Paramparça bir hayatım vardı…Dağılmış duygular yıkılmış hayaller.Umutsuzdum,boşvermiş ve mutsuz…Yavaş yavaş girdin hayatıma,Kırıklarım topladın,dağılmış duygularımı,yıkık hayallerimi,gömdüğüm umutlarımı,Yeniden yeşertti içimdeki beni…Arkadaşımdın,dostum,sırdaşımdın sen benim.Farketmeden sevdam oldun…O karanlık,umutsuz dünyamdan çıkardın beni,Kış gününde ölesiye üşürken,Güneşim oldun bahara kavuşturdun…Dostum,sevdiğim,herşeyim iyi ki kalbimde benimlesin.Aşkın böylesini yaşayabilmek, hayatta büyük yalnızlıklarla boğuşurken, böylesine ansızın aşka tutulmak,o aşkı dolu dolu yaşamak.Sanırım hepimizin,aşkı seven herkesin tek dileği olurdu.İnsanı bu yaşanası dünyada, zorluklar karşısında ayakta daha güçlü durmasını sağlayan,aile arkadaş olsa bile,içimize kalbimize kattığı o tuhaf güçle bizi daha olumlu, daha mutlu, daha dayanıklı yapan, yapacak olan aşkı sevdayı bulmak o kadar zor olamamalı.
yorumlar
şimdi hafif ahalisi chat noir arkadaşımız sınıf arkadaşlarınıda çağırmış hafife derlermi? bilmem. ben eleştirmek için söylemedim zaten daha iyisini bende yazamıyom
aşkı boşverin önemli olan sevebilmek aşk bir anlık ama sevgi sonsuzdur, kıskançlık üzerine yazılan yazı daha iyi geldi sanki
aşk kısaca doping. tabii, sonrası malumm