bildirgec.org

Tıkla ve Kazan

cmelancholia | 29 September 2009 13:33

Tıkla Kazan yeni bir Türk puanla para kazanma sistemi. Sistemdeki reklamlara tıklayarak puanları kazanıyorsunuz ve 100 Tl lik puana ulaşınca parayı ister hesabınıza istiyorsunuz, isterseniz puanınızla siteden hediye talep ediyorsunuz. Ama hediyeler büyük hediyeler 🙂
plazma tv, play station-3, laptop, kamera…
üye olmak için burayı tıklayabilirsiniz…

ASP ile Dosya Yolunu Gizleyerek Download Ettirmek

kartonkafa | 29 September 2009 13:20

Asp ile dosyaları gizleyerek download ettirme işlemi ne işimize yarayacak diye soranlar için hemen açıklayalım. Dosyalarımızın diğer siteler tarafından link verilerek sömürülmesi ve Bandwith’imizin boş yere harcanmaması , yada para ödeyerek üye olmuş yada hizmet satın almış kişilerin download hakkı olması ve dosya yolunun gizlenerek diğer kullanıcıların dosyaya erişememeleri için kullanılabilir.

Aşağıda vereceğim örnekte dosyalar dizinindeki doysa.zip dosyasını rastgele bir isimle adlandırarak ziyaretçimizin download etmesini sağlayacağız.

Fcebookun yeni eğlencesi Brain Buddies

badreal | 29 September 2009 12:56

facebookta arkadaşlarınızdan gelen aktiviteler arasında görmeniz muhtemel olan Brain Buddies artık çoğu kişinin gözde oyunlarından birisi. Oyun arkadaşlarınızla zekanızı yarıştırmanıza dayalı,e tabi hal böyle olunca sizde arkadaşlarınızda hırslanıp arkadaşınızdan daha ağır bir beyine sahip olmak için çabalıyorsunuz.

Brain Buddies
Brain Buddies

Oyunda birbirinden zevkli oyun seçenekleri bulunmakta,*mantık,*hafıza,*hesaplama ve * görsel olarak 4 kategoride puanlar topluyorsunuz.

kategoriler
kategoriler

Daktiloya çekilmiş şiirler : Nilgün Marmara

kahramancayirli | 29 September 2009 12:38

Daktiloya çekilmiş şiirler

Kahraman Çayırlı

turkish-lit.boun.edu.tr adresinden alınmıştır.
turkish-lit.boun.edu.tr adresinden alınmıştır.

Zor, kaya gibi şiirler yazmış Nilgün Marmara 13 Ekim 1987’de aramızdan ayrılmadan önce. İlk basımı 1988 yılında Şiir Atı Yayınları tarafından yapılan “Daktiloya Çekilmiş Şiirler”i okuduğum diğer şiir kitaplarından farklı bir yere koymam bu yüzden. Okudum sakince, okudum okudum ve kitabın 97. sayfasına geldiğimde fark ettim ki bu bir ölüm kitabı; ölümler, ölmeler, cesetler kitabı. Ölümün bir şiir dosyasını nasıl sardığını, tek bir çağrışımla da olsa şairin kalemine nasıl dolandığını görmek için ayıkladım ölümleri Marmara’nın dizelerinden. Ölüm kokusunu kitabın orta yerinde aldığım için ölüm takibi de 97. sayfadan başlasın istedim:

milliyet.com.tr adresinden alınmıştır.
milliyet.com.tr adresinden alınmıştır.

Savrulan Beden (s.97) şiiriyle başlıyorum şairin ölümü çağırma tanıklığına. Hemen sıradaki şiir Kuğu Ezgisi’nin daha ilk dizesinde şiirlerini, kuğuların ölüm öncesi ezgilerine benzetiyor ya da öyle tanımlıyor. Şairin “ne zamandır ertelediği her acı (s.99)” çıt çıkarmaya başlıyor artık!Sonra ölümün farklı yüz ve seslerine rastlamaya devam ediyoruz. “Bu bezgin şafakta ölümün kokusu dağılıyor (s.100)”. 101. sayfada da “Anında; hepsi ölüydü” diyor şair. Ölüsüz, ölümsüz sayfayla karşılaşmayacağını hissediyor artık okur.“Kanı ürkek çocuk,bir çift pabuç bırakıyor,Tek bir ölüm için.” diyor 1982 yılının nisan ayında “Çocuk” adlı şiirinde.Sıradaki şiir “Fotofobi” hiçbir ölüm ya da ölüden bahsetmeyince (ki aslında “örtünce karanlığın / sonsuz olanağını” dizeleri çeşitli okumalara açık bana kalırsa) artık şair rota değiştirecek diye düşünüyorum. Ta ki sayfayı çevirip Aile (s.104) şiiriyle karşılaşana kadar. Şiir ölüm sözcüğüyle başlıyor (Ölüm dönmüş eve / …) !Aile şiiri, Ağustos 1982’de yazılmış. Aile’den Nisan 1984’te yazılmış “Cam Kelepçeye Evet” şiirine dek ölü yok, ölüm yok. Ama ismi olmayan s.115’teki şiirin son dizesi “ben ölümünden yad’a…” olunca, bahsetmemiz gerekti. Ve sayfayı çevirince Çıkrık şiirinin son dizesi: “Su, ölene kadar (s.116) ! Sonra bir martı kanatlarında dünyanın cesedini taşıyor (s.118). Hemen peşinden “Sevgili küçük ölüm” diyor 1984 Ekiminde yazdığı Güve şiirinde (s.120).Islak bir kedi kendi ölümünün gölünde, suyun gözünü bulamıyor bu kez (s.123). Hayvan Güldü adlı şiirinde ise şair bakın ne diyor: “Yerde bir kuyruk: ortasındayız, tepside ölüm (s.129) !

Ölü doğmuş fareler pembeliği…

Mülteci Uzaylıların Hikayesi: “District 9”

kotaman | 29 September 2009 12:36

Belgesel tadında, amatör ve gizli kamera kayıtları kullanılarak renk katılmış, imdb‘ye hızlı bir giriş yapmış sıradışı bir bilimkurgu dersek az bile demiş oluruz. Güney Afrikalı genç yönetmen Neill Blomkamp ilk yapımcılık tecrübesinde sınırlı bütçeyle olağandışı görsel efektler kullanarak bilimkurgu tarihinde hiç değinilmemiş bir konuyu ele almış “Ya uzaylılar bize muhtaç kalırsa?”

1982’de Güney Afrika’nın en kalabalık 2. şehri olan Johannesburg semaları devasa boyuttaki uzay gemisine ev sahipliği yapmıştır. İnsanlar önce korku ve telaşla yaklaşarak havada asılı duran gemiyi uzaktan incelemişler, sonra da içine girmeye karar vermişlerdir.

en iyi 39 firefox eklentisi (her kategoriden 3 tane, en çok oy alanlar)

guttsay | 29 September 2009 12:27

Bu yazıda resmi eklenti sitesinde bulunan her kategorideki en çok oy alan 3’er eklentiyi paylaştım. eklentilerin hepsi firefox 3.5 ile uyumludur.

Alerts & Updates (uyarılar & güncelleştirmeler)

pray times
pray times

Appearance (görünüm)

  • New Tab King: yeni tab açtığınızda kullanışlı kısayollar geliyor. (en çok ziyaret edilen siteler, yeni kapalılan sekmeler vb.)
  • NoSquint: görme zorluğu yaşayanlar için metin, resim yakınlaştırır, arka plan rengi değiştirir.

Firefox 3’e özel Hızlandırma Ayarları

burc | 29 September 2009 12:02

Firefox ilk çıktığında çok hızlı bir tarayıcıydı. Yeni nesil programlama mantıklarıyla bunu sağlayabilmişlerdi. Fakat böyle olunca ekstra özellikleri eklemek için de fırsatlar çıkmaya başladı. Hızla kullanımı artan eklentiler (add-ons) yüzünden hızlı olan firefox gözümüzde yavaşlamaya başladı. Ayrıca zamanla artan “ajax” metotları da tarayıcılara çok fazla yük bindirmeye başladı. Aslında en önemli performans sıkıntıları ajax çağrılarından kaynaklanıyor.

DEĞİŞİK BİRŞEYLER İŞTE

il mare | 29 September 2009 11:32

ne hoş melodi

Nedensiz ve iyi hisler sirkulasyonunun içerisindeyim şu an belli,cereyan yaptı aşağıdan döne döne gelip beni bulan hava,açık antenlerim çünkü;kalkıp kapamak ve bu rüzgara bir son vermek lazım..Ama yoo.. Böyle iyi..Yüzüme yüzüme vursun o hava,araya bir şey sıkıştırayım ki ama;aniden çarpıp ses çıkarmasın kafama kafama…

İngilizce kelimelerin içine dalmış olmam mı türkçe kelimelerin değerini bildirtip farkındasızca,yazı yazmamı sağladı,yoksa uzun paragraflara artık daha kolay anlam yükleyebildiğimi görmemin heyecan ve mutluluğu mu,artık mutluyken de yazıyor olabildiğimi bir kez daha vurgulatmak için beni ekranın başına oturttu hiiçç bilemiyorum ama…. Her zamanki gibi,nedenleri çok sorgulamadan sonuca varıyorum;işte şu an burdayım ve yazıyorum.

Binlerce Vektörele Ulaşın

theademix | 29 September 2009 11:14

vektör
vektör
heroturko
heroturko

Vektörel binlerce kaynağa buradan tek tıkla ulaşabilirsiniz.Sitede milyonlarca vektörel çizim mevcuttur ayrıca hazır her konuda ve şekilde döküman
bulabilirsiniz. Bulduklarınızı indirmek için siteye üye olmanız gereklidir.Buradan hemen üye olup istemediğiniz kadar dökümana anında ulaşın sitede ayrıca Vectors ,Stock Images CD’s ,RF Images ,Photoshop,3D Models ,Art Images,Portfolios,Fashion,Software,Ebooks ,Footages,
SoundMusic,Fonts,Magazines ,IconsPlugins,Templates ,Tutorials ,Wallpapers gibi dökümanlarda mevcut size gerekli dökümanı bulmak için search kısmına aradığınız objenin ingilizcesini yazarak aratabilirsiniz. Tasarımcılar için müthiş bir kaynaktır.Bu siteye göz atmanızı öneririm.

Background , Shape , Texture ,Icon gibi tasarımlarınızda kullanabileceğiniz ücretsiz vektörel grafik sunan site adreslerine buraya ve buraya ayrıca şuraya bakabilirsiniz.

Kasırgalar

pilli pati | 29 September 2009 10:26

Doluyorum yeniden… Çok yakın, hatta herşeyin olmasına neredeyse beş var! Bu kadar boş bulunman sana hiç yakışmıyor. Şifreleri çözdükçe herşeyin birer birer fişini takıyorum. Işıldıyor ortam. Nasıl da aydınlanıyor! Görüyorsun ama gözlerini yumuyorsun, görmezden geliyorsun. Farkındayım. Benim fişimi takmadığın için oluyor bütün bunlar. Enerjinin önünü tıkadığın için oluyor. Alışmış yollarını rüzgarların, kesmeye çalıştığın için oluyor. Önüne set çekmeye çalıştığın fırtınalar, kasırgalar… Susarak, sinerek, unutturmaya çalışarak!