bak işte,zehirli örümceğin mağarasıdır bu!görmek istermisin kendisini?işte asılı ağı;dokun da titresin.
işte geliyor kendi isterğiyle;hoş geldin zehirli örümcek!kapkara duruyor sırtında üçgeninle alametin;ruhunda senin ne olduğunu bilirim ben…

intikam vardır senin ruhunda;ısırdığın yer siyah kabuk bağlar;intikamıyla zehirin baş dönmesi verir ruha!
böyle sesleniyorum size değinmece ile,ey ruha baş dönmesi verenler,ey eşitlik vaizleri!zehirli örümceklersiniz bence siz,sinsi sinsi kin besleyenlersiniz..
ama yakında saklandığınız yerleri çıkaracağım ışığa;onun için gülüyorum yüzünüze karşı yükseklikler gülüşümle…
onun için yırtıyorum ağzınızı ki,öfkeniz sizi yalan mağaranızdan dışarı çıkarsın ve adlet sözünüzün ardındaki kininiz ortaya çıksın..
zira,insanın kinden kurtulması_en yüksek umuda köprü budur bence,uzun fırtınalardan sonraki gökkuşağı bu…

babanın gizlediği şey,oğulda çıkar açığa;ve çok kez babanın açıklanmamış sırrını buldum ben oğulda..
esinli kişilere benzer onlar..fakat esinleyen onları kalp değil_kindir..ve nice ve soğuk oldukları zaman,ruh değil,hasettir onları ince ve soğuk yapan..
bütün sızlanmalarından kin yansır,bütün övgülerinde garez vardır yargıç olmaksa bir mutluluktur onlarca..
ama ben size şu öğüdü veririm ,dostalrım;içlerinde ceza vermek güdüsü kuvvetli olanların hiçbirisine güvenmeyin..güvenmeyin doğruluklarından çok bahsedenlere !gerçek ,bal değil yalnız onların ruhlarında eksik olan..

justine bu sana….