bildirgec.org

neden dubai towers?

moroccom | 25 October 2005 11:09

istanbul büyükşehir belediyesi ile dubai international properties isimli birleşik arap emirlikleri kökenli bir gayrimenkul şirketi istanbul’a dünyanın en büyük kulelerinden biri olacak yapıyı kazandırmak için anlaşma imzaladılar. ancak kafama takılan bir nokta var. proje çok güzel ve hoşuma gitti ama neden ismi dubai towers oluyor güzel bir türkçe isim bulunamaz mı? bence istanbul büyükşehir belediyesi bu konuda bir defa daha düşünmeli. ne dersiniz…

“Kar”haneci İlahiyatçı !!

Concordato | 25 October 2005 11:04

Kırk yıl düşünseniz,bir ilahiyatçının başlattığı tartışmaya bir mizahçının son noktayı koyacağı aklınıza gelir miydi?

Birkaç sene önce balığı “kurban”dan sayan,Takvim gazetesindeki köşe yazısında genelevdeki para alışverişine “nikah”tır diyen kerameti kendinden menkul ilahiyatçımızdan ben bu sene de bir bomba bekliyordum açıkçası..Ama bu kadarını beklemek ne mümkün..

“Orucunuzu cinsel münasebetle açabilirsiniz” demiş yüce zat..İnsanlara televizyonda soruyorlar..Tepki herkeste aynı..Akşam pidesini almış evine yollanan İstanbullular olağan refleksle kameraya gülümsüyor ve ‘şakacı’ Çetin Bey’i arıyor.

lazcanın kitabını bile yazmışlar.

nu | 25 October 2005 01:55

laz kültürü ve lazca hakkında çok kapsamlı bir yapmışlar. karadeniz türkülerinin en güzel örneklerini de müzik başlığı altınca yayımlıyorlar. ayrıaca, toprağı bol olsun kazım koyuncu’nun da 1995’te nurseli idize verdiği bi röportaj da var bu bölüm içinde

homo ludens : ena mena dosi, dosi safran bosi

mishkin | 24 October 2005 23:08

genişleyen sektörel haller futbolu beklenmedik biçimlere evriltir ki albert camus gibi ahlaka dair her şeyi futboldan öğrenen insanlara “canımmm pek de safmışşş” densizliğiyle bakıp geçeriz.zira topun hala hangi köşeden geleceği belli olmasa bile, top feci halde yuvarlaklaşmıştır ve sanırım, kimin oynadığına dair kafalar çok karışıktır.hani bir noktaya kadar ölmeye gelen taraftar olarak tuttuğunuz takımı ölesiye desteklersiniz de iş bahis oynamaya gelince akıl keseden yana çizer rotasını.para ummadan ölmeye ölmeye ölmeye gelen taraftar,futbolun’peripeteie’sini, ‘hamartia’sını,her şeyden önemlisi ‘katharsis’ini kazanç ibresinden yana döndürmüştür.koronun sağduyulu sesi gitmiş,koro yerini; tuhaf cambazlıklar yapan güruhlara bırakmıştır(fazla panik yaptım galiba).tablo bu kadar karamsar değil elbette.çünkü heyecan olduğu yerde duruyor. sektörde para eskiden beri de vardı ve çoktu;bizzat kendim transfer ücretlerinden dibimizin defalarca düştüğüne şahit olmuş,oyuncunun parası zügürt izleyiciliğimin çenesini çokça yormuştu(“üreten biz kazanan da biz olacağız” gibi sosyal adalet yanlısı bir durum da çıkmaz ki burdan).tuttuğu takımın yenileceğini bile bile hala bahis alanlarında takımına misli oynayıp heyecanını katmerleyen fevkalbeşer donkişotlarımız neyse ki halen var…ama nereye kadar sevgili günlük.taraftarlık, seyrini değiştiriyor bahisten sonra, “yensen de yenilsen de gönlüm hep sende” nostaljik bir söylem olarak mazideki yerini alacak. “ölmeye ölmeye ölmeye geldik” iddiası ile bayrakları ve rengarenk taraftarlıklarıyla tribün görkemine bezenmiş yekvücut,yekâvâz ve yeksan kalabalık: çok etkileyicidir… ve ister istemez soru sordurur:oyun nerde oynanır:sahada mı tribünde mi? ortama mabet muamelesi ne kadar anlamlıdır bilmem ama futbolun büyüsü ve tragedyası belki de budur:seyircisi de oynar!ve seyircisi de en az izlediği “oyun -kadar- irrasyoneldir”. taraftar oyunun izleyicisi olmaktan çok oyunun kendisi olur…yani santra vuruşuyla başlayan oyun tribünlerde biter…ya da bitmez…biteviye olur…mütemadi olur…bedbaht olur vs. futbol seyircisi olarak bana en az sahadaki eylemlilik kadar tribünde şiddete dönüşmeyen temaşa da oldukça sempatik ve kayda değer gelir…kalabalığın ezici olmayan gösterisi, sahadaki oyunun dışında ama ordaki oyunu güzelleştiren ve görkemli kılan bir “dışoyun” gibidir.futbol eskiden masumdu demek biraz safiyane bir bakış olur sanırım.belki de hiç bir döneminde sadece futbul ya da sadece oyun olmadı futbol.Lakin bahisten sonra taraftar, takımının değil paranın ve kazancın tarafına geçecek gibi geliyor bana.