zihninizi izleyin
Zaman zaman hafif ortamında kişisel gelişim yönünde yazılar yazdığımı bilirsiniz. Bu tip yazılarımın özünde, zihinsel tuzaklar ile hayatımızı nasıl zehir ettiğimizi gözler önüne sermek yatıyor. Zihinsel tuzak deyince aklınıza bir çok şey geliyor olabilir belki de hiçbir şey gelmiyordur. Aklınıza gelenlerin bazılarının zihinsel tuzak olup olmadığını bilebilmeniz için, zihninizi gerçekten izleyebilmeniz gerekir. Eğer zihninizi izleyemiyorsanız zihninizi izleyen her hangi birinin,bir fikrin bir ideolojinin bir inancın kurbanı olursunuz da haberiniz olmaz. Bu ne anlama geliyor? Bunun ne anlama geldiğini öğrenmeniz için yazının devamını okumanızda fayda vardır.Zihinsel tuzakların en başında varsayımda bulunmak yatar. İnsanların neredeyse tamamı bu zihinsel tuzağın esiri altındadır. Esiri altında olduğunu bilmediğinden başarısız bir hayat, tartışmalardan zaferle ayrıldığını düşünüp kendi kendini kandırdığı bir hayat ve yine bu tartışmalardan dolayı kalbini kırdığı, küstüğü ve düşman olduğu insanlarla problem yaşadığı bir hayat kendini bekler. Başarısız toplumlar ve başarısız insanların özünde saçma sapan ideolojilere ve inançlara körü körüne bağlılık yatar. Bunun da tek bir sebebi vardır. Varsayımda bulunmak.
Kavgaların özü: varsayımda bulunmak
Varsayımda bulunmanın ne gibi bir zararı olabilir? Örneklere geçmeden önce bunun kısa bir açıklamasını yapalım. Varsayımda bulunmanın en büyük zararı bir yalana inanmak ve başkalarını da bu yalana inandırmaya çalışmaktır. Varsayımda bulunan insanın en büyük zaafı inandığı şeylerin şeksiz şüphesiz doğru olduğunu kabul etmesidir. Bu kör inanç öylesine gözünü köreltmiştir ki aksi durumdaki belgeler ve somut deliler bile bu saçma inancı kurbanın kafasından atmaya yetmez.Her türlü somut delil, örnek, şahit, olay,bilgisayar kaydı,kamera kaydı, telefon görüşmesi, cinayet,zanlı vuku bulduğu halde hala Ergenekon diye bir örgüt yoktur gibisinden bir inanç, varsayımda bulunmanın nasıl bir zihinsel tuzak olduğunu göstermiyor mu? Bir tarafta somut deliller, diğer tarafta ise kendi fikriyatının aleyhinde olduğu için o şahsın varsayımları. Varsayımda bulunmak, bir inanca körü körüne mesnetsiz bağlanan şahsın artık karakteri haline geldiğinden, aksini her ispat edişinizde kendisi başka bir varsayımla haklı çıkarmaya çalışacaktır. Bu da başka bir zihinsel tuzağın ürünüdür. Akıl haklı çıkmak ister tuzağı. Akıl haklı çıkmak ister tuzağına bizi asıl konumuzdan koparacağı için hiç girmiyoruz. Bu tip şahıslarla tartışırken size şimdi öğreteceğim bir taktik oldukça işinize yarayacaktır. Öncelikle varsayımda bulunduğunu ve isnat ettiği konuya ait somut bir delil isteyin eğer başka birilerini örnek gösteriyorsa başka birilerinin varsayımları ile hareket ettiğini söyleyin eğer hala ispatlayamıyorsa ve bu inancında devam ediyorsa sizde onun fikrinin tam tersi bir varsayımda bulunun ve bunu kendisine belirtin. Şöyle söyleyin; “Sen bu konuda böyle böyle söyleyerek varsayımda bulunuyorsun bende şöyle bir varsayımda bulunuyorum o zaman” Bu durum o şahsı düşünmeye zorlayacaktır. Düşünmeye başlamak ise güzel bir harekettir.
varsayım
Kişinin nasıl varsayımda bulunduğu, buna nasıl inandığı ve çevresini inandırdığı, kendisinin ve başkalarının hayatları nasıl varsayımda bulunarak zehir ettiği ve varsayımda bulunmaktan nasıl kurtulacağını yazının ikinci bölümünde anlatmak istiyorum.
yorumlar
http://tr.wikipedia.org/wiki/Yalan http://www.felsefeekibi.com/site/default.asp?PG=386Yalan ile varsayımı aynı kefeye koymuşsun sayın tachyon, kafam karıştı. Linkleri bir okur musun lütfen.
Ne bu şidet kardeşim. daha sana bir çift söz etmeden beni karşına almak istemenden şaşırdım… önyargından bir kurtul da konuşayım…Ama şunların üzerinde bir düşün isterse:”Varsayımda bulunmanın en büyük zararı bir yalana inanmak ve başkalarını da bu yalana inandırmaya çalışmaktır. “””Yalan, herhangi bir kişi, topluluk veya kuruma, yanıltmak amacı güdülerek yapılan rol veya doğru olmayan herhangi bir ifadedir. “””…1. (Matematikte ve mantıksal çıkarımlarda) Mantıksal sonuçlar çıkarmak üzere öndayanak olarak önesürülen önerme ya da önermeler birliği.2. (Deneysel bilimlerde) Belli bilgilere olanak sağlamak, bağlantıları anlaşılır kılmak, olayları açıklamak üzere geçici olarak konmuş bilimsel öneri; olayları geçici bir açıklama biçimi; ama ancak deneyle yöntemli bir biçimde denetlendikten sonra geçerliliği kabul edilebilir.3. Düşünmenin temellendirilmesi olarak varsayım: Düşünmenin, herhangi bir konuda ileri sürdüğü bir savı tanıtlamak üzere koyduğu öndayanak. (Bu anlamda Yeni Kantçılardan Cohen ve Natorp’ta düşünmenin temel ilkesi, temel yöntemidir.) (TDK)Bilimsel bir yasayı meydana çıkarabilmek için bir olgular dizisine dayanılarak temellendirilmiş, doğrulanması gereken bilimsel sanı. (O.H.)Bilimsel varsayım, tanıtlanmış bir olgular dizisiyle temellenir, var olan tüm öteki bilimsel olgularla da uyum içindedir ve doğrulukları kesinleşmiş bilimsel bilgilere ters düşemez. Bu nitelikleri taşımıyorsa, bilimsel varsayım değildir. Bir varsayımın …”
özel olarak son 40 günde, genel olarak e-muhtıra ve mitinglerden beri ulusalcı ve kemalistlerde görülen vakıa. bazı kemalistlerin atatürkçülük maskesi altında bazı kemalistleri öldürdüğünün ortaya çıkması, bazı ulusalcıların gene atatürkçülük maskesi altında memleketi rusyaya peşkeş çekmek istemesi sonucunda ortaya çıkan travma. atatürkçülerin meleklerden daha temiz ve nezih olduğuna şiddetle inanan ve herkesi buna inandırmak isteyen bazı kemalistler ve ulusalcılar olan biteni açıklamakta güçlük çekiyor, kendi kendini kandırmak için olmadık yalanlara başvuruyorlar. sonrasındada “bu insanlar baştan berimi böleydi, sonradanmı oldu” sorunsalı ortamı yoğun sis bulutu gibi kaplıyor. buda güncel 1 ördek.çok somut oldu lakin çok soyut olmasından iyidir. yazıda soyut boyutu yeterince açıklanmış zati, güzelde olmuş.
Ben hala elektriğe para ödüyorum:)
“Tuzak”, engel mi yoksa döngüsel bir tutulma m? konu zihin ise zamanla bağıntılı olarak en korkutucusu uzun süre yanılmaktır belki “Aldanmak”, bir kere aldananın savunma mekanizması her insanda olduğu gibi üzerine düşünülmez ise ilkel kalacaktır ve sonuç öngörülebilir bir bilerek aldanma hadisesinetabi kalacaktır, gönlünü ferah tutmak hiç önceden hayal edilmemiş olanın verdiği sevinç dolayısı ile üzüntü durumundan kurtulmuş olur. Ancak paranoyalara açık bir kapı insanın zamanla çıldırması için gerekli hem zemini hazırlar. Duygusal kabul edilen durumlar çok güçlü ve yoğun düşünce öbekleri olmakla birlikte zamanla kurdukları hafıza-hormon-kültür bağlantıları farklı frekanslarda işlenirse ancak ortak bir noktaya ve sonuca gidilebilir ve bu bizim vecd haline geçerek (bu işlemler farklı zaman aralıkları üzerinde aynı anda çakışır) hislerimizi açığa çıkarır.dip not; bu benim yorumum kafadan söyleyeyim, yani bu şekil düşünüyorum…Çıkarımım ve aynı doğrultuda varsayımım tuzak kelimesi ile taban tabana zıt. Olayı tehlikeden çok korkuya bağlıyorum, yetersizlik hissi belki… Bu sürmenaj yahut ağır zihinsel yorgunluk hissi.Bunun kaynağı uyumanın zhinsel bir temaşa ve uçuş olduğunu zihnin çok farklı frekanslarda gidip gelirken aynı anda varolan dünyayı nasıl simüle ederken sadece bundan dolayı (düşünmek için) tasarlanan bir oluşumun dinlenebildiğini anlayabilmekten geçiyor.
Ezcümle, ben varsayıyorum eğri mi ediyorum, tuzağa mı düştüm?Bunun adı özgürlük mü?”Düşünce”.
Varsayalım ismail (:
:))