56000 kere maşallah.
Yusufçuk bir diğer adıyla Kız Böceği. Valla yalnız kendisi adı gibi bir kıza verilebilecek bir böcek değil. Latince adı Odonata olan bu böceğin gözü tam olarak 56000 adet. Hayvanlar aleminin en çok göze sahip olan bu hayvanı tek gözünde tam olarak 28000 küçük gözcük bulunduruyor. Bu gözleri sayesinde 12 metreye kadar net görüş kazanan Kız Böceği, 20 metreye kadar olan alanda da hareketleri seçebilir. Bu 56000 adet her minik gözün kendine ait olan bir merceği bulunmaktadır. Bu merceklerde kendine ait bir ağ tabaka ve bu ağ tabakalara ait sinirler bulunmaktadır. Böylelikle bu da onlara mükemmel bir görüş sağlamayı başarmıştır.
Kız Böceği (Yusufçuk)
Bu böcek 3-9 cm. uzunluğunda renkli bir böcek olup antenleri kıl kadar kısadır. Olgunlaşma süreleri 1-2 günden 1 aya kadar gider.
yorumlar
Ya 56000’i ilk önce okuyamadım, beş yüz altmış mı, beş bin altı mı diye, sonra sağdan üç üç sayıp elli altı bini okudum nihayet 🙂 Her birinde de kaç tane gözcük vardı? Bi dakka bakayım… yirmi sekiz bin! Ne bu ya?!!
aha! ilginç! ilgi çekici! 🙂
bi de insana evrendeki en mükemmel canlı demezler mi?
biz zavalli insanlar iki tanecik gözümüzle ugrasip duruyoz su nalet yasami anlayalim görelim diye ,,,bu usta böcük bize bi anlatsa …wayy be kim bilir neler görüyor Allammm ya üstelik boyut boyut görüyordur….nasi biseydir yaww bu??..iste boy degil islev:-) vizzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz!!!
Çocuk lügatında helikopter böceği olarak geçer. İngilizce’de ejdersineği diyorlar.
Odonata, kız böceği, gelin böceği, tayyare böceği, su bakiresi, yusufçuk ,helikopter böceği gibi çeşitli isimlerde anılması hiçte şaşırtıcı değil çünkü çok ilgi çekici bir böcek. Gelin Böceğinin kanatlarının işleyişi, Skorsky Helikopterlerinin esin kaynağı olmuş nesneye dönüşmüştür. Gözler herbiri birbirinden bağımsız binlerce facet’ten oluşmuştur fakat elde edilen görüntü tektir. Bu göz sistemi diğer böceklerde de mevcuttur. Gözlerinin büyüklüğü ve yerleşimi neredeyse 360 derecelik bir görüş alanı sunmaktadır. İnsan gözü bir kartal kadar keskin, bir arı gibi kızılötesi göremez ama renklerin seçilebildiği çoğu hayvanın sezinleyemediği ara bir ışık tayfını görür. Böylesi bir görüş zaten insanın ruhsal bir zevk almasına yardımcıdır. Örnegin kızılötesi, morötesi yada gri tonları görebildiğinizi düşünün, hayat ne kadar zorlaşır ve zevksizleşirdi. Örneğin sadece iki karşıt rengi kullanarak hazırladığımız, yüzlerce kelimenin karşılığını bir anda aklınızda canlandıran, uyarı etiketleri ve tabelalarını yapamayacaktık. Çiçeklerin rengi tek rengin tonlarından başka bir renkte olmayacaktı. Çimenlerin yeşili olmayacaktı. Rengarenk şekerler, arabalar, televizyon görüntüleri, masmavi gökyüzü, gökkuşağı olmayacaktı. Resim denilen sanat tatsız tuzsuz kalacaktı. Tüm bunlar bir yana, insan gözüyle değil aklı ile görür. İnsanın mükemmelliği buradan gelir. Aklıyla göremediği şeyleri görebilmesine yardımcı makineler yapar. Sonunda bu makinelerin aracılığıyla gördüğü ise dünyadaki sanatın karşısında kendisinin ne kadar az şey bildiğidir.
İtiraf: tırsarım