümkün değil.

Yaratıcılık ve Psikiyatrik Bozukluklar Arasındaki Bağlantı

denizkar | 26 December 2008 12:21

Yaratıcılık ve Psikiyatrik Bozukluklar Arasındaki Bağlantı Antik çağlardan beri insanlar yaratıcılık ve psikiyatrik bozukluklar arasında bir bağlantı olabileceğini düşünmüştür. Peki gerçekten “deli profesörler” en acaip buluşları yapar, “şizofren ressamlar” en soyut sanat eserlerini üretir? ya da yenilikçi bir tasarım yapmak için biraz kaçık olmak mı gerekir?

Psikopatolojik ve nörolojik bozukluklarla yaratıcılığın karakteristik özellikleri arasında benzerlikler bulunmaktadır. Bipolar bozukluk,demans,dikkat kaybı bozuklukları, epilepsive şizofreni ayrı ayrı yaratıcılık ile karakteristik anlamda benzerlikler gösterse de, bu ilişkiyi kesin olarak kanıtlayabilecek bilimsel bir kanıt yoktur. Acaba bu ilişki bir neden-sonuç ilişkisi mi yoksa gerçekten direkt bir ilişki var mı?

1.bipolar bozukluk ve yaratıcılık kaynak:http://serendip.brynmawr.edu/exchange/node/1768

1949’da alman sanatçılar ve aileleri üzerine yapılan bir araştırmaya göre bipolar bozukluk ve yaratıcılık arasında tanımlanabilir bir ilişki vardır. bunun nedeni hem bipolar bozukluğun hem de yaratıcılığın genetik olarak nesilden nesile geçmesi olarak gösterilmiştir. bu ailelerde, genetik izolasyon nedeniyle gelecek nesillerde hem yaratıcı olup hem de bipolar bozukluk taşıma oranı yükselmektedir. yazarlar üzerinde yapılan başka bir araştırmaya göre, yazarların yüzde 80’i ciddi duygu-durum bozukluğu yaşamaktayken bu oran genel olarak topluma bakıldığında yüzde 30’da kalmaktadır. bir diğer çalışmada manik-depresif kişilerin yaratıcılık üzerine yapılan testlerde kontrol grubuna göre daha başarılı olduğu tespit edilmiştir.

van gogh, bipolar bozukluk hastasıydı
van gogh, bipolar bozukluk hastasıydı